BAE, Katar’la hava ve deniz sınırlarını bugün yeniden açıyor

BAE, Katar’la hava ve deniz sınırlarını bugün yeniden açıyor
TT

BAE, Katar’la hava ve deniz sınırlarını bugün yeniden açıyor

BAE, Katar’la hava ve deniz sınırlarını bugün yeniden açıyor

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bugünden itibaren hava ve deniz sınırlarını Katar’a yeniden açacağını, konuyla ilgili olarak ülkedeki ilgili makamlara talimat verildiğini duyurdu.
BAE Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Müsteşarı Halid Abdullah Belhul dün yaptığı açıklamada, 5 Haziran 2017’de Katar’a yönelik alınan tüm tedbirlerin, Körfez, Arap ve İslam saflarının birliği ve bütünlüğünü güçlendiren bir başarı olarak kabul edilen El-Ula Bildirgesi’nin imzalanmasının ardından kaldırılacağını bildirdi.
“BAE, diğer tüm çözülmemiş sorunları ikili görüşmeler yoluyla sona erdirmek için Katar devleti ile birlikte çalışacak” ifadelerini kullandı.
BAE Sivil Havacılık Otoritesi, daimi dayanışmayı içeren El-Ula Bildirgesi’nin imzalanmasının ardından bugün, 9 Ocak’tan itibaren Katar ve BAE arasındaki uçuşların yeniden başlayacağını ve hava sahasının açıldığını kaydetti.
Ayrıca Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Yüksek Konseyi’nin 41’inci oturumunda (Sultan Kabus ve Şeyh Sabah) imzalanan El-Ula Bildirgesi ile Suudi Arabistan, Bahreyn, Emirlikler ve Mısır’ın Katar’a hava, kara ve deniz sınırlarını yeniden açmasını memnuniyetle karşıladı. Havayollarının uçuş sürelerini azaltan ve çalışma maliyetini düşüren bu anlaşma, bölgesel ve küresel hava bağlantısının devam etmesine olanak sağlıyor. Tüm bölgede seyahat ve turizm endüstrisini destekleyen temel bağlantılar oluşturuyor. 
Afrika bölgesindeki Uluslararası Hava taşımacılığı Birliği (IATA) Başkan Yardımcısı Muhammed el-Bekri, Şerku’ul Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:
“Hava sahasının yeniden açılması, özellikle bu zorlu süreçte hem yolcular hem de hava taşımacılığı sektörü için çok mutlu bir haber oldu. Çünkü doğrudan uçuş rotası, uçuş seferlerinin ve bölgenin stratejik konumunun ve kıtaların hava sahası bağlantılarının öneminin yanı sıra dünyaya koronavirüs (Kovid-19) aşısının dağıtılmasında da kolaylık sağlayacaktır. Bu anlaşma, ülkeler arasındaki rotaların doğrudan işletilmesi nedeniyle yolculara büyük ölçüde vakit kazanmalarına katkı sağlayacak. Öyle ki sefer süresi 40 dakika olan uçuşlar bazen 5 saatin üstüne çıkabiliyordu. Doğrudan oluşturulan rotalar, hava yolları şirketlerinin işletme maliyetlerinin düşmesine ve koronavirüsün neden olduğu zorluklarla yüzleşilmesine yardımcı olacak.”
El-Bekri açıklamasının devamında koronavirüs sürecinde güvenli uçuşun önemine dikkat çekti:
“Bölgenin her yerindeki ailelerin ve arkadaşların birbiriyle yeniden iletişimi  kolaylaştıran ve bu ülkeler arasındaki yolcuların karantinaya alınmaksızın güvenli uçuşunu sağlayan bu hava sınırlarının açılması mühim. Zira bölgesel ve küresel olarak havacılık endüstrisini en önemli pazarlar arasında görüyoruz.”
BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Enver Karkaş, perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, EL-Ula Anlaşması’nın imzalanmasından sonraki bir hafta içinde seyahat, ticaret ve diplomatik görüşmelerin hız kesmeden yeniden başlayacağını söylemişti. Bakan Karkaş açıklamasında şu ifadeleri ulanmıştı:
“İleriye bakıyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kriz sayfasının kapanmasından mutluluk duyuyor. Arap sınırları üzerinde olumlu etkisi olacağını gördüğü için İşbirliği Konseyi’nin geleceğini ve Mısır ile arasındaki ilişkilerin şeffaflığını gözetecektir.”
Katar Hava Yolları da dün Twitter hesabından şu paylaşımda bulundu:
“Katar Hava Yolları perşembe akşamı, Suudi Arabistan hava sahasından bir dizi uçuş rotasını kullanarak ilk tarifeli seferini (QR1365) Doha’dan Johannesburg’a gerçekleştirdi.”
Suudi Arabistan’ın el-Ula kentinde düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) liderlerinin 41’inci oturumda imzalanan EL-Ula Bildirgesi, geçmiş 3 yıllık kriz ve Körfez anlaşmazlığına son vererek Körfez İşbirliği Konseyi’ni yeni bir aşamaya taşımıştı.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.