Moritanya, Fas-Cezayir çatışmasında taraf tutmakla itham edildi

Nuakşot’ta düzenlenen askeri tören. (Getty)
Nuakşot’ta düzenlenen askeri tören. (Getty)
TT

Moritanya, Fas-Cezayir çatışmasında taraf tutmakla itham edildi

Nuakşot’ta düzenlenen askeri tören. (Getty)
Nuakşot’ta düzenlenen askeri tören. (Getty)

Hatice et-Tayyib
Moritanya, çatışan jeopolitik hırslara, farklı çıkar ve hedeflere sahip komşuları Fas ve Cezayir ile dengeli ilişkiler kurmak istiyor. Nuakşot yönetimi, meydana gelen krizlerde mümkün olan en az düzeyde kayba uğramak ve her iki ülkenin de lehine olacak şekilde açıktan ya da gizlice talep edilen ittifaklardan uzak durmak için iki komşusuyla yaşanması muhtemel çatışmalardan uzak kalmaya çalışıyor.
Moritanya her ne kadar Rabat ve Cezayir arasında onlarca yıldır süren gerginlik, kronik anlaşmazlık ve sorunlu ilişkilerden etkilenmemeye çalışsa her iki ülke de onu kendi siyasi pozisyonlarıyla etkilemeye ve ikili ittifaklar kurmaya sürüklemeye uğraşıyor. Bu nedenle gerginliklerden ve zorluklardan mustarip durumda.
Geçmiş onlarca yıl boyunca komşu iki ülkenin benimsediği kutuplaşma politikası karşısında ülkede art arda iktidara gelen rejimlerin tavırları, Moritanyalıların ‘karar alırken görüş empoze etme ve hegemonya olarak nitelendirdiği koşulların reddi’ ile ‘Nuakşot yöneticileri üzerinde zaman zaman uygulanan baskıları kabul etme’ arasında değişiklik gösterdi.
Moritanya, iki taraftan da iyi komşuluk ilkelerine uygun olmayan pozisyonlara destek verme suçlamasına maruz kaldı. Aynı şekilde Fas ve Cezayir arasındaki anlaşmazlığı kendi lehine kullanmakla ve iki ülkenin görüşlerini yakınlaştıracak etkili arabuluculuk arayışına girmeden yardımlardan, yatırımlardan ve sürekli desteklerden yararlanmakla suçlandı.

Ortak sınırlar
Fas ve Cezayir ile ortak sınırlara sahip tek ülke olan Moritanya, aynı zamanda Rabat ve Cezayir arasında herhangi bir uzlaşıyı engelleyen en büyük sorun olarak Sahra konusundaki anlaşmazlıkla da doğrudan ilgileniyor. Nuakşot yönetimi, 1975’te İspanyol sömürgesinin bölgeden çekilmesi sonrasında Sahra’yı Fas ile paylaşmıştı. Daha sonra Moritanya, Cezayir destekli Polisario Cephesi ile şiddetli bir savaşa girerken, ‘Sahra Cumhuriyeti’ni tanıyan cepheyle bir barış anlaşması imzalamış, 1979 yılında da Sahra’dan geri çekilerek payından vazgeçmişti. 

Baskılar, endişeler ve kutuplaşma
Siyasi araştırmacı Muhammed Mahmud Velid el-Hurşi, Moritanya’nın iki ülkenin güneyindeki coğrafi konumunun ve savaş yıllarının Sahra’da bıraktığı siyasi mirasın Moritanya’yı taraflarla ilişkilerinde ihtiyatlı davranmaya zorladığını belirtti. “Çünkü bir tarafın her kararı, eylemi veya yaklaşımı yanlış hesaplanabiliyor ve diğer tarafın çıkarlarına aykırı olarak anlaşılabiliyor” ifadesini kullandı.
Velid el-Hurşi, iki ülkedeki rejimlerin her birinin, kendi stratejisine ve siyasi arzularına göre benimsemeye çalıştığı hegemonyanın Nuakşot üzerinde güçlü bir baskı unsuru oluşturduğuna ve endişe ve kutuplaşma haline soktuğuna dikkat çekti.
Siyasi araştırmacı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazen anlaşmazlıktan yararlanarak ve her iki tarafa da oynayarak, bazen de Fas pahasına Cezayir’i tercih ederek gelişigüzel suçlamalarda bulunmak, bölgede istikrara hizmet etmediği gibi Fas halkının çıkarına da hizmet etmemektedir.”
Mağrip ülkeleri arasında Körfez uzlaşmasına benzer şekilde açık bir diyalogun başlaması ve Fas ile Cezayir arasında uzlaşı için baskı yapılması çağrısında bulunan Muhammed Mahmud Velid el-Hurşi, şu anki durumu mayın tarlasında yürümeye benzeterek her adımının tehlikelerle dolu olduğunu vurguladı.

Öncelikleri yeniden düzenleme
Diğer yandan kısa bir süre önce Fas ile Cezayir destekli Polisario Cephesi arasında patlak veren Kerkerat geçidi krizi, Moritanya’nın komşuları Fas, Cezayir ve hatta Polisario Cephesi ile ilişkilerini yeniden düzenlemesi hususunda bir fırsat sağladı. Ancak ülkenin diplomasisi, krizi frenleme ve askeri çözümden uzak bir çözüm bulma baskısı yapmadı.
Fas ordusu geçen Kasım ayında, Fas ve Moritanya arasındaki Guerguerat sınır kapısını kapatan Polisario milislerine karşı askeri operasyon başlattı. Bu, 1991 yılında Fas ve Polisario Cephesi arasında imzalanan ateşkes ilanından bu yana bölgedeki ilk askeri operasyon oldu.
Uzmanlar, Moritanya’nın Sahra çatışmasıyla mücadeledeki olumsuzluğunun ve son krizi sona erdirmek için müdahale etmemesinin, ‘çatışma çemberinin genişlemesine ve kendi çıkarlarıyla uygun olmayan bazı taleplere’ yol açtığını belirtti. Nuakşot’un Fas ve Cezayir’deki bazı politikacıların talepleri, yönelimlerini ve konumlarını kontrol etme istekleri hususunda temkinli davrandığını aktaran uzmanlar, “Bu, göreceli bir istikrar durumuna dönmeden önce iki komşu ülke ile ilişkilerinde dalgalanmaların meydana geldiğini açıklıyor” ifadesini kullandılar.
Aynı şekilde uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed Said Velid el-Arabi de Kerkerat Sınır Kapısı’ndaki krizin, Moritanya ve Fas’ın gerginlik ve anlaşmazlık durumundan uzak, güçlü stratejik ilişkiler kurma ihtiyacını canlandırdığını belirtti. Arabi, Moritanya’nın, gerçek bir iradeye sahip olması halinde ‘bölgedeki gerginliğin hafifletilmesine katkı sağlayacağını, iki komşu ülke arasındaki görüş açılarını kapatmaya ve ikili ilişkileri geliştirmeye yardımcı olacağını’ vurguladı.
Polisario’nun Moritanya ve Fas sınırındaki hareketlerinin Nuakşot’u zora soktuğunu belirten Muhammed Said Velid el-Arabi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Durum, Moritanya için bölgedeki hiçbir ülkenin sağlayamayacağı önemli yatırımları güvence altına alan ve Batı Afrika’da büyük bir ekonomik ağırlığa sahip önemli stratejik ortak olan Fas ile çıkarlarını etkiliyor.”
Uzman, Moritanya’nın komşu ülkelerle özellikle de Sahra meselesinde tarafsızlık ilkesi temelinde dengeli ilişkiler sürdürmek istediği görüşündeler. Nuakşot’un şu an Rabat ve Cezayir’le olan ilişkilerine ve çıkarlarına hizmet edecek şekilde, önceliklerini ve yönelimlerini yeniden düzenlemeye çalıştığına dikkat çektiler.
Velid el-Arabi, Moritanya’daki siyasi çevrelerin, Fas ordusunun Moritanya ekonomisini boğan Kerkerat Sınır Kapısı’nı açmaya yönelik müdahalesini memnuniyetle karşıladığını belirtti. Uzman şu değerlendirmede bulundu:
“Fas’ın Sahra üzerindeki egemenliğinin ABD tarafından tanınmasını memnuniyetle karşılaması bile ulusal çıkarlar lehine bir pozisyon değişikliği olarak kabul edilebilecek durumu açıklıyor.”
Moritanya ile komşuları arasındaki ilişkilerde yaşanan gelişmeleri takip eden uzmanlar, Fas ve Cezayir’in aşı üretmek ve Afrika’ya ihraç etmek için yarıştığına, ABD başkanı seçilen Joe Biden yönetiminin Sahra’nın Fas egemenliğinde olduğunu tanımayı sürdürdüğüne ve Fas’ın başka itiraflar da kazandığına dikkat çektiler. Uzmanlara göre tüm bunlar göz önüne alındığında Nuakşot’un koronavirüs için yeterli düzeyde aşıyı güvence altına almasına yardımcı olmak, Moritanya’nın komşularıyla ilişkilerine ilişkin yeni politikasının şekillenmesine de yardımcı olacak.



Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)

Libya siyaset sahnesine, on yılı aşkın bir süredir kronik siyasi ve askeri bölünmüşlükten mustarip olan ülkede ‘barışçıl çözüme’ yol açacak bir ABD planının yaklaşmakta olduğuna dair bir beklenti atmosferi hâkim.

ABD Başkanı Donald Trump'ın detaylarına değinmeden bu planı açıklaması, özellikle de Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Massad Boulos'un kısa süre önce ‘herkes için adil, eşitlikçi, şeffaf ve tatmin edici başkanlık seçimleri yapılması’ gerektiğinden bahsetmesinin ardından, Libyalı siyasetçi ve analistlerin beklentilerine geniş bir kapı açtı.

Radikal değişim

Bazı Libyalı siyasetçilerin gözünde ABD'nin krize çözüm yolu ‘radikal değişim’ seçeneğinden geçebilir. Bu bağlamda Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri, Trump yönetiminin ‘Libya'ya geniş yetkilere sahip özel bir başkanlık temsilcisi atayarak siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendirmek için Birleşmiş Milletler (BM) sürecine paralel çalışacağını’ öne sürdü.

El-Fituri bu senaryoya ilişkin vizyonunu açıklarken ‘çözümün önünde engel teşkil eden mevcut organların feshedilmesi ya da dondurulması ve daha önce herhangi bir yönetim organında yer almayan tüm Libyalı bileşenleri temsil eden bağımsız bir ulusal komite oluşturulması’ temeline dayandığını söyledi.

tyu7ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos geçtiğimiz nisan ayında Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. (UBH)

Libya’da iktidardaki siyasi organlar, Temsilciler Meclisi (TM), Devlet Yüksek Konseyi (DYK), batı ve doğu Libya hükümetleridir.

Daha önce Libyalı uzmanlar BM gözetiminde bir siyasi çözüm planı ortaya koymuş ve bu plan seçim yasaları, yürütme yetkisi ve kalıcı anayasa konularında çözüme ulaşmak üzere bir siyasi diyalog komitesinin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı.

Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Lübnan iç savaşını yatıştıran 1989 tarihli Taif Konferansı benzeri bir uluslararası konferans düzenlenmesi’ olasılığını değerlendirdi.

Ancak istikrarı engelleyenlerin yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ve geçtiğimiz ekim ayında ABD Senatosu tarafından kabul edilen İstikrar Yasası'nın harekete geçirilmesini öneren el-Fituri'ye göre bu yol ‘havuç ve sopa’ yaklaşımından bağımsız olmayacaktır. El-Fituri, bunun karşılığında da ‘sıkı uluslararası şeffaflık koşulları altında yeni hükümeti desteklemek üzere dondurulmuş Libya fonlarının kademeli olarak serbest bırakılmasını’ önerdi.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff daha önce Libya'da diplomatik başarı elde edileceğine dair güvenini ve iyimserliğini dile getirmiş, mayıs ayında The Atlantic'e verdiği röportajda Washington'un ‘Libya'da başarı elde edeceğini ve bunun yakında duyulacağını’ söylemişti.

Libyalı siyasi analist Eyyub el-Evceli, Amerikan çözümünün ‘tüm siyasi tarafların diyalog masasına oturması’ yoluyla geleceği ihtimalini zayıf görüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan el-Evceli, ‘Trump yönetiminin Libya'daki krizin taraflarından birini ortadan kaldırırken, bir tarafı güçlendireceği ve en fazla bir yıl içinde başkanlık veya parlamento seçimlerine gitmek için çözümün anahtarlarını ona vereceği’ beklentisindeydi.

“Washington, Libya'yı güvenlik ve istikrarı bozacak ya da çatışmanın tarafları arasında bir savaşı ateşleyecek her türlü girişimden uzak tutmak istiyor” diyen el-Evceli, ABD'nin ‘krizin tarafları arasındaki farklılıkların derin olduğuna’ inandığına dikkat çekti.

Mevcut organların devrilmesini dışlamak

Buna karşılık TM Milletvekili Rebia Buras mevcut siyasi organların devrilmesi senaryosuna sıcak bakmıyor. “Trump yönetimi siyasi sürecin ayrıntılarından çok dengeleri yönetmeye ve ABD'nin Libya'daki çıkarlarını sağlamaya büyük önem verecektir” diyen Buras, Beyaz Saray'ın planının ‘pragmatik olacağını, demokrasi ve insan hakları konularından çok ekonomik anlaşmalara odaklanacağını’ düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Buras, herhangi bir planın başarısı ve sürdürülebilirliği için temel bir koşula işaret etti: ‘Libya halkının, dışarıdan dayatılan ve Libyalıların hak ve çıkarlarını dikkate almayan her türlü dikte ya da çözümden uzak, birleşik ve egemen bir devlet kurma arzusunu yansıtması.’

Bu arada gözlemciler, Libya'nın uluslararası nüfuz ve çıkar mücadelesinin bir parçası olması nedeniyle ABD'nin olası bir çözümünün Libya dosyasındaki bölgesel ve uluslararası aktörlerden soyutlanamayacağına inanıyor.

rfty6
Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Bingazi'deki bir oturumundan (TM resmi sayfası)

Trablus Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş, ‘ABD'nin çözüm yolunun başarı şansının, uluslararası ve bölgesel güçlerin Libya'daki çıkarlarını ve nüfuzlarını paylaşmalarına yönelik düzenlemelerle birlikte bölge için yeni bir siyasi haritanın yeniden çizilmesi konusunda uzlaşmaya bağlı olduğuna’ inanıyor.

El-Atraş, ‘uluslararası sistemde aktif olan ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ülkeler arasında ABD dış politikasına taktiksel olarak karşı çıkan bir akımdan’ söz etti.

El-Atraş, ‘bazı ülkelerin Libya'nın içişlerine müdahalesinin derinliğini, bölgedeki yabancı çıkarlar üzerinde ciddi yansımaları olabilecek güvenlik durumunun kırılganlığını ve fiili otoritelerin yabancı baskılara boyun eğme ve iktidara tutunma tehdidini’ örnek gösterdi.

Libyalıların görüşlerinin aksine, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Ben Fishman Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ABD'nin Libya politikasında bir değişiklik olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Fishman, Massad Boulos'un 20 Haziran'da Berlin'de düzenlenen Libya konulu uluslararası toplantıya katılmamasına dayanarak Trump'ın Libya siyasi çözüm planıyla ilgili açıklamasının ‘geçici’ olduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, Libya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye yüzde 30 gümrük vergisi getirmiş ve bunun Libyalılar üzerinde olumsuz yansımaları olmayacağını savunmuştu.

Libyalı ekonomist Ömer Zermuh, “Libya'nın ABD'ye ham petrol ve küçük bir oranda petrol türevleri dışında hiçbir emtia ihracatı yok. Trump'ın açıklamalarına göre petrol bu kapsamda değil” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zermuh, “Petrole gümrük vergisi getirilse bile Libya'nın yüksek kaliteli ham petrolü için alternatif pazarlar bulması zor değil” dedi.

Öte yandan Fishman'a göre bu karar, Libyalıların ABD'ye giriş vizelerini kısıtlayan önceki karar da göz önünde bulundurulduğunda, Boulos'un Libya'da ekonomik fırsatlar arama çabalarının önüne engeller koyuyor.