Filistinlilerin Yermuk’a dönme mücadelesi

Yermuk’taki binalar terk edilmiş ve yıkılmış haldeler. (EPA)
Yermuk’taki binalar terk edilmiş ve yıkılmış haldeler. (EPA)
TT

Filistinlilerin Yermuk’a dönme mücadelesi

Yermuk’taki binalar terk edilmiş ve yıkılmış haldeler. (EPA)
Yermuk’taki binalar terk edilmiş ve yıkılmış haldeler. (EPA)

“Bize evlerimizi geri verin, başka hiçbir şey istemiyoruz.”
Bu sözler, Şam’daki Yermuk Mülteci Kampı’ndan çıkarılan Filistinlilerin ve ailelerinin ödemeye güçlerinin yetmediği yüksek kiralı evlere taşınmaları ile çektikleri acıları ifade ediyor.
“İki oda, bir ardiye ve kapısız bir mutfak 80 bin lira!” diye yakınan Filistinli bir kadına, enkaz halde olan kampa geri dönme talebinin incelenmesi için bir güvenlik şubesine başvurması istendi. Kadın içinde bulunduğu durumu anlatırken ağlıyordu. Talebinin neden reddedildiğini anlamadığını belirttiği açıklamasında “Evimin enkazı üzerine çadır kuracak olsam da geri dönmek istiyorum” dedi.
Şam iki gün önce, kampta yaşamak için gerekli koşulları sağlayan yeni bir grubun geri dönme talebini değerlendirerek güvenlik izni vermeye başladı.
Filistinli sivil kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda kampa geri dönmek için başvuran bir grubun, Şam’daki Askeri Güvenlik Şubesi’nden dönüş için izin ve konut numaraları aldıklarını aktardı. Ayrıca kampa geri dönme noktasında başvuruda bulunan kişilerin, otuzuncu caddede bulunan bir güvenlik şubesine, kimlik belgesi ve onaylı tapu ile giderek güvenlik izin belgesi aldığı kaydedildi.
Şam Valiliği, tapu evraklarının bir nüshasını onaysız olarak kabul ederken kampa geri dönmek isteyenlerin kimlik belgelerinin onaylanmasını ise şart koştu. Ayrıca konutların yapısal güvenliklerine ilişkin sorumluluğun kabul edilmesi de dahil olmak üzere dönüş prosedürlerine, mülkün teslim alındığı tarihten itibaren iki ay içerisinde enkaz ve moloz yığınlarının temizlenmesi, savaş esnasında evlerinden uzak kaldıkları dönem boyunca biriken elektrik, su ve telefon faturalarının ödenmesi ve mülkü eski haline getirme noktasında resmi onay alınması gibi bir çok kesimin acımasız ve imkansız olarak değerlendirdiği koşulları da ekledi.
Filistinli sivil kaynaklar, valiliğin 10 Kasım 2020’de şartlı geri dönüş başvurularını açıkladığı tarihten itibaren kampa dönmek üzere 2 bin 500’den fazla kişinin Şam Valiliği’ne başvurduğunu bildirdi.
Valilik bin 200 başvuruyu kabul etti. Diğer başvuruları ise evlerin konut için uygun olmaması nedeniyle reddetti. Bir sonraki aşamada güvenlik izinlerinin alınması noktasında başvurular, Askeri Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne yönlendirildi ve sadece 500 başvuru onaylandı.
Şam Valiliği Proje Ofisi sorumlusu Samir el-Cezayirli, yerel medyaya yapılan açıklamalar doğrultusunda başvuru sahibinin mülkiyet hakkı, konutunun yapısal bütünlüğü ve yetkili makamların onayını içeren tüm koşulların yerine getirilmesi noktasında, Yermuk Kampı’na geri dönmek için bin 200 kişinin başvuruda bulunduğunu söyledi. Bunlardan sadece 500’üne onay verildiğini, 10 Kasım 2020’den önce de kampa 400 ailenin döndüğünü kaydetti.
1957 yılında kurulan Yermuk, Şam’ın 8 km güneyinde bulunan ve bölgenin en büyük Filistinli mülteci nüfusuna sahip kampı olma özelliği taşıyor.
2010 yılında nüfusunun 150 binden fazla olduğu tahmin ediliyordu. Nüfusunun 112 bin 550’si UNRWA’ya kayıtlı mültecilerden oluşuyordu. Suriye’de savaşın patlak vermesinin ardından kamp savaş alanına döndü. 2014’ün sonunda ise kampın nüfusu 20 bin kişiye kadar düştü.
DEAŞ terör örgütünün ortaya çıkmasının ardından kamptaki siviller, 2018 yılında Suriye rejimi tarafından yeniden ele geçirilinceye kadar buradan ayrıldı. Böylece kampın yüzde 70’inden fazla bir bölümü enkaz haline geldi.
Dönen yeni grup için güvenlik izinlerinin alınmaya başlamasıyla, “Suriye’deki Filistinliler için Eylem Grubu”, kamptaki ticari dükkan sahiplerine, “Yermuk”, “Lubiye”, “Safad”, “Filistin”, “Kudüs” ve “Yazur” sokaklarında bulunan dükkanlarını teslim almaları için taleplerini iletme ve bu konuda kayıtsız kalmama çağrısında bulundu.
Ayrıca Yermuk Kampı’nda el-Caune, Ayn Gazel, et-Takaddüm, Hayfa, Sab’i es-Sibai ve İhsan Kum el-Maz gibi mahallelerde yaşayan toplam 400 aile olduğunu belirtti.
Söz konusu aileler kampta herhangi bir dükkan olmaması dolayısıyla başta ekmek, içme suyu ve yakıt ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ayrıca kampa gidiş ve dönüşlerde ulaşımın yetersizliği ve evlerde elektriğin olmamasından şikayet ediyorlar.



Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş insanları ve yardım dağıtım merkezinin yakınlarını hedef alan İsrail saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)
İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)
TT

Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş insanları ve yardım dağıtım merkezinin yakınlarını hedef alan İsrail saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)
İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)

Filistin medyası, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 34 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Enformasyon Merkezi'nden aktardığına göre, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın batısında bir yardım dağıtım merkezi yakınlarında işgal ordusu tarafından 5 vatandaş şehit edildi ve çok sayıda kişi de yaralandı.

Merkez, ‘İsrail savaş uçaklarının Han Yunus şehrinin batısında yerlerinden edilmiş insanların barındığı bir çadırı bombalaması sonucu yerlerinden edilmiş 5 Filistinlinin şehit olduğunu ve 10 kişinin de yaralandığını’ belirtti.

Merkeze göre, İsrail topçu bombardımanı Han Yunus kentindeki el-Emel mahallesinin doğu bölgelerini hedef alırken, bir insansız hava aracı (İHA) da kentin batısındaki Kızılay noktasının arkasında yerlerinden edilmiş insanların barındığı bir çadırı bombaladı.

İsrail savaş uçakları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın kuzeybatı bölgelerine saldırı düzenlerken, Han Yunus'un bir caddesini bombaladı ve şehir merkezine de şiddetli bir saldırı düzenledi.

Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Nasır Tıp Kompleksi'nin hizmet dışı bırakılması halinde, sonuçları öngörülemeyen insani bir felakete neden olacağı uyarısında bulundu.

Bakanlık tarafından bugün Facebook hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Hastaneleri çevreleyen yerleşim alanlarına yönelik doğrudan tehditler, işgalin sağlık sistemine karşı sistematik planının bir parçası olarak aldığı açık önlemlerdir. Nasır Tıp Kompleksi, Avrupa Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının ardından Han Yunus vilayetindeki tek hastane konumunda. Tahliye bölgesinde olduğu için el-Emel Hastanesi'ne ulaşmak zor” denildi.

Bakanlık, Gazze Şeridi'nin güneyindeki sağlık sisteminin tamamen çökmesi olasılığı konusunda uyarıda bulunarak, ilgili taraflara sağlık kurumlarını korumak için müdahale etmeleri ve işgalcileri acil tıbbi bakım sağlamak için gerekli ilaç ve ihtiyaç malzemelerinin bölgeye sokulmasına mecbur bırakmaları çağrısını yineledi.