Hamas, Abbas’ın yargı konusundaki değişikliklerine neden itiraz etti?

Ramallah'taki Filistin Yasama Konseyi binası (AFP)
Ramallah'taki Filistin Yasama Konseyi binası (AFP)
TT

Hamas, Abbas’ın yargı konusundaki değişikliklerine neden itiraz etti?

Ramallah'taki Filistin Yasama Konseyi binası (AFP)
Ramallah'taki Filistin Yasama Konseyi binası (AFP)

İzzeddin Ebu İşa
Üçlü seçim kararnamesinin yayınlanmasından iki gün önce, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, denetim başkanlarını ve mali organları değiştirmenin yanı sıra yargı sisteminde birçok değişiklik yaptı. Bu sırada yargıçları görevden alıp yasaları yeniden düzenledi. Bu durum Hamas tarafından ‘kara değişiklikler’ olarak niteleyerek, en önemli yönetim kurumlarında anayasaya aykırı bir şekilde egemenlik kurulduğunu ifade etti.
Gerçekte, el-Fetih ve Hamas hareketleri, üç haftadır açık bir yakınlaşma içinde bulunuyor. İki grubun liderleri arasındaki ikili temaslar ve habersiz görüşmeler artış gösterdi. Özellikle de siyasi gözlemcilerin ‘ilerici’ olarak nitelendirdikleri bir adımla, siyasi anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye sevk eden bir ortamda sandık başına gitme anlaşması ve iki partinin tek bir seçim listesine katılma şansının artmasından sonra, bu kez başarılı olmalarını muhtemel muhtemel olarak görüyor.
Ancak bu yakınlaşma, Gazze'deki Hamas liderlerinin ve (Hamas liderliğindeki) Yasama Konseyi'ndeki Değişim ve Reform Bloğu temsilcilerinin Abbas'ı güçlü ve türünün ilk örneği bir şekilde hedef almasını engellemedi. Seçimlerde yumuşama ve uzlaşma umutları bir kez daha azaldı.

Otorite başkanı!
Hareketin sözcüsü Hazım Kasım, Otorite Başkanı Abbas’ın anayasa ihlalleri yaptığını söylüyor. Bu, Otorite’nin yasama ve yasaları değiştirmede anayasal ve yasal ilkeleri atlatma konusunda Ramallah'taki ısrarı konusunda endişeleri artırıyor.
Görünüşe göre Hamas, Abbas'ın son kararlarına çok kızgın, çünkü Kasım ‘Filistin Devlet Başkanı’ yerine ‘Otorite Başkanı’ ifadesini kullanıyor. Hareket liderleri, otoriteyi davanın tek temsilcisi olduğunu kabul etmedikleri için Otorite Başkanı ifadesini siyasi bölünme ve tartışmalar atmosferi içinde kullanılır.
Kasım, "Abbas'ın birbirini izleyen kararları, yargı yetkisini ele geçirmeyi ve idaresini anayasaya aykırı olarak kontrol etmeyi amaçlıyor. Bu, yargı bağımsızlığının ihlalidir. Ayrıca kamu soruşturmaları ve haklarını kontrol etmenin devam ettiğini gösterir" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Hamas’ın Filistin Devlet Başkanı’na yönelik eleştirileri, üçlü seçim tarihleriyle ilgili bir başkanlık kararı çıkarıldığı gün geldi. Söz konusu karar Hamas tarafından memnuniyetle karşılanırken yapılan açıklamada ulusal liyakatin başarısı için gerekli çabanın sarf edileceğine dikkat çekildi.

Kendini garantiye alma
Buna rağmen Kasım, Abbas'ın sürekli olarak Filistin siyasi sistemine tek başına hâkimiyet kurmak istediğini, sandık başına gitme fırsatının başarıya ulaşması için uygun bir ortam sağlamak için Hamas’ın sunduğu olumlu atmosferi görmezden geldiğini düşünüyor.
Hamas’ın kamu özgürlüklerinin serbest bırakılmasına dayandığına ve yargı için en yüksek düzeyde şeffaflık ve bağımsızlık sağladığına dikkat çeken Kasım, ancak Abbas’ın, ihlal yoluna başvurarak, çıkarlarına ve kaprislerine hizmet etmesi için tüm yargı kurumları üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı.
Gözlemcilere göre Abbas’ın yargı alanında yaptığı değişikliklere yönelik bu saldırının nedeni, seçim kararnamesinin açıklanmasından önce, seçim sürecinin sonuçlarından her şekilde tam olarak yararlanmasını sağlayan yasalarla ilgili üç karar alarak yargı üzerinde tam kontrol sahibi olmak.

Seçim Davaları Mahkemesi
Hukuk profesörü İsam Abidin, Abbas’ın, görevi Seçim Davaları Mahkemesi'ni kurmak olan Yüksek Yargı Konseyi'nin başına İsa Ebu Şerar'ı yeniden atayarak yargı üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırdığını ifade etti. (Bu mahkeme tüm yasama ve cumhurbaşkanlığı seçim itirazlarını dinleme yetkisine sahip.)
Bu, Hamas’ı, Filistin Yönetimi Başkanı’nın yargıyı tamamen kendisine tabi kıldığını ve sandıkların sonuçlarına itiraz edilirse seçim sürecine hile ve sahtekârlık karıştığından şüphelenileceğini iddia etmeye itti.
Genel Seçim Kanunu'nun kararına göre, dokuz hakimden oluşan Seçim Davaları Mahkemesi, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın 20.Maddeye dayalı olarak Ebu Şerar başkanlığındaki Yüksek Yargı Konseyi'nin yerleştirilmesine dayanan kararıyla kuruluyor.
Elde edilen özel bilgilere göre Filistinli grupların bir sonraki toplantısı Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirilecek. Seçim sürecindeki itirazları değerlendirecek hakimlerin isimlerinin görüşülmesi ve sonuçlarının açıklanması bekleniyor. Abbas’ın kendisine yakın bir ismi Seçim Davaları Mahkemesi'nin kurulması görevini üstlenmek üzere Yüksek Yargı Konseyi başkanlığına ataması, siyasi parti liderlerinin müzakereleri açısından engel teşkil edebilir.

İdari mahkemeler ve nizami egemenlik
Ayrıca Abbas, görevi Devlet Başkanı ve hükümet kararlarına itiraz eden davalara bakmak olan Yüksek Adalet Divanı'nı feshederek, görevleri, başkanın seçim sürecini durdurmak gibi seçim süreci sırasında aldığı kararları dikkate almak olan Yüksek İdari ve İdare Mahkemelerini kurmaya başladı.
Abbas tarafından atanan Yüksek Yargı Konseyi Başkanı aynı zamanda olağan (nizami) yargılamayı da kontrol ediyor. Ayrıca rüşvet, oy pusulaları ve seçim kayıtlarıyla oynama gibi seçim suçlarıyla ilgilenir. Oylama sürecinin bütünlüğü veya eksikliğiyle ilgili yargılarda bulunur.
Abidin, Abbas’ın idare mahkemelerinin başkanları ve yaptığı değişikliklere göre hakimlerini atayan ve istifalarını kabul eden tek tarafın Abbas olduğuna işaret etti. Bunun onun tüm adli departmanları ve seçim sürecinin gidişatını tam olarak kontrol etmesini sağladığına vurgu yaptı.

Hamas'ı kısıtlama mı yoksa yargı sisteminde reform mu?
Bu değişiklikler, ‘Hamas'ın, Abbas'ın adli kurumlara başvurmayı düşündükleri takdirse kısıtlanacaklarını iddia etmesine neden oldu. Çünkü hepsi dolaylı olarak onun kontrolü altında ve mahkeme konseyleri temelde ona bağlı. Kararlarını ve yargı hükümlerini kontrol edebilir.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Abidin, seçim dosyası ve oylama sürecinin bütünlüğü tamamen Abbas'ın kontrolüne giren yargı bağımsızlığıyla ilgili olduğunu vurguladı.
Bu arada Filistin Devlet Başkanı, Yüksek Yargı Konseyi'nin yerleştirilmesine dayandığını ve reformlar yapmaya çalıştığını söyleyerek son tedbirlerini haklı çıkarıyor. Bu konuyla ilgili olarak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı İsa Ebu Şerar, "Tüm bu kararlar, yargı reformu sürecine giriyor. Bu, yargının yeniden yapılanma ve reform sürecinin gerektirdiklerinin ışığında diğer adımların takip edeceği ilk adım. Bunlar, yargıda yapısal hataların birikiminden kaynaklanan ve her düzeyde var olan tarihsel bir kusur bağlamında gerçekleştiriliyor. Bu, birimi eksik kılan ve adaletin sağlanmamasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.



Geri dönenler Hartum'da hayatın nabzını yeniden canlandırıyor

Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)
Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)
TT

Geri dönenler Hartum'da hayatın nabzını yeniden canlandırıyor

Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)
Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)

Sudan'ın başkenti Hartum'da her yer yıkımla dolu. Gökyüzü intihar amaçlı insansız hava araçlarıyla (İHA) kaplı ve toprakları salgın hastalıklarla dolu. Elektrik, su ve ilaç gibi temel hizmetlerin eksikliği, insani trajediyi daha da ağırlaştırıyor. Buna rağmen, binlerce yerinden edilmiş insan evlerini onarmak ve umuda kapı açmak için Hartum'a geri dönüyor.

Şarku'l Avsat'a, günün sonunda sığınacakları yıkık dökük bir evin, mülteci kamplarındaki binlerce kiralık evden daha iyi olduğunu söylediler. Savaşın kurşunlarından kaçarak şehirden şehre taşınmanın acı anılarını anlattılar ve şimdi yeni bir zorlukla karşı karşıyalar: sıfırdan başlamak.

Başkentteki yetkililerin temel hizmetleri yeniden sağlama yönündeki çabalarını Şarku'l Avsat da takip etti. Devlet Bakanı Sadık Farini, zaman zaman başkentin semalarını tehdit eden İHA saldırılarına rağmen, evlerine dönen çok sayıda insanın taleplerini karşılamak için zamanla yarıştıklarını söyledi.


Suriye televizyonu: Süveyda'da güvenlik güçleri ile "isyancı çeteler" arasında çatışmalar

Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)
Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)
TT

Suriye televizyonu: Süveyda'da güvenlik güçleri ile "isyancı çeteler" arasında çatışmalar

Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)
Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)

Suriye devlet televizyonunda dün yer alan haberde, militanların ateşkesi tekrar ihlal etmesinin ardından Süveyda bölgesinde, özellikle de Velga’da iç güvenlik güçleri ile "isyancı çeteler" arasında çatışma çıktığını bildirdi.

Bu arada Suriye televizyonu, bir güvenlik kaynağının Humus'un batı kırsalında meydana gelen bir silahlı saldırıda iki kişinin öldüğünü aktardı.

Güvenlik kaynakları, dün Humus'un batı kırsalındaki Um Harteyn köyünde silahlı bir kişinin bir kumarhaneye girerek içeridekilere ateş açması sonucu iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Kaynak, İç Güvenlik Güçleri devriyelerinin failleri takip etmek ve düzeni sağlamak için olay yerine sevk edildiğini belirtti.

Ekim ayı başlarında, Humus kırsalındaki Vadi el-Nasara'ya bağlı Anaz köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen ve üç gencin ölümüne yol açan bir silahlı saldırı yaşandı.


Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya

Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya
TT

Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya

Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya

Dikkatler yarın Güvenlik Konseyi'ne götürülecek “istikrar güçleri”ne odaklanmışken, Gazze sakinleri, son üç gündür kendilerini koruyacak çatı olmadan kışın getirdiği yeni bir savaşla karşı karşıya kaldılar. Bu durum, özellikle çadırlarda yaşayanların acılarını daha da artırdı. Çadırların çoğu, iki yıllık yerinden edilme ve evlerini, hatta barınaklarını yok eden savaşın ardından harap hale gelmiş durumda. Onlara kalan tek şey giysileri, eşyaları ve mallarıyla birlikte su basan ve yağmur sularıyla sürüklenen çadırlardı.

Bu akşam geri çekilecek olan alçak basınç sisteminin beraberinde getirdiği şiddetli yağmurlar nedeniyle son üç gün içinde yüzlerce, belki de binlerce çadır sular altında kaldı. Bu, kışın başlangıcından beri Gazze Şeridi'ni vuran ilk alçak basınç sistemi. Bu yıl, Şerid'in çeşitli bölgelerinde yaşayan 1,37 milyon yerinden edilmiş kişi için kışın sert geçeceği görülüyor.

Öte yandan, iki İsrailli kaynağa dayandırılan bir Amerikan raporunda, Washington'un Gazze'deki ateşkes anlaşmasının bir sonraki aşamasına geçmek için Tel Aviv'e, Refah'ta mahsur kalan Hamas üyelerinin sorununa bir çözüm bulması için baskı uyguladığı belirtildi.