ABD'de bir Cumhuriyetçi senatörden daha Trump'a çağrı: Ülkemiz için en iyisi, Başkan'ın istifa etmesi

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

ABD'de bir Cumhuriyetçi senatörden daha Trump'a çağrı: Ülkemiz için en iyisi, Başkan'ın istifa etmesi

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, görev süresinin bitimine 10 gün kala ülkesindeki siyasi, sağlık ve ekonomik krizin zirve yaptığı bir dönemde Cumhuriyetçiler de dahil olmak üzere giderek daha fazla istifa çağrılarıyla karşı karşıya.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, birkaç gün içinde görevden alınmadığı takdirde, Başkan Donald Trump'a karşı ikinci suçlama tedbirlerini uygulamaya hazır olduklarını açıkladı.
Demokratlar arasında Trump'a karşı istifa çağrıları giderek artarken, bazı Cumhuriyetçi senatörlerde Trump'ın istifa etmesi gerektiğini belirten açıklamalar yapmaya başladı.
6 Ocak'taki Kongre baskınının ardından Cumhuriyetçi Alaska Senatörü Murkowski ile Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Adam Kinzer, Trump'a istifa çağrısı yapmıştı. CNN kanalına konuşan Pennsylvania Senatörü Toomey, Lisa Murkowski'nin ardından Trump'a istifa çağrısı yapan 2. Cumhuriyetçi senatör oldu.
Cumhuriyetçi Senatör Pat Toomey, Trump'ın istifa etmesi gerektiğini söyleyerek, başkanın istifasının "en iyi çözüm olacağını" ifade etti.
Toomey, açıklamasında, "3 Kasım'da kaybettiği seçimlerden bu yana, Donald Trump bir delilik düzeyine girdi ve akıl almaz ve affedilemez eylemlerde bulundu" dedi.
Öte yandan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi, birkaç gün içinde görevden alınmadığı takdirde, Başkan Donald Trump'a karşı ikinci suçlama tedbirlerini uygulamaya hazır olduklarını açıkladı.
Demokrat Pelosi, Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Başkan Donald Trump'ın görevden alınması sürecini işletmemesi durumunda azil sürecine derhal başlayacaklarını ifade etti.
Pelosi, Demokratlara gönderdiği bir mektupta, 6 Ocak'taki kanlı Kongre baskınından sorumlu tuttukları Trump hakkında önemli ifadeler kullandı.  Pelosi, Anayasanın 25. Ek Maddesini işletmesi suretiyle Pence'in Trump'ın görevden alınması sürecini başlatması için Pazartesi yada Salı günü Mecliste bir tasarıyı gündeme getireceklerini açıkladı.
Pelosi, "Bundan sonra Temsilciler Meclisi görevden alma prosedürlerine devam edecek" dedi.
 



İngiltere'de üç kişi Hong Kong casusu olma iddiasıyla hakim karşısında

Metropoliten Polis Teşkilatı, soruşturma kapsamında bir dizi gözaltı yapıldığını açıkladı (Unsplash)
Metropoliten Polis Teşkilatı, soruşturma kapsamında bir dizi gözaltı yapıldığını açıkladı (Unsplash)
TT

İngiltere'de üç kişi Hong Kong casusu olma iddiasıyla hakim karşısında

Metropoliten Polis Teşkilatı, soruşturma kapsamında bir dizi gözaltı yapıldığını açıkladı (Unsplash)
Metropoliten Polis Teşkilatı, soruşturma kapsamında bir dizi gözaltı yapıldığını açıkladı (Unsplash)

Üç kişiye Ulusal Güvenlik Yasası uyarınca Hong Kong istihbarat servisine yardım etme ve dış müdahalede bulunma suçları isnat edildi.

38 yaşındaki Chi Leung (Peter) Wai, 37 yaşındaki Matthew Trickett ve 63 yaşındaki Chung Biu Yuen bugün Westminster Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılacak.

Metropoliten Polisi, Hong Kong soruşturmasının Rusya'yı da kapsayan ayrı bir davayla ilgili olmadığını açıkladı.

Metropoliten Polisi Terörle Mücadele Birimi Şefi Amir Dominic Murphy şunları söyledi: 

Bu soruşturma kapsamında İngiltere genelinde bir dizi gözaltı ve arama yapıldı. Soruşturma Londra'dan yönetilse de Terörle Mücadele Polisi ağı bu faaliyetin engellenmesinde hayati bir rol oynadı ve soruşturmanın başından bu yana Kraliyet Savcılık Servisi'yle yakın çalıştık. Bu suçlar endişe verici olsa da kamuoyunu kendilerine yönelik daha büyük bir tehdit olduğuna inanmadığımızın güvencesini vermek isterim. Bu soruşturma halen sürüyor ancak dava açıldığına göre, halkı bu davayla ilgili daha fazla spekülasyon yapmamaya ya da yorumda bulunmamaya çağırıyorum.

Metropoliten Polisi Terörle Mücadele Birimi görevlilerinin yürüttüğü soruşturma kapsamında toplam 11 kişi gözaltına alındı.

Yetkililer, 8 erkek ve bir kadının 1 Mayıs'ta Yorkshire bölgesinde, bir erkeğin Londra'da ve bir başka erkeğin de ertesi gün yine Yorkshire bölgesinde gözaltına alındığını söyledi.

Bu kişiler Londra'nın merkezindeki bir polis karakolunda ve West Midlands'teki bir polis karakolunda tutuldu. 11 kişinin tamamı Ulusal Güvenlik Yasasının 27. bölümü uyarınca gözaltına alındı.

Kendilerine suç isnat edilmeyen 7 erkek ve bir kadın 10 Mayıs'ta ya da öncesinde serbest bırakıldı.

Independent Türkçe


Doğum oranları dünyayı alarma geçirdi: Demografik kış geliyor

Pek çok ebeveyn, çocuklarına zaman ve para ayırmakta zorlandığını söylüyor (Unsplash)
Pek çok ebeveyn, çocuklarına zaman ve para ayırmakta zorlandığını söylüyor (Unsplash)
TT

Doğum oranları dünyayı alarma geçirdi: Demografik kış geliyor

Pek çok ebeveyn, çocuklarına zaman ve para ayırmakta zorlandığını söylüyor (Unsplash)
Pek çok ebeveyn, çocuklarına zaman ve para ayırmakta zorlandığını söylüyor (Unsplash)

Geçen hafta Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ülkedeki düşük doğum oranlarına ilişkin sorunların çözümü kapsamında bir bakanlık kurmayı planladıklarını söyleyerek dünyada gündem oldu. Güney Kore, 2023'te 0,72'yle en düşük doğum oranına sahip ülkeler arasında ilk sıraya yerleşse de bu sorun küresel. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, üreme hızının düşmesinin niye endişe yarattığını bugünkü haberinde işledi. Mevcut doğum oranlarının dünya nüfusunu korumaya yetmeyebileceği vurgulandı. 

Zengin ülkelerin yanı sıra gelişmekte olanlarda da oran düşüyor. Hindistan, nüfus bakımından Çin'i geçse de halihazırdaki doğum oranının ikame seviyesinin altında kaldığı yani ülkenin mevcut nüfusunun korunamayacağı bildiriliyor. 

Pensilvanya Üniversitesi'nden demografi uzmanı Jesús Fernández-Villaverde, "Demografik kış geliyor" diyor. 

Pek çok nüfus bilimci, 40 yıl içinde dünya nüfusunun düşmeye başlayacağını tahmin ediyor. Bu durum tarihte çok az yaşandı. 

2017'de küresel doğum oranı 2,5'ti. Birleşmiş Milletler (BM) 2,4'e düşüşü 2020'lerin sonlarında beklerken 2021'de 2,3 görüldü. Küresel ikame oranı 2,2 olarak kabul ediliyor. 

BM'nin yeni rakamları açıklamaması üzerine harekete geçen Fernández-Villaverde geçen sene oranın 2,1-2,2 civarında olduğunu tahmin ediyor. Bu da küresel ikame oranının tarihte ilk kez yakalanamadığını ortaya koyuyor. 

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçüm ve Değerlendirme Enstitüsü, dünya nüfusunun 2061'de 9,5 milyarla zirveyi gördükten sonra düşeceğini öngörüyor. 

İkinci demografik dönüşüm başladı mı?

18. yüzyılda endüstrileşmeye başlayan ülkelerde de doğum oranlarının azaldığına işaret eden tarihçiler, o zamandan sonra bir kere daha demografik dönüşümün başlamış olabileceğini söylüyor.

İlk demografik dönüşümde kadınların işgücüne katılımı, çocuk ölüm oranlarının azalması ve ortalama hayat süresinin artmasıyla birlikte çok sayıda çocuk doğurma isteğinin azaldığını vurguluyorlar. 

Halihazırda yaşandığı savunulan ikinci demografik dönüşümdeyse evlilik ve ebeveynliğe verilen önemin azaldığı, çocuk sahibi olmamanın normalleştirildiği bildiriliyor.

Maryland Üniversitesi'nden Melissa Kearney şöyle anlatıyor: 

İnsanların kariyer inşası, boş zaman faaliyetleri, ev dışındaki ilişkilere zaman ayırma gibi tercihleri varsa çocuk yetiştirmekten uzaklaşmaları daha muhtemel oluyor.

Çocuklara zaman ve para ayırmanın güçlüğü, ekonomik krizlerle birleşince üreme kararı daha da zorlaşıyor. 

Küresel Yaşlanma Enstitüsü Başkanı Richard Jackson, düşük doğum oranı döngüsüne girildiğinde toplumun normlarının da değiştiğini vurguluyor:

Çevrenizdekilerin daha az çocuk yaptığını gördüğünüzde tüm toplumsal iklim değişiyor.

Liderlerin çabaları yetersiz mi?

Siyasetçiler de işgücü arzındaki azalmanın ekonomik büyümeyi de yavaşlatacağını ve daha düşük emekli maaşlarının daha da az çocuğa yol açacağını düşünerek endişeleniyor. "ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin nüfusları düşerse süpergüç olarak kalabilecekler mi?" sorusu da tartışılıyor. 

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, iş insanı Elon Musk, Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni gibi pek çok nüfuzlu kişi, doğum oranlarının düşüklüğüne dikkat çekiyor. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da meseleye uzun süredir dikkat çekerek "en az üç çocuk" yapma çağrısında bulunuyor. Konuyla ilgili adımların ne kadar etkili olduğuysa tartışmalı. 

Doğum oranlarını artırmak için en uzun süredir çabalayan ülkelerden Japonya, 1990'ların başında 1,5 rakamını gördü. 

Ebeveyn izni gibi üremeye dair teşvikler pek de işe yaramış sayılmaz. Rakamlar 2005'te 1,26; 2015'te 1,45; 2022'deyse 1,26 oldu. Gelişmiş ülkelerde ikame oranı 2,1 olsa da bu rakama hiç yaklaşılamadı. 

Bu sene Japonya'da hane gelirinden bağımsız olarak çocuk yardımı, üç çocuğu olanlara ücretsiz lise eğitimi ve ücretli ebeveyn iznini kapsayan bir program daha başlatıldı. Ancak muhalefet sorunun para değil zaman olduğunu söylüyor. Haftada 4 gün çalışmanın bu işi çözebileceğini söyleyenler var. 

Demografi-göç ilişkisi

Gelişmiş ülkelerde düşen nüfusun göçle idare edilmesi fikri pek çok açıdan sorunlu. 

Birincisi göç veren ülkeler, kalifiye elemanlarını kaybediyor. Ancak son göçmen dalgalarında niteliksiz işçiler gelişmiş ülkelere gitti. 

Bu da ikinci sorunu büyütüyor: Gelişmiş ülkelerdeki siyasi ortam göçmen karşıtlığına doğru gidiyor. 

Nüfusun azaldığı yerlerin hayalet kasabalara dönmesi de bir başka mesele. 

Papa: İnsan hayatı bir sorun değil, hediyedir

Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis de geçen hafta İtalya'da düzenlenen ve doğum oranlarındaki düşüşün ele alındığı bir konferansta bu konuya değinmişti. Katoliklerin ruhani lideri, Avrupa'da düşen doğum oranlarına uzun vadeli çözümlerle yaklaşılması gerektiğini, Yaşlı Kıta'nın doğumlardaki düşüş nedeniyle giderek "daha yaşlı bir kıtaya" dönüştüğünü söylemişti.

Doğum kontrol uygulamalarını eleştiren Papa, şu ifadeleri kullanmıştı: 

Bir demografi uzmanının bana söylediği gibi şu anda en fazla gelir getiren yatırımlar, silah fabrikaları ve doğum kontrol ilaçları. Biri hayatı yok ediyor, diğeri engelliyor. Sorun karmaşık ancak bu, konuyu ele almamak için bir mazeret olamaz ve olmamalıdır. İnsan hayatı bir sorun değil, hediyedir. Dünyadaki kirliliğin ve açlığın temelinde doğan çocuklar değil, sadece kendini düşünenlerin tercihleri ve materyalizm ile tüketim çılgınlığı vardır.

Papa ayrıca, annelerin çalışma hayatı veya çocuklarına bakma arasında seçim yapmak zorunda kalmamaları için çaba gösterilmesi gerektiğini belirtmişti. Francis, bunun için genç çiftlere iş güvencesi sağlanması ve onların ev alma gibi zorluklardan kurtarılması gerektiğini kaydetmişti.

Independent Türkçe


Hindistan'da seçimler dördüncü aşamaya girerken dini söylemler yoğunlaşıyor

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin maketini tutan bir adam (EPA)
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin maketini tutan bir adam (EPA)
TT

Hindistan'da seçimler dördüncü aşamaya girerken dini söylemler yoğunlaşıyor

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin maketini tutan bir adam (EPA)
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin maketini tutan bir adam (EPA)

Hindistan'da seçmenler bugün (Pazartesi) yedi hafta sürecek genel seçimlerin dördüncü aşamasında oylarını kullanırken, ekonomik eşitsizlikler ve dini bölünmeler üzerine seçim söylemleri yoğunlaştı.

Dünyanın en kalabalık ülkesinde yaklaşık bir milyar kişinin oy kullanma hakkına sahip olduğu yedi aşamalı seçimde oy verme işlemi 19 Nisan'da başladı. Oyların sayımı ise 4 Haziran'da yapılacak.

Başbakan Narendra Modi, Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'ni (BJP) (Hindistan Halk Partisi) ana rakibi Hindistan Ulusal Kongresi (kısaca Kongre Partisi) de dahil olmak üzere yirmiden fazla muhalefet partisinden oluşan bir koalisyonla karşı karşıya getiren oylamada, Hindistan'da nadir görülen bir durum olan üst üste üçüncü dönemi kazanmaya çalışıyor.

xcs
Keşmir'in güneyindeki bir oy verme merkezinin dışında kimlik doğrulaması için bekleyen seçmenler (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Modi'nin güçlü yardımcısı ve ülkenin İçişleri Bakanı Amit Şah oy verme işlemi başlarken yaptığı açıklamada, “Herkesi kararlı bir hükümet lehine oy vermeye çağırıyorum” şeklinde konuştu.

On eyalet ve bölgede 96 sandalye için yapılacak seçimler bugün yapılıyor. Seçimlerde yaklaşık 177 milyon kişi oy kullanma hakkına sahip. Sandalyelerin büyük bir kısmı BJP'nin ülkenin diğer bölgelerinde olduğu kadar güçlü olmadığı güney ve doğu eyaletleri Telangana, Andhra Pradesh ve Odisha'da bulunuyor.

İlk üç aşamadaki düşük rakamlar, güçlü bir merkezi sorunun olmadığı seçimde, seçmenlerin ilgisizliğine dair endişeleri artırdığı için katılım yakından takip ediliyor.

Sıcak havanın oy verme üzerindeki etkisi de takip ediliyor. Zira ülkenin pek çok yerinde 40 derece ve üzerinde yüksek sıcaklıklar yaşanıyor.

sxdcfvgrtb
Telangana'da oyunu kullandıktan sonra parmağına mürekkep sürülen Hintli bir seçmen (Reuters)

Katılımın düşük olması, BJP ve müttefiklerinin kamuoyu yoklamalarında öngörülen ezici zaferi elde edip edemeyecekleri konusunda şüphelere yol açtı.

Analistler, düşük katılımın Modi'yi ilk aşamadan sonra kampanyasının seyrini değiştirmeye ittiğini ve odağını, ‘Kongre Partisi’ni yoksul kabile grupları ve Hindu kastları pahasına Müslüman azınlıklara yönelik refah yardımlarını genişletmeyi planlamakla suçlamaya’ kaydırdığını söylüyor.

Kongre Partisi ise böyle bir vaatte bulunduğunu reddetti ve Modi'nin katılım oranından rahatsız olduğunu söyledi. BJP ise bunu yalanladı.

dcfve
Srinagar'da bir oy verme merkezinde görevli güvenlik personeli (AFP)

Hindistan'ın 1,4 milyarlık nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i Hindu olmakla birlikte, yaklaşık 200 milyon Müslümanın yaşadığı ülke, dünyanın üçüncü büyük Müslüman nüfusuna da sahip.

Anketler seçmenlerin en çok işsizlik ve artan fiyatlar konusunda endişe duyduğunu gösteriyor.

Rahul Gandhi liderliğindeki Kongre Partisi, Modi'nin 10 yıllık görev süresi boyunca servet eşitsizliğinin daha da kötüleştiğini savunarak, Hindistan'ın yoksul ve dezavantajlı kesimlerine yönelik temsil ve refah programlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Hükümet ise bu suçlamayı reddediyor.


Hamaney'in danışmanı: Tahran Washington ile görüşmelere açık

İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)
İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)
TT

Hamaney'in danışmanı: Tahran Washington ile görüşmelere açık

İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)
İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)

İran, ABD ile doğrudan görüşmelere açık olduğunu ve ezeli düşmanına yönelik politika yaklaşımını değiştirmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Şarku’l Avsat’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’ndan (ISNA) aktardığına göre, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in dış politika danışmanı Kemal Harrazi dün (Pazar) yaptığı açıklamada, “ABD’liler diplomasiyi en iyi seçenek olarak tanımlıyor. Biz de aynı bakış açısına sahibiz ve müzakerelere dönmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Harrazi'ye göre İran, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde durdurulan nükleer müzakereleri yeniden başlatmaya da hazır olmalı.

İranlı üst düzey danışman, “O zaman nükleer silahlardan arındırılmış bir Ortadoğu bölgesinden bahsedebiliriz” dedi.

DPA'ya göre İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin muhafazakâr hükümeti, 2021'de İran'da iktidara geldiğinden bu yana sık sık ‘Büyük Şeytan’ olarak nitelendirdiği ABD ile doğrudan teması şimdiye kadar güçlü ve tutarlı bir şekilde reddetti.

Tahran'daki Dışişleri Bakanlığı'na göre ABD ile diplomatik temaslar yalnızca Katar veya Umman gibi üçüncü ülkeler ve bazı durumlarda Avrupa Birliği (AB) üzerinden yürütülüyor. Dolayısıyla Harrazi'nin sözleri İran'ın yaklaşımında bir değişikliğe işaret ediyor.

Ancak hükümetin resmi temsilcileri henüz bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı.

Harrazi, geçtiğimiz Perşembe günü ABD ve İsrail'i İran'ın nükleer doktrinini gözden geçirmekle tehdit etti. Ancak bunu gerekçelendirerek, ülkesinin halen nükleer silah üretmek ya da kullanmak istemediğini belirtti.


Gallant: Gazze savaşı önümüzdeki on yıllar boyunca İsraillilerin yaşamlarını belirleyecek

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, terör kurbanları için düzenlenen anma töreninde konuşuyor. (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, terör kurbanları için düzenlenen anma töreninde konuşuyor. (DPA)
TT

Gallant: Gazze savaşı önümüzdeki on yıllar boyunca İsraillilerin yaşamlarını belirleyecek

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, terör kurbanları için düzenlenen anma töreninde konuşuyor. (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, terör kurbanları için düzenlenen anma töreninde konuşuyor. (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında devam eden savaşın sonucunun önümüzdeki on yıllar boyunca İsraillilerin yaşamlarını belirleyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığı habere göre Gallant, terör kurbanlarını anma gününde yaptığı konuşmada, savaşı ‘alternatifi olmayan’ bir eylem olarak nitelendirdi. Gallant, “Bu savaş, esirlerimizi geri alana, Hamas'ın yönetimini ve askeri yeteneklerini yok edene, İsrail devletini refah ve yaratıcılığına geri döndürene ve vatandaşlarının yüzüne yeniden gülümseme yerleştirene kadar devam edecek” ifadelerini kullandı.

İsrail, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıların ardından Hamas'ı ortadan kaldırmaya yönelik askerî harekâtına başladı.

Gallant ayrıca, İsrail'in askerî harekâtının hedeflerinden birinin de Hizbullah ile çatışmalar nedeniyle Gazze ve Lübnan yakınlarındaki evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 250 bin İsrail vatandaşının geri dönmesini sağlamak olduğunu belirtti.


ABD’li Senatör Lindsey Graham, Gazze Şeridi'nin nükleer silahlarla bombalanmasını önerdi

 Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, 9 Mayıs 2024 tarihinde Washington DC'de düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (AP)
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, 9 Mayıs 2024 tarihinde Washington DC'de düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (AP)
TT

ABD’li Senatör Lindsey Graham, Gazze Şeridi'nin nükleer silahlarla bombalanmasını önerdi

 Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, 9 Mayıs 2024 tarihinde Washington DC'de düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (AP)
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, 9 Mayıs 2024 tarihinde Washington DC'de düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (AP)

ABD’li Senatör Lindsey Graham, İsrail'i askerî harekâtı sona erdirmek için ‘ne gerekiyorsa yapmaya’ çağırdı.

Pazar sabahı NBC'de yayınlanan Meet the Press programında Christine Welker'e konuşan Cumhuriyetçi Senatör Graham, İsrail'in Gazze Şeridi'ni nükleer silahla yerle bir etmekte haklı olacağını, zira ABD'nin de 1940'larda Hiroşima ve Nagazaki'de, savaşın başında ABD'nin Pearl Harbor Limanı’na saldırarak ABD'ye savaş açan Japonya'ya karşı bunu yaptığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın ABD merkezli The Daily Beast internet sitesinden aktardığına göre Güney Karolina Senatörü Graham, “Japonya'nın Pearl Harbor saldırısının ardından Almanlar ve Japonlarla savaşan bir ulus olarak yıkımla karşı karşıya kaldığımızda, Hiroşima ve Nagazaki'yi nükleer silahlarla bombalayarak savaşı sona erdirmeye karar verdik” ifadelerini kullandı.

Hiroşima ve Nagazaki'nin bombalanmasını ABD'nin verdiği ‘doğru karar’ olarak nitelendiren Graham, “İsrail'e kaybetmeyi göze alamayacağı bir savaşı sona erdirmek için ihtiyaç duyduğu bombaları verin ve kayıpları en aza indirmek için onunla birlikte çalışın” şeklinde konuştu.

Hamas ise Graham'ın sözlerini kınayarak, ABD'li senatörün şok edici sözlerinin ‘ulaştığı ahlaki düşüşün derinliğini gösterdiğini’ belirtti.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “ABD'deki siyasi elit kesimlerle birlikte Graham'ın da içinde bulunduğu soykırımcı ve sömürgeci zihniyet, ahlaksız işgal ordusunun silahsız sivillere karşı işlediği tam teşekküllü soykırım suçuyla aynı çizgidedir” ifadeleri yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre Graham, İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu ve bir Yahudi devleti olarak hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini söyledi. Graham, Beyaz Saray yönetimini İran ve Gazze Şeridi'ne nükleer bomba atmaya ve Yahudileri öldürmek isteyenleri onlardan önce öldürmeye çağırdı.


Endonezya'nın Sumatra eyaletinde soğuk lavlar ve seller 41 kişinin ölümüne yol açtı

Batı Sumatra eyaletinde sel ve soğuk lavlardan etkilenen bölgelerden (AP)
Batı Sumatra eyaletinde sel ve soğuk lavlardan etkilenen bölgelerden (AP)
TT

Endonezya'nın Sumatra eyaletinde soğuk lavlar ve seller 41 kişinin ölümüne yol açtı

Batı Sumatra eyaletinde sel ve soğuk lavlardan etkilenen bölgelerden (AP)
Batı Sumatra eyaletinde sel ve soğuk lavlardan etkilenen bölgelerden (AP)

Yerel afet yönetim dairesinden üst düzey bir yetkili, bugün (Pazartesi) AFP'ye yaptığı açıklamada, Endonezya'nın batısındaki Sumatra'da sel ve soğuk lav akıntıları nedeniyle 41 kişinin hayatını kaybettiğini, 17 kişinin ise kayıp olduğunu bildirdi.

Dün gece 37 ölü kaydettik. Ancak bu sabahtan beri sayı 41'e yükseldi” ifadelerini kullanan yetkili, kurtarma ekiplerinin halen kayıp olan 17 kişiyi aradığını belirtti.

Ülkede yaşanan büyük felaket, Cumartesi günü yerel saatle 22:30 sularında Sumatra'nın batısındaki Agam ve Tanah Datar bölgelerinde meydana geldi. Bölgede saatlerce süren şiddetli yağışlar ani sellere ve adada bulunan volkanik bir dağ olan Marapi Dağı'ndan soğuk lav akıntılarına neden oldu.

dvfrgb
Tanah Datar'da şiddetli yağışlardan etkilenen bir bölgede hasar görmüş bir araba (Reuters)

Soğuk lav, volkanik dağı oluşturan kül, kum ve kayalar gibi farklı malzemelerin bir karışımıdır ve yağmurla karışarak volkanik dağ boyunca akabilir.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan 43 yaşındaki Rina Divina, “Gök gürültüsü ve kaynayan suya benzer bir ses duydum. Bu, Marapi Dağı'ndan düşen büyük kayaların sesiydi” dedi.

Agam bölgesinde yaşayan bir ev hanımı, “Büyük kayalar üzerlerine düştüğünde komşularımın evleri yıkıldı. Komşularımdan üçü (anne, baba ve çocukları) ve ayrıca 85 yaşındaki bir komşum da öldü” ifadelerini kullandı.

sthyum
Tanah Datar'da selden zarar görmüş bir bölge (AP)

Üç çocuk annesi Rina, evinin hasar görmediğini belirtti, ancak belediye merkezine tahliye edildi. Rina, şiddetli yağmur nedeniyle elektriğin kesildiğini ve ailesiyle birlikte evden kaçtığını bildirdi.

Hava karanlıktı, bu yüzden cep telefonumu el feneri olarak kullandım. Yol çamurluydu. Bu yüzden ‘Tanrım, bana yardım et!’ diye defalarca bağırdım.

Rina, yetkililer güvenli olduğuna dair güvence verene kadar evine dönmeyecek.

xsdvf
Tanah Datar'da selden zarar gören bir yol (AP)

Yerel afet yönetim dairesi yetkilileri, halen kayıp ihbarları aldıklarını söyledi.

Yetkililerden, kaç kişinin tahliye edildiğine dair bir açıklama gelmezken, kurtarma ekipleri kayıp kişileri ve kurbanları aramaya devam ediyor.

Yerel kurtarma ekibinin başkanı Abdulmelik yaptığı açıklamada, dün aralarında üç ve sekiz yaşlarında iki çocuğun da bulunduğu dokuz kurbanın kimliğinin tespit edildiğini söyledi.

Camiler ve evler hasar gördü

Adanın afet yönetim dairesi sözcüsü Abdulmehari yaptığı açıklamada, Tanah Datar bölgesinde 84 ev, 16 köprü ve iki caminin yanı sıra 20 hektar pirinç tarlasının zarar gördüğünü bildirdi.

Tanah Datar bölgesinde 370 bin kişi yaşıyor.

Yollar çamur tabakasıyla kaplandı. Çok sayıda ev çamurlu sular altında kaldı. Şiddetli yağmur mahalleleri çamur ve enkaz denizine çevirdi.

Şelalesi genellikle turistlerin ilgisini çeken Lembah Anai bölgesinde, Padang ve Bukittinggi şehirlerini birbirine bağlayan yol da hasar gördü ve trafiğe kapatıldı.

Yakınlarda iki kamyon nehrin sel sularına kapıldı.

Agam Bölgesi Afet Yönetim Dairesi Başkanı Budi Peruera Negara, onlarca ev ve kamu binasının hasar gördüğünü belirtti. Agam, 500 binden fazla insana ev sahipliği yapıyor.

zascdve
Agam vilayetinde bir bölge sular altında kaldı. (Reuters)

Negara'ya göre, bölgenin yaklaşık 90 sakini bir okula sığındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, arama çalışmalarına yerel kurtarma ekipleri, polis, asker ve gönüllüler katılıyor.

Bir AFP muhabiri yağışın ‘dehşet verici’ olduğunu ve bölge sakinlerinin acil durum barınaklarına yönlendirildiğini söyledi.

Yerel yönetim, iki vilayetin çeşitli bölgelerinde barınaklar ve acil yardım merkezleri açtı.

sc dfbr
Agam'da selden etkilenen bir bölgede yürüyen insanlar (Reuters)

Yetkililer, kayıp insanları aramak ve bölge sakinlerini su altında kalmamış alanlara yerleştirmek için bir kurtarma ekibi ve lastik botlar gönderdi.

44 yaşındaki Agamlı çiftçi ve beş çocuk babası Budi Rahmat, “Evim sallanıyordu, dışarı baktım ve suların aktığını gördüm. Evi boşaltmakta tereddüt ettim. Tek düşünebildiğim karımı ve çocuklarımı kurtarmak zorunda olduğumdu” ifadelerini kullandı.

Rahmat, ailesinin güvende olduğunu, çünkü bir akrabalarının tepe üzerine inşa edilmiş olan evine ulaşabildiklerini belirtti.

sxdfevrtb
Kurtarma ekipleri Tanah Datar'da sel mağdurlarını arıyor. (EPA)

Endonezya'da yağmur mevsimi boyunca sel ve toprak kaymaları sıkça yaşanır.

Mart ayında Sumatra'nın batısında meydana gelen heyelan ve sellerde en az 26 kişi hayatını kaybetmişti.

2022 yılında Sumatra'da meydana gelen sel nedeniyle yaklaşık 24 bin kişi tahliye edilmiş ve iki çocuk hayatını kaybetmişti.

asdcv
Batı Sumatra'da sel ve soğuk lavlardan etkilenen bölgeler (EPA)

Sumatra'daki çevre aktivistlerine göre, ağaç kesimi nedeniyle seller daha yıkıcı hale geldi.

“Ateş Dağı” anlamına gelen Marapi Dağı, ülkedeki en aktif yanardağlardan biri.

Aralık ayında meydana gelen bir patlamada, bölgede bulunan ve çoğu öğrenci olan 24 kişi hayatını kaybetti.


Gazze’nin kuzeyinde çatışmalar yeniden başladı

Dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda saldırı sonrası yükselen dumanlar (AFP)
Dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda saldırı sonrası yükselen dumanlar (AFP)
TT

Gazze’nin kuzeyinde çatışmalar yeniden başladı

Dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda saldırı sonrası yükselen dumanlar (AFP)
Dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda saldırı sonrası yükselen dumanlar (AFP)

İsrail dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na tanklar gönderirken, Hamas Hareketi’nin askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, bir İsrail tankını (kampın doğusunda) hedef alındığını bildirdi. Kassam Tugayları’nın açıklamasına göre ayrıca İsrail askerlerinin girdiği bir eve tuzaklanan bombanın patlaması sonucu askerlerden bazıları öldü, bazıları ise yaralandı.

Kassam Tugayları tarafından Telegram hesabından yapılan açıklamada Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Zeytun Mahallesi'nde İsrail güçlerinin havan mermileriyle hedef alındığı belirtildi.

xgtbhn
İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı’na askeri operasyonlar başlatmasının ardından kamptan kaçmaya çalışan yerlerinden edilmiş Filistinliler, 12 Mayıs 2024 (Reuters)

Gazze'deki sağlık yetkilileri, İsrail'in gece boyunca devam eden yoğun hava ve kara bombardımanının ardından dün sabah Cibaliye Mülteci Kampı’nın doğusuna tanklar gönderdiğini ve saldırılarda 19 kişinin öldüğünü, onlarca kişinin de yaralandığını açıkladılar. Öte yandan İsrail ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında, “Son haftalarda Hamas'ın Cibaliye Mülteci Kampı’nda askeri kabiliyetlerini toparlama girişimleri olduğunu tespit ettik. Bu girişimleri engellemek için orada operasyon başlattık” ifadelerini kullandı. Gazze'de uzun süredir var olan sekiz mülteci kampından en büyüğü olan Cibaliye Mülteci Kampı, 100 binden fazla insanı barındırıyor.

Hagari, Zeytun Mahallesi’nde askeri operasyonlar yürüten İsrail askerlerinin ‘yaklaşık 30 Filistinli militanı öldürdüğünü’ söyledi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi'nin büyük bölümünü harabeye çeviren ve ciddi bir insani krize neden olan İsrail saldırılarında en az 3 bin 34 Filistinlinin öldüğü ve 78 bin 755 kişinin yaralandığı bildirildi. İsrail ise savaş sırasında 620 askerinin öldüğünü açıkladı.

İsrail ordusu tarafından cumartesi akşamı yapılan açıklamada, Cibaliye'de operasyon düzenleyen İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas Hareketi’nin buradaki askeri yeteneklerini toparlamasını engellediği belirtildi.

Cibaliye Mülteci Kampı sakinlerinden Said (45) dün bir mesajlaşma uygulaması aracılığıyla Reuters'a şunları söyledi:

“Dünden beri havadan ve karadan yapılan bombardımanlar durmadı. Her yeri, evlerini kaybeden yerinden edilen insanların bulunduğu okulların çevresini bombalıyorlar. Sanki Cibaliye Mülteci Kampı’nda savaş yeniden başlıyor. Yeni saldırı birçok aileyi evlerinden çıkmaya zorladı.”

ythnm
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’ndan çıkarılan Filistinli bir kadın, 12 Mayıs 2024 (Reuters)

İsrail ordusu Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun Mahallesi’ne tanklarını yeniden gönderdi. Sabra Mahallesi sakinleri de ağır bombardımanlar sonucunda bazıları çok katlı apartmanlar olmak üzere çok sayıda evin yerle bir olduğunu aktardılar. İsrail ordusu aylar önce bu bölgelerin çoğunun kontrolünü ele geçirdiğini duyurmuştu.

Refah ve Deyr el-Belah

Öte yandan İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından dün yapılan açıklamada, (Mısır sınırındaki) Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki İsrail askerlerine ve zırhlı araçlarına havan mermileriyle karşılık verdiğini duyurdu. Diğer taraftan İsrail ordusu, güneydeki Kerem Şalom bölgesinde sirenlerin çaldığını ve Refah çevresinden atılan iki roketin başarıyla engellendiğini açıkladı. İsrail ordusu, herhangi bir yaralanma ya da hasar rapor edilmediğini de ekledi.

Dün akşam Gazze'den fırlatılan roketler İsrail'in Aşkelon şehrinde sirenlerin çalmasına neden oldu. Bu gelişme, savaşın başlamasının üzerinden yedi ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen Filistinli silahlı örgütlerin halen roket saldırısı düzenleyebildiklerini gösterdi. Hamas'a bağlı El Aksa televizyonu tarafından Telegram üzerinden yapılan açıklamada roketlerin İsrail ordusunun devam eden operasyonlarına rağmen Cebaliye Mülteci Kampı’ndan fırlatıldığını bildirdi.

Bölge sakinleri ve Hamas'a bağlı basın organları, İsrail tanklarının Deyr el-Belah’ın (Gazze’nin merkezi) doğusuna girmediğini, ancak bazı İsrail tankları ve buldozerlerinin şehrin dış mahallelerindeki çitleri aştığını, bu yüzden Hamas ile silahlı çatışmaların yaşandığını aktardılar. Gazze’deki sağlık yetkilileri, Deyr el-Belah’ta cumartesi akşamı düzenlenen bir hava saldırısında baba ve oğul iki doktorun öldüğünü bildirdi.

defvre
Refah'tan kaçan yerinden edilen Filistinliler, 12 Mayıs 2024 (Reuters)

Hamas Hareketi’nin askeri kanadı Kassam Tugayları ve İslami Cihad Hareketi, bir milyondan fazla Filistinlinin son sığınağı olan Refah başta olmak üzere Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail ordusuna tanksavar roketleri ve havan toplarıyla saldırılar gerçekleştirildiğini açıkladılar.

Hamas ve Biden

Hamas Hareketi, ABD Başkanı Joe Biden'ın ‘Gazze'deki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması halinde Gazze’de derhal ateşkes sağlanabileceği’ şeklindeki sözlerini son müzakere turunda alınan sonuçlardan atılan bir geri adım olarak değerlendirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

ABD Başkanı’nın bu tutumunu kınıyor ve arabuluculuk yapan ABD’nin bilgisi dahilinde Mısır ve Katar'daki arabulucular tarafından sunulan önerinin Hamas Hareketi tarafından kabul edilmesiyle sonuçlanan son müzakere turunun sonuçlarından geri adım atılması olarak değerlendiriyoruz.

Biden, cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde tuttuğu İsrailli rehineleri serbest bırakması halinde İsrail ile Hamas arasında devam eden savaşta hemen ‘yarın’ ateşkes sağlanabileceğini söylemişti.

Hamas, açıklamasında savaşı durdurmaya yönelik müzakerelerin tüm aşamalarında, bir ateşkes anlaşmasına ulaşmak için gerekli esnekliği gösterdiğinin altını çizdi.

İletişim kesildi

Filistin Telekomünikasyon Şirketi (Paltel), savaşın devam etmesi nedeniyle Gazze Şeridi'nin güney kesimlerinde internet hizmetlerinin kesintiye uğradığını, ancak ilgili personelin sorunu çözmek için çalıştığını duyurdu.

İsrail'in Refah şehri üzerindeki askeri baskısını yoğunlaştırmasıyla binlerce aile dün Refah'ı terk etmeye başladı. Şehrin dört bir yanına tank mermileri düşerken İsrail ordusu Refah'ın merkezindeki bazı mahalleler için yeni tahliye emirleri yayınladı.

Refah'a göç etmek zorunda kalan yerinden edilenlerden biri olan Tamer el-Burai, Reuters’a şunları söyledi:

Refah'tan ayrılıp Han Yunus'tan geçerken, kendime mi, aşağılanmamıza mı, kaybettiklerime mi, yoksa gördüklerime mi ağlayayım bilemedim. Hayalet bir şehir gördüm. Yolun her iki yanındaki binalar yıkılmış, tüm bloklar yerle bir olmuştu. İnsanlar ayrı düşüyor ve güvenli bir yer arıyorlar, ama güvenli bir yer olmadığını biliyorlar. Çadır yok, onları destekleyecek kimse yok.

sdfv
Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde hurdaya dönmüş aracıyla yerinden edilen bir Filistinli (Reuters)

Filistinli bir iş adamı olan Burai, “Savaş sekizinci ayına girerken, dünya güçleri çatışmaları sona erdirmekte başarısız olurken ve Hamas ile İsrail arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle ateşkes sağlamaya yönelik uluslararası arabuluculuk çabaları çökerken, dünya Filistinlileri terk edip onları kendi kaderleriyle baş başa bıraktı. Ateşkes yok, Birleşmiş Milletler (BM) kararı yok, umut yok” şeklinde konuştu.


Hamas tünelleri savaşı tekrar başa döndürdü

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde dün (pazar) meydana gelen bir patlamanın ardından dumanlar yükseliyor. (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde dün (pazar) meydana gelen bir patlamanın ardından dumanlar yükseliyor. (Reuters)
TT

Hamas tünelleri savaşı tekrar başa döndürdü

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde dün (pazar) meydana gelen bir patlamanın ardından dumanlar yükseliyor. (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde dün (pazar) meydana gelen bir patlamanın ardından dumanlar yükseliyor. (Reuters)

İsrail ordusu dün (pazar) yaptığı açıklamada, kuvvetlerinin “silahlı hücreler, roket rampaları, silah depolama tesisleri, gözlem noktaları ve tünel koridorlarını tespit ederek imha ettiğini” bildirdi.

Gazze Şeridi'nin en güney bölgesi olan Refah'taki tünelleri öne çıkaran ordu, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda askeri yapı kurma girişimiyle ilgili istihbarat aldığını da bildirdi. Ordu tarafından yapılan açıklamada, Refah'ın doğusundaki belirli bölgelerde, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında ve Gazze kentindeki ez-Zeytun mahallesinde ‘hassas operasyonların’ devam ettiği belirtildi. Açıklamada ordunun Refah'ta İsrail'e fırlatılmak üzere tasarlanmış bir dizi tünel açıklığı ve roket rampası tespit ettiği ve bunları imha ettiği bildirildi. Diğer taraftan Hamas, askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları aracılığıyla Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki İsrail güçlerini hedef alarak İsrail'i şaşırttı ve Tel Aviv'in Cibaliye Mülteci Kampı bölgesine tanklar göndermesine neden oldu.

El-Kassam Tugayları, “Cibaliye Mülteci Kampı’nın doğusunda bir İsrail tankını hedef alan ve İsrail askerlerinin sığındığı bubi tuzaklı bir evi patlatarak ölüm ve yaralanmalara neden olan” bir operasyon gerçekleştirdiğini bildirdi. Diğer yandan İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, “Son haftalarda Hamas'ın Cibaliye Mülteci Kampı’nda askeri yeteneklerini yeniden geliştirme girişimlerini gözlemledik. Bu girişimleri engellemek için operasyonlarımızı orada yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

El-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde de “ez-Zeytun mahallesindeki İsrail güçlerini havan mermileriyle vurduğunu” ve Sderot kasabasına iki roket attığını bildirdi.


Blinken, Gallant’a Washington'un Refah'ta büyük bir operasyon başlatmayı reddettiğini yineledi

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (Reuters)
TT

Blinken, Gallant’a Washington'un Refah'ta büyük bir operasyon başlatmayı reddettiğini yineledi

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'a Washington'un Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta büyük bir operasyon yapılmasını reddettiğini yinelediğini bildirdi.

Açıklamada, Dışişleri Bakanı'nın İsrail Savunma Bakanı'na, Gazze'ye insani yardım giriş noktalarının kapsamını genişletme çağrısında bulunduğu da belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı ayrıca Blinken'in, sivilleri ve yardım çalışanlarını koruma ihtiyacının altını çizdiğini ve Gallant'ı, yardımın girişini güvence altına almaya ve İsrail Hamas hedeflerine saldırı düzenlerken, yardımın Şerit içindeki dağıtımına ilişkin zorlukların çözümüne katkıda bulunmaya çağırdığını ifade etti.

Açıklamada Blinken’in, İsrail Savunma Bakanı ile Gazze'deki tutukluların serbest bırakılması çabalarını da görüştüğü belirtildi.