Trump yönetimi iki Müslüman ülkeyi daha İsrail'le normalleşme masasına oturtmayı planlıyordu

(Reuters)
(Reuters)
TT

Trump yönetimi iki Müslüman ülkeyi daha İsrail'le normalleşme masasına oturtmayı planlıyordu

(Reuters)
(Reuters)

ABD'de 20 Ocak itibarıyla Donald Trump devri sona erse de bu yönetimin İsrail'le Müslüman ülkeler arasında bir süredir devam ettirdiği normalleşme icraatlarına iki ülkenin daha eklenmek üzere olduğu ancak bunu yapmak için zaman kalmadığı belirtildi.
Times of Israel'e konuşan Amerikalı iki yetkili, görev süresi dolan Trump yönetiminin İsrail'le normalleşme defterini Müslüman Moritanya ve Endonezya ile kapatma planlarında sona yaklaştığını söyledi.
Moritanya'da işin imzaya kaldığı, Cakarta yönetimininse bu aşamadan çok da uzak olmadığı iddia edildi.
Habere göre ABD'li yetkililer anlaşmaya daha yakın olan Moritanya'yla uzlaşının nihayete ermesine sadece haftalar kaldığına inanıyordu. Trump'ın Kıdemli Danışmanı ve damadı Jared Kushner'la özel elçi Avi Berkowitz liderliğindeki "barış ekibi", İsrail'le yeni bir sayfa açmada Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas'ı izleyecek bir sonraki adayın Moritanya olduğunu düşünüyordu.
1999'da İsrail'le tam diplomatik ilişki kuran üçüncü Arap Birliği ülkesi olan Moritanya, 10 yıl sonraysa 2008-2009 Gazze savaşı nedeniyle bu ülkeyle bağları koparmıştı.
BAE Ağustos 2020'de İsrail'le ilişkileri normalleştirmeyi kabul ettikten sonra, Moritanya Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın imzalanmasında Abu Dabi'nin "irfanına ve sağduyusuna" güvendiklerini belirten bir açıklama yapmıştı.
Moritanya'nın benzer bir şekilde 1990'larda İsrail'le ilişkiler geliştiren ve birkaç yıl sonra bu ilişkiyi bitiren Fas'la da yakın bağları bulunurken, Trump'ın ekibinin Rabat yönetimini, İsrail'le ilişki kurması için komşusunu ikna etmeye zorladığı da belirtildi.
Amerikalılar yetkililer, İsrail'le ilişkileri normalleştirmede bir sonraki ülke olma ihtimali en yüksek diğer adayın Endonezya olduğunu kaydetti. İsrail gazetesine konuşan kaynaklar, Trump bir ya da iki ay daha görevde kalmış olsaydı muhtemelen bu ülkeyle anlaşmanın imzalanmış olacağını ileri sürdü.
Nüfusu 270 milyonu aşan Endonezya, dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi olma konumu korurken, ABD'li bir yetkili, bu durumun İsrail-Filistin çatışmasının Yahudi devletiyle Müslüman ve Arap ülkeleri arasındaki barışı engellemesi gerekmediğini savunan Trump yönetimi için "ekstra sembolik anlam" ifade ettiğini kaydetti.
Kushner ve Berkowitz Endonezya'yla görüşmeleri geçen ay yoğunlaşırken, üst düzey bir yönetim yetkilisi Bloomberg'e verdiği röportajda, bu Asya ülkesinin ABD'den 2 milyar dolarlık (yaklaşık 15 milyar TL) kalkınma yardımı alabileceğini söylemişti. Kushner'la yakın çalışma halindeki ABD Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kulübü'nün (IDFC) CEO'su Adam Boehler, "Onlarla bu konu hakkında görüşüyoruz. Eğer hazırlarsa, yaptığımızdan daha fazla mali destek vermekten memnun olacağız" diye konuşmuştu.
Endonezya'nın İsrail'i tanıyacağına dair bir süre önce spekülasyonlar gündeme gelmiş, Asya ülkesinin Cumhurbaşkanı Joko Widodo ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a Filistin devleti kuruluna kadar İsrail'le normalleşme olmayacağı garantisini vererek iddiaları reddetmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel



Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)

İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile bugün yapacağı görüşmede, Tahran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesiyle ilgili her türlü faaliyete karşı harekete geçmek için ‘yeşil ışık’ isteyeceğini söyledi.

Yetkili İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte, “Amaç Lübnan'dakine benzer bir yetki almak; yani nükleer tesislerde şüpheli faaliyetler tespit edilirse ya da ABD ve İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan bölgelerden uranyum transfer edildiğine dair kanıtlar bulunursa, bunlara karşı harekete geçmek için önceden ABD onayı alınmış olacak” dedi.

İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesini engellemek için ABD öncülüğünde bir mekanizma kurmayı hedefliyor.

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaması nedeniyle Snapback mekanizmasını (İran'a yeniden yaptırım uygulama mekanizması) da harekete geçirmek istiyoruz” diyen yetkili, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.

Yetkili, UAEA müfettişlerinin geçen hafta ‘güvenlik gerekçesiyle İran'dan ayrıldığını, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı imzaladığını’ bildirdi.

Netanyahu dün Washington'a hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'ın bizi yok etmeyi amaçlayan nükleer silah arayışını yenileme girişimlerine karşı uyanık kalmalıyız” dedi.

İsrail ordusu, haziran ayında sona eren İsrail-İran savaşının ardından odağını yeniden Hizbullah'ın altyapısını hedef almaya devam ettiği Güney Lübnan'a kaydırdı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi CBS News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ni bombalamasının tesiste ‘ciddi ve ağır hasara yol açtığını’ ifade etti.

Arakçi, “Fordo'da tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Ancak şu ana kadar bildiğimiz şey tesislerin ciddi ve ağır hasar gördüğü” ifadelerini kullandı.