Dışişleri, jeopolitik ve tarihi konularında yazılar yazan Ishan Tharoor, Washington Post gazetesinde yayınlanan analizinde, 2030 yılının, koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıktığı, sağlık ve çeşitli yaşam alanları üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı 2020 yılından daha kötü olabileceği belirtti.
Tharoor, analizinde, gelecek yıllarda hayatımızı büyük ölçüde etkileyebilecek üç zorluğa dikkat çekti. Söz konusu zorluklar:
Demografik yapıda değişiklik
Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 2030 yılında dünya nüfusunun yaklaşık 8,5 milyar kişiye ulaşması bekleniyor, bu da sadece 15 yıllık bir süre içerisinde dünya nüfusunda yüzde 15'lik bir artış olacağı anlamına geliyor.
Söz konusu araştırmaya göre Hindistan nüfus bakımından 10 yıl içinde Çin’i geride bırakarak dünyanın en kalabalık ülkesi olacak. Demograflar (nüfus bilimciler) Afrika’nın güneyinde yer alan Sahra Çölü’ndeki nüfusun önemli ölçüde artmasını ve bölgenin yakında dünyadaki en genç nüfusa ev sahip bölge olması bekleniyor. Araştırma mega kentlerin sayısı on yılın sonunda ikiye katlanabileceğini insanlığın neredeyse üçte ikisi şehir merkezlerinde yaşayabileceğini belirtiyor.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından finanse edilen başka bir araştırmaya göre, 2030 yılına kadar gezegendeki bir milyardan fazla kişi, dünya çapında iyileşen yaşam standartları nedeniyle ortalama yaşam süresinin uzaması ile 65 yaşın üzerinde olacak. Araştırmaya göre, hükümetler yaşlı bakım masraflarını karşılamakta zorlanacak ve geç nüfus oranındaki düşüş sebebiyle iş gücünün azalmasıyla karşı karşıya kalacak. Bunun sonucu olarak, hükümetler, özellikle de Avrupa ülkeleri, bu uzun vadeli zorluklar karşı daha fazla göçü teşvik etmek gibi bazı politik çözümleri inceleyebilirler.
İklim değişikliğinin giderek kötüleşen kayıpları
ABD'deki Wisconsin Üniversitesi jeoloji araştırmacıları gezegende meydana gelen iklim değişikliklerinin 2030'da dünyanın kuraklığa sürüklenmesine neden olacağını düşünüyorlar.
İki gün önce, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) önümüzdeki on yılda karbon emisyonlarını azaltmak için önlem alınmazsa dünyanın bir iklim felaketinin eşiğine geleceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Bilim adamları, dünyayı kasıp kavuran ve zayıf toplumların istikrarını sarsan hava olaylarının sayılarının artmasını bekliyor.
Demokrasilerin erozyonu
İnsan hakları grupları, hükümetin elektronik gözetimi gelişmesi ile mahremiyete yönelik yeni tehditler ortaya çıkması sonucu 2030 yılına kadar demokrasilerin erozyona uğrayacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Tharoor, Trump ve müttefiklerinin Kasım seçimlerinin sonucunu kabul etmemesiyle oluşan ABD'deki kutuplaşmanın önümüzdeki yıllarda daha kötü bir anayasal ve demokratik krizin habercisi olabileceğine dikkat çekti.
Tharoor'a göre Avrupa Birliği projesi, mali krizler, popülist duygular ve demokrasinin çöküşü nedeniyle kesintiye uğrayabilir veya çökebilir.