Libya’daki iki hükümetin bakanları, bütçeyi birleştirmek için ‘istisnai’ bir şekilde bir araya geldi

Ahmed Muaytik, 12 Ocak’ta Roma’ya yaptığı ziyarette İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile görüştü (EPA)
Ahmed Muaytik, 12 Ocak’ta Roma’ya yaptığı ziyarette İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile görüştü (EPA)
TT

Libya’daki iki hükümetin bakanları, bütçeyi birleştirmek için ‘istisnai’ bir şekilde bir araya geldi

Ahmed Muaytik, 12 Ocak’ta Roma’ya yaptığı ziyarette İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile görüştü (EPA)
Ahmed Muaytik, 12 Ocak’ta Roma’ya yaptığı ziyarette İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile görüştü (EPA)

Libya’da iktidar için çatışan iki hükümetin bakanları, ülkenin genel bütçesini ve aralarındaki diplomatik faaliyeti birleştirmek için 12 Ocak’ta Brega şehrinde sürpriz bir toplantı düzenledi. Toplantı, Libya krizine barışçıl bir çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun aylardır yürüttüğü görüşmelerin ekonomik rotası çerçevesinde gerçekleştirildi.
Yaklaşık altı yıldır ilk defa Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) bakanları, istisnai olarak nitelendirilen bir toplantıda, ülkenin doğusunda Abdullah es-Sini başkanlığındaki paralel hükümetteki mevkidaşlarıyla bir araya geldi.
Sini hükümetine bağlı Libya Haber Ajansı, toplantının mevcut yıl için genel bütçe, ekonomi politikaları ve banka takasını birleştirmeyi amaçladığını duyurdu. Ajansa göre toplantıda, doğudaki Merkez Bankası Başkanı, Maliye ve Planlama Bakanlarının yardımcılarından oluşan heyetin katılımının yanı sıra, UMH heyeti, Ulusal Petrol Şirketi Başkanı, Trablus’taki Merkez Bankası temsilcileri, Maliye ve Dışişleri Bakanları da yer aldı.
Kaynaklar, BM heyeti tarafından memnuniyetle karşılanan toplantıda, bankayı birleştirme, birleşik bir finansal komite oluşturma ve Libya Devleti için mevcut yılın birleşik bütçesini onaylama hususlarında uzlaşı sağlandığını belirtti.
UMH başkanının sözcüsü, toplantıda ayrıca diplomatik çalışmanın koordinasyonu ve birleştirilmesinin de ele alındığını söylerken, şu anda İtalya’ya ziyarette bulunan UMH Başkan Yardımcısı Ahmed Muaytik ise Twitter üzerinden yaptığı kısa bir açıklamada, toplantının doğru yolda atılmış bir adım olduğunu dile getirdi.
İtalyan haber ajansı Nova’ya göre Muaytik, Roma ziyaretinin ikinci gününde İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, İtalya'da İçişleri Bakanı Luciana Lamorgese ve Avrupa Parlamentosu (AP) Mağrip Ülkeleri Heyeti Başkanı Andrea Cozzolino ile bir araya geldi. Muaytik, geçen pazartesi akşamı da İtalya’nın başkenti Roma’da İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini ile ‘iki taraf arasında imzalanan askeri-teknik anlaşma ve hükümlerinin uygulanmasına yönelik mekanizmalar hakkında görüşmede bulunmuştu.
Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Fransa’nın başkenti Paris’e yönelik ziyaretine geçen pazartesi akşamı Fransa Senato Başkanı Gerard Larcher ile yaptığı görüşmeyle başladı.
Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullaj Belihak, görüşmede ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin, bu ilişkileri geliştirme yollarının ve iki dost halkın çıkarına hizmet edecek şekilde ortak iş birliğinin’ ele alındığını duyurdu.
Salih, sürpriz bir ziyaretle Paris’e ulaşırken, Salih’in ofisi de yetkilinin, Fransız senatosunun daveti üzerine iki günlük ziyaret sırasında birkaç Fransız yetkiliyle görüşeceğini belirtti.
BM misyonu tarafından desteklenen Libya Siyasi Diyalog Forumu İstişare Komitesi’nin İsviçre’nin Cenevre şehrinde bugün, toplanması planlanıyor. UMH’ye bağlı medya organlarına göre BM misyonu sözcüsü, toplantının, askıdaki konuları ele almak üzere, Cenevre’deki BM genel merkezinde 3 günlük bir süreliğe misyonun Genel Sekreter Vekili Stephanie Williams’ın konuşmasıyla başlayacağını belirtti. Ayrıca toplantının, birleşik yürütme otoritesinin seçilmesi ve forumun genel oturumu hususunda karar almak için somut ve pratik tavsiyeler sunulmasıyla ilgili olduğu kaydedildi.
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Libya’nın Bingazi şehrine tıbbi yardım ulaştırmak için ABD tarafından yaptırımlara maruz kalan Suriye Karayolu Şirketi Cham Wings’in hizmetlerini kullandığını açıkladı.
WHO’nun Libya’daki temsilcisi Elizabeth Hof, bu yeni tıbbi yardım sevkiyatının, koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı yanıtın güçlenmesine ve ülkedeki bazı sağlık kurumlarında sağlanan bir dizi sağlık hizmetinin desteklenmesine katkı sunacağını dile getirdi.
ABD Hazine Bakanlığı, Şam hükümetine mali, teknolojik ve hizmet desteği sağlamak için söz konusu şirketi, geçen ay yaptırımlara dahil etmişti.
Diğer taraftan UMH Savunma Bakanlığı’nın, batı bölgesindeki silahlı milislere karşı büyük çaplı bir askeri operasyon başlatma niyetiyle ilgili çekincelerine rağmen İçişleri Bakanı Fethi Başağa, 12 Ocak’ta İngiltere merkezli Rospartens şirketi temsilcileriyle görüştü. Başağa, görüşmede ‘Yüksek Güvenlik Odası’nın gelecek pazar günü ulusal liderlik, bölgesel koordinasyon ve yerel uygulama olarak resmen açılacağını’ duyurdu.
Başağa, yaptığı açıklamada, bu odanın önceliklerinin ‘İçişleri Bakanlığı’nın görevlerini yerine getirmek, polis ve güvenlik alanlarındaki önceliklerini belirlemek’ olduğunu söyledi.

Sayd el-Efai operasyonun hedefi kim?
Kaynaklar, başkent Trablus’ta ‘Sayd el-Efai’ operasyonu kapsamında hedef alınan milislerin, Abdulgani el-Kikli liderliğinde Ebu Selim’deki ‘Caydırıcı ve Ortak Müdahale Gücü’ ve Mustafa Kaddur önderliğindeki ‘en-Nevasi Tugayı’ olduğunu açıkladı. Kaynaklar, başsavcı tarafından aranan Muhammed Bahron liderliğindeki Birinci Güvenlik Destek Kuvveti başta olmak üzere, Verşefane bölgesinde Muammer ed-Davi liderliğindeki 55’inci Tugay ve Zaviye şehri milislerinin de hedef alındığını kaydetti. Ancak UMH’ye bağlı bir kaynak söz konusu bilgileri yalanlarken, ‘Sayd el-Efai’ operasyonunun başkent içerisindeki güvenlik güçlerini değil, dışarıdaki kaçakçıları ve aşırıcıları hedef alacağını vurguladı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.