ABD’nin yeniden dünyaya liderlik etmesi isteyen Biden birçok zorlukla karşı karşıya

ABD Kongre binası Joe Biden’ın yemin törenine hazırlanıyor (AFP)
ABD Kongre binası Joe Biden’ın yemin törenine hazırlanıyor (AFP)
TT

ABD’nin yeniden dünyaya liderlik etmesi isteyen Biden birçok zorlukla karşı karşıya

ABD Kongre binası Joe Biden’ın yemin törenine hazırlanıyor (AFP)
ABD Kongre binası Joe Biden’ın yemin törenine hazırlanıyor (AFP)

ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden ‘ABD’nin geri döndüğünü ve dünyaya liderlik etmeye hazır olduğunu’ söyledi.
Ancak Başkan Donald Trump’ın politikaları ile ülkeyi uluslararası toplumdan uzaklaştırmasının ardından Biden’ın bu kararlılığı Çin, İran ve Rusya yüzleşmede çetin zorluklarla karşılaşacak.
Joe Biden, eski Başkan Barack Obama yönetiminde çalışan deneyimli diplomatları ekibinde yer almaları için seçti ve ABD dış politikasında daha geleneksel bir çizgiye dönüşü sağladı.
Biden, yeni ekibinin ‘ABD’nin müttefikleriyle işbirliği yaptığında en güçlü haline eriştiğine ilişkin inancının’ bir ifadesi olduğunu söyleyerek, “Amerika geri döndü’ diye konuştu.
Yeni başkan ayrıca, yeni dış politika ekibinin ülkenin küresel ve ahlaki liderliğini eski konumuna kavuşturmak için diplomatik deneyim ve yetkinliğini kullanacağını da vurguladı.
Trump dönemi ABD’nin imajına zarar verirken, başkanın görev süresinin son haftaları, Cumhuriyetçi milyarderin seçim yenilgisini inkar ederek demokratik kurumlara verdiği darbelerle durumu daha da kötüleştirdi.
Trump destekçilerinin Kongre binasına düzenlediği saldırı ise ABD’li uzmanları ikiye bölecek kadar geniş tartışmalara neden oldu.
Biden’ın salgın, ekonomik gerileme ve ırkçılıktan kaynaklanan iç krizler karşısında küresel meselelerle hızlı bir şekilde ilgilenmekten başka seçeneği yok.
Washington ve Moskova’nın Yeni START nükleer silahsızlanma anlaşmasını uzatmak için yalnızca 5 Şubat’a kadar süresi var.
Demokratlar, Trump hükümetinin bu konuyu ertelemesini geniş çapta eleştirdi.
Dolayısıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlaşmak isteyen Trump’ın politikasından daha iddialı olmaya kararlı olan Biden yönetimi, bir an önce pazarlık yapmanın bir yolunu bulmak zorunda kalacak.
Ancak İran konusu daha acil olabilir. Biden, Trump’ın 2018’de çekildiği nükleer anlaşmaya dönmek istediğini ifade etti.
Bunu yapabilmesi için Trump’ın yeniden uyguladığı yaptırımları kaldırması ve anlaşma yükümlülüklerinden kademeli olarak vazgeçen İran’ın anlaşmanın şartlarına geri dönmesini sağlaması gerekecek.
Biden, benzer bir testle Pekin konusunda da karşılaşacak. Biden, ABD’nin Çin ile ilişkilerinde sağlam olması gerektiği konusunda ısrar ediyor.



Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
TT

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)

Çin yapay zeka yarışında öne geçmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.

Çinli firmalar, 10 yılı aşkın süredir yapay zeka, elektrikli araç ve güneş panelleri gibi stratejik sektörlerde yerli üretimi artırmaya çalışıyor.

New York Times, Çinli şirketlerin Pekin yönetiminin sağladığı fonlarla özellikle yapay zeka alanında ABD’li firmaları geçmek için yatırımları artırdığını yazıyor. 

ABD’de yapay zeka altyapısının büyük ölçüde özel sektör yatırımlarıyla geliştiğine, Çin’deyse veri merkezleri, sunucular ve yarı iletkenler gibi kritik altyapıların devlet tarafından finanse edildiğine dikkat çekiliyor.

Pekin yönetimi, 2014’ten bu yana sadece yarı iletken sanayisine 100 milyar dolar yatırım yaptı. 

Bu yıl nisanda alınan kararla, yeni yapay zeka girişimlerine destek için 8,5 milyar dolarlık fon ayrıldı. 

Bunlara ek olarak ABD merkezli OpenAI ve Google ücretli, kapalı sistemler sunarken, Çinli firmalar açık kaynak sistemlerle dünya genelindeki mühendislerin ilgisini çekmeyi hedefliyor.

Alibaba, ByteDance, Huawei ve Baidu gibi büyük Çinli şirketler, son bir yılda üst düzey açık kaynak modeller yayımladı. Bu stratejiyle sadece teknik ilerleme değil, küresel nüfuz artışı da hedefliyor.

Yapay zeka teknolojilerine yatırım yapan ABD merkezli serbest yatırım fonu Interconnected Capital'in kurucusu Kevin Xu, şunları söylüyor: 

Açık kaynak, teknolojik anlamda yumuşak güçtür. Teknolojinin Hollywood’u veya Big Mac'i gibidir.

Diğer yandan analizde, devlet yönlendirmesinin baskın olması nedeniyle yapay zeka sektörünün bazı teknolojik değişimlere adaptasyonunun geciktiğine dikkat çekiliyor. Çinli şirketlerin uzun süre yüz tanıma gibi geleneksel yapay zeka sistemlerine odaklandığı, üretken yapay zeka modellerindeki sıçramalara ilk etapta yetişemediği aktarılıyor. 

Analizde, iki ülke arasındaki rekabetin ideolojik bir boyutu olduğu değerlendirmesi de paylaşılıyor. Popüler yapay zeka destekli sohbet botlarından ChatGPT’yi tasarlayan OpenAI’ın kurucusu Sam Altman, Amerikan ve Çinli şirketler arasındaki rekabeti “demokratik ve otoriter yapay zeka” mücadelesi gibi gördüğünü söylemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post