Lübnan’da ‘yalan videosu’ hakkındaki tartışmalar sürüyor

Avn ve Diyab arasındaki ‘yalan videosunun’ sızdırıldığı toplantı. (Dalati ve Nahra)
Avn ve Diyab arasındaki ‘yalan videosunun’ sızdırıldığı toplantı. (Dalati ve Nahra)
TT

Lübnan’da ‘yalan videosu’ hakkındaki tartışmalar sürüyor

Avn ve Diyab arasındaki ‘yalan videosunun’ sızdırıldığı toplantı. (Dalati ve Nahra)
Avn ve Diyab arasındaki ‘yalan videosunun’ sızdırıldığı toplantı. (Dalati ve Nahra)

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın hükümeti kurmakla yetkili Saad Hariri’yi ‘yalan söylemekle’ suçladığı sızdırılmış video görüntülerinin yankıları, taraflar arasında bölünmeyi yansıtır şekilde devam ediyor. Söz konusu video aynı zamanda hükümeti kurma yolundaki çıkmazın ve önündeki engellerin de teyidi niteliğinde.
Avn’a verilen ilk dolaylı cevabının ardından Hariri, 12 Ocak’ta ‘Vero’ uygulaması üzerinden, yalanlar ve hayallerle nasıl başa çıkılacağına dair tavsiyeler içeren ‘Eğer’ başlıklı bir şiir yayınladı. Hariri şu ifadeleri kullandı:
“Eğer sen yalana batmazken onlar sana yalan söylerlerse ve eğer sen nefrete yol vermezken onlar senden nefret ederlerse, yine de sen asaletini ve bilgeliğini terk etme.”
Müstakbel Hareket Milletvekili Muhammed el-Haccar, 12 Ocak’ta sızdırılan videoda geçen ifadeleri kasıtlı olsun ya da olmasın ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi. Bir televizyon kanalına açıklamada bulunan Haccar, Hariri’nin anayasanın emrettiği şeyi ve bugünkü durumun gerektirdiği, ülkenin kurtuluşu için gerekli olan 3 hayrı yaptığına dikkat çekti. Milletvekili, bu 3 hayrı ‘görevi reform yapma ve ülkeyi kurtarma olan uzmanlardan oluşmuş bir hükümette engelleyici 3 pozisyon olmayacak’, ‘uzlaşı heyetinin empoze etmek istediği bozulmaya teslim olmayacak’ ve ‘istifa etmeyecek’ diye sıraladı.
Milletvekili Muhammed el-Haccar, “Lübnan’ın tek çıkarı, bu hükümeti kurmaktır. Hariri’ye karşı tüm kampanyalar, Lübnan’ın çıkarıyla uyuşmayan bir kota hükümetinin varlığını hedeflemektedir. Lübnan’ın çıkarı, partizan olmayan bir hükümettir” dedi.
Diğer yandan Hariri’nin basın danışmanı Hüseyin el-Vech, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Baabda Sarayı’ndaki karar alma daireleri, Cumhurbaşkanı’nı tartışmalı meselelere dahil etmekte ve 12 Ocak’ta dağıtılan video görüntülerindeki rastgele pozisyonu saptırmakta ısrar ediyorlar. Bu sözler anayasayı devirmenin ve durumu, ülkeyi Taif Anlaşması öncesine götüren bir talep kartı olarak kullanmanın bir şeklidir. Lübnanlılar, sorunun temel nedeninin saray çevrelerinde olduğunu, Başbakan Hariri’nin inkar durumuna son verilmesini, korona tehdidini ele alıp başarı yolunda çözümler ve reformalar getirmek için bir uzmanlar hükümetine kapıyı açma kararının alınmasını beklediğini biliyorlar.”
Konuya ilişkin cevaplar, Müstakbel ile sınırlı kalmadı. Öyle ki İlerici Sosyalist Parti ve Demokratik Buluşma da sızdırılan videoya yanıt verdi. Bu bağlamda Sosyalist Milletvekili Bilal Abdullah, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada 12 Ocak’ta Cannes Film Festivali’ne aday gösterilen kısa bir belgesel film dolayısıyla şaşkınlık yaşadığını belirtti. Abdullah açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Lübnan’ın yetim halkı, çıplak göğüsleriyle, yönetimsizlikle ve kanlı kaderleriyle karşı karşıya. Ülkemizin tarihi, en şiddetli kriz ve sıkıntılarında bile böylesine bir düşüşe tanık olmadı. Zamanlama, Taif’e karşı ölümcül bir darbedir.”
Sosyalist Parti yaptığı açıklamada, Avn’ın videoda söyledikleri ve geçen pazartesi günü Cibran Basil’in yaptığı açıklama arasında da bağlantı kurdu:
“Yeni bir paradoksta, medyaya karşı her zaman önyargılı olan Cumhurbaşkanı, iş çevirme hükümeti başbakanı (Hassan Diyab) ile yaptığı konuşmayı sızdırmak için aynı medyayı kullandı. Böylece şekil ve içerik olarak yalnızca başbakanlık pozisyonuna büyük bir hakaret etmekle kalmadı, aksine cumhurbaşkanlığı pozisyonuna ve ulaştığı jandarma düzeyine de dokundu. Bu skandal video, Cumhurbaşkanı’nın milletvekillerine uyarı mesajıyla hükümeti kurmadan önce zaten bilinenleri doğrulamak için geldi. Video, tüm hükümeti kurma süreci boyunca kendisi ve ekibinin, Saad Hariri’nin hükümeti kurmasını istemediğini de kanıtladı.”
Açıklamada ayrıca, ‘Beyrut Limanı patlaması soruşturmalarında suçlanması sonrasında Diyab’ı savunan Hariri’nin kendisini ve eski başbakanları’ eleştiren Avn’ı dinleyen iş çevirme hükümeti başkanının konumuna da dikkat çekildi. “Bu başkan, Cumhurbaşkanı’nın sözlerini tek bir yorum yapmadan dikkatle dinleyerek, bu pozisyona saygısını nasıl ifade etti?” diye soruldu. Ayrıca “Damat Basil, dün bir hükümet kurmakla ve ülkenin işlerini yönetmekle görevli başkana güvenmediğini söylerken, (amca da) bugün aynı tavrı doğruladı” ifadesi kullanıldı.
Avn söz konusu videoda Diyab’ın hükümeti kurma sürecine ilişkin bir sorusuna yanıt olarak, hükümetin kurulmadığını ve Hariri’nin gerçeği yansıtmayan açıklamalarda bulunduğunu belirtiyor. Konuşmanın bir kısmında Lübnanlı bir dizi medya kuruluşu ve ‘videonun kesildiğini, konuşmasının tam olmadığını ve bu yüzden asıl söylenenlerin çarpıtıldığını’ belirten Cumhurbaşkanlığı arasında farklı bir diyalog geçiyor.
Cumhurbaşkanlığı’ndan Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamada “Medyada aktarılanların aksine Avn, ‘Ona bir kağıt (yani bakanların isimlerinin bir listesini) vermedik’ diyor. ‘O bize vermedi’ değil” denildi.
Bu tavır, videonun sızdırılması dolayısıyla ‘El-Cedid’ kanalını suçlayan Özgür Yurtsever Hareket tarafından dile getirildi. Hareket yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Avn, sözünü samimi ve cesurca söyledi. El-Cedid, Cumhurbaşkanı’nın ‘Ona vermedik’ demesine rağmen ‘Bize vermedi’ dediğini iddia ederek sözleri tahrif etti” ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde ‘Avn’ın Hariri’den bir liste aldığını reddettiğini gösteren’ video ve bilgilerin yayınlanması sonrasında Müstakbel Hareket Genel Sekreteri Ahmed Hariri ve hareket destekçileri, Twitter üzerinden açıklamada bulundular. Hariri’nin daha önce Cumhurbaşkanı Avn’a bir hükümet listesini sunduğu açıklayan paylaşımı yeniden yayınladılar. Hariri söz konusu paylaşımının yanı sıra “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanı’nı yalanlıyor” diye yazdılar.



Irak: Kor Mor gaz sahasına iki İHA ile saldırı düzenlendi, failler tespit edildi

Kor Mor doğalgaz sahasına düzenlenen saldırı, Kuzey Irak'taki elektrik şebekesini felç etti (Reuters)
Kor Mor doğalgaz sahasına düzenlenen saldırı, Kuzey Irak'taki elektrik şebekesini felç etti (Reuters)
TT

Irak: Kor Mor gaz sahasına iki İHA ile saldırı düzenlendi, failler tespit edildi

Kor Mor doğalgaz sahasına düzenlenen saldırı, Kuzey Irak'taki elektrik şebekesini felç etti (Reuters)
Kor Mor doğalgaz sahasına düzenlenen saldırı, Kuzey Irak'taki elektrik şebekesini felç etti (Reuters)

Irak Silahlı Kuvvetleri dün yaptığı açıklamada, geçen hafta Kürdistan Bölgesi'ndeki en büyük petrol sahalarından biri olan Kor Mor gaz sahasına düzenlenen saldırının iki İHA ile gerçekleştirildiğini, bunlardan birinin sahayı vurduğunu, diğerinin ise saha dışında düştüğünü bildirdi.

Irak Silahlı Kuvvetleri, saldırıyı gerçekleştirenlerin kimliğini doğrulayarak, bunları kanun dışı unsurlar olarak tanımladı.


İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısında 5 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı

Filistinli çocuklar Han Yunus'ta ateşin başında ısınıyor (Reuters)
Filistinli çocuklar Han Yunus'ta ateşin başında ısınıyor (Reuters)
TT

İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısında 5 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı

Filistinli çocuklar Han Yunus'ta ateşin başında ısınıyor (Reuters)
Filistinli çocuklar Han Yunus'ta ateşin başında ısınıyor (Reuters)

Filistin haber ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail'in dün akşam Gazze'nin güney ve doğusuna düzenlediği hava ve topçu saldırılarında en az 5 Filistinli öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'un el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırlara bir dizi hava saldırısı düzenlediğini ve ikisi çocuk beş Filistinlinin hayatını kaybettiğini, onlarca kişinin de yaralandığını bildirdi.

El-Mevasi'ye düzenlenen hava saldırıları, içinde yerinden edilmiş kişilerin bulunduğu birkaç çadırın yakılmasına ve bölgeye sığınan ailelerin acılarının daha da artmasına neden oldu.

Kuveyt Özel Sahra Hastanesi'ndeki sağlık kaynakları, ambulans ekiplerinin el-Mevasi'deki yerinden edilmiş kişiler için kurulan "El-Necat" kampında bombalama alanından beş ceset çıkardığını, cesetlerin kömürleşmiş halde ulaştığını bildirdi.

Han Yunus kentinin batı kesiminde de eş zamanlı baskınlar düzenlendi. İsrail araçları kentin doğusunda yoğun hava saldırıları düzenlerken, savaş uçakları da kentin üzerinde yoğun uçuş gerçekleştirdi.

Gazze Şehri'nde, İsrail insansız hava araçları (İHA) şehrin doğusundaki Şucaiye kavşağı yakınlarında ateş açarak bölge sakinleri ve yerinden edilmiş kişiler arasında paniğe yol açtı. Dün sabah Gazze Şehri'nin Zeytun semtinde İsrail ateşiyle 2 Filistinli hayatını kaybetti.

Şarku’l Avsat’ın sağlık kaynaklarından elde ettiği bilgiye göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırılarda Gazze Şeridi'ndeki ölü sayısı, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşmak üzere 70 bin 117 kişiye yükseldi.

Sağlık kaynakları, yaralı sayısının yaklaşık 171 bine ulaştığını, çok sayıda kişinin hâlâ enkaz altında olduğunu, ambulans ve kurtarma ekiplerinin ise bu kişilere ulaşamadığını belirtti.

Gazze Şeridi'ndeki hastanelere son 48 saatte 5 ölü, 13 yaralı ulaştığını kaydeden kaynaklar, 11 Ekim'de varılan ateşkes anlaşmasından bu yana toplam ölü sayısının 360'a, yaralı sayısının ise 922 kişiye ulaştığını kaydetti.


Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.