Umman Sultanı’nın en büyük oğlunun ‘Veliaht Prens’ olarak atanmasını öngören tüzüğün detayları yayınlandı

Umman Sultanı Heysem iktidarı geçtiğimiz yıl devraldı (Reuters)
Umman Sultanı Heysem iktidarı geçtiğimiz yıl devraldı (Reuters)
TT

Umman Sultanı’nın en büyük oğlunun ‘Veliaht Prens’ olarak atanmasını öngören tüzüğün detayları yayınlandı

Umman Sultanı Heysem iktidarı geçtiğimiz yıl devraldı (Reuters)
Umman Sultanı Heysem iktidarı geçtiğimiz yıl devraldı (Reuters)

Umman, saltanatta yönetim yetkisinin sultanın en büyük oğluna geçerek Veliaht Prens yapılmasını içeren Temel Devlet Tüzüğü metninin detaylarını yayınladı.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın büyük oğlu Zi Yezen bin Heysem bin Tarık, şu anda Kültür, Spor ve Gençlik Bakanı olarak görev yapıyor.
Sultan, yönetime geçtikten bir yıl sonra saltanatta iktidarın devri için belirli mekanizma kurulması ve ülke tarihinde ilk kez bir veliaht atanmasını sağlayan bir kararname çıkardı.
Resmi gazetede yayınlanan söz konusu tüzükteki beşinci maddede, “Hükümet yetkisi sultandan en büyük oğluna devredilir. Devlet kendisine devredilmeden en büyük oğul ölürse, -ölen kişinin erkek kardeşi olsa bile- yönetim ölen kişinin en büyük oğluna geçer. Ölen kişinin çocuğu olmaması halinde yönetim onun en büyük kardeşine geçer” denildi.
Bir başka maddede ise, “Sultanın yetkilerini kullanmasını önleyen geçici bir engel tespit edilirse yerine Veliaht Prens gelecektir” ifadeleri kullanıldı.
Önceki sistem, sultan tahtının boşalmasından itibaren üç gün içinde Kraliyet Ailesi Konseyi’nin tahtın halefini belirlemesini şart koşuyordu. Herhangi bir anlaşmaya varılamaması halinde ise sultanın halefinin adını verdiği mektup açılıp sultan tayini yapılıyordu.
Sultan Heysem, oğlu olmayan eski Umman Sultanı Kabus bin Said’in kuzeniydi ve onun ölümünün ardından Ocak 2020’de iktidara geldi.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, ‘ister Kuveyt ve Bahreyn gibi anayasal bir monarşi, ister Suudi Arabistan ve Katar gibi mutlak bir monarşi veya Umman gibi bir saltanat olsun’ monarşi sistemini takip ediyor.
Ancak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Kuveyt gibi bazı KİK ülkelerinde Veliaht Prens atanırken, Katar Emiri Şeyh Tamim’in göreve gelmesinden bu yana ülkede Veliaht Prens olmaması gibi bazı Körfez ülkelerinde bu yapılmıyor.
Kraliyet Kararnamesi, Umman’daki hükümet sisteminin birkaç maddesine de atıfta bulundu. Başkenti ‘Maskat’ olan Umman devletinin bağımsızlığı vurgulanırken, İslam dininin yasanın temeli ve Arapça’nın resmi dil olduğu ifade edildi.
Merhum Sultan Kabus’un iktidara geldiği dönem, iç ve dış tehditlerden kaynaklanan çeşitli zorlukların ardından bir başarı evresiydi. Sultan Heysem liderliğindeki Umman, yeni gelişme ve refah aşamasını dört gözle bekliyor.



Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
TT

Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)

Suudi Arabistan, uzun yıllar boyunca ulusal enerji karışımının önemli bir parçası olarak geleneksel enerji kaynaklarına bel bağladı. Bu bağımlılık büyük miktarlarda fosil yakıt tüketimine ve karbon emisyonlarının artmasına neden oldu. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisi alanında geniş doğal kaynaklara sahip olsa da, bu yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar olması gerektiği kadar kapsamlı değildi.

Vizyon 2030'un hayata geçirilmesiyle birlikte bu alanda bir değişim başladı; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve karbon emisyonlarının azaltılmasının temel stratejik boyutlarından biri haline geldi. Bu doğrultuda, Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, ulusal enerji karışımının çeşitlendirilmesini hızlandırmak için Ulusal Yenilenebilir Enerji Programı ve İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Yenilenebilir Enerji Girişimi başlatıldı.

Bu girişimler kapsamında yenilenebilir enerji sektöründe birçok başarı elde edildi. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üretiminde rekor düzeyde düşük maliyete ulaştı. Ayrıca hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini harekete geçirmek ve düşük karbonlu enerjiye geçişi desteklemek için adımlar atmaya başladı.

Bu bağlamda Suudi Arabistan, hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini etkinleştirmek ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi desteklemek için pratik adımlar atmaya başladı. Tüm bu çabalar, gelecek nesiller için enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmayı ve yeşil ve müreffeh bir ekonominin inşasını desteklemeyi amaçlıyor.

Enerji depolama alanında Suudi Arabistan, 26 gigawatt (GW) depolama kapasitesi sağlayan mevcut projeler ve 2030 yılına kadar 48 GW hedefi ile en büyük on küresel pazardan biri. Ayrıca, 2 bin megawatt saat (MWh) kapasite ve 488 gelişmiş batarya konteyneri ile Ortadoğu ve Afrika'daki en büyük enerji depolama projelerinden biri olan Bisha Enerji Depolama Projesi'nin lansmanı yapıldı.

dfgthy
Bisha Enerji Depolama Projesi (SPA)

Suudi Arabistan, doğu bölgesinde iki konvansiyonel olmayan petrol sahası ve rezervuarının keşfedilmesiyle konvansiyonel enerji sektöründe de başarılar elde etti ve Krallığın dünya çapında önemli bir enerji kaynağı olarak konumunu güçlendirdi. Bu yeni sahalar ve rezervuarlar günde 11 bin 437 varil Arap petrolü ve günde 9,39 milyon standart fit küp ilişkili gaz üretiyor. Ayrıca Rubülhali Çölü’nde günde 140 varil kondensat ve günde 19,5 milyon standart fit küp ilişkili gaz üreten iki doğal gaz sahası ve rezervuarı keşfedildi.