Suriye çölündeki operasyonlarda 3 Suriye rejim askeri öldürüldü

21 Ocak’ta işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Hermon Dağı kayak merkezindeki askeri kaynak biriminden İsrailli askerler (AFP)
21 Ocak’ta işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Hermon Dağı kayak merkezindeki askeri kaynak biriminden İsrailli askerler (AFP)
TT

Suriye çölündeki operasyonlarda 3 Suriye rejim askeri öldürüldü

21 Ocak’ta işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Hermon Dağı kayak merkezindeki askeri kaynak biriminden İsrailli askerler (AFP)
21 Ocak’ta işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Hermon Dağı kayak merkezindeki askeri kaynak biriminden İsrailli askerler (AFP)

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 21 Ocak’ta yayınladığı bir raporda Humus’un doğu kırsalındaki Palmira yolunda meydana gelen bir patlamada Suriye rejim güçlerinden üç askerin öldüğünü açıkladı.
Rus savaş uçaklarının, ana yolları DEAŞ örgütü saldırılarından korumayı amaçlayan büyük bir operasyonla eş zamanlı olarak, Suriye çölüne 20’den fazla hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu kapsamda Palmira yolunda yapılan kara operasyonu sırasında meydana gelen patlamada 3 asker ölürken, çok sayıda kişi de yaralandı. SOHR, 5. Kolordu ve Filistin Kudüs Tugayı gibi Rus yanlısı kuvvetlerin, Deyr ez-Zor- Humus yolunu büyük bir güvenlik hamlesiyle güvence altına almak için çaba sarf ettiğini açıkladı. Ayrıca Rus savaş uçakları, Halep- Hama- Rakka üçgeninde DEAŞ’ın yayıldığı bölgelere yönelik saldırılarını sürdürüyor.
Türk ve Rus güçler, İdlib’in doğu kırsalında Suriyeli muhalif gruplar ve rejim güçleri arasındaki temas hatlarında iki kontrol noktası kurdu.
Rus kuvvetler, İdlib’in doğu kırsalındaki Sarakib şehrinin kuzeyinde bulunan Afs kasabası yakınlarındaki askeri bir karakol kurdu. Aynı zamanda Türk güçler, Halep- Lazkiye (M4) uluslararası karayolu yakınında Sarakib şehrinin batı tarafına benzer bir nokta kurdu.
Gelişme, İdlib’de Rusya ve Türkiye arasında 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanan ateşkes anlaşması ve muhalif gruplar ile Suriye rejimi arasında Halep- Lazkiye (M4) ve Halep- Şam (M5) uluslararası karayollarındaki gerginliği önlemek için Suriye’nin kuzeybatısındaki çatışmasızlık bölgeleri hususunda imzalanan diğer anlaşmalar çerçevesinde yaşandı.

TSK, YPG mevzilerini bombaladı
SOHR, Türk kuvvetlerin, Halep’in kuzey kırsalındaki YPG’nin konuşlandığı bölgelerden olan Tel Rıfat kasabası, Herbel köyü ve Maranaz civarını ağır toplarla bombaladığını bildirdi.
‘Fırat Kalkanı’ bölgelerinde konuşlanmış Türk kuvvetleri, YPG’yi  Halep’in kuzey kırsalındaki konuşlanma bölgeleri arasında yer alan Şara ilçesine bağlı Maranaz ve el-Algamiyye köylerini bombaladı.

İtalyan yabancı savaşçı Türkiye ve İtalya'nın iş birliğiyle yakalandı
Aynı şekilde Türk ve İtalyan yetkililer arasındaki iş birliği, İdlib’de terör örgütü El-Kaide’ye bağlı bir İtalyan vatandaşının yakalanarak, ülkesine iade edilmesiyle sonuçlandı.
Türk güvenlik kaynakları, 21 Ocak’ta ‘yabancı bir savaşçı’ olan 24 yaşındaki İtalyan vatandaşının 2014 yılında Ortadoğu’ya gittiğini, Suriye ve Irak’ta El-Kaide ile bağlantılı gruplar arasında savaştığını ve 2017 yılında hakkında uluslararası yakalama emri çıkarıldığını açıkladı. Tutuklama, İdlib’de takip edilmesi sonrasında Ankara ile Roma arasındaki iş birliği neticesinde gerçekleşti. Savaşçı, Türkiye’nin güneyinde ve Suriye sınırındaki Hatay şehrinde İtalyan yetkililere teslim edilirken, Türk eşi ve üç çocuğu ise Türkiye kaldı.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.