İran Hint Okyanusu’nda milli füzeleri ile deniz tatbikatı gerçekleştirdi

İran, milli füzeleri ile gerçekleştirdiği deniz tatbikatı sırasında belirsiz bir yerden balistik füze fırlatıldı (AFP)
İran, milli füzeleri ile gerçekleştirdiği deniz tatbikatı sırasında belirsiz bir yerden balistik füze fırlatıldı (AFP)
TT

İran Hint Okyanusu’nda milli füzeleri ile deniz tatbikatı gerçekleştirdi

İran, milli füzeleri ile gerçekleştirdiği deniz tatbikatı sırasında belirsiz bir yerden balistik füze fırlatıldı (AFP)
İran, milli füzeleri ile gerçekleştirdiği deniz tatbikatı sırasında belirsiz bir yerden balistik füze fırlatıldı (AFP)

İran, dün, Hint Okyanusu'nda milli füzeleri ile gerçekleştirdiği deniz tatbikatına devam etti. Tahran, tatbikatta kullandığı balistik füzelerin bin 800 km derinliğindeki hedefleri vurma başarısını duyurdu. Avrupa ülkeleri, iki gün önce, İran'ın uranyum metal üretimi üzerine çalışma yapacağına dair açıklamasını kınamış ve nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerinden daha fazla geri çekilme teşkil edecek adımlara devam etmeme çağrısında bulunmuştu.
AFP’nin aktardığına göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) internet sitesinde, dün, Hint Okyanusu'nda gerçekleştirilen tatbikatta temsili düşman hedeflerini vurmak için balistik füzelerin kullanıldığını duyurdu. DMO medya birimi Sepah News’te yayınlanan bir açıklamada, "farklı sınıftaki füzelerin" temsili düşman gemilerini "hedef aldığı" ve onları bin 800 km uzaktan imha ettiği belirtildi.
Sepah News’ten yapılan açıklamada deniz tatbikatların ülkenin merkez bölgesinde yapıldığı ve temsili düşman hedeflerinin "Hint Okyanusu'nun kuzeyinde" vurulduğu aktarıldı. İran Devlet Televizyonu’nun web sitesinde yayınlanan görüntülerde, Kebir Çölü’nden en az iki roketin atıldığı ve denizdeki bir hedefi vurduğu görüldü.
Tatbikatın ikinci gününde İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, İran Devrim Muhafızları Genel Komutanı General Hüseyin Selami ve İran Devrim Muhafızları'nın hava gücünü yöneten Emir Ali Hacızade hazır bulundu.
Sepah News'in aktardığına göre Selami, "Savunma politikaları ve stratejilerindeki en önemli hedeflerimizden biri uzun menzilli balistik füzeler kullanan uçak gemileri ve savaş gemileri de dahil düşman gemilerini hedef alabilmektir" dedi.
Sepah News'in aktardığına göre denizdeki hedefleri vurmak için füzelerin kullanıldığını söyleyen Bakıri, ”Düşmanlardan herhangi biri milli çıkarlarımıza, deniz ticaret yollarımıza ve topraklarımıza yönelik kötü niyetli olduğunu gösterirse, onları füzelerimizle yok edeceğimizi belirtiriz. Kimseye saldırma gibi bir hedefimiz yok ancak ülkemizin hedef alınması halinde sert karşılık veririz" diye konuştu.
Öte yandan DMO, "Büyük Peygamber 15" adıyla gerçekleştirilen askeri tatbikatta balistik füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) geniş çaplı bir askeri tatbikat başlatmıştı. DMO’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Tatbikatta, İHA’lar füze savunma sistemlerini hedef almak için kullanılmış ve Zulfikar, Zelzal ve Dezful gibi "yeni nesil" balistik füzeler fırlatılmıştır. Füzeler "ayrı savaş başlıkları ile donatılmış ve havadan yönlendirilebilecek özellikte tasarlanmıştır. Ayrıca düşmanın füze savunma sistemlerine de nüfuz edebilir.”
DMO tarafından yürütülen füze tatbikatları, İran silahlı kuvvetleri tarafından iki haftadan kısa bir süre içinde gerçekleştirilen üçüncü askeri eğitim oldu. Bundan önce İran Donanması tarafından Çarşamba ve Perşembe günleri Umman Körfezi'nde bir tatbikat gerçekleştirmiş, 5 ve 6 Ocak'ta ise DMO çeşitli İHA'lar ile tatbikat yürütmüştür.
Bu tatbikatlar, İran'a karşı "azami baskı" politikasını benimseyen Başkan Donald Trump'ın son günlerinde ABD ile artan gerilimin ışığında geliyor.
Tahran ve Washington arasındaki on yıllardır süren ilişkiler, Trump döneminde ek gerilime tanık oldu. İki ülke, özellikle 2020'nin başlarında Bağdat'ta İranlı General Kasım Süleymani'nin ABD hava saldırısıyla öldürülmesinden sonra, 2019 yazından bu yana iki kez doğrudan askeri çatışmanın eşiğine geldi.
ABD Başkanı seçilen Joe Biden resmi olarak bu ayın yirmisinde görevini devralacak.
Avrupalı güçler, dün, bir araştırma reaktörü için uranyuma dayalı yakıt üretmeye başlayan İran'a uyarılarda bulundu.
Reuters haber ajansının aktardığına göre Fransa, İngiltere ve Almanya, bunun 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayla çeliştiğini belirterek, sivil çıkarları olmadığını ve tehlikeli askeri boyutlar içerdiğini vurguladı.
Söz konusu üç ülke tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İran'ı bu faaliyeti sona erdirmeye ve Ortak Kapsamlı Eylem Planı (İran nükleer anlaşması) kapsamındaki yükümlülüklerine gecikmeden tam olarak uymaya şiddetle çağırıyoruz.”
İran, 2015 yılında altı büyük güçle (Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya ve Çin) nükleer programı ile ilgili bir anlaşma imzalandı. Barışçıl olması planlanan anlaşma ile İran'ın faaliyetlerinin seviyesini düşürerek nükleer silah geliştirmeye çalışmaması hedeflendi. İran ise bunun karşılığında kendisine uygulanan ekonomik yaptırımların çoğunun kaldırılmasını talep ediyor.
Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, ülkesini 2018 anlaşmasından çekerek İran'a yeniden ekonomik yaptırımlar uyguladı. Buna karşılık İran, 2019 itibarıyla anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine uymayı kademeli olarak bıraktı.
İran, Çarşamba günü, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA), reaktörlerden biri için yakıt olarak uranyum metali üretimini ilerlettiğini bildirdi.
Fransa, İngiltere ve Almanya tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Almanya, Fransa ve İngiltere hükümetleri olarak bizler, İran'ın uranyum metali üretmeye hazırlandığını duyurması konusundaki derin kaygımızı ifade ediyoruz.”
Uranyum metali nükleer silah üretiminde de kullanılabileceğinden, bu konu hassas olarak görülüyor. İran ile nükleer dosyasıyla ilgili 2015 yılında imzalanan anlaşma "plütonyum veya uranyum minerallerinin üretimini veya bulundurulmasını" yasaklıyor.
Söz konusu anlaşmaya göre İran on yıl sonra uranyum bazlı yakıtın "az miktarda" üretimi üzerine araştırmalar başlatabilecek. Ancak bu sadece anlaşmanın diğer taraflarının rızası ile gerçekleşebilir.
İran, daha önce, nükleer anlaşmanın taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde hızlı bir şekilde yükümlülüklerine döneceğini bildirmişti.



Arakçi: Nükleer programımız UAEA düzenlemelerine uygun olarak ilerliyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

Arakçi: Nükleer programımız UAEA düzenlemelerine uygun olarak ilerliyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada, Tahran'ın barışçıl çözümler ve diyaloğa bağlı olduğunu belirterek, nükleer programının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) düzenlemelerine uygun olarak ilerlediğini vurguladı.

Tahran'da düzenlenen ‘Saldırı Altındaki Uluslararası Hukuk... Saldırganlık ve Meşru Müdafaa’ konferansında yaptığı konuşmada Arakçi, İran'ın nükleer programı sorununu çözmek için müzakere yoluna gitmenin gerekliliğine atıfta bulunarak, ABD ve diğer ülkelerin ‘diplomasi dışında bir çözüm bulamayacağını’ ifade etti.

Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın benimsediği ‘güç yoluyla barış’ politikasını eleştirdi ve bunun ‘güç yoluyla hakimiyet kurmaya dayalı yeni bir yaklaşımın örtüsünden’ başka bir şey olmadığını söyledi.

Arakçi, ABD'nin izlediği politikanın ‘diplomasiyi daha fazla militarize ve marjinalize ettiğini’ belirtti.

Tahran, ABD ve üç Avrupa ülkesinin UAEA Yönetim Kurulu'na yeni bir karar taslağı sunma hamlesine karşı uyarıda bulunurken, UAEA ise İran’a, özellikle yüksek oranda zenginleştirilmiş olan uranyum stokunu ‘en kısa zamanda’ doğrulamasına izin vermesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, İran'ın UAEA Daimî Temsilcisi Rıza Necefi cuma günü yaptığı açıklamada şöyle dedi: “UAEA Genel Direktörü’nden artık geçerliliğini yitirmiş önceki kararlara dayalı raporlar sunmasını talep etmek sadece yasa dışı ve haksız olmakla kalmayıp, durumu daha da karmaşık hale getirerek diplomatik sürece yeni bir darbe vurmaktadır.”

“Söz konusu ülkeler, İran halkına mantıksız görüşlerini dayatmak için uluslararası mekanizmaları suistimal etmeye devam ediyor” diyen Necefi, Batı'nın beklenen hamlesinin ‘ABD ve Siyonist varlığın İran'a yönelik saldırganlığı sonucu ortaya çıkan İran'daki güvenlik önlemlerinin uygulanmasında hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini’ vurguladı.

Bu hafta başında G7 tarafından yayınlanan bir açıklamada, İran'dan UAEA ile tam iş birliğini yeniden başlatması ve Trump yönetimi ile doğrudan görüşmelere başlaması istendi.


İsrail, Gazze'ye hava saldırıları ve topçu ateşi başlattı... Batı Şeria'da ise baskınlar ve gözaltı operasyonları düzenledi

Batı Şeria'daki İsrail güçleri (DPA)
Batı Şeria'daki İsrail güçleri (DPA)
TT

İsrail, Gazze'ye hava saldırıları ve topçu ateşi başlattı... Batı Şeria'da ise baskınlar ve gözaltı operasyonları düzenledi

Batı Şeria'daki İsrail güçleri (DPA)
Batı Şeria'daki İsrail güçleri (DPA)

İsrail güçleri bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki evlere hava saldırıları ve topçu ateşi düzenledi.

Şarku'l Avsat'ın Filistin Safa Haber Ajansı'ndan aktardığına göre, ‘işgal uçakları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un güneydoğusunda hava saldırıları düzenledi’. Han Yunus'un doğusunda İsrail araçlarından ateş açıldı.

‘İşgal araçlarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın kuzeydoğusunda yoğun ateş açtığını’ açıklayan ajans, ‘işgal ordusunun Refah şehrinin kuzeyinde, şehrin batısında topçu ateşi ile birlikte büyük çaplı bir yıkım operasyonu gerçekleştirdiğini’ belirtti.

Ajans, ‘işgal araçlarının Refah'taki yerinden edilmiş kişilerin çadırlarına yoğun ateş açtığını’ bildirdi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, bugün şafak vakti Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusundaki bir kampa düzenlenen İsrail saldırısı sırasında bir çocuğun hayatını kaybettiğini, bir diğerinin ise yaralandığını duyurdu.

Şehrin Kızılay ambulans ve acil servis müdürü Tuğgeneral Hasan, “Kampta işgal güçleriyle çıkan çatışmalarda iki çocuk vuruldu. Bunlardan biri göğsünden gerçek mermiyle vurularak hayatını kaybetti, diğeri ise sırtından yaralanarak hastaneye kaldırıldı” dedi.

Çok sayıda İsrail askeri, Nablus şehrine çeşitli yönlerden baskın düzenledi ve Eski Askar Kampı’nda çatışmalar çıktı. Çatışmalar sırasında askerler vatandaşlara gerçek mermi kullanarak ateş açtı.

İsrail güçleri ayrıca Rasu’l-Ayn, el-Başa, Eski Şehir ve çevresindeki mahallelere de baskın düzenledi, ancak gözaltı olduğu bildirilmedi.

WAFA, işgal altındaki Kudüs'ün kuzeyinde bulunan er-Ram kasabasında bir işçinin İsrail güçleri tarafından vurulduğunu bildirdi. Filistin Kızılayı, Ramallah'taki ekiplerinin 26 yaşındaki bir işçiyi tedavi ettiğini ve hastaneye naklettiğini duyurdu.

İsrail güçleri bugün şafak vakti, Tulkerim'in kuzeyindeki Kafin kasabasından bir genci gözaltına aldı. Güçler ayrıca, işgal altındaki Kudüs'ün kuzeydoğusunda bulunan Anata kasabasına düzenledikleri baskında bir başka genci ve Beytüllahim'den dört Filistinliyi gözaltına aldı.

WAFA, İsrail güçlerinin bugün Batı Şeria'nın Eriha kentinden serbest bırakılan bir mahkûmu gözaltına aldığını bildirdi.

Yerel kaynaklar, İsrail güçlerinin ‘Eriha'nın Katf el-Vad mahallesine baskın düzenleyerek serbest bırakılan mahkûm Halid er-Rai'yi ailesinin evinden gözaltına aldığını’ söyledi.


Meksika’da Başkan Şeinbaum’un güvenlik politikalarına karşı ‘Z Kuşağı’ protestolarında 120 kişi yaralandı

Guadalajara'da Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum'un hükümetine karşı düzenlenen yürüyüşte çıkan çatışmalarda bir protestocu polis memuruyla karşı karşıya geliyor (AFP)
Guadalajara'da Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum'un hükümetine karşı düzenlenen yürüyüşte çıkan çatışmalarda bir protestocu polis memuruyla karşı karşıya geliyor (AFP)
TT

Meksika’da Başkan Şeinbaum’un güvenlik politikalarına karşı ‘Z Kuşağı’ protestolarında 120 kişi yaralandı

Guadalajara'da Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum'un hükümetine karşı düzenlenen yürüyüşte çıkan çatışmalarda bir protestocu polis memuruyla karşı karşıya geliyor (AFP)
Guadalajara'da Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum'un hükümetine karşı düzenlenen yürüyüşte çıkan çatışmalarda bir protestocu polis memuruyla karşı karşıya geliyor (AFP)

Meksika’nın başkentinde Başkan Claudia Sheinbaum hükümetinin güvenlik politikalarına karşı En az dün (Cumartesi) düzenlenen gösteriler sırasında 120 kişi yaralandı.

Bu gösteri, uyuşturucu kartellerinin şiddetine ve Şeinbaum’un güvenlik politikalarına karşı çıkan “Z Kuşağı” temsilcilerinin sosyal medya üzerinden yaptığı  çağrı üzerinde düzenlendi.

Ekim 2024’ten beri iktidarda olan Şeinbaum’un popülaritesi ilk yılında yüzde 70’i aşmıştı; ancak sonuncusu Michoacán eyaletinde meydana gelen bir dizi suikastın ardından güvenlik politikaları nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor.

Meksiko Güvenlik şefi  Pablo Vázquez, gazetecilere yaptığı açıklamada: “Saatlerce barışçıl şekilde devam eden protestolar, yüzleri maskeli bir grubun şiddet eylemlerine başlamasıyla farklı bir boyuta geçti” dedi.

t
Protestocular, Guadalajara'da Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum'a karşı düzenlenen hükümet karşıtı yürüyüş sırasında çıkan çatışmalarda Jalisco eyaleti hükümet binasını tahrip etti (AFP)

Vázquez, 100 polisin yaralandığını, bunlardan 40’ının morluk ve kesikler nedeniyle hastanede tedavi gördüğünü, ayrıca 20 göstericinin de yaralandığını belirtti.

Yetkililer hırsızlık ve bir gazeteciye yönelik saldırı dahil olmak üzere 20 kişi çeşitli suçlamalarla gözaltına aldı.

Birçok protestocu, küresel gençlik hareketlerinde sembole dönüşen ünlü Japon manga serisi One Piece’ten alınan korsan bayrağını taşıdı.

f
Bir protestocu, Guadalajara'da Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum'un hükümetine karşı düzenlenen yürüyüş sırasında Jalisco eyalet hükümet binasına taş atıyor (AFP)

Göstericiler ayrıca, uyuşturucu kaçakçılığı çetelerine karşı kampanya yürüten ve  1 Kasım’da öldürülen Michoacán’daki Uruapan Belediye Başkanı Carlos Manzo’ya atıfla “Hepimiz Carlos Manzo’yuz” yazılı pankartlar taşıdı. Birçoğu, Manzo’nun taktığı şapkalara benzeyen şapkalar giydi. Ancak belediye başkanının eşi, bu protestolardan uzak durduğunu açıkladı.

Hafta içinde Şeinbaum, sabah basın toplantısında protestonun motivasyonlarını sorgulamış ve çağrının “düzensiz” ve “paralı” olduğunu söylemişti. Ayrıca “Bu, hükümete karşı dışarıdan desteklenen bir harekettir” ifadelerini kullanmıştı.

Göstericiler, Şeinbaum’un ikamet ettiği Ulusal Saray’ın önünde toplandı ve binayı çevreleyen metal bariyerlerin bir kısmını kırdı. Sarayı koruyan polis, kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Bazı göstericiler polislere “Carlos Manzo’yu da böyle korumanız gerekirdi.” diye bağırırken, yüzlerce genç, polis memurlarına taş ve çeşitli cisimler fırlattı.