Duma: El-Ula Zirvesi bölgede olumlu bir gelişmenin önünü açıyor

Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Slutsky, zirvenin Rus girişimi önündeki büyük engeli kaldırdığını söyledi.

El-Ula'da düzenlenen Körfez Zirvesi’ne katılan heyet başkanları. (SPA)
El-Ula'da düzenlenen Körfez Zirvesi’ne katılan heyet başkanları. (SPA)
TT

Duma: El-Ula Zirvesi bölgede olumlu bir gelişmenin önünü açıyor

El-Ula'da düzenlenen Körfez Zirvesi’ne katılan heyet başkanları. (SPA)
El-Ula'da düzenlenen Körfez Zirvesi’ne katılan heyet başkanları. (SPA)

Duma Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutsky, El-Ula'da düzenlenen Körfez Zirvesi sonuçlarının Suriye krizi de dahil olmak üzere bölgedeki karmaşık dosyaların çözümünü olumlu etkileyeceğine yönelik inancını dile getirdi.
Moskova'nın uzlaşma sürecini desteklemeye ve ‘Arap Evi’ birliğini yeniden tesis etmeye önem verdiğini belirten Slutsky, bu hususların bölge ülkeleri ve Rusya'nın ortak çıkarlarına doğrudan yansıdığına dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“El-Ula Zirvesi, son yıllarda tanık olduğumuz sağlıksız koşullara bir son verdi. Zirve çıktılarının, bölge ülkeleri arasındaki iş birliğini tümüyle yenilemek için gelecekteki adımlarda kendini göstereceğine inanıyorum. Gelişim, Avrasya bölgesinin geri kalanının yararınadır. Diyalog ise her şeyden önce Körfez ülkelerinin birçok ortak tehdit ile mücadele amacıyla dayanışması üzerinedir. Bu tehditler arasında terörizm, aşırılık yanlısı ideoloji, kitle imha silahlarının yaygınlaşması, başta Suriye krizi, Yemen ve Libya'daki durum ve Filistin-İsrail çatışması gibi çözülmemiş birçok kriz bulunuyor. Zirvenin çıktıları, Rusya’nın bu stratejik bölgedeki güvenliği artırmaya yönelik girişimini önündeki temel engeli kaldırdı ve başta Suriye’deki olmak üzere diğer krizleri çözüme yöneltti. Birçok Suriyelinin ikamet ettiği Körfez ülkelerinin koronavirüsle mücadelede, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki mekanlar da dahil olmak üzere Suriye’nin yeniden yapılanma sürecinde Suriyelilere yardımcı olmak için çok şey yapabileceği güvenini sağladı. Bununla birlikte Suriye Arap Cumhuriyeti'nin Arap Birliği üyeliğini geri kazanması hususunda karar verilmesi zamanı geldiği göz önüne alındığında, zirvenin özel bir rolü de olabilir. Körfez ülkeleri liderlerinin El-Ula'da anlaşmazlıkların üstesinden gelip uzlaşma yolunu izleme yönünde güç ve bilgelik bulması gibi, bugün Suriye’nin geri dönüşüyle Arap ailesinin birleştirilmesi için siyasi iradeye ihtiyaç var.”



Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnanlı yetkililerin, silahların devlete teslimi için ‘uygun bir fırsatlarının’ olduğunu açıkladı. Barrack'ın önümüzdeki hafta başlarında Beyrut'a giderek Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı görüşmesi bekleniyor.

Öte yandan Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın görünürdeki katı tutumu ile paralel olarak, ABD’nin önerisine yanıt vermek için nihai bir formüle ulaşmada başarısız olurken, Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Özellikle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı arasında ortak bir tutum sergilemeye çalışıyoruz, ancak Barrack'ın ilettiği öneride talep edildiği gibi Hizbullah'ın tutumunu da dikkate almalıyız. Ancak şimdiye kadar Hizbullah’tan kesin bir yanıt gelmedi” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, anlaşmazlığı çözmek için yoğun bölgesel ve yerel temaslar yürütüldüğünü bildirdi. Kaynaklar, ‘kabul edilebilir bir iyimserlik’ olduğunu belirtti.

Bir diğer gelişmede Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ye ülkenin güneyinde, meşru güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında silahlı güç bulunmayacağını taahhüdünde bulundu.