ABD’li bakanlar Trump’ı görevden alma olasılığını tartışıyor

ABD Kongre binası önünde Trump destekçilerinin toplanması sırasında bir polis mühimmatının neden olduğu patlama (Reuters)
ABD Kongre binası önünde Trump destekçilerinin toplanması sırasında bir polis mühimmatının neden olduğu patlama (Reuters)
TT

ABD’li bakanlar Trump’ı görevden alma olasılığını tartışıyor

ABD Kongre binası önünde Trump destekçilerinin toplanması sırasında bir polis mühimmatının neden olduğu patlama (Reuters)
ABD Kongre binası önünde Trump destekçilerinin toplanması sırasında bir polis mühimmatının neden olduğu patlama (Reuters)

ABD’nin CNN, NBC, CBS, ABC gibi önde gelen bazı televizyon kanallarına göre, Başkan Donald Trump yönetimindeki çok sayıda bakanın da arasında olduğu bazı Kongre üyeleri, anayasanın 25’nci maddesini işleterek, ABD Başkanı’nı görevden alma olasılığını tartıştı.
Söz konusu televizyon kanallarının ismi açıklanmayan kaynaklara dayandırdığı haberlere göre Kongre üyelerinin üzerinde tartıştığı anayasa maddesi, başkanın görevini yerine getiremediği durumlarda başkanın kabinesi ya da Kongre’ye müdahale etme yetkisi veriyor.
Bu değişikliğin aktif hale getirilmesi, Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığındaki hükümetin, Trump’ın görevden alınmasına oy vermek için toplanmasını gerektiriyor.
Cumhuriyetçi yetkililere atıfta bulunan CNN, bakanların Trump’ın ‘kontrolden çıktığını düşünerek’ anayasanın 25’nci maddesini etkinleştirme fikrini görüştüğünü belirtti.
ABC televizyonu, birkaç farklı kaynaktan ülke tarihinde benzeri görülmemiş azil ihtimalinin tartışıldığı bilgisi alındığını duyururken, CBS konunun hala tartışıldığını ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’e konu ile ilgili olarak henüz resmi olarak bir şey sunulmadığını bildirdi.
ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu’ndaki Demokrat Temsilciler de, Pence’e bir mektup göndererek, demokrasiyi savunmak için anayasanın 25’nci maddesini etkinleştirmesini istedi.
Demokrat Temsilciler söz konusu mektuplarında, Trump’ın ‘akıl hastası’ olduğunu, 2020 seçim sonuçlarıyla başa çıkamadığını ve kabul edemeyeceğini vurguladı.
Washington Post başyazısında da, “Bu kışkırtmanın sorumluluğu doğrudan, görevde kalmasının ABD demokrasisine ciddi bir tehdit oluşturduğunu gösteren başkana aittir. Başkan önümüzdeki 14 gün boyunca görevde kalmaya uygun değil. Geniş başkanlık yetkilerine sahip olduğu her saniye, kamu düzeni ve ulusal güvenlik için bir tehdit oluşturuyor” denildi.



Pakistan, 10 Mayıs'ı "zafer günü" ilan etti

Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
TT

Pakistan, 10 Mayıs'ı "zafer günü" ilan etti

Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ülkenin Hindistan'a karşı yürüttüğü son askeri operasyonun "başarısının" her yıl 10 Mayıs'ta kutlanacağını açıkladı.

Yerel medyanın aktardığına göre Şerif, Youm-e-Marka-e-Hak ya da Hakikat Savaşı Günü'nün ülke genelinde "ulusal dayanışma coşkusu ve tutkusuyla" kutlanacağını söyledi.

Cuma günü Pakistan'ın, "savunma cephesinde muhteşem başarılar elde eden" silahlı kuvvetlere saygılarını sunacağını ve "Allah'ın önünde şükranla eğileceğini" söyleyen başbakan, ülkenin ilerlemesi için o gün özel dualar edileceğini de ekledi.

Hindistan ve Pakistan geçen hafta 4 gün boyunca, onlarca yıldır yaşanan en yoğun çatışmalara girmiş ve hafta sonu ateşkes sağlanmadan önce en az 70 kişi hayatını kaybetmişti.

Çatışma, Hindistan'ın geçen çarşamba günü Pakistan'daki militanlara ait olduğu iddia edilen 9 sığınağı bir gecede vurmasının ardından başlamıştı. "Sindoor Operasyonu" diye adlandırılan hava saldırıları, 22 Nisan'da Keşmir'de düzenlenen bir terör saldırısında çoğu Hindu turistler olmak üzere 26 kişinin öldürülmesine misilleme amacıyla gerçekleştirilmişti.

Yeni Delhi, Pakistan'ı katliamı gerçekleştiren silahlı kişileri desteklemekle suçlamıştı. İslamabad ise suçlamaları reddederek bağımsız bir soruşturma istemişti.

Saldırının ardından iki ülke birbirlerinin diplomatlarını sınır dışı etmiş, vizeleri askıya almış ve hava sahalarıyla kara sınırlarını kapatmıştı. Hindistan ayrıca nehir sularının paylaşımına ilişkin kritik bir anlaşmayı da askıya almıştı.

Hindistan'ın saldırıları gerilimi askeri bir çatışmaya dönüştürürken, iki taraf da huzursuz Keşmir bölgesindeki fiili sınır boyunca karşılıklı yoğun ateş açmış ve askeri tesislere füze ve drone saldırıları düzenlemişti.

Hindistan ordusu gece gerçekleştirdiği saldırılarda 100'e yakın militanı ve fiili sınır boyunca devam eden operasyonlarda da Pakistan silahlı kuvvetlerinden 35-40 personeli öldürdüğünü iddia etmişti.

Pakistan ordusu salı günü yaptığı açıklamada Hindistan'la yaşanan çatışmada 11 asker ve 40 sivilin öldüğünü duyurdu. Pakistanlı bir bakan geçen hafta, silahlı kuvvetlerinin 40-50 Hint askerini öldürdüğünü öne sürmüştü.

Görsel kaldırıldı.
Keşmir'in Kotmaira köyündeki bir köylü, Pakistan topçu ateşi nedeniyle hasar gören bir evin önünde duruyor (AFP)

Hem Hindistan hem de Pakistan, 125'ten fazla uçağın katıldığı ve II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük hava muharebesi olduğu bildirilen it dalaşında birbirlerinin savaş uçaklarını düşürdüklerini iddia etmişti.

Ayrıca iki ülke de ABD Başkanı Donald Trump'ın cumartesi öğleden sonra ateşkes ilan etmesinin ardından durdurulan çatışmalarda zafer kazandığını savunmuştu.

Pakistan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın iddia ettiği gibi ateşkes talebinde bulunmadıklarını ve ateşkes isteyen tarafın Hindistan olduğunu dile getirmişti.

Pakistan, Hindistan'ın sınır ötesine drone'lar göndererek ateşkesi ihlal ettiği suçlamasını da reddetmişti. İslamabad pazartesi günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın Keşmir sınırında "kışkırtılmadan" bombardımana başvurarak ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ve bir sivili öldürdüğünü söylemişti.

Independent Türkçe