ABD güvenlik güçleri Biden’ın yemin töreni öncesi alarma geçti

Ulusal Muhafızlar herhangi bir tehdide karşı kongre binasında uyuyor (AFP)
Ulusal Muhafızlar herhangi bir tehdide karşı kongre binasında uyuyor (AFP)
TT

ABD güvenlik güçleri Biden’ın yemin töreni öncesi alarma geçti

Ulusal Muhafızlar herhangi bir tehdide karşı kongre binasında uyuyor (AFP)
Ulusal Muhafızlar herhangi bir tehdide karşı kongre binasında uyuyor (AFP)

ABD Başkan Donald Trump’ın destekçileri tarafından geçtiğimiz hafta Kongre’ye düzenlenen baskın nedeniyle kafası karışan ABD güvenlik güçleri, yeni başkan Joe Biden göreve başlamadan önce her türlü şiddeti önlemek için ülke çapında bir güvenlik operasyonu düzenliyor.
Federal ve eyalet yetkilileri, Kongre üyelerine yönelik tehdit mesajlarını değerlendirerek, güvenlik güçlerinin herhangi bir saldırıya hazır olması için harekete geçti.
Biden yönetimi de, yeni başkan 20 Ocak’ta göreve başlamadan önce ekibinin etrafındaki güvenliği artırdı.
Trump’ın destekçileri tarafından 6 Ocak’ta Kongre binasına yapılan baskında Kongre üyeleri kapalı bir odada saatlerce saklanırken, yaşanan bu olaylarda 1’i polis 5 kişi hayatını kaybetti.
Biden’ın 20 Ocak’taki yemin töreni yaklaşırken, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), 16-20 Ocak tarihlerinde ülkenin 50 eyaletinin başkentlerinde bulunan kongre binalarında silahlı protestoların olacağı konusunda uyardı.
Demokrat Parti milletvekilleri Adam Schiff ve Jerry Nadler ortak bir açıklama yaparak, önümüzdeki günlerde şiddet yanlısı radikallerin gerçekleştirebileceği her türlü saldırıyı önlemek için adım atmak gerektiğini vurguladı.
Trump destekçileri tarafından düzenlenen baskını ilk başlarda savunsa da, Temsilciler Meclisi’nde azil süreci hakkında yapılan oturum esnasında yaptığı yazılı açıklamada,  “Daha fazla gösterilerin olacağı raporlarının ışığında, şiddet, kanunsuzluk ve hiçbir tür vandallık olmamasını ısrar ediyorum. Benim savunduğum bu değil ve Amerika'nın savunduğu şey de bu değil. Tüm Amerikalılara, sinirlerin yumuşaması ve gerginliğin sakinleşmesi için sesleniyorum” ifadelerini kullandı.

Aşırı sağın belirsiz planları
Sosyal medyada aşırı sağ forumları ve sohbet odalarında Biden’ın yemin töreni sırasında düzenlenebilecek olası protestolarla ilgili çelişkili mesajlar ortaya çıktı.
Aşırı sağcı bazı siteler, Biden’ın yemin törenini her ne pahasına olursa olsun önlemek için destekçilere Beyaz Saray, Kongre ve Yargıtay’ı kuşatmaya çağırdı.
Trump’a yakın The Donald sitesi ise protestocuları 17 Ocak’ta Kongre merkezi ve eyalet başkentlerinde silahlı protestolar düzenleyerek ‘özgürlüğü savunmaya’ çağırdı.
Bununla birlikte, bazı aşırı sağcı forumlardaki kullanıcılar, tüm bunların kendilerini tuzağa düşürmek için yapılan bir komplonun parçası olduğu düşüncesiyle insanları bu etkinliklere katılmamaları konusunda uyardı.



Macron, Gazze ve Lübnan'daki savaşı durdurmak için Sinvar'ın öldürülmesi "fırsatını" değerlendirme çağrısında bulundu

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Kaynak: Kıbrıs hükümeti)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Kaynak: Kıbrıs hükümeti)
TT

Macron, Gazze ve Lübnan'daki savaşı durdurmak için Sinvar'ın öldürülmesi "fırsatını" değerlendirme çağrısında bulundu

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Kaynak: Kıbrıs hükümeti)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Kaynak: Kıbrıs hükümeti)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaşı durdurmak için Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesi "fırsatını" değerlendirme ve İbrani devletine Lübnan'daki "askeri operasyonlarına son vermesi" çağrısında bulundu.

İsrail ordusunun Gazze'de Sinvar'ı öldürdüğünü açıklamasının ardından Brüksel'de düzenlenen AB zirvesi çerçevesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Macron: “Tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak ve nihayet savaşı sona erdirmek için bu fırsatı değerlendirmeliyiz” dedi ve “Askeri operasyonlara son vermeliyiz” ifadelerini kullandı.

Macron, Fransa'nın güvenliğini ve varlığını korumak için İsrail'in yanında olduğunu, ancak bunun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile anlaşmazlıkları engellemediğini belirtti.

“Ebu İbrahim” lakaplı 61 yaşındaki Sinvar, hareketin Gazze'de başlayıp Lübnan'a sıçrayan ve bölgesel bir çatışmaya dönüşmesinden korkulan savaşı tetikleyen, Yahudi devletinin güneyine yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısından bu yana İsrail için ‘yaşayan bir ölü’ ve kilit bir hedef haline gelmişti.