Almanya'da Merkel'in partisi CDU yeni başkanını seçti

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) yeni başkanı Armin Laschet (DPA)
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) yeni başkanı Armin Laschet (DPA)
TT

Almanya'da Merkel'in partisi CDU yeni başkanını seçti

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) yeni başkanı Armin Laschet (DPA)
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) yeni başkanı Armin Laschet (DPA)

Almanya'nın en büyük ve Başbakan Angela Merkel'in partisi olan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) yeni başkanı, Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet oldu.
Almanya'da Başbakan Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) 33. olağan kurultayı, yeni tip korona virüs salgını nedeniyle ilk kez elektronik oylama yoluyla gerçekleştirildi. Dün Berlin Fuar Merkezinde “Ne yapıyorsak yarın için yapıyoruz” sloganıyla başlayan ve bugün de devam eden kurultayda bin 1 delege oylarını dijital ortamda kullanarak yeni başkanını seçti. Üç başkan adayının yarıştığı seçimlerin ikinci gününde adaylara 15'er dakikalık konuşma imkanı verilerek seçim öncesi delegelere hitap etme fırsatı tanındı. Kongrenin ilk turda her 3 aday da gereken mutlak çoğunluk oylarını alamadı. İlk turda Friedrich Merz 385 oy alırken, en yakın rakibi Armin Laschet ise 380 oy aldı. İlk turda 224 oy toplayan Norbert Röttgen ise yarış dışı kaldı. Oylamanın ikinci turu Merz ve Laschet arasında gerçekleşti.

Yeni başkan Laschet oldu
Genel başkan adaylarından Armin Laschet ikinci turda 521 oy alırken, Friedrich Merz ise 466 oyda kaldı. Oylama uzaktan elektronik sistemle yapıldığı için oylamanın onayı ise 22 Ocak'ta yapılarak resmiyet kazanacak. Yeni başkan, 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde başbakan adayı olabileceği gibi başbakan adayını da belirleyebilecek.
CDU'nın yeni başkanı Armin Laschet, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğine karşı olan, ancak daha önceki federal hükümetlerin verdiği sözlere bağlı kalınması gerektiğini savunarak hukuk devleti alanındaki gerileme nedeniyle Türkiye'nin AB üyelik sürecine son verilmesine de karşı çıkan isimlerden birisi olarak biliniyor.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.