Kovid-19 psikolojik izler bırakıyor

Kovid-19 psikolojik izler bırakıyor
TT

Kovid-19 psikolojik izler bırakıyor

Kovid-19 psikolojik izler bırakıyor

Uzmanlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile enfekte olanlarınbüyük bir kısmının başta depresyon olmak üzere bir dizi psikolojik rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu bildirdiler. AFP’nin haberine göre uzmanlar bu durumun hastalığın kendisi ile ilişkili olabileceği görüşündeler.
Koronavirüse yalkalanan ve ardından nisan ayında hastaneye yatırılan Guy Shoshana “Bir gecede her türlü şeye karşı tüm isteğimi kaybettim” dedi.
Fransa’nın Créteil şehrindeki Henri-Mondor Hastanesi’nde solunum cihazına bağlı olarak iki hafta geçiren 69 yaşındaki Shoshana, ilk gün “çok yorgun hissettiğini” ancak daha sonra “yavaş yavaş” iyileştiğini belirtti.
Ancak Shoshana eylül ayına gelindiğinde artık hiçbir şeyden; ne okumaktan, ne yemek yemekten, ne torunlarına bakmaktan ne de arkadaşlarıyla buluşmaktan zevk alamıyordu. “Sabahtan akşama kadar sadece oturuyordum” diyen Shoshana doktora gidemediği için semptomlarına teşhis konulması için hastanenin sağladığı telefon hizmeti sistemine başvurdu. Tedavisine ancak ocak ayı ortasında başlanabildi.
Shoshana’ya “bu durumla karşılaşan tek kişi olmadığı”, Kovid-19’u atlatanların büyük bir çoğunluğunun uykusuzluk veya stres bozukluğundan muzdarip olduğu ve hatta bakamadıkları söylendi.
Akıl hastalıklarına yönelik araştırmalar yapan Fundación Fundamental’ın Müdürü Marion LeBuillier, AFP’ye verdiği demeçte şunları “Kovid ile enfeksiyondan sonra semptomlar ister hafif ister ciddi olsun, bir dizi rusal hastalığa yakalanma riski artıyor” dedi.
Bu durum, ABD’de bildirilen psikoz semptomları açısından nadir olsa da diğer sinir rahatsızlıklarında daha yaygın görünüyor.
LeBuillier, hastalar ve sağlık ekipleri için “geniş bir farkındalık kampanyası” başlatmanın önemini vurgulayarak bu semptomların “diğer hastalıklar gibi olduğunu ve tedavi edilebileceğini” kaydetti.
Bu durum, “biraz daha iyi” olduğunu belirten ve etrafındakilerin cesaretlendirmesiyle ay sonunda güneşli bir yerde tatil yapmayı planlayan Guy Shoshana için de geçerli. Shoshana Fransa’daki kötüleşen sağlık durumunun moralini “oldukça fazla etkilediğini” belirterek gezinin kendisine faydalı olabileceğini” söyledi.
Vaka oranları ise çalışmadan çalışmaya değişiyor. 8 Ocak'ta “The Lancet” tıp dergisinde yayımlanan güncel bir çalışmada, Çin’de salgının merkez üssü olan Wuhan şehrindeki bin 700 kişi incelendi. Koronavirüse yakalananların yüzde 75’i hastaneye yatırılmalarından 6 ay sonra  halen en az bir semptomdan muzdaripti. Çoğu kas yorgunluğu veya zayıflığından şikayetçiydi. Ancak hastaların yaklaşık dörtte biri uyku sorunu, anksiyete veya depresyon yaşadıklarını aktardılar.
Aynı dergide kasım ayında yayımlanan bir İngiliz araştırması, analiz edilen 62 bin Amerikalı hastadan yüzde 18’inin Kovid-19 enfeksiyonunu izleyen üç ay boyunca ruhsal hastalıklardan muzdarip olduklarını ortaya koydu. Söz konusu kimselerden yüzde 5,8’inin bu tür bir hastalık geçmişi yoktu. Araştırmacılar bu oranın grip gibi bulaşıcı hastalıklar veya, böbrek taşı, kırık kemik gibi diğer rahatsızlıklar nedeniyle hastaneye yatırılanların yaşadıkları zihinsel rahatsızlıklardan yüzde 1,6 ila 2,2 kat daha yüksek olduğunu belirttiler.
İtalya’da yapılan ve ağustos ayında Brain, Behavior and Immunity dergisinde yayımlanan bir araştırmada 400 hastanın yarısından fazlasının (yüzde 55) hastaneye kaldırıldıktan bir ay sonra psikolojik bir semptom geliştirdiği tespit edildi.
Marion LeBuillier duruma dair “Kovid-19’a yakalanan her iki kişiden birinin psikolojik veya zihinsel semptomlardan muzdarip olacağını tahmin ettiklerini” söyledi. LeBuillier, depresyon gelişme olasılığının yüzde 30, stres bozukluklarının ihtimalinin yüzde 20 ve uyku bozuklukluğu olasılığının da yaklaşık yüzde 15 olduğunu belirtti. Ayrıca “çok” sayıda vakanın Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) yaşadığına dikkat çekti.
Daha önce yapılan araştırmalar, ebola, Ortadoğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) hastalıklarının ardından bu tür rahatsızlıklardan muzdarip olan vaka sayılarının yükseldiğini gösterdiği için bu sonuçlar uzmanları şaşırtmadı.
Henri-Mondor Üniversite Hastanesi Psikiyatri ve Bağımlılık Tedavisi Bölümü yetkilisi, bulaşıcı bir hastalıkla enfeksiyondan iyileşen bazı kişilerde bazen birkaç ay sonra “depresyon tespit edildiğine” dikkat çekti. Fransa’da ise bu durumun görülmediği bilgisini verdi.
Bağışıklık psikiyatrisi alanında yapılan araştırmalarda hastalık ve iltihaplanma ile zihinsel bozukluklar arasındaki bağlantı ortaya gösterilmeye çalışılıyor.
Bir psikiyatrist yaptığı açıklamada “Artık, bireylere göre merkezi sinir sisteminin hastalıktan doğrudan veya dolaylı olarak etkilenebileceğini biliyoruz. Koronavirüs beyni, özellikle koku yolu ile enfekte edebilir. Bu, koku alma duyusunun kaybını açıklayabiliyor” dedi.
Vücudun enfeksiyona karşı savaşmaya verdiği iltihaplı tepki, zihinsel hastalıkların nedeni olabilecek etki bırakıyor.
İyileşen hastalarda psikoz gibi semptomlar görülmesi ise nadir bir durum. Bu olgu, depresyon semptomlarını ve depresyon da dahil olmak üzere pandemiyle ilişkili olabilecek diğer zihinsel rahatsızlıkları teşhis edilenlere göre nadir kalıyor. Çalışmalar, enfekte olan yaklaşık her iki kişiden birinin tedavi gerektiren psikolojik belirtiler yaşayacağına işaret ediyor.



Netflix'in rekortmen filminin devamı geliyor

2022'de izleyiciyle buluşan Esrarengiz Canavar, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 90'lık beğeni puanıyla öne çıkıyor (Netflix)
2022'de izleyiciyle buluşan Esrarengiz Canavar, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 90'lık beğeni puanıyla öne çıkıyor (Netflix)
TT

Netflix'in rekortmen filminin devamı geliyor

2022'de izleyiciyle buluşan Esrarengiz Canavar, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 90'lık beğeni puanıyla öne çıkıyor (Netflix)
2022'de izleyiciyle buluşan Esrarengiz Canavar, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 90'lık beğeni puanıyla öne çıkıyor (Netflix)

Netflix, İngilizce olmayan yapımlar arasındaki en çok izlenen filmi Esrarengiz Canavar'ın (Troll) devamı için tarih verdi.

2022'de yayına giren ve Norveç dağlarında uyanan kadim bir trolü konu alan film, tüm dünyada büyük ses getirmiş ve 103 milyon izlenmeyle platformun rekorlarını altüst etmişti. Devam filmi Esrarengiz Canavar 2 (Troll 2), 1 Aralık'ta izleyiciyle buluşacak.

Roar Uthaug'un yeniden yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, ilk maceradaki sevilen karakterler dönüyor. Ine Marie Wilmann, Kim Falck ve Mads Sjøgård Pettersen rollerini bir kez daha canlandıracak. Bu kez ekibe, yeni ve güçlü bir karakter olan Marion rolünde Sara Khorami de katılıyor.

Yayın devinin paylaştığı resmi özete göre kahramanlarımız, bu kez çok daha büyük bir tehditle karşı karşıya: Uyandırılan yeni bir trol, Norveç'e büyük bir yıkım getiriyor. Ekip, onu durdurmak için yeni müttefikler bulmalı ve Norveç'in antik geçmişine dair sırları ortaya çıkarmalı. Zamanla yarışan kahramanlar, ülkelerini karanlıktan kurtarmak için imkansız gibi görünen bir mücadeleye girişiyor.

Yayımlanan ilk tanıtım fragmanında, karakterlerin Norveç'in kırsal bölgesine iniş yaptığı görülüyor. Nora karakterinin "Başka bir şey mi buldunuz?" sorusunun ardından, karlı dağ manzarasında devasa bir trolün yükselmesiyle tansiyon tırmanıyor. 

Yönetmen Roar Uthaug, ilk filmin dünya çapında gördüğü ilgiden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getiriyor:

İzleyicilerin ilk filmle kurduğu bağ, hayallerimizin çok ötesindeydi. Devam filminde çıtayı yükselttik: Hikayeyi derinleştirip, hiç görülmemiş büyüklükte bir trol gösterisi hazırlıyoruz. İzleyicilerin bu macerayı deneyimlemesi için sabırsızlanıyorum.

Nora karakterine hayat veren 40 yaşındaki ödüllü aktris Ine Marie Wilmann ise devam filmi için "Esrarengiz Canavar'ın küresel başarısı beni büyüledi. Saygı ve heyecanla bu devam filmine başladım. Umarım izleyiciler ilk filmde sevdikleri ne varsa, burada fazlasını bulurlar" ifadelerini kullandı.

Yapımcılar Espen Horn ve Kristian Strand Sinkerud, devam filmlerinin her zaman zorlu bir iş olduğunu ancak Esrarengiz Canavar 2'nin ilkinden daha büyük ve etkileyici olacağına inandıklarını belirtiyor.

Platformun açıkladığı izlenme verilerine göre Esrarengiz Canavar, 103 milyondan fazla izlenmeyle platformun en popüler İngilizce dışı filmi olmayı sürdürüyor. Bu başarıyı, 102 milyon izlenmeyle Fransız yapımı Paris'in Altında (Sous la Seine) takip ediyor.

Esrarengiz Canavar 2, 1 Aralık'ta Netflix'te izlenebilecek.

Independent Türkçe, Mirror, GamesRadar, Tudum