Libyalılar, ‘Terhune toplu mezarları’ kurbanlarının eşyaları arasında yakınlarını arıyor

Libyalılar, Kaniyat milislerinden intikam alınmasını istiyorlar

Terhune toplu mezarları kurbanlarının sergilenen eşyaları. (Burkan al-Gadab Operasyon Odası)
Terhune toplu mezarları kurbanlarının sergilenen eşyaları. (Burkan al-Gadab Operasyon Odası)
TT

Libyalılar, ‘Terhune toplu mezarları’ kurbanlarının eşyaları arasında yakınlarını arıyor

Terhune toplu mezarları kurbanlarının sergilenen eşyaları. (Burkan al-Gadab Operasyon Odası)
Terhune toplu mezarları kurbanlarının sergilenen eşyaları. (Burkan al-Gadab Operasyon Odası)

Libya’nın başkenti Trablus’taki yetkililer tarafından son iki gün içinde kurulan ve Terhune'deki ‘toplu mezarlardan’ çıkarılan cesetlerin kıyafetlerinin ve kişisel eşyalarının sergilendiği salonun her bir köşesinde ağlama sesleri yükseliyor. Kaniyat milisleri tarafından öldürüldükleri bilinen onlarca ceset arasında yıllardır kayıp olan yakınlarının kimliğinin tespit edilebileceği kanıtlar bulma umuduyla gelenler büyük bir üzüntü içerisindeydiler.
Terhune kentinde (başkentten 80 kilometre uzaklıkta) ‘toplu mezarların’ ortaya çıkmasının ardından uluslararası ve yerel kuruluşların ‘bu suçlarla ilgili acil ve şeffaf bir soruşturma’ başlatılması ve Kaniyat milislerinin elindeki kayıp bölge sakinlerinin akıbetinin belirlenmesi için çağrıda bulunmasıyla öfke dolu sesler yükseldi.
Kayıp Kişilerin Aranması ve Tespiti Genel Müdürlüğü daha önce yaptığı bir açıklamada, şu ana kadar Terhune’de 29 ‘toplu mezar’ bulunduğunu duyurdu.
Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Adalet Bakanlığı’na bağlı Kanıt Dairesi, kurbanların kişisel eşyalarını sergilemeye başladı. UMH'ye bağlı güçler tarafından yürütülen Burkan al-Gadab (Öfke Volkanı) Operasyon Odası’na göre kurbanların birden fazla silah ve birden fazla mermiyle infaz edildiğine’ işaret eden, mermi ve şarapnel parçalarından oluşan kanıtlar bulundu. Sergilenen eşyalar, yıllardır siyasi gerekçelerle saklanan ailelerden, kayıp yakınlarından hiç bir iz bulamayan diğer vatandaşlara kadar farklı farklı trajik hikayeleri ortaya çıkardı.
Burkan al-Gadab Operasyon Odası, kurbanların üzerinden çıkan eşyalar sayesinde aynı aileden üç kayıp kişinin kimliklerinin resmi olarak tespit edildiğini duyurdu. Kimliği tespit edilen cesetlerin, ‘geçtiğimiz yıl 5 Nisan’da Kaniyat çetesi tarafından alıkonulan’ kişiler olduğu bilgisini aktaran Operasyon Odası, kurbanlardan birinin adının, en küçük çocuğunun kaçırılmasının ardından dünyaya gelen altı çocuk babası Nureddin olduğunu açıkladı. Operasyon Odası ayrıca bir kadının kocasının eşyalarını tanıdığını ve 2019 yılı sonlarında kaybolan Mesud Ali Endiş’in kimliğinin tespit edildiğini bildirdi.
Kayıp aileleri eşyaların sergilenmeye başlamasının ardından, iki gün içinde ‘toplu mezarlarda’ bulunan cesetler arasında altı kurbanın kimliğini teşhis edebildi. Ancak kayıplardan birinin kızı, gösterilen eşyalardan yıllardır kayıp olan babasının kimliğini tespit edemeyince çığlık atmaya ve feryat etmeye başladı. “Bana baban öldü deyin, cenazesini görmek istiyorum” diye bağırdı.
Burkan al-Gadab Operasyon Odası tarafından yayınlanan videolar, yakınlarından geriye kalan kanıtları bulanların yaşadığı üzüntü ile yakınlarına dair hiçbir iz bulamayanların hayal kırıklıklarını yansıtıyordu. Eşyaların sergilenmesinden sorumlu yetkililerden birine göre bu görüntüler, kurbanlar arasında yakınlarını bulanlar ile kalplerini teselli edecek hiçbir şey bulamayanların yaşadıklarını gözler önüne seriyordu. Eşyaların sergilendiği panolardan birinde Fethi Said Abdulkadir isimli bir vatandaşın eşi, kaybolmasının üzerinden yıllar geçen kocasının kişisel eşyalarını tanır tanımaz ağlamaya başladı.
Eşyası tespit edilenler arasında, kaybolduğu sırada yaşları 32 ile 46 arasında değişen Abdulkadir ailesine mensup 6 erkek de vardı. Kayıp Kişilerin Aranması ve Tespiti Genel Müdürlüğü’ne göre ‘Kaniyat’ adıyla bilinen yerel ‘el-Kani’ milislerinin 2015 yılında şehrinin kontrolünü ele geçirmelerinin ardından bölgede en az 338 kişi kayboldu. Terhune'den kaçan Kaniyat milisleri, siyasi gerekçelerle vatandaşları kaçırmak, gözaltına almak, işkence etmek ve öldürmekle suçlanıyorlar.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) çoğunluğu Trablus’un güneydoğusundaki Terhune kentinde olmak üzere toplu mezarların ortaya çıkarılmasıyla ilgili acil ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. UNSMIL’den yapılan açıklamada, “Uluslararası hukuka göre Libyalı yetkililer yargısız infazlara ilişkin raporlarla ilgili acil, şeffaf ve etkili bir soruşturma yürütmelidir”  ifadeleri yer aldı.
Libya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Tahir es-Sunni, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) söz konusu toplu mezarlar bulunur bulunmaz davayı soruşturmamış olması karşısındaki şaşkınlığını dile getirdi. Sunni, “UCM’nin halen Kaniyat milislerinin suçlu olduğuna dair kanıtlara mı ihtiyacı var?” diye sordu.
Hollanda’nın Libya Büyükelçisi Lars Tomers de başkent Trablus'un güneydoğusundaki Terhune kentindeki toplu mezarlara ait fotoğrafları ve haberleri ‘korkunç ve kabul edilemez bir sahne’ olarak nitelendirdi.
Kurbanların eşyalarının sergilendiği salona gelen birçok aile, güvenlik yetkililerinden, tüm Kaniyat üyelerinin bir an önce tutuklanması ve kurbanların intikamının alınması için yargılanmalarını talep ettiler. Aileler ayrıca kimliği belirlenemeyen cesetlere DNA testi yapılması gerektiğini vurguladılar.



Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.


Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
TT

Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)

İsrail ordusunun bugün Güney Lübnan'daki Zavtar el-Şarkiye'de düzenlediği saldırıda bir gencin öldürülmesiyle yeni bir gerilim yaşandı. UNIFIL ise sınırda devam eden gerginliğin ortasında Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısını yineledi.

Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) haberine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Zavtar bölgesinde bir aracı hedef alan hava saldırısında bugün bir Lübnanlı genç hayatını kaybetti.

Ajans haberinde, "Genç Kamil Reda Karabaş, İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayn el-Semahiye yolunda seyir halindeki aracına iki güdümlü füzeyle saldırması sonucu şehit oldu. Ambulans ekipleri olay yerine geldi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ayrıca Bint Cubeyl sektörüne bağlı Frun kasabasında bir Hizbullah mensubunu hedef alan hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından baskına ilişkin bir video yayınlayarak, hedefin "İsrail'e karşı terörist planlar yürüttüğünü" ve faaliyetlerinin "Lübnan ile varılan mutabakatların ihlali anlamına geldiğini" belirtti.

Adraee, ordunun Güney Lübnan'dan gelebilecek "her türlü tehdidi ortadan kaldırmaya" devam edeceğini ifade etti.

Lübnan Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezi, dün yaptığı açıklamada, Frun kasabasında bir aracı hedef alan İsrail hava saldırısında bir vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

UNIFIL: Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmelidir

Bu arada, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) Başkanı Diodato Abagnara, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında ilerleme sağlanması için "Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı" gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"X" platformunda açıklama yapan Abagnara, Lübnan ordusunu destekleme taahhüdünü teyit ederek, orduyu güneyde "istikrarı sağlamada kilit ortak" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Lübnan ordusunun bölgede yeniden konuşlandırılmasını, devlet otoritesinin genişletilmesinde hayati bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail, Gazze'deki savaş sonrasında Hizbullah ile yaşanan çatışmanın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen güney ve doğuda saldırılarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes anlaşmasının amacının "partinin askeri kapasitesini yeniden inşa etmesini engellemek" olduğu belirtiliyor.


Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.