Nüfusu 40 milyonu aşan Irak’ta yoksulluk artıyor

Irak’ın başkenti Bağdat’taki kalabalık. (Independent Arabia)
Irak’ın başkenti Bağdat’taki kalabalık. (Independent Arabia)
TT

Nüfusu 40 milyonu aşan Irak’ta yoksulluk artıyor

Irak’ın başkenti Bağdat’taki kalabalık. (Independent Arabia)
Irak’ın başkenti Bağdat’taki kalabalık. (Independent Arabia)

Mueyyid et-Tarafi
Iraklı sanatçı Davud el-Kaysi, İran-Irak Savaşı 1980'de başladığında halkına ithafen “13 Milyon Nüfus” adlı milli marşı söylemiş; bu şarkı böylesine önemli bir dönemde milli mirasın bir parçası sayılmıştı.
Bir dizi iç ve dış savaşın ardından en az 2 milyon Iraklı öldürülmüş; en az 6 milyonu ise ülke içerisinde farklı bir yere veya diğer ülkelere göç etmişti. İran – Irak Savaşı, Kuveyt'in işgali, Çöl Fırtınası Harekatı, uluslararası yaptırımlar, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesi ve mezhep merkezli şiddet kaydedilmiş; musibetler Irak ve Suriye'de DEAŞ ile üç yıllık savaş ile son bulmamıştı.
Ülkede yaşanan tüm bu savaşlar ve krizler; yaşamın tüm unsurlarında gerilemeye ve geleceğin daha iyi olmayacağına dair kanaatlere rağmen Irak’ın nüfus artış hızını etkilemedi.
 
40 milyon nüfus
Irak Planlama Bakanlığı’nın açıklamasına göre nüfusun 2020 yılında yüzde 49,5’i kadın olmak üzere 40 milyon 150 bin kişiye ulaştığı, tahmin ediliyor. Ekonomik açıdan aktif, yani çalışma çağındaki 15-64 yaş kategorisinin toplam nüfusun yüzde 56,5’ini, 0-14 yaşın toplam nüfusun yüzde 40,4’ünü oluşturduğu belirtilen açıklamada 65 yaş üstünün yüzde 3,1 olduğu kaydedildi.
Bakanlık Sözcüsü Abduzzehra el-Hindavi, yeni verilerin temelde iki farklı belirlemeye dayandığını, bunlardan ilkinin genel sayımlar çerçevesinde numaralandırma olduğunu, bunun 2010 yılında bakanlık tarafından tüm illerde uygulanmadığını ifade etti.  Nitekim söz konusu sayımda ülke nüfusunun 31 milyon 600 bin olduğu belirtilmiş, nüfus artış oranı da yüzde 2,6 olarak duyurulmuştu. İkinci belirleyicinin ise yılda 850 bin ila 1 milyon kişiye yaklaşan nüfusun doğal büyüme hızı olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Geçen yıl yapılması planlanan genel nüfus sayımı, koronavirüs krizi ve ekonomik ikilem dolayısıyla ertelenmişti. Planlama Bakanlığı yetkisinde belirlenecek yeni tarih ise sağlık durumuna, salgının sona ermesine ve mali meselelere bağlı. Sayım için bütçe dahilinde fon sağlamak isteyen bakanlık 2021 bütçesini bekliyor. Şartlar sağlandığı takdirde bu yıl sayım yapılabilir.”

Gelecek programlar
Özellikle 15 yaş üstü genç nüfusa yatırım yapma yönünde planlara dikkat çeken Hindavi, Ulusal Nüfus Politikası Belgesi’nin, yoksullukla mücadele yoluyla birey inşa etme, nüfusun sağlık düzeyini iyileştirme, eğitim, barınma ve bir yönetim iktidar sağlama, ekonomik gerçekliği geliştirme ve güvenli bir toplum gibi çeşitli eksenleri içerdiğine dikkat çekti.
 
Gerçeğe yakın
Ekonomi ve insani yeteneklerin geliştirilmesi konusunda uzmanlar yaptıkları değerlendirmelerde bakanlık tahminlerinin tuttuğunu ancak işgücü piyasasını artırmak ve buna her yıl dahil olan profili belirlemek için önemli çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirttiler.
Gelecek Ekonomik Araştırmalar Kurumu Başkanı Menar el-Ubeydi, bakanlığın açıkladığı, bir yıl içindeki doğum ve ölümlerin eklenmesi ve yıllık büyüme oranıyla varılan yüzdelerin gerçeğe yakın olduğu görüşünde.
İlkokulu bitirenlerin yüzde 50 oranında kaydedildiğini, bu kişilerin fırsat sağlansa bile işgücü piyasasına giremeyeceğini belirten Ubeydi, işgücü piyasasına girebilecek niteliklere sahip 500 bin kişinin var olduğunu ancak proje yokluğu nedeniyle çalışacakları iş olmadığını vurguladı.
Yapılan açıklamalarda nüfus artışı konusunda toplumu eğitmek, nüfus artışına uyum sağlamak için uzun vadeli stratejik projeler bulmak, eğitimi teşvik etmek, okullara girme ve şu an düşüş kaydedilen eğitim düzeyini iyileştirmek yönünde ihtiyaca dikkat çekildi.
 
Güç kaynağı gençlik
Eğitmen Hüseyin Leys, bilhassa genç nüfus artışına uygun yatırım yapıldığı ve üretken projelere entegre edildikleri taktirde bu kesimin ülke için güç kaynağı oluşturacağını söyledi.
“Gençlik, ülkenin güvendiği kartlardandır” diyen Leys, gelecek tahminlerinin nüfus yüzdesinin önümüzdeki 10 yıl içinde önemli ölçüde artacağını gösterdiğine işaret etti. Aynı zamanda devletin yatırım planları yokluğu sebebiyle doğum kontrol programlarının uygulanması gerektiğini vurguladı.
Diğer yandan, 2020 yılında yayınlanan resmi istatistiklere göre Irak toplumundaki yoksulluk oranı yüzde 20'nin üzerinde seyrediyor.
Aktivistler ve gazeteciler ise söz konusu rakamların ülkenin gerçekliğiyle tutarsız ve yanlış olduğunu öne sürüyorlar.

Kadın oranı daha yüksek
Kadın nüfus oranının bakanlığın bildirdiğinden daha fazla olduğu görüşünde olan kadın hakları aktivisti Büşra el-Ubeydi kadınların özellikle devletteki üst düzey pozisyonlarda temsilinin artırılması çağrısında bulundu.
Irak’ta üst üste kaydedilen savaşların erkek sayısında azalmaya neden olduğunu belirten Uneydi, “Planlama Bakanlığı istatistikleri, gerçeğe değil tahminlere dayandığı için kesin değildir. Son güvenilir nüfus sayımı 1987’de yapılmıştır” dedi.
Devlet dairelerinde çok sayıda orta yaş yetişkinlerin olduğunu söyleyen aktivist Büşra, bunun genç kesime haksızlık olduğunu düşünüyor. Aynı zamanda gençlerin işgücü piyasasına çekilmesi gerektiğini belirtiyor.

Siyasi hedefler
Yazar ve gazeteci Ali Baydar da bakanlık tarafından açıklanan oranların yanlış olduğunu, gerçeklere dayanmadığını öne sürdü. Bu durumu henüz nüfus sayımı yapılmaması ardındaki siyasi hedeflere bağlayan Baydar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu rakamlar spekülatif olabilir. Şayet doğruysa, işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunan gelişim ve yatırım projeleri yokluğunda artan nüfusun bir sonucu olarak Irak'ta şu anki ve yaşanacak olan yoksulluğun boyutunu gösteriyor.”
Siyasi nedenlere ilişkin değerlendirmesinde egemen sınıfın illerin, mezheplerin ve belirli milletlerin sayısını belirlemektenkaçındığını ifade eden Ubeydi zira aynı bütçenin tahsis edilmesinin sürdürülmek istenildiğini kaydetti. Aynı zamanda gelecekte düzenlenecek olası bir nüfus sayımının uluslararası düzeyde izlenmesi gerektiğini vurguladı.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.