Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden Şam’a tepki: Rejim iç kriz çıkarmak istiyor

Kuzeydoğu Suriye'nin Rimelan kırsalındaki Tal Ades’teki bir ev. (AFP)
Kuzeydoğu Suriye'nin Rimelan kırsalındaki Tal Ades’teki bir ev. (AFP)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden Şam’a tepki: Rejim iç kriz çıkarmak istiyor

Kuzeydoğu Suriye'nin Rimelan kırsalındaki Tal Ades’teki bir ev. (AFP)
Kuzeydoğu Suriye'nin Rimelan kırsalındaki Tal Ades’teki bir ev. (AFP)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam rejimini iç kriz çıkarmak ve kamuoyunun dikkatini doğruluğu ve güvenilirliği olmayan meselelere yönlendirmekle suçladı. Özerk otorite dün resmi hesabından yaptığı açıklamada “Rejimin geleneksel dili kullanma ve varsayımsal bir komplodan bahsetme üzerine ısrarı, sorumluluk ve görevlerinden açıkça kaçıştır” ifadelerine yer verdi.
Bu çıkış, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail'in Doğu Suriye’deki İran mevkilerini bombalaması ardından, geçtiğimiz çarşamba günü hem Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri hem de Güvenlik Konseyi (BMGK) Başkanı'na yazdığı bir mektupta yöneltilen suçlamalara yanıt olarak geldi. Mektupta, “İsrail’in saldırısı, Suriye Demokratik Güçleri isimli ayrılıkçı terörist milislerin Haseki, Rakka ve Deyrizor’da Suriye halkına karşı terörist, suçlu ve baskıcı uygulamalarını sürdürdüğü bir dönemde geliyor” denilmişti.
Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Abdulkerim Ömer “iradelerinin, siyasi ve askeri kararlarının bağımsızlığını” vurguladı. Aynı zamanda “rejimin bu ve benzeri politikalardan, çözümü ve diyalogu engelleyip krizi daha da derinleştiren bu dilden kurtarılması” gerektiğini ifade eden Ömer, Şam’ın Rakka’nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa kasabasında artan hamlelerine dikkat çekti. Ömer sözlerinin devamında şu iddialarda bulundu:
“Rejim, daha fazla Suriye toprağı verilmesi için Türk güçleriyle iş birliğinde bulundu. Biz ise inandığımız hedefler ve ilkeler dahilinde çalışmaya olan bağlılığımızı, demokratik, çoğulcu, ademi merkeziyetçi bir Suriye arayışımızı koruyoruz.”
Dün Facebook sayfasından Kürtçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilden yaptığı açıklamada Kürt taraflar arasındaki görüşmelere destek veren Şam'daki ABD Büyükelçiliği de şunları aktardı:
 “Kürt-Kürt diyalogunu destekleyen ABD, bu görüşmelerin ilerlemesini dört gözle bekliyor. Bu tartışmalar, tüm Suriyeliler için daha parlak bir gelecek sağlamaya yönelik 2254 sayılı BMGK kararı kapsamındaki daha geniş siyasi süreci destekliyor ve tamamlıyor.”



İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
TT

İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)

İsrail daha önce güvenlik yetkililerini hedef aldıktan sonra şimdi de Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü. Son olarak ‘Lübnan’da ve özellikle Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim ekipmanlarının konuşlandırılmasından sorumlu’ olduğunu söylediği bir kişiyi Sayda yakınlarındaki el-Gaziye bölgesinde aracını hedef alarak öldürdü. İsrail saldırısı sonucu araç tamamen yandı.

Lübnan-İsrail sınırına yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan el-Gaziye'nin hedef alınması, yolun kapanması nedeniyle güneyi kısa süreliğine izole etti. Bölge son savaş sırasında da birkaç kez vurulmuştu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, ‘İsrail ordusunun Sayda-el-Gaziye yolunda bir araca düzenlediği saldırıda bir kişinin şehit olduğunu’ ve İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son bir hafta içinde altıya yükseldiğini bildirdi.

Öte yandan İsrail ordusu, ‘hava kuvvetlerine ait bir uçağın Sayda bölgesinde bir araca hassas mühimmatla saldırdığını ve Hizbullah mensubu Muhammed Cafer Menah Esad Abdullah’ın öldürüldüğünü’ açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Öldürülen Hizbullah mensubu, İsrail devletine karşı terörist faaliyetlerde bulunuyordu ve Lübnan bölgesinde, özellikle de Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim cihazlarının konuşlandırılmasından sorumluydu” ifadesini kullandı. Adraee, Hizbullah mensubunun son dönemdeki faaliyetlerini ‘İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmaların ihlali ve İsrail devleti ile vatandaşlarına yönelik bir tehdit’ olarak değerlendirdi.

İsrail ordusu üç gün önce ‘Hizbullah'ın özel operasyonlar sistemindeki bir hücrenin’ komutanını ortadan kaldırdığını açıkladı.

Bu olay, İsrail bombardımanının güneydeki prefabrik evleri hedef almaya devam ettiği bir döneme denk geldi. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, bir insansız hava aracı (İHA) perşembe gecesi hedef aldığı Lübnan'ın güneyindeki Muhaybib'deki prefabrik odaları tekrar hedef aldı. Genel olarak güney hava sahası İsrail savaş uçaklarının yoğun alçak irtifa uçuşlarına tanık oluyor.

İsrail ordusu Hizbullah'ı bölgedeki altyapısını rehabilite etmek için sivil tesisleri kullanmaya çalışmakla suçluyor. İsrail Ordu Sözcüsü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın sivil altyapıyı istismar ettiğini ve Lübnanlıları canlı kalkan olarak kullandığını belirterek, İsrail ordusunun Hizbullah'ın yeteneklerini yeniden inşa etme ya da sivil örtü altında askeri olarak konumlanma girişimlerine karşı harekete geçeceğini vurguladı.

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde prefabrik evleri, sağlık merkezlerini, kasabalarına yerleşmeye çalışan bölge sakinlerini ve İsrail'in topçu ateşi ve bombardıman operasyonları sonucu bölgede oluşan enkazı kaldırmak için çalışan sivil araçları ve buldozerleri hedef almak da dâhil olmak üzere dört kısıtlama getirdi.

Hizbullah ile İsrail arasında geçtiğimiz kasım ayında ateşkes sağlanmasıyla sonuçlanan anlaşma, ordu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) İsrail sınırı yakınlarındaki konuşlanmalarını güçlendirmesi karşılığında Hizbullah savaşçılarının Güney Lübnan'daki Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden çekilmesini ve buradaki askeri yapılarının dağıtılmasını öngörüyordu. Lübnan, uluslararası toplumu, İsrail'e saldırılarını durdurması ve anlaşma uyarınca 18 Şubat'ta sona eren sürenin ardından kuvvetlerini bulundurduğu beş ‘stratejik’ tepeden çekmesi için baskı yapmaya çağırıyor.