İsviçre Lübnan’ın finansal yolsuzluklarını soruşturuyor

İsviçre yargısı, 400 milyon dolarlık ‘zimmete para geçirme’ ve bunları Lübnan dışına transfer etme meselesini soruşturuyor (Reuters)
İsviçre yargısı, 400 milyon dolarlık ‘zimmete para geçirme’ ve bunları Lübnan dışına transfer etme meselesini soruşturuyor (Reuters)
TT

İsviçre Lübnan’ın finansal yolsuzluklarını soruşturuyor

İsviçre yargısı, 400 milyon dolarlık ‘zimmete para geçirme’ ve bunları Lübnan dışına transfer etme meselesini soruşturuyor (Reuters)
İsviçre yargısı, 400 milyon dolarlık ‘zimmete para geçirme’ ve bunları Lübnan dışına transfer etme meselesini soruşturuyor (Reuters)

Lübnan yargısı, İsviçre Başsavcılığı’ndan ‘mali transferler hususunda başsavcılık bürosundan yürütülen cezai soruşturma konusunda adli yardım talep eden’ bir mesaj aldı. Yargı, transferlerin Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad es-Selame, kardeşi, asistanı ve diğer finans kurumlarına ait olduklarını ve değerlerinin 400 milyon dolar olarak tahmin edildiğini söyledi.
Başsavcılık ofisi, e-posta aracılığıyla gönderilen mesajda, “Bu talep, Başsavcılık tarafından Lübnan Merkez Bankası’na zarar verebilecek olası zimmete para geçirmeyle ilgili kara para aklama meselesi hususunda bir soruşturma çerçevesinde geldi” ifadelerine yer verildi.
Lübnan Merkez Bankası, ‘iddiaları’ yalanlarken, bunları ‘temeli olmayan uydurma ve yalan haberler’ olarak nitelendirirken, kovuşturmaya konu olacaklarını vurguladı. Lübnanlı bir yargı kaynağı, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, İsviçre’nin mesajının, geçen hafta ortalarında Adalet Bakanlığı aracılığıyla savcılığa ulaştığını ve mesajın değerlendirilmek ve bu hususta harekete geçmek amacıyla çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Kaynak, mesajın, diplomatik kanallardan, yani Lübnan’ın Bern Büyükelçiliği aracılığıyla yargıça ulaşmadığını, genel olarak Lübnan Dışişleri Bakanlığı’na, oradan Adalet Bakanlığı’na oradan da yargıya sevk edildiğine dikkati çekti.
Yargıya, bu yolla hitap etme mekanizması, özellikle İsviçre makamlarının Lübnan yargısından aldıkları benzer yazışmalara son aylarda yanıt vermemesi nedeniyle, ilgili makamların şaşkınlığını artırdı. Yargı kaynağı, “İsviçre, Lübnan’dan aldığı mesajların çoğuna cevap vermedi. Bu mesajlara göre Ekim 2019 ve Ocak 2020 sonu arasında Lübnan’dan İsviçre bankalarına 2,4 milyar dolar olarak tahmin edilen finansal transfer yapan kişilerin isimleri hakkında bilgi istedi. Bu hususta, yargı tarafından gönderilen tüm mesajlar görmezden gelindi” ifadelerini kullandı.
İsviçreli bir muhabir, Riyad Selame, kardeşi Raca, Lübnan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Maryan Huveyk, Finans Bankası, Middle East havayolları, Intra Bank ve Casino du Liban da dahil olmak üzere Merkez Bankası’na bağlı kuruluşlara ait 400 milyon dolarlık bir transfere değindi. Ancak yargı kaynağı, İsviçre’nin mesajının ‘Riyad Selame ve yukarıda adı geçen kişilere yöneltilecek birçok soruyu içerdiğine’ dikkati çekerken, yazışmaların iddia edilen şüpheleri doğrulayan veya güçlendiren kanıt veya belgeler içermediğini vurguladı. “Kanıt ve delil verirlerse, dava Lübnan’da takip edilebilir” diyen kaynak, bu tür bir mesajın cevaplanmadan önce sakince incelenmesi gerektiğini belirtti. Yargı kaynağı, Lübnan Merkez Bankası Başkanı’nın sık sık İsviçre’ye ziyaretler düzenlediğini de vurgularken, “Öyleyse neden orada sorumlu tutulmuyor? İsviçre yargısı neden ona karşı hareket etmedi?” dedi.
Öte yandan Merkez Bankası da Başkanı Riyad Selame tarafından yurt dışına yapılan finansal transferleri yalanladı. Banka, finansal transferlerle ilgili tüm iddiaların, hiçbir dayanağı olmayan uydurma ve yalan haberler olduğunu belirtti. Lübnan Merkez Bankası Medya ve Halkla İlişkiler Birimi, yaptığı açıklamada Selame’nin ‘yürürlükteki Lübnan ve uluslararası kanunlara her zaman bağlı olduğunu’ belirtti.
Aynı şekilde Selame ise konu hakkında bilgisi olmadığını ve inceleyeceğini söyleyerek, “Yurtdışında kendim veya kardeşim adına yaptığım finansal transferlerle ilgili tüm iddialar, hiçbir dayanağı olmayan uydurma ve yalan haberlerdir” dedi. Selame, bu haberleri yayanların hakkında adli kovuşturma açacağını vurguladı.
Lübnan Adalet Bakanı Marie Halud Necm ise Reuters’a yaptığı açıklamada, Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’nin para transferleri hakkında İsviçre’deki adli makamlardan iş birliği talebi aldığını açıkladı. Necm, söz konusu talebi başsavcılığa ilettiğini sözlerine ekledi.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian