İranlı avukat Nesrin Sutude'nin yeniden tutuklanmasının ardından Avrupa’dan İran’a kınama

İranlı avukat Nesrin Sutude (EPA)
İranlı avukat Nesrin Sutude (EPA)
TT

İranlı avukat Nesrin Sutude'nin yeniden tutuklanmasının ardından Avrupa’dan İran’a kınama

İranlı avukat Nesrin Sutude (EPA)
İranlı avukat Nesrin Sutude (EPA)

İranlı insan hakları aktivisti ve avukat Nesrin Sutude, geçtiğimiz yıl Kasım ayında geçici olarak tahliye edilmesinin ardından 20 Ocak'ta yeniden tutuklandı. Nesrin Sutude’nin sağlık durumunun ciddiyeti konusunda uyarılarda bulunan Avrupa ülkelerinden barolar, Tahran'ı avukatlara yönelik her türlü zulmü durdurmaya çağırdı.
2019'da 12 yıl hapis cezasına çarptırılan İranlı bir avukat ve insan hakları savunucusu olan Nesrin Sutude, geçtiğimiz yıl 7 Kasım'da koronavirüse yakalanmasının ardından sağlık nedenlerinden dolayı geçici olarak serbest bırakıldı.
Daha sonra 2 Aralık'ta tekrar hapse giren Sutude geçirdiği kalp krizinin ardından 8 Ocak'ta muayene edilmek üzere tekrar serbest bırakıldı.
Tamamen iyileşememesine rağmen Nesrin Sutude’nin 20 Ocak'ta yeniden hapse atıldığını belirten Avrupalı barolar, İranlı yetkilileri Nesrin Sutude için derhal uygun sağlık hizmetini sağlamaya çağırdı.
Nesrin Sutude’nin eşi Rıza Handan, sosyal medyadan yaptığı açıklamada eşinin başkent Tahran'ın yaklaşık 30 kilometre güneyinde bulunan Karçak Kadınlar Hapishanesi’ne nakledildiğini söyledi.
Avrupalı barolar, İran makamlarını "avukatlara yönelik her türlü zulmü sona erdirmeye, onları gecikmeden ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya veya avukatlar için en azından uluslararası yükümlülüklere uygun düzgün gözaltı koşulları sağlamaya" çağırdı.
Başörtüsü yasalarını protesto ettikleri için tutuklanan kadınları savunan avukat Sutude, Haziran 2018’de gözaltına alındı ve ardından 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Avukatı daha sonra Sutude’nin gıyaben casusluktan da beş yıl hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.
Sutude 2019'da,"yolsuzluğu ve ahlaksızlığı teşvik ettiği" gerekçesiyle tekrar 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.



Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)
TT

Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, ikiz oğullarına gönderdiği doğum günü mesajında, dün İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etmesini kalıcı olarak yasakladığını duyurdu.

53 yaşındaki Muhammedi, geçen aralık ayında sınırlı sağlık izniyle serbest bırakılmadan önce üç yıldan fazla hapis yattı. Hukuk ekibi, Muhammedi'nin her an tekrar tutuklanıp cezaevine geri dönebileceği ve ülkeden ayrılamayacağı konusunda uyardı.

İkiz oğulları Kiana ve Ali Rahmani'ye 19. doğum günlerinde yazdığı mektupta, "Size gelebilmek için pasaport başvurusunda bulundum" diye yazmıştı. Ancak, on yıldan uzun süredir görmediği oğullarına yazdığı mektupta, "İslam Cumhuriyeti iki tür seyahat yasağı çıkardı ve uyguladı; bunlardan biri kalıcı seyahat yasağı" diye ilave etti.

Kiana ve Ali, hapiste uzun süre kalmış, tanınmış bir İranlı aktivist olan babaları Taghi Rahmani ile birlikte Paris'te yaşıyor.

Muhammedi, İslam Cumhuriyeti'nde insan hakları mücadelesi nedeniyle 2023 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca, genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi gözetiminde iken hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestoları da güçlü bir şekilde destekledi.

Mektubunda, "İran yetkilileri belgelerimize 'kalıcı' damgasını vururken, kendileri her gün İran halkının eliyle gelecek kaçınılmaz çöküş korkusuyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Muhammedi'ye yönelik yasağın ne zaman ve hangi koşullar altında uygulandığı henüz netlik kazanmadı.

İki oğlu 2023'te Oslo'da onun adına Nobel Barış Ödülü'nü kabul etti ve çocuklarını 11 yıldır görmedi. En son Kasım 2021'de tutuklanan Muhammedi, son on yılın çoğunu parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak serbest bırakıldıktan sonra da yetkililere meydan okumaya devam etti ve uluslararası etkinliklerde zorunlu başörtüsü takmayı reddetti.


Tacikistan-Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda 3 Çin vatandaşı hayatını kaybetti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
TT

Tacikistan-Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda 3 Çin vatandaşı hayatını kaybetti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)

Tacikistan'daki Çin Büyükelçiliği, bugün yaptığı açıklamada, Orta Asya ülkesinin Afganistan sınırında düzenlenen silahlı saldırıda 3 Çin vatandaşının hayatını kaybettiğini bildirdi.

Çarşamba akşamı Tacikistan'ın güneybatısındaki Hatlon bölgesinde meydana gelen saldırıda bir Çin vatandaşının da yaralandığını belirten Büyükelçilik, vatandaşlarını sınır bölgesinden uzak durmaya çağırdı.

Saldırının faillerinin ismini vermedi, ancak Çin'in Tacikistan'ı olayı soruşturmaya çağırdığını söyledi.

Tacikistan Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, saldırının LLC' Shahin SM adlı şirketi hedef aldığını ve Afganistan'dan bomba yüklü bir SİHA kullanılarak gerçekleştirildiğini belirtti. Ölen üç kişinin de şirket çalışanları olduğu ifade edildi.


Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan hedef almaya başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
TT

Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan hedef almaya başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Washington ile Karakas arasındaki ilişkilerin giderek gerginleşmesiyle birlikte, ABD'nin sadece denizde değil, "çok yakında" kara operasyonlarıyla da Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını hedef almaya başlayacağını duyurdu.

ABD Başkanı, Şükran Günü'nde silahlı kuvvetlere yaptığı televizyon konuşmasında, "Muhtemelen insanların artık uyuşturucuyu deniz yoluyla taşımak istemediğini fark etmişsinizdir. Kara yoluyla da bunu yapmalarını engellemeye başlayacağız" dedi. "Kara yolu daha kolay, ancak bu çok yakında başlayacak" ifadesini kullandı.