Kovid-19 ilacı için yapılan deneylerde olumlu sonuçlar elde edildi

Kovid-19 ilacı için yapılan deneylerde olumlu sonuçlar elde edildi
TT

Kovid-19 ilacı için yapılan deneylerde olumlu sonuçlar elde edildi

Kovid-19 ilacı için yapılan deneylerde olumlu sonuçlar elde edildi

ABD’deki Rush Üniversitesi Tıp Merkezi'nden araştırmacılar, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı olası bir ilaç geliştirdiler. Söz konusu ilacın deney hayvanları üzerinde yapılan laboratuvar deneylerinde hastalığın semptomlarını önlemede başarı gösterdiği kaydedildi. Nörofarmakoloji dergisinin son sayısında yayınlanan çalışmada, Kovid-19 ile enfekte olmuş farelere bir amino asit zinciri olan peptidden oluşan ilaç burun içinden verildiğinde olumlu sonuçlar gösterdi.
Çalışmada, peptidin ateşi düşürmede, akciğerleri korumada, kalp fonksiyonunu iyileştirmede ve bağışıklık sisteminin kendi dokularını yok etmeye başlaması ile meydana gelen sitokin fırtınasını önlemede ve hastalığın ilerlemesini engellemede etkili olduğu gözlemlendi. Kovid-19 virüsü, insan hücrelerine girip enfekte etmesine izin veren “ACE2” adlı bir enzim ile bağlantılı. Araştırmacılar tarafından hazırlanan altı amino asitten oluşan peptid, virüsün enzime bağlanmasını önlemeye yardımcı oluyor. Rush Üniversitesi'nden Nörobilim Profesörü Kalipada Pahan, önceki gün üniversitenin web sitesinde yayınlanan bir raporda, "Bu, virüsü önlemek ve Kovid-19 hastalarını solunum ve kalp sorunlarından korumak için yeni bir yöntem olabilir" dedi.
Yoğun bakım ünitelerindeki birçok Kovid-19 hastası, akciğerleri, kalbi ve diğer organları etkileyen sitokin fırtınası yaşıyor. Ancak bu sorunu tedavi etmek için steroidler gibi anti inflamatuar tedaviler mevcut olsa da, bu tedaviler genellikle bağışıklık sistemini baskılıyor. Profesör Pahan, "Sentetik peptit, diğer enflamatuvar uyaranları değil, yalnızca viral protein tarafından üretilen sitokinleri inhibe ediyor. Bu da immünosupresyona (baskılanmış bağışıklık sistemi) neden olmayacağını gösterir" ifadelerini kullandı.
Kovid-19 aşıları mevcut hale gelmesine rağmen, bunların ulusal ve küresel düzeyde dağıtımı dünyanın bazı bölgelerinde aylar ve muhtemelen yıllar alacak. Bunun yanı sıra aşılar hastalığın önlenmesini tamamen sağlamayabilir. Örneğin influenzaya karşı aşılamaya rağmen ABD’de her yıl yaklaşık 40 bin ila 50 bin kişi hayatını kaybediyor. Bu nedenle aşılama sonrası dönemde bile hastalığı daha iyi yönetmek, enflamatuar olayları azaltmak ve virüsün neden olduğu solunum ve kalp sorunlarını tedavi etmek için belirli bir ilaç kullanmak gerekecek. Prof. Pahan açıklamasında, "Deney hayvanlarında ulaştığımız sonuçlar Kovid-19 hastalarında da çoğaltılabilirse, bu yıkıcı salgını kontrol etmede dikkate değer bir ilerleme olacaktır" dedi.  Kovid-19 hastalığı için hala onaylanmış bir ilaç yok. Hastanelerde kullanılan tedavi protokollerinin çoğunun hastalığın semptomlarını tedavi eden eski ilaçlara bağlı olduğu biliniyor.
Mısır'ın güneyindeki Assiut Üniversitesi'nden Viroloji Profesörü Dr. Halid Şehata konuyla alakalı şunları kaydetti:
“Salgına karşı yeni ilaçların geliştirilmesinde yaşanan hızlı ilerlemeler en az aşılar kadar önemli. Özellikle de son zamanlarda yapılan birçok araştırmanın Kovid-19’un grip virüsleri gibi endemik olmaya devam edebileceğini göstermesinin ardından büyük önem taşıyor. İnfluenza için bir aşı olduğu gibi, bu onu tedavi edecek ilaçların varlığını da engellemez. Aynı şeyin Kovid-19 için yapılması gerekir. Çünkü aşılar kısa süre içinde herkes tarafından alınamayacak.”



Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
TT

Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)

Arkeologlar, Guatemala'daki Maya kenti Naachtun'da mozaik tarzı eşsiz bir masa oyununun kalıntılarını ortaya çıkararak antik dünyadaki oyun pratiklerine dair yeni bilgiler sundu.

Patolli, Aztekler ve daha önceki Mezoamerikan kültürleri tarafından Amerika kıtasında oynanan ve genellikle kumar içeren, kızma birader benzeri en eski strateji masa oyunlarından biri.

Kumaşa ya da yere çizilen, 52 karelik haç biçimli bir düzene dayanan oyunda, bir yüzü noktalı patol fasulyeleri zar gibi atılıyordu.

Ancak oyunun antik Maya toplumlarında tam nasıl oynandığı belirsizliğini koruyordu.

Bir zamanlar Maya bölgesel başkenti olan kuzey Petén'deki Naachtun'da yapılan son kazılar, insanların oyunu nasıl oynadığı ve bölgedeki diğer sporlarla arasındaki paralelliklere dair ipuçları sunuyor.

Araştırmacıların bulduğu yere oyulmuş oyun tahtası, bazıları MS 4. yüzyıla tarihlenen kırık seramik kaplardan elde edildiği düşünülen küçük kırmızı mozaik karolardan yapılmıştı.

Tahtanın bazı bölümleri tahrip olduğundan genel yapısı üzerine yalnızca tahmin yürütülebildi.

Arkeologlar, tahtanın başlangıçta yaklaşık 78 cm genişliğinde ve 110 cm uzunluğunda olduğunu ve 478 karo parçası kullanılarak yapılmış 45 kareden oluştuğunu tahmin ediyor. Araştırmacılar mozaik karo parçalarının, tahtayı antik dünyada türünün tek örneği yaptığını söylüyor.

Mozaik kullanımının, tahtanın "yapım anından itibaren mimari tasarıma dahil edildiğini" gösterdiğini düşünüyorlar.

Araştırmacılar hakemli dergi Latin American Antiquity'de yayımlanan yeni çalışmada, "Maya mimarisinde zemin mozaikleri son derece nadirdir" diye belirtiyor.

Bilim insanları "Kabuk, demir cevheri, yeşim veya turkuazdan mozaik tekniğiyle üretilmiş veya süslenmiş sayısız taşınabilir eser örneği varken, bildiğimiz kadarıyla Batı Yarımküre'nin bu bölgesinde sömürge döneminden önce zemin mozaiğine dair net bir örnek yok" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar yapım tekniğinin, Mayaların bu masa oyununu nasıl oynadığına yeni bir bakış açısı sunduğunu ve mozaik kullanımının, oyulmuş veya boyanmış tahtalara kıyasla "daha uzun bir kullanım ömrüne" işaret ettiğini söylüyor.

Tahtanın, şehrin bazı alanlarının tasarımına en baştan dahil edilmiş olabileceğini düşünüyorlar.

Independent Türkçe


Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
TT

Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)

Hollywood'un en ünlü aktrisleri arasında yer alan Nicole Kidman boşanma davası açtığı eşi Keith Urban'dan uzaktaki ilk Noel'ini kutluyor.

58 yaşındaki oyuncu önceki günlerde Sidney'de görüntülendi. Magazin basını, Urban'dan olan kızları Sunday ve Faith'le yürüyen yıldızın kaygısız ve mutlu göründüğünü yazdı.

Kendisiyle aynı yaştaki Grammy ödüllü müzisyenin Noel'i nerede geçirdiği bilinmese de Woman's Day'in kaynakları, Urban'ın yalnızlık çektiğini söylüyor.

Amerikan dergisi, bir kaynağının şu ifadeleri kullandığını aktardı:

Tükendi, yalnız ve önceden hiç tasavvur etmediği bir geleceğe bakıyor. Nicole hem en iyi arkadaşı hem de hayattaki en büyük destekçisiydi. Onu kaybettiği için büyük bir hata yapıp yapmadığını merak ediyor.

Ünlü magazinci Rob Shuter ise Kidman cephesi hakkında şöyle konuştu:

Araları soğuk değil, donmuş halde. Nicole candan bir sohbete hazır değil, Keith ise zorlamıyor. Halihazırda sessizlik dışında anlaşabilecekleri bir durum yok.

İkilinin yollarını ayırdığının eylülde doğrulanmasının ardından TMZ, Urban'ın başka bir kadınla ilişkisinin bu ayrılığa neden olduğunu iddia etmişti. 

2006'da evlenip önceki aylara kadar birlikte olan çiftten Kidman son dönemde kariyeriyle konuşuluyor.  

Nicole Kidman, Patricia Cornwell'ın ünlü romanlarından uyarlanan Amazon Prime Video dizisi Scarpetta'dan paylaşılan ilk karelerde baş adli tıp uzmanı Dr. Kay Scarpetta rolünde karşımıza çıkıyor.

11 Mart 2026'da izleyiciyle buluşacak dizide Kidman'a, ablası Dorothy Farinelli'yi canlandıran Oscar ödüllü Jamie Lee Curtis eşlik ediyor.

Kidman ayrıca korku sinemasında yükselişini hızla sürdüren Osgood Perkins'in yeni filmi The Young People'ın oyuncu kadrosuna dahil oldu.

Cambaz (Longlegs) ve The Monkey'yle tanınan yönetmenin gelecek yıl vizyona girmesi beklenen filmde başrolleri popüler gençlik dizisi The Summer I Turned Pretty'yle tanınan Lola Tung ve Ejderhanı Nasıl Eğitirsin (How to Train Your Dragon) yıldızı Nico Parker üstleniyor.

Independent Türkçe, She Knows, Daily Mail


Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
TT

Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)

Oyuncu, yönetmen, yazar ve politik aktivist kimlikleriyle yarım yüzyılı aşan bir kariyer inşa eden Rob Reiner, ölümünün ardından Martin Scorsese tarafından anıldı. 

83 yaşındaki usta yönetmen, New York Times'da yayımlanan yazıya başlarken Reiner'ın eşi Michele'le birlikte Kaliforniya'daki evlerinde ölü bulunduğunu hatırlattı:

Rob Reiner benim arkadaşımdı, Michele de öyle. Bundan sonra geçmiş zaman kullanmak zorundayım ve bu beni derin üzüntüye sevk ediyor. Ancak başka bir seçenek yok.

1970'li yılların başlarında Los Angeles'a taşındıktan kısa süre sonra Rob Reiner'la tanıştığını söyleyen Scorsese, ikisinin de New Yorklu olduğunu belirtti:

Rob'la takılmayı çok sevdim. Birbirimize doğal bir yakınlık duyuyorduk. Çok matraktı ve bazen komedisi keskindi. Zarif bir sınırsız özgürlük hissine sahipti, anın keyfini doya doya çıkarır, müthiş coşkun kahkahasını atardı.

Scorsese en sevdiği Reiner yapımının bir Stephen King uyarlaması olan Ölüm Kitabı (Misery) olduğunu açıkladıktan sonra "Çok özel bir film, Kathy Bates ve James Caan iyi oynuyordu" dedi. 

Kendi filmi Para Avcısı'nın (The Wolf of Wall Street) oyuncularını seçerken Leonardo DiCaprio'nun babasını canlandırması için ilk olarak Reiner'ı düşündüğünü ve böylece meslektaşını Max Belfort rolünde oynattığını aktardı. 

2013'te vizyona giren filmin çekimleri sırasında Reiner'ın doğaçlama, komedi ve oyunculuktaki ustalığına doğrudan şahit olduğunu belirtti. 

78 ve 70 yaşındaki Reinerlar, 14 Aralık'ta defalarca bıçaklanmış halde ölü bulunmuştu. Tutuklanan 32 yaşındaki oğulları Nick Reiner iki cinayetle suçlanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Deadline