Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi’nin Bağdat’ta önceki gün gerçekleşen iki intihar saldırısının ardından güvenlik kadrolarında yaptığı geniş çaplı değişikliklerin neden olduğu siyasi tartışmalar bir kenara bırakılırsa, değişikliklerin cesurca bir adım olduğu ve içerisinde çok sayıda meydan okumayı barındırdığı görülüyor. Irak’ta bundan 6 yıl önce büyük patlamaların gerçekleştiği günlerde bile dönemin başbakanı, bir kısmı siyasi partilerin desteklediği geri kalan kısmın da bazı siyasi partilere tanınan kotalar doğrultusunda atanan askeri ve güvenlik yetkililerini kapsayan böyle bir değişikliği ve rekor sayılabilecek bir hızla yapmamıştı.
Irak’ta 4 yıldan fazla bir süre istihbarat servisine başkanlık eden Kazimi, görünüşe göre, istihbarat ve özellikle askeri başta olmak üzere güvenlik kurumlarında başkanlar ve başkent Bağdat’taki bölgelerin sorumlularıyla ilgili eksiklikleri iyi biliyor.
Kazimi, dün Bakanlar Kurulu ulusal güvenlik olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Güvenlik, medyada hakkında konuştuğumuz bir sözcük değildir. Bilakis sorumluluktur. İnsanların ve çocuklarımızın hayatları söz konusu olunca nezakete yer yok. Vatandaşları ve güvenliklerini koruma sorumluluğunu yerine getiremeyen, makamını bırakmalıdır. Dün (önceki gün) yaşanan şey bir ihlaldi ve tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. Halkımıza güvenlik sözü verdik. Bu ihlal, ortada hızlıca düzeltilmesi gereken bir dengesizliğin olduğunun işareti ve kanıtıdır. Güvenlik birimlerimiz son aylarda büyük bir çaba sarf etti ve DEAŞ terör çetelerine karşı büyük operasyonlar yapıldı ve operasyonlarımızın çoğu başarılı oldu. DEAŞ Bağdat’a ulaşmak için günübirlik girişimlerde bulunuyor ve bu girişimler önleyici operasyonlarla engelleniyor. Maalesef dün (perşembe) bunu yaptı ve masumların kanları aktı. Güvenlik ihlallerinin tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. İstihbarat birimlerinde acilen çözülmesi gereken sorunlar var ve bu konuyla bizzat ilgileneceğim. Bu nedenle çalışma ve acil tedbirler alma noktasında yeni bir gerçeklik meydana getireceğiz. Irak tek devlet ve güvenlik ve askeri kurumunun her biri aynı ruhla hareket etmeli. İstihbarat çabalarını, Irak ve Iraklıların aleyhine nezakete yer vermeden ciddiyetle birleştireceğiz.”
Güvenlik bürokrasisinde yaptığı değişikliklere değinen Kazimi, “Askeriyenin ve güvenliğin yapısında bir dizi değişiklikler yaptık. Gelecekteki sorunlarla mücadele etmek adına etkin ve kapsamlı bir güvenlik planı hazırlamak için çalışıyoruz. Güvenlik makamının sorumluluğu var. Bir ihlal olduğu zaman, güvenlik yetkilileri bunun sorumluluğunu üstlenmelidir. Bu, önceki dönemlerde mücadele eden yetkililerin değerini azaltmaz bilakis mücadele edenlerin, merciler tarafından seçildiği her türlü mevkide sorumluluğunu üstlendiğini teyit eder. Güvenlik yetkilileri sorumluluk üstlenmeli ve sorunlarla mücadele edebilmesi için orta kadroları geliştirmek, eğitmek ve güçlendirmekle ilgilenmelidir. İnsanların hayatları söz konusu olunca nezakete yer yok. Güvenlik kurumunun siyasi taraflar arasındaki çekişmelere dahil olmasına izin vermeyeceğiz. Ders almalı ve güvenlik alanında üst düzey bir profesyonellikle davranmalıyız” diye konuştu.
Kazimi, Bağdat’ta bulunan Tayaran Meydanı’nda önceki gün meydana gelen kanlı saldırıdan kısa bir süre sonra Bağdat Operasyonlar Komutanı ve Federal Polis Komutanı’nı da kapsayan değişiklikler kapsamında güvenlik ve istihbarat birimlerinin başındaki isimleri görevden alarak yerlerine yeni isimler atadı. Bu değişiklikler Irak’taki çeşitli siyasi çevrelerde tartışma konusu oldu.
Irak Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Sözcüsü Yahya Resul, güvenlik güçlerinin Tayaran Meydanı suçunu işeyenleri yakalayacağını söyledi. Irak resmi haber ajansı INA’nın aktardığına göre Resul, “Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Mustafa el-Kazimi, sahada olayın takipçisi ve denetleyicisiydi. (Kazimi) Savunma ve İçişleri Bakanları, Ulusal Güvenlik Birimi ve istihbarat birimlerinin başkanlarının katılımıyla Bağdat Operasyonlar Komutanlığı’ndaki güvenlik yetkilileri ile toplantı düzenledi. Başkomutan, bu güvenlik ihlalinin meydana gelme sebeplerinin üzerinde durulması ve terör hücrelerinin takibatı için acilen soruşturma açılması emri verdi. Güvenlik güçlerine vatandaşın güvenliğini korunması ve bunu sağlayacak önlemlerin sahada alınması talimatı verdi. Aynı zamanda ordu birliklerine, güvenlik güçlerinin görevini yerine getirmesine yardımcı olma ve saha ve güvenlik desteği sunma talimarı verdi. (Kazimi) vatandaşların canlarının korunmasının güvenlik güçlerinin birinci önceliği olduğunu vurguladı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Cumhuriyetçi Siyasi ve Güvenlik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Strateji Uzmanı Dr. Mutaz Muhyiddin, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şu değerlendirmelerde bulundu:
“DEAŞ’ı yenilgiye uğrattığımız düşüncesi, günün sonunda doğru değil. Zira ABD’de ve başka yerlerde çıkan çeşitli raporlar, Irak’ın birçok bölgesinde tehdidin halen mevcut olduğunu ve gerçekte örgütün Suriye ve Irak’ta önemli kollara sahip olduğunu doğruladı. Sorunlardan biri de Irak’ın bu tür raporlara veya örgütün Irak sınırları dışında takip edilmesine önem vermemesidir. Zira örgüt halen Irak ve Suriye’nin çeşitli bölgelerine gizlediği ve yaklaşık 400 milyon dolar olduğu tahmin edilen muazzam bir paraya sahip. Aynı şekilde Irak ve Suriye’ye dağıtılan 18 binin üzerinde silahı var. Dolayısıyla bu uyuyan hücreler veya bazen harekete geçirilenler dışardaki liderlerin talimatlarını uyguladı ve güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturdu.”
Irak Başbakanı Kazimi, Bağdat’taki Tayaran Meydanı ihlalini çözme sözü verdi
Irak Başbakanı Kazimi, Bağdat’taki Tayaran Meydanı ihlalini çözme sözü verdi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة