Ünlü tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu hayatını kaybetti

Ünlü tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu hayatını kaybetti
TT

Ünlü tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu hayatını kaybetti

Ünlü tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu hayatını kaybetti

Ünlü tarihçi yazar, gazeteci ve radyo programcısı Yavuz Bahadıroğlu hayatını kaybetti. Bahadıroğlu, uzun süredir hastanede tedavi görüyordu.
Gazeteci yazar Yavuz Bahadıroğlu ismiyle bilinen Niyazi Birinci hayatını kaybetti. Yavuz Bahadıroğlu'nun ölümünü oğlu Mücahit Birinci sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu. Birinci paylaşımında, “Yolumu aydınlatan, mücadelesi ile bana ilham veren, bir neslin doğru yetişmesine vesile olan babamız Niyazi Birinci (Yavuz Bahadıroğlu), Allah'ın rahmetine yürüdü. Rahman ve Rahim olan Allah, ona şefkati ile muamele etsin. Başımız sağolsun. El Fatiha...” ifadelerine yer verdi.

Yavuz Bahadıroğlu Kimdir?
Yavuz Bahadıroğlu, 1945 senesinde Rize'de dünyaya geldi. Gazeteciliğe 1971 senesinde İstanbul'da başladı. Yeni Asya-Yeni Nesil gazetesinde muhabirlik, araştırma-inceleme, röportaj ve fıkra yazarlığı yaptı. Ayrıca gazete, dergi ve şirket yöneticiliği de yapan Bahadıroğlu, gazetecilik yaparken çocuklara yönelik eserler üretti. Yüzlerce çocuk romanı, hikaye yayınladı. Asıl çıkışını ilk romanı "Sunguroğlu" ile yaptı. Ardından "Buhara Yanıyor" romanı, ülkenin en çok satan romanlarından oldu.
Genelde Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli dönemlerini ele alan otuzu aşkın romanı vardır. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli konularda binlerce konferans verdi ve çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller aldı. İki kitabı Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı.Yavuz Bahadıroğlu Yeni Akit gazetesinde köşe yazarlığını sürdürmektedir. Evli ve üç çocuk babasıdır.



Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)

Bilim insanları yiyeceklerin yapısının tokluk hissini etkileyebildiğini tespit etti. 

Obezite gibi hastalıkların artışında modern beslenme alışkanlıkları kritik bir rol oynuyor. Ultra işlenmiş gıdalar da bu sorunun temel nedenleri arasında sayılıyor.

Öte yandan bu yiyecekler genellikle yağ, şeker ve tuz gibi sağlığa risk teşkil ettiği bilinen besinleri de yüksek miktarda içeriyor. Uzmanlar gıdaların nasıl "işlendiğinin" gözden kaçabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London ve Quadram Enstitüsü'nden araştırmacılar gıdaların yapısının, etkilerini nasıl değiştirdiğini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan çalışmada 10 sağlıklı yetişkin 4 günlüğüne bir kliniğe yerleştirildi. Katılımcılara beslenme sondası takılarak mide ve üst ince bağırsaklarından düzenli numune alındı. Böylece gıdaların nasıl sindirildiği ve bunun bağırsaktaki metabolizma sonucu ortaya çıkan maddeleri nasıl etkilediği değerlendirildi.

Katılımcılar, hücreleri kırılmış veya bütün haldeki nohut unundan yapılan lapalarla beslendi. Yani bir lapadaki nohutlar, geleneksel nohut unu yapımında olduğu gibi doğal hücre yapısı bozulacak şekilde işlenmişti. Diğerindeyse hücrelerin bozulmaması için farklı bir işlem uygulandı.

Araştırmacılar, besin değerleri birebir aynı olan bu gıdaların vücutta farklı etkilere yol açtığını gözlemledi. 

Hücre yapısı bozulan nohut unundan yapılan lapa, daha hızlı sindirilerek kandaki glikoz seviyesini, diğer lapaya kıyasla 2 ila 4 kat daha fazla yükseltti.

Parçalanmamış hücrelere sahip gıda ise daha yavaş sindirildi. Ayrıca iştahı bastırmasıyla bilinen GLP-1 ve PYY hormonları daha uzun süre boyunca salgılandı. Katılımcılar da daha uzun süre tokluk hissettiğini bildirdi. 

Çalışmanın çok az kişiyle yapılmış olması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ancak bulgular obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede, gıdaların yapısının kayda değer bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Gary Frost "Gıdaların yapısının değiştirilmesi, nihayetinde halkı tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklardan korumaya katkı sağlayabilir ve bu araştırma bu yüzden çok heyecan verici" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Mingzhu Cai ise zayıflama iğnelerinin başarısına değinerek şu ifadeleri kullanıyor:

Ozempic gibi GLP-1 agonistleri hakkında çok fazla tartışma dönüyor. Doğal GLP-1 seviyeleri asla bu ilaçların dozuna ulaşmayacak olsa da nasıl ve nerede salındığını anlayarak vücudumuzun üretebileceği dozları artırma şansımız var.

Bulgular, gıdaların işlenme biçimindeki farklılıkların yalnızca tokluk hissini artırmakla kalmayıp daha sağlıklı sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Imperial College London, Quadram Enstitüsü, Nature Metabolism