İsrail Biden’dan ‘endişeli’

Mayıs 2018'de ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs'e transferini karşılayan bir pankart (Reuters)
Mayıs 2018'de ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs'e transferini karşılayan bir pankart (Reuters)
TT

İsrail Biden’dan ‘endişeli’

Mayıs 2018'de ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs'e transferini karşılayan bir pankart (Reuters)
Mayıs 2018'de ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs'e transferini karşılayan bir pankart (Reuters)

İsrail’de, yeni ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Filistin sorununa yönelik politikası konusunda endişeli bir bekleyiş söz konusu. İsrail medyasının ABD kaynaklarından aktardığı haberlere göre, Biden yönetiminin Filistin meselesiyle ilgili politikalarında belirlediği önceliğin, şu anki aşamada Binyamin Netanyahu hükümetinin kararlarından kaynaklanabilecek zararların önlenmesine odaklanacağı bildirildi. 
İsrail’in resmi kanalı Kan 11’in haberine göre Biden yönetiminden bir yetkili, ABD'nin Netanyahu'nun Filistinlilerle durumu tırmandırmasını ve sahadaki durumu istikrarsızlaştırmasını engellemeye çalışacağını aktardı. Biden yönetimindeki yetkililer, kapalı görüşmelerde, “ABD yönetiminin şu anda Filistin meselesinde önemli adımlar atamayacağının farkında olduğunu, dolayısıyla şu anda asıl amacın bölgeyi sakinleştirmek ve çatışmaların çıkmasını engellemek olduğunu” kaydetti. Netanyahu, bu çerçevede yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i tarihi anayasa yemini için tebrik ediyorum. Başkan Biden ile aramızda uzun yıllardır süren sıcak bir kişisel ilişkimiz var. İsrail ile ABD arasındaki ittifakı güçlendirmek için sizinle birlikte çalışmayı umuyorum. İsrail ve Arap dünyası arasındaki barışı sürdürmek ve genişletmek, başta İran tehdidi olmak üzere ortak zorluklarla birlikte mücadele etmek istiyorum.”
Yediot Ahronot gazetesinin online sitesi Ynet'te stratejik ve güvenlik analisti Ron Ben-Yishai, konuyla alakalı yaptığı açıklamada, “Filistin sorunu ve Filistin-İsrail çatışmasıyla ilgili gelecekteki ABD hamleleri İsrail hükümeti için acil bir mesele olarak görülmüyor. Çünkü ABD'nin ve bölgedeki müttefiklerinin çıkarları için daha az tehdit oluşturuyor ve etkisi az" ifadelerini kullandı. ABD'nin İsrail tarafından bu konudaki taleplerinin, gelecekteki olası İsrail-Filistin müzakerelerini baltalayacak tek taraflı adımlar atmaktan kaçınma talebiyle sınırlı kalacağını belirten Yishai, “Bu, İsrail yerleşimlerinin genişletilmesinin durdurulmasını ve resmi olmayan yerleşmelere onay verilmesi talebini içerebilir” dedi.
Tartışmaya neden olan başka bir konu ise, ABD'de Joe Biden'ın 46'ncı ABD Başkanı olarak göreve başlamasından saatler sonra, ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman'ın görev süresinin Çarşamba gecesi sona ermesinin ardından resmi Twitter hesabındaki unvanının değişmesi oldu. Yeni ünvanı, "ABD'nin İsrail, Batı Şeria ve Gazze Büyükelçisi" olarak değiştirildi. 
İsrailliler ve Filistinliler bu değişikliğe aynı derecede şaşırdı. Büyükelçilik olayın ardından ne olduğuna dair sorular soran telefonlar almaya başladı. Meselenin kasıtlı mı yoksa ihmal mi olduğu, kışkırtıcı bir eylemi mi yoksa Büyükelçi Friedman'dan bir "veda darbesi" mi, yoksa Büyükelçilikteki bir çalışanın gafleti mi olduğu soruları gündeme geldi. Ayrıca, Washington'dan gelen talimatlar üzerine ABD politikasında bir değişiklik mi olduğu yönünde sorular soruldu. Ancak söz konusu ünvan Büyükelçilik tarafından iki saat sonra eski adı olan "ABD’nin İsrail Büyükelçisi" olarak değiştirildi. Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği Twitter'da yaptığı paylaşımda, “Bununla herhangi bir değişiklik amaçlanmadı. Politikalarda herhangi bir değişiklik olmadığı gibi geleceğe yönelik politikalarda da bir değişikliğin göstergesi değil” ifadeleri yer aldı.
Büyükelçi Friedman'ın ABD’nin İsrail Büyükelçisi olarak görevini Çarşamba günü tamamladığı ve yeni ABD yönetiminin yerine başka bir Büyükelçi atamadığı biliniyor. Tel Aviv'deki ABD’li bir kaynağa göre, yeni Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, bir yandan İsraillilerle dostlukları açısından Friedman’a benzer bir Büyükelçi düşündüğünü diğer taraftan ise Friedman’ın ABD'nin İsrail Büyükelçisi olmasını istediğini ifade etti. Kaynağa göre Bakan Blinken’in bu konu için düşündüğü birkaç aday var. Bunlar arasında, Yahudi Halkı Politikaları Planlama Enstitüsü Başkanı ve eski elçi Dennis Ross ve eski Başkan Barack Obama döneminde ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi olan Dan Shapiro yer alıyor. Shapiro, büyükelçilik görevi sona erince Tel Aviv'de yaşamaya devam ederek Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde (INSS) çalışmaya başladı.



Netanyahu, Trump’ın ekibinin desteğini kaybediyor

Trump, Gazze'deki ateşkes sürecinde ikinci aşamaya yakında geçileceğini söylemişti (AFP)
Trump, Gazze'deki ateşkes sürecinde ikinci aşamaya yakında geçileceğini söylemişti (AFP)
TT

Netanyahu, Trump’ın ekibinin desteğini kaybediyor

Trump, Gazze'deki ateşkes sürecinde ikinci aşamaya yakında geçileceğini söylemişti (AFP)
Trump, Gazze'deki ateşkes sürecinde ikinci aşamaya yakında geçileceğini söylemişti (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ekibi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun barış sürecini sabote etmek istediğini düşünüyor.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Axios'a konuşan ABD'li yetkililer, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının gidişatının Trump ve Netanyahu arasında pazartesi günü yapılacak görüşmeyle belirleneceğini söylüyor.

Trump'ın ekibinin Netanyahu'nun süreçte atılması gereken adımları geciktirdiğini ve Gazze'ye yönelik askeri operasyonları tekrar başlatabileceğini düşündüğü aktarılıyor.

Adının gizli tutulmasını isteyen İsrailli bir yetkili de Netanyahu'nun ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio dahil Trump yönetimindeki üst düzey isimlerin desteğini kaybettiğini söylüyor.

Kaynaklar, Washington'ın bir an evvel anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesini istediğini belirtiyor.

Trump'ın damadı Jared Kushner'la ABD Başkanı'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ikinci aşamaya geçiş için Türkiye, Mısır ve Katar'la yakın çalıştığı aktarılıyor. Ancak Netanyahu'nun planla ilgili Kushner ve Witkoff'la anlaşmazlık yaşadığı ifade ediliyor.

Öte yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) ateşkes ve rehine takası anlaşmasına rağmen Gazze'de saldırıları sürdürmesinin Washington'da olumlu karışlanmadığı belirtiliyor.

Kimliğinin paylaşılmamasını isteyen Beyaz Saray'dan bir yetkili, "Bazen sahadaki IDF komutanlarının önüne gelene ateş etmeye meraklı olduğunu düşünüyoruz" diyor.

Witkoff ve Kushner, geçen hafta Miami'de düzenlenen toplantıda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yle bir araya gelmişti.

Axios'un aktardığına göre taraflar, Trump - Netanyahu toplantısı öncesi ele alınacak konuları belirledi. Bunlar arasında İsrail'e ateşkese uyma ve sivil kayıpları önleme çağrısı yapılmasının yanı sıra Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kapısının açılmasının sağlanması da yer alıyor. Ayrıca ABD Başkanı'nın Batı Şeria'daki yasadışı yerleşimlerle ilgili endişelerini dile getirmesi bekleniyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 53'ünü kontrol ediyor.

İkinci aşamadaysa Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü'nün (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Independent Türkçe, Axios, Times of Israel


Guatemala'da bir otobüsün uçuruma yuvarlanması sonucu 15 kişi hayatını kaybetti

Olay yerindeki polis memurları (AFP)
Olay yerindeki polis memurları (AFP)
TT

Guatemala'da bir otobüsün uçuruma yuvarlanması sonucu 15 kişi hayatını kaybetti

Olay yerindeki polis memurları (AFP)
Olay yerindeki polis memurları (AFP)

Kurtarma ekiplerinin açıklamasına göre dün, Guatemala'nın batısındaki bir otoyolda yolcu otobüsünün uçuruma yuvarlanması sonucu en az 15 kişi hayatını kaybetti.

Gönüllü itfaiye sözcüsü Leandro Amado gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu trafik kazasında 15 kişi hayatını kaybetti" dedi. Yaklaşık 20 yaralının yakındaki hastanelere kaldırıldığını belirten Amado, ölenler arasında 11 erkek, üç kadın ve bir çocuğun bulunduğunu belirtti.

Otobüs, henüz bilinmeyen bir nedenle yaklaşık 75 metre derinliğindeki uçuruma yuvarlandı.

Guatemala'da ölümcül trafik kazaları sık sık yaşanıyor. Şarkul Avsat’ın edindiği bilgiye göre şubat ayında, Guatemala şehrinin kuzey eteklerinde bir yolcu otobüsü uçuruma yuvarlanmış ve 54 kişi hayatını kaybetmişti.


Trump'tan Epstein talimatı: "Bütün isimleri açıklayın"

Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)
Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)
TT

Trump'tan Epstein talimatı: "Bütün isimleri açıklayın"

Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)
Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)

Katie Hawkinson ABD Muhabiri 

ABD Başkanı Donald Trump, ABD Adalet Bakanlığı'na Jeffrey Epstein'le bağlantılı tüm Demokratların isimlerini açıklaması çağrısında bulunarak Epstein dosyaları denen belgelerle ilgili tartışmayı "cadı avı" ve "Demokratların başlattığı bir sahtekarlık" olarak nitelendirdi.

Trump cuma günü Truth Social'da "Şimdi Epstein'le ilgili 1 milyon sayfa daha bulundu. Adalet Bakanlığı tüm zamanını Demokratların başlattığı bu sahtekarlığa harcamaya zorlanıyor" diye yazdı.

ABD Başkanı şöyle ekledi:

Ne zaman 'ARTIK YETER' deyip Seçim Hilesi vb. konularla ilgilenecekler? Epstein'le çalışanlar Cumhuriyetçiler değil, Demokratlar. Hepsinin ismini açıklayın, onları utandırın ve ülkemize yardım etmeye geri dönün! Radikal Sol, TRUMP ve CUMHURİYETÇİLERİN BAŞARISININ konuşulmasını istemiyor, sadece uzun zaman önce ölen Jeffrey Epstein'den bahsedilsin istiyor. Bu da başka bir cadı avı.

Bu sözler, Trump'ın Noel Günü'ndeki paylaşımında, hayatını kaybeden seks suçlusu hakkındaki soruşturmayla ilgili ağzına geleni söylemesinden sonra geldi. Trump, Epstein'le ilişkisini "moda olmadan çok önce" kestiğini iddia etmişti. Trump, Epstein dosyaları etrafında dönen tartışmayı "Radikal Solun Cadı Avı" diye nitelendirmişti.

Perşembe günü Truth Social'da "Jeffrey Epstein'i seven birçok Ahlaksız dahil herkese Mutlu Noeller... Ancak işler fena KIZIŞINCA onu 'köpek gibi terk ediyorlar', yanlış bir iddiada bulunarak onunla hiçbir ilgileri olmadığını, onu tanımadıklarını, iğrenç bir insan olduğunu söylüyorlar ve sonra da elbette, Epstein'i terk eden tek kişiyi, bunu moda olmadan çok önce yapan Başkan Donald J. Trump'ı suçluyorlar" diye yazmıştı.

Bir zamanlar Epstein'le arkadaş olan Trump, 2002'de New York Magazine'e verdiği röportajda onu "harika bir adam" diye nitelendirmişti. Ancak Trump, finansçının reşit olmayan kişileri fuhuşa teşvik etmekten suçlu bulunduğu 2008'den önce arkadaşlıklarının sona erdiğini söylüyor. Beyaz Saray da Trump'ın, Epstein'i "sapıklık" yaptığı gerekçesiyle Mar-a-Lago kulübünden attığını ifade ediyor.

Trump yönetimi, Kongre tarafından belirlenen son tarih olan 19 Aralık'ta Epstein dosyalarının bir kısmını kamuoyuna açıkladı.
 

Görsel kaldırıldı.Epstein soruşturmalarıyla ilgili dosyaların bazılarını yayımlayan ABD Adalet Bakanlığı, yüzlerce sayfalık belgeyi büyük ölçüde sansürledi (AP)

Yönetim, geçen hafta belgelerin bir kısmını yayımladıkları için hızlı bir tepkiyle karşılaşırken, durumu eleştirenler birçok belgenin büyük ölçüde sansürlendiğine dikkat çekiyor.

Demokrat Partili Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, sansürlenmiş sayfaları ve 1990'larda Trump ve Epstein'in konuştuğunu gösteren görüntüleri içeren bir videoyu X'te paylaşarak başkanla dalga geçmişti.

Newsom videoyu "2025: SANSÜRLÜ" sözleriyle paylaşmıştı.

Adalet Bakanlığı yetkilileri daha sonra Epstein davasıyla bağlantılı olma "potansiyeli taşıyan" 1 milyondan fazla belge daha keşfettiklerini ve bunların yayımlanmasının "birkaç hafta daha" sürebileceğini itiraf etmişti.

Adalet Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Avukatlarımız gece gündüz çalışarak kurbanları korumak için yasal olarak uygulanması gereken sansürleri ele alıp uyguluyor ve belgeleri en kısa sürede yayımlayacağız" ifadelerini kullanmıştı.

Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi'ndeki Demokratlar da Epstein'den miras kalan ve kamuoyunun bilmediği bir dizi fotoğrafı 12 Aralık'ta yayımlamıştı. Bunlarda Trump ve eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi güçlü isimler görülüyor.

Trump ve Clinton'a, Epstein'le ilgili herhangi bir resmi suçlama yöneltilmedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news