Barselona ve Madrid, "dünyanın en iyi 10 şehri" arasına girdi

Barselona (İHA)
Barselona (İHA)
TT

Barselona ve Madrid, "dünyanın en iyi 10 şehri" arasına girdi

Barselona (İHA)
Barselona (İHA)

Dünyanın En İyi Şehirleri raporuna göre İspanya'nın Berselona ve Madrid kenti, en iyi performans gösteren 100 şehir arasında ilk 10'a girdi. İstanbul ise listede 21. sırada kendisine yer buldu.
Resonance Consultancy şirketinin yayınladığı bu yılki "Dünyanın En İyi Şehirleri" raporuna göre, İspanya kentleri Barselona ve Madrid, dünyanın yaşamak, çalışmak ya da ziyaret etmek için en çekici şehirleri arasında yer aldı. Bu yılın dünyanın en iyi performans gösteren 100 şehri arasında Barselona 8. ve Madrid de 10. sırada yer alıyor. Barselona ve Madrid'in Londra, New York, Dubai gibi dünya çapında kentlerle omuz omuza durduğu listede Türkiye'den de bir şehir var. İstanbul, listenin 21. sırasında yer alıyor.
Raporda Barselona için "neredeyse ideal bir Avrupa kenti" dense de şehrin tanıtım direktörü Barselona'nın daha gelişebileceği birçok alan olduğunu düşünüyor.
Barselona Kent Konseyi'nin şehir tanıtım direktörü Mario Rubert, "Çok daha fazla belediyenin bulunduğu büyükşehir bölgesi ile ittifaklar kurabilir ve koordineli bir yapı ile strateji oluşturabilirsek o zaman en büyük şehirlerle rekabet etmek için gerekli ekonomik güce ve büyüklüğe sahip oluruz. Bu yıl ilk kez listenin ilk 10'una giren Madrid, Resonance Consultancy tarafından insanları sayesinde yeniden doğması sebebiyle övgü topladı. Madrid'in tanıtımı ve marka hizmetleri müdürü Ana Alemany'ye göre şehirdeki insanlar Madrid'in en önemli varlıkları" dedi.
Madrid Kent Konseyi'nin Madrid'in tanıtımı ve marka hizmetleri müdürü Ala Alemany ise, "İnsanların bizi tanımasını, şehri deneyimlemesini ve hepsinden de önemlisi Madridlilerin sıcaklığını tatmalarını istiyoruz. İnsanların sıcaklığı bizi diğer büyük Avrupa şehirlerinden ayırıyor ve öne çıkarıyor" diye konuştu.
Her yıl yayımlanan listede şehirleri değerlendirirken geniş kapsamlı faktörler dikkate alınıyor. Bunlar arasında yatırımcılarda uyandırdıkları ilgi, mutfakları, kültürel değerleri ve hatta sosyal medyada bu şehirlerle ilgili yapılan yorumlar da yer alıyor.



Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tom Hanks'in kızı E.A. Hanks, annesinin, Forrest Gump'la bilinen aktörün artan şöhretiyle nasıl mücadele ettiğini anlattı.

Elizabeth Anne'in kısaltması olan E.A., Hanks'in ilk eşi Susan Dillingham'dan olan kızı. Eski çiftin Colin Hanks adında bir de oğlu var.

Sacramento Eyalet Üniversitesi'nde tiyatro öğrencisiyken tanışan Dillingham ve Hanks, 1978'den 1987'ye kadar evliydi.

Yeni anı kitabı The 10: A Memoir of Family And The Open Road'da (10: Bir Aile Hatırası ve Açık Yol) E.A., 2002'de akciğer kanserinden ölen annesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Los Angeles'tan, annesinin ailesinin yaşadığı Florida'nın Palatka ilçesine 6 ay süren bir yolculuğa çıkıyor.

Kitabın bir bölümünde Dillingham'ın, Deniz Kızı (Splash/1984), Para Tuzağı (The Money Pit/1986) ve Büyük (Big/1988) gibi filmlerdeki rolleriyle 1980'lerin sonunda şöhrete kavuşan Hanks'in yükselişine uyum sağlaması anlatılıyor.

E.A. annesinin, "eski eşinin felakete yol açan şöhretini asla atlatamayan bir aktris adayı" olduğunu özellikle belirtiyor.

Vanity Fair'a yakın zamanda verdiği bir röportajda E.A., "felaket" kelimesinin Dillingham'ın eski eşinin başarısı hakkında hissettiklerini en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünü söyledi.

E.A., "Onun dünyadaki itibarının, kendisini ve sahne kariyerine devam etme şansını yok ettiğini hissetti" dedi.

Rahatsız edici gerçek, ki bu kitapta bunlardan çok var, aslında bir kariyeri yoktu ve eski eşinin Tom Hanks olması yaraya tuz bastı.

Sözlerine şöyle devam etti:

'Felaket' olmasının bir nedeni de bu megawatt şöhret markası bir sanatçıda asıl önemli olan ve babamı diğerlerinden ayıran şeyleri siliyor: insanlık ve yetenek. Ama bu felaket sözcüğünü ben seçtim, annem değil.

Hanks daha sonra 1988'de Rita Wilson'la evlendi ve iki oğulları oldu: 1990'da doğan Chet ve 1995'te dünyaya gelen Truman.

E.A., hiçbir zaman resmi bir teşhis almasa da annesinin bipolar olduğunu ve buna şiddetli paranoya ve sanrı ataklarının eşlik ettiğini varsayıyor.

E.A. anı kitabının bir bölümünde annesinin yavaş yavaş daha ihmalkar olmaya başladığını, bunun da velayet düzenlemesinde bir değişikliğe yol açtığını, yani kendisiyle Colin'in annelerini yalnızca hafta sonları ve yazın görebildiğini anlatıyor.

Kitapta "Yıllar geçtikçe arka bahçe o kadar çok köpek pisliğiyle doldu ki yürünemiyordu, ev duman kokuyordu. Buzdolabı çoğu zaman boştu ya da son kullanma tarihi geçmiş yiyeceklerle doluydu ve annem 4 direkli büyük yatağında İncil'i inceleyerek giderek daha fazla zaman geçiriyordu" diye yazıyor.

Bir gece duygusal şiddeti fiziksel şiddete dönüştü ve ardından 7. sınıfın tam ortasında Los Angeles'a taşındım.

Independent Türkçe