Mısırlı yatırımcılar, Tigray sorunu yüzünden Etiyopya'ya dava açacak

Elektrik kablosundan keresteye Mısır’ın Etiyopya’da değeri 750 milyon doları bulan yatırımlarındaki kayıplar milyonlarca doları buluyor

Mısır, Etiyopya'daki çatışma nedeniyle Addis Ababa'daki yatırımlarında milyonlarca dolar kaybetti (AFP)
Mısır, Etiyopya'daki çatışma nedeniyle Addis Ababa'daki yatırımlarında milyonlarca dolar kaybetti (AFP)
TT

Mısırlı yatırımcılar, Tigray sorunu yüzünden Etiyopya'ya dava açacak

Mısır, Etiyopya'daki çatışma nedeniyle Addis Ababa'daki yatırımlarında milyonlarca dolar kaybetti (AFP)
Mısır, Etiyopya'daki çatışma nedeniyle Addis Ababa'daki yatırımlarında milyonlarca dolar kaybetti (AFP)

İbrahim Abdulmecid
Mısırlı yatırımcılar, Etiyopya hükümetine dava açmaya hazırlanıyorlar. Mısırlılar, Etiyopya’nın kuzeyinde bulunan Tigray Bölgesi’ndeki fabrikalarında çalışmaların durması sonucunda uğradıkları zararların tazmin edilmesini talep edecekler. Etiyopya hükümeti, bölgedeki askeri operasyonların ardından, Rönesans (Nahda) Barajı krizi nedeniyle Kahire ile Addis Ababa arasında yaşanan gerilimden ötürü Mısırlı işadamlarına ayrımcılık yapmakla suçlanıyor. Kahire ile Addis Ababa arasında Nil Nehri üzerinde inşa edilen baraj ile ilgili yapılan ve iki ülke halkını ilgilendiren soruna çözüm bulunması için 10 yıldır devam eden müzakerelerde herhangi bir çözüme varılamamıştı.

Ayrımcılık
Tigray Bölgesi’nde yatırımları olan Mısırlı yatırımcılardan Alaa es-Sekati, son dönemde Addis Ababa'da Mısırlı ve diğer uyruklardan yatırımcılara yapılan muamelede ayrımcılığın ortaya çıktığını vurguladı. Sekati, Etiyopya’nın Kahire Büyükelçiliği’nden kendilerine birkaç gün önce Etiyopya’ya giriş için vize alma zorunluluğu getiren bir bildirim geldiğini, diğer yatırımcıların ise Etiyopya’ya vardıklarında havaalanında vize alabildiklerini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın haberine göre Independent Arabia’ya konuşan Sekati, Etiyopya'ya yatırım yaptığı yıllarda az da olsa ayrımcılığa maruz kaldıklarını fark ettiğini, ancak son dönemde, Rönesans Barajı krizinin tırmanması ve üçlü müzakerelerin tökezlemesiyle bu ayrımcılığın arttığını ve Mısırlı yatırımcılara diğerler milletlerden olan yatırımcılardan farklı muamele edildiğini söyledi. Etiyopya pazarına girdikten sonra sadece bir işadamı olduğunu ve siyasetle ilgisi olmadığını iddia etmesine rağmen bu ayrımcılığa uğradığını söyleyen Sekati, yatırımların hükümetler tarafından alınan herhangi bir karar veya siyasi değişiklikle bağlantılı olmamasını istedi. Sekati, Etiyopya hükümetinin bu yeni vize kararıyla önümüzdeki dönemde Mısırlı yatırımcılara karşı daha fazla tedbir uygulanacağını düşünüyor.

Kayıpların hacmi
Etiyopya’daki tüm Mısırlı yatırımcılar, gerek işçilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamalar gerekse üretimin durmasına neden olan mali transferlerdeki zorluklarla birlikte geçtiğimiz aylarda ülkedeki çalkantılı koşullardan etkilendi. Tigray Bölgesi’ndeki yatırımcılar, mevcut gelişmelerden en çok etkilenen kesim olurken, fabrikalar 6 ayı aşkın bir süre önce tamamen durdu. Sekati’ye göre bu da 6 aydır çalıştırılmayan makinelerin hasar gördüğü ve alınan siparişlerin zamanında tedarik edilememesi nedeniyle tazminat ödemek zorunda oldukları anlamına geliyor. Sekati, diğer yatırımcılar gibi iletişim kanallarının yetersiz ve internetin kötü olması nedeniyle Etiyopyalı işçilerle iletişim kurma konusunda sıkıntılar çektiklerini ve Mısırlı işçilerin de aylardır ülkelerine geri dönemediklerini sözlerine ekledi.
Sekati, Etiyopya’daki işçilerin ve Mısır’da faaliyet gösteren danışmanlık bürolarının ödemelerini yapmakta kararlı olan ve elektrik kablolarından keresteye ve ambalaja kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösteren Mısır fabrikalarının kayıplarının on milyonlarca dolara olduğunu tahmin ediyor.

Tazminat davası
Mısırlı Sanayiciler ve Yatırımcılar Birliği Başkan Yardımcısı olan Sekati, krizin çözümüne yönelik çabalarla ilgili olarak, “Etiyopya’nın Kahire büyükelçiliği ile temasa geçildi. Etiyopya Dışişleri Bakanlığı ile iletişim kuruldu. Bakanlıktan yalnızca diplomatik tepkiler verilirken krizi çözmeye yönelik vaatlerde bulunuldu” ifadelerini kullandı.
Mısır ve Etiyopya hükümetleri arasında yatırımları korumak için bir anlaşma olduğunu belirten Sekati, yatırımcının bir sorun çıkması durumunda yatırımlarının bulunduğu devlete şikâyette bulunma hakkına sahip olduğunu, krizin 6 ay içinde çözülmemesi halinde sorunun Mısır hükümetine intikal edileceğini, yani davanın hükümet nezdine taşınacağını belirtti. Bir sonraki aşamada anlaşmazlıkta uluslararası tahkime götürülmesi ya da Afrika Birliği'ne (AfB) şikâyette bulunulması ve diğer yasal tedbirlerin uygulanması gibi yeni adımların atılabileceğini söyleyen Sekati, uğradığı büyük kayıpların ardından Etiyopya hükümetine tazminat davası açacağını da sözlerine ekledi.
Başbakan Abiy Ahmed’in lideri olduğu iktidardaki Refah Partisi (PP) tarafından yönetilen Etiyopya federal hükümeti, 4 Kasım 2020’de Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin (TPLF) kontrolündeki Tigray bölgesinin kontrolünü yeniden ele geçirmek için askeri bir operasyon başlatıldığını duyurdu. Tigray Bölgesi yönetimi, federal hükümetin seçimleri erteleme kararını, Abiy Ahmed'in görev süresinin uzatılmasına yönelik bir çaba olduğu gerekçesiyle reddetti. Bu adım, 2018'de Başbakan Ahmed’in göreve gelmesinden bu yana bölge halkından hiç kimsenin hükümette önemli bir pozisyona getirilmemesinin intikamı olarak nitelendirildi.

Yatırımcılar, özellikle Tigray Bölgesi’ne yönlendirildi
Öte yandan Etiyopyalı siyasi analist Enver İbrahim, “Mısır’ın Etiyopya’daki yatırımları 2012’den bu yana arttı. Bu yatırımlar özellikle Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa yakınlarındaki Oromia bölgesinde yoğunlaştı. Eski Başbakan Haile Mariam Desalegne döneminde yatırımcılar özellikle Tigray Bölgesi’ne yönlendirildi. Yatırımcılar başlangıçta, bölgenin başkente olan uzaklığı ve dolayısıyla hizmetlerin yetersizliği nedeniyle buna direndiler” ifadelerini kullandı.
İbrahim, Ocak 2018'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ve Etiyopya’nın eski Başbakanı Desalegne arasında Addis Ababa'da gerçekleşen ve Rönesans Barajı dosyasındaki gelişmelerin ele alındığı üçlü görüşmeden sonra Mısır'ın Tigray’deki sanayi bölgesini faaliyete geçirilmesinin kararlaştırıldığını ve geçtiğimiz Kasım ayında bölgede başlayan askeri operasyonlara kadar çalışmaların artarak devam ettiğini söyledi.
Etiyopyalı analiste göre bölgedeki çatışmadan kaynaklanan hasar, sadece Mısırlı yatırımcıların fabrikalarını değil, bölgedeki Hint, Sudanlı, Çin ve diğer milletlerden işadamlarının yatırımlarını da kapsarken ülke ekonomisi de bu çatışmadan büyük ölçüde etkilendi. Hükümet, yatırımcılara zararları tazmin etme ve fabrikaları yeniden çalıştırma sözü verse de analistler, başlıca şehirler dışındaki bölgelerde federal ordu ile bölgesel güçler arasında vur-kaç olaylarının yaşandığı Tigray Bölgesi’ndeki mevcut durum gölgesinde bunu başarmanın zor olduğunu düşünüyorlar. Sonuç olarak çatışma halen devam ediyor ve bölgenin başkenti Mekele şehri dışında tüm bölgelerde iletişim kesiliyor. İnternet hizmeti yok ve resmi medyada yayınlanan haberler dışında herhangi bir bilgi alınamıyor.

Etiyopya’nın şüpheciliği
Enver İbrahim, Mısır ile Etiyopya arasında Rönesans Barajı konusundaki anlaşmazlığın Mısır’ın Etiyopya’daki yatırımları üzerindeki etkisiyle ilgili olarak ise Etiyopya hükümetinin Mısır’ın yatırımlarını her zaman Rönesans Barajı dosyasına bağladığını, Mısır’ın, muhalif hareketleri desteklemek ve siyasi ayaklanmaya neden olmakla suçlandığını vurguladı.
Oromia Gençlik Devrimi ile 2015 ve 2017 olayları sırasında Türk yatırımcılara ait yanan fabrikaların arkasında Mısır'ın olduğu yönündeki şüphelere değinen Enver İbrahim, Etiyopya hükümeti’nin 2015 yılında, Mısırlı bir şirket yerine Etiyopyalı bir şirket aracılığıyla ülkede iletişim alanında çalışmaları soru işaretlerine neden olan 90 Mısırlı mühendisi sınır dışı etmesinin Etiyopya’nın Mısır’ın yatırımlarıyla ilgili şüpheciliğin en önemli kanıtlarından biri olduğu belirtti.
Mısır Cumhurbaşkanı'nın 2018 yılında Addis Ababa’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yaptığı açıklamaya göre Mısır'ın Etiyopya'daki yatırımları 750 milyon doları buluyor. Bununla birlikte iki ülke arasındaki ticaret hacmi 170 milyon doları geçmezken Mısır’ın yatırımlarının çoğu elektrik kablosu fabrikaları, altyapı, kereste, ambalaj ve diğerler alanlarda yoğunlaşıyor.
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında AfB himayesinde yapılan üçlü müzakereler, Addis Ababa'nın önümüzdeki yaz Rönesans Barajı havzasını ikinci kez doldurma konusundaki kararlılığı nedeniyle sonuçsuz kalmıştı. ,



Lübnan ordu komutanı Washington ziyaretini erteledi

Lübnan askerleri, Güney Lübnan'daki Abbasiye kasabasında İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgede toplanıyor (Reuters)
Lübnan askerleri, Güney Lübnan'daki Abbasiye kasabasında İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgede toplanıyor (Reuters)
TT

Lübnan ordu komutanı Washington ziyaretini erteledi

Lübnan askerleri, Güney Lübnan'daki Abbasiye kasabasında İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgede toplanıyor (Reuters)
Lübnan askerleri, Güney Lübnan'daki Abbasiye kasabasında İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgede toplanıyor (Reuters)

Lübnan Kara Kuvvetleri Komutanı General Rudolf Heykel, İsrail ve ABD Kongresi'ndeki yetkililerin orduya karşı iki operasyon başlatması ve programındaki birçok toplantının iptal edilmesinin ardından dün planlanan ABD ziyaretini erteledi.

Lübnan askeri kaynakları Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Ordu komutanlığı son iki haftada İsrail'in orduya ve Lübnan ordusunun ulusal rolüne yönelik saldırısını gözlemledi. Bu saldırı önyargısız ve Lübnan ordusunu hedef alıyordu" dedi. Harekatın ABD Senatörleri Lindsey Graham ve Joni Ernst tarafından başlatılan "bir başka sürpriz harekatla" eş zamanlı olarak geldiği de ifade edildi.

Heykel, Beyaz Saray, Kongre ve Savunma Bakanlığı yetkilileriyle görüşmek üzere yola çıkmadan önce, Lübnan Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Washington ziyareti için planlanan birkaç toplantının iptal edildiğini doğruladı. Kaynaklar, "Bu nedenle Kara Kuvvetleri Komutanı, ziyaretin başarısını güvence altına almak için durum netleşene kadar ziyareti ertelemeye karar verdi" dedi.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi kendini “en büyük blok” olarak ilan etti

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kürt lider Mesud Barzani ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan dün bir araya geldiler (Irak Başbakanlığı)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kürt lider Mesud Barzani ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan dün bir araya geldiler (Irak Başbakanlığı)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi kendini “en büyük blok” olarak ilan etti

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kürt lider Mesud Barzani ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan dün bir araya geldiler (Irak Başbakanlığı)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kürt lider Mesud Barzani ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan dün bir araya geldiler (Irak Başbakanlığı)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan parlamento seçimlerinde meclisteki 329 sandalyenin 175'inden fazlasını kazanan Şii siyasi partilerin ve güçlerin çoğunun yer aldığı ittifak olan Koordinasyon Çerçevesi’nin temsilcileri, kendilerini bir sonraki hükümeti kurmaya hak kazanan ‘en büyük blok’ ilan etme konusunda anlaşmaya vardılar.

Görevi bırakacak Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin liderliğindeki İmar ve Kalkınma Koalisyonu listesi 46 sandalye kazanırken, onu 29 sandalyeyle Hukuk Devleti Koalisyonu listesi ve 27 sandalyeyle Asaib Ehli'l Hak listesi izledi.

Büyük siyasi güçler arasında pazartesi günü yapılan toplantının ardından anlaşmaya varıldı. Toplantıda, kendilerini ‘en büyük blok’ ilan eden ve bir sonraki başbakanın adaylığını belirleyen ‘kararname’ benzeri bir belge imzalandı. Ayrıca ilki bir sonraki aşama için ulusal hakları tartışmak, ikincisi ise ‘mesleki ve ulusal kriterlere göre’ başbakanlık makamı için adaylarla görüşmek üzere  iki komisyon kurulması kararı alındı.


Lübnan'ın doğusundaki Baalbek'te aranan kişilerle çıkan çatışmada iki Lübnan askeri öldürüldü

Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'ndeki Lübnan askerleri (Reuters- Arşiv)
Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'ndeki Lübnan askerleri (Reuters- Arşiv)
TT

Lübnan'ın doğusundaki Baalbek'te aranan kişilerle çıkan çatışmada iki Lübnan askeri öldürüldü

Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'ndeki Lübnan askerleri (Reuters- Arşiv)
Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'ndeki Lübnan askerleri (Reuters- Arşiv)

Lübnan'ın doğusundaki Baalbek kentinin Şaravne bölgesinde dün aranan şahıslarla çıkan çatışmada iki Lübnan askeri şehit oldu, üç asker de yaralandı.

Lübnan Ordu Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, "18 Kasım 2025'te, Askeri İstihbarat Müdürlüğü tarafından bir ordu birliği desteğiyle düzenlenen bir dizi baskın sırasında, aranan şahıslarla çıkan çatışmada iki asker şehit oldu, üç asker de yaralandı" denildi.

Açıklamada, "Çatışmalar sırasında orduya ateş açanlar arasında bulunan aranan şahıs (H.A.J.) yaralandı ve ardından hayatını kaybetti. Çeşitli suçlardan dolayı aranan en tehlikeli şahıslardan biriydi. Bunlar arasında, farklı tarihlerde ordu devriyelerine ateş açarak dört askerin şehit olmasına ve bir subayın yaralanmasına yol açmanın yanı sıra adam kaçırma, silahlı soygun ve uyuşturucu kaçakçılığı da yer alıyordu" ifadeleri yer aldı.

Baskın sırasında "çok miktarda uyuşturucu, silah ve mühimmat ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler teslim edildi ve olaya karışan diğer şahısların yakalanması için çalışmalar devam ediyor."