İnsanların yüzlerine bakarak ne kadar güvenilir olduklarını anlayabilen bir uygulama geliştirildi

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

İnsanların yüzlerine bakarak ne kadar güvenilir olduklarını anlayabilen bir uygulama geliştirildi

(Unsplash)
(Unsplash)

Tokyo merkezli DeepScore şirketi, geçen hafta düzenlenen teknoloji fuarı CES 2021’de müşterilerine yeni bir uygulama tanıttı. Şirket, kullanıcıların yüzlerini analiz eden yeni uygulamanın “bir insanın ne kadar güvenilir olduğunu bir dakika içinde tespit ettiğini” öne sürüyor.
Şirkete göre söz konusu uygulamayı kullanan ve örneğin kredi çekmek isteyen kişiler, telefon kamerasına bakıp, “Nerede yaşıyorsunuz? Parayı nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Kanser geçmişiniz var mı?” gibi bir dizi kısa soruyu yanıtlıyor.
Uygulama da bu esnada soruları yanıtlayan kişinin yüzündeki kas seğirmelerini ve ses değişikliklerini analiz ederek krediyi verecek kurum için güvenilir olup olmadığına karar veriyor.
Şirketin CEO’su Shirabe Ogino, söz konusu uygulamanın, Japonya başta olmak üzere Endonezya, Vietnam ve Filipinler gibi ülkelerde büyük ilgi topladığını söylüyor.
Ogino, hizmeti hangi şirketlerin kullandığına dair bilgi vermdi ama uygulamanın özellikle gelişmekte olan pazarlarda ve endüstri devlerinin faaliyet göstermekte zorlandığı ülkelerde kredi puanlamasında devrim yaratmayı hedeflediğini ifade etti. Zira, bahsi geçen bölgelerde yaşayanlar; borçları, harcamaları veya kimliklerine dair ayrıntılı belgelere sahip değil. 
Motherboard’a konuşan Ogino, “Size borç verebilecek kişilerin kullanabileceği herhangi bir bilginiz yoksa, para alamazsınız. İnsanlar soruları cevaplamama veya uygulamamızı kullanmama özgürlüğüne sahip, ancak para alamıyorlar” dedi.
Ogino ayrıca, söz konusu teknolojinin karar alma sürecinin yalnızca bir parçası olarak kullandığını vurguladı: 
"Geliriniz bir dolarken 5 milyon dolarlık başvuru yaparsanız kimse size borç vermez. Bu yüzden borç verecek kurum başka bilgileri de kullanıyor."
Öte yandan bazı uzmanlar, söz konusu teknolojiye şüpheyle yaklaşıyor. Örneğin, yapay zeka uygulamalarını denetleyen Parity AI isimli platformun kurucusu, Dr. Rumman Chowdhury, bu teknolojinin tikleri veya kaygı bozukluğu olan kişiler arasında ayrımcılık yapabileceğini aktardı.
"İnsanlar yalan söylediklerinde bazı genel eğilimleri gösterirler, bu doğru. Ama bu genellenemez. Sinirsel bir tikim olabilir ve bu nedenle burnuma dokunabilirim. Bu, yalan söylediğim anlamına gelmez."
Bunun yanında, DeepScore'un internet sitesinde gizlilik politikası güdüldüğüne dair bilgi de bulunmuyor.
Birleşik Krallık merkezli, devlet ve işletmelerce yapılan gizlilik ihlallerini izleyen Privacy International kuruluşunun uzmanlarından ThIoannis Kouvakas, şirketin bilgilerini inceledi ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) nedeniyle Avrupa Birliği'nde yasal olarak faaliyet gösterebileceğine inanmadığını açıkladı.
DeepScore'un aktif müşterileri bulunduğunu söylediği Endonezya ve Vietnam gibi bazı ülkelerse henüz kapsamlı veri koruma yasalarına sahip değil.
Independent Türkçe, Vice



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe