Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: “'Tam Bağımsız Savunma Sanayii' hedefimizde kararlıyız”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir (İHA)
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir (İHA)
TT

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: “'Tam Bağımsız Savunma Sanayii' hedefimizde kararlıyız”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir (İHA)
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir (İHA)

Fırkateyn ‘İstanbul’un denize indiriliş töreninde konuşan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Savunma sanayiimizin hiçbir alanında yurt dışına bağımlı kalamayız. Özellikle kritik teknolojiler ve stratejik alanlarda yüzde yüz yerli ve milli olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 'Tam Bağımsız Savunma Sanayii' hedefimizde kararlıyız” dedi.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, MİLGEM Projesinin 5. Gemisi Olan İstanbul (F - 515) Fırkateyni’nin Denize İniş Töreni ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3. Gemi İlk Kaynak Töreni’ne katıldı.
Pendik'te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı düzenlenen törende konuşma yapan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Ülkemizin ilk milli Fırkateyn gemisi olacak MİLGEM Projesinin Beşinci, İstif Sınıfı Fırkateynlerin de birinci gemisi olan İSTANBUL Fırkateyninin denize ineceği bu kutlu günde sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum. Dünya ve içinde bulunduğumuz bölgenin siyasi ve iktisadi olarak büyük çalkantılardan geçmekte olduğu ve komşularımızın birçoğunda yaşanan istikrarsızlıkları düşündüğümüzde; ülkemizin güvenliğinin önemini bir kez daha görmüş oluruz. Aynı zamanda Ege ve Doğu Akdeniz’de haklı mücadelemizi de sürdürdüğümüz bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde, Mavi Vatanın yılmaz bekçileri olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaç duyduğu platformları en yeni teknolojilerle donatılmış olarak, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sağlama görevini yerine getirmek amacıyla Savunma Sanayii olarak çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz” dedi.

“Sadece askeri değil sivil alana dönük de projelerimizi geliştirdik”
Savunma Sanayii Başkanlığı’nca yürütülen projeler ile çok sayıda platformun denizlerde hizmet vermeye ve bayrağımızı dalgalandırmaya devam ettiğini aktaran Demir, “Projelerimiz; Başkanlığımızın koordinasyonunda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ve ilgili kamu kurumlarımızın desteğiyle, ana ve alt yüklenici şirketler, KOBİ’ler, üniversiteler ve araştırma merkezleriyle geniş bir işbirliği ağı sayesinde hayata geçirilmektedir. Muharip güçten destek unsurlarına, arama ve kurtarmadan düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadeleye, karakol ve devriyeden maden kaynaklarını aramaya kadar geniş bir yelpazede, sadece askeri değil sivil alana dönük de projelerimizi geliştirdik, geliştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

“İlk Milli Fırkateyn gemisi olacak İSTANBUL’u denize indiriyoruz”
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “MİLGEM Projesinde, bugüne kadar, ADA Sınıfı Korvetler kapsamında HEYBELİADA, BÜYÜKADA, BURGAZADA ve KINALIADA gemilerimizi hizmete almıştık. Bugün de MİLGEM Projesinin Beşinci Gemisi, İstif Sınıfı Fırkateynlerin birincisi, ülkemizin ilk milli Fırkateyn gemisi olacak İSTANBUL’u denize indiriyoruz. MİLGEM Beşinci Gemi Tedariki Sözleşmesini Başkanlığımız ile STM firması arasında 2019 yılı Eylül ayında imzalamıştık. STM ana yükleniciliğinde, İstanbul Tersane Komutanlığında inşası süren, ASELSAN ve HAVELSAN'ın ana iş ortakları olarak yer aldığı projede tedarikçilerin büyük çoğunluğu yerli firmalardan oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Başkanlığımız tarafından başlatılan bu projede; STM’nin denizcilik teknolojilerindeki yetenekleri, İstanbul Tersane Komutanlığımızın gemi inşasındaki kabiliyetleri ve sayısı 220’yi bulan firmalarımızın desteğiyle ortaya çıkan güç birliğinin bir sonucu olarak güzel bir örnek teşkil etmiştir” diye konuşan Demir, “Savunma sanayiimiz, Kovid-19 salgınına rağmen çalışmalarına ara vermeden devam etmiş, birçok projemizi tamamlamış ve yeni ürünleri güvenlik güçlerimize teslim etmiştir” dedi.

“Savunma sanayiimizin hiçbir alanında yurtdışına bağımlı kalamayız”
Demir, “Salgın öncesi ve süresince ülkemize karşı uygulanan gizli-açık ambargo ve benzeri kısıtlamalar da göstermektedir ki savunma sanayiimizin hiçbir alanında yurtdışına bağımlı kalamayız. Sizlerin talimatları doğrultusunda, özellikle kritik teknolojiler ve stratejik alanlarda yüzde yüz yerli ve milli olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deniz projelerimizde de geçmişte ithal edilen bir çok kritik teknolojinin yerli ve milli imkanlarla geliştirildiğinin müjdesini de ayrıca vermek istiyorum. Yakın Hava Savunma Sistemi GÖKDENİZ, İlk milli gemisavar füzesi ATMACA, Milli Dikey Atım Sistemi MİDLAS, Çeşitli radar sistemleri ve elektro-optik sensörler, Kızılötesi Arama Takip Sistemi, Lazer İkaz Sistemi, SONAR Sistemi, Torpido Karıştırma ve Aldatma Sistemi, Elektronik Harp Sistemi, Savaş Yönetim Sistemi gibi sistemler bu kapsamda geliştirilmiş ve bir kısmının da ihracı gerçekleşmiştir” dedi.
Mavi Vatan’da çok daha güçlü ve caydırıcı bir donanma için çalışmayı sürdüreceklerini söyleyen Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “İhtiyaç duyulan tip ve özelliklerde yeni platformların inşalarını ve envanterde bulunan araçlarımızın modernizasyonlarına devam edeceğiz. İlk günden bu yana Başkanlığımıza her anlamda her tür desteği veren Sayın Cumhurbaşkanımızın, son gelişmeler sonrasında talimatları son derece nettir” diye konuştu.

“Tam Bağımsız Savunma Sanayii hedefimizde kararlıyız”
Demir konuşmasının devamında, “Tam Bağımsız Savunma Sanayii hedefimizde kararlıyız. Ülkemiz ve Başkanlığımız özelinde gizliden ya da açıktan uygulanan her türlü kısıtlamanın bizi daha da güçlendireceğine ve yerlilik oranlarımızın daha üste seviyelere taşınacağına olan inancım sonsuzdur. Milli Savunma Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na, Başkanlığımız proje ekibi ve yüklenici firmamız STM çalışanlarına ve emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyor, ‘İSTANBUL’ gemimizin vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Ayrıca, ilk kaynağı yapılacak Pakistan Milgem Korvet Projesi 3. Geminin, dost ve kardeş Pakistan’a hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

'Önceki gemilere göre yüzde 75 yerli'
Denize indirilen MİLGEM Projesinin 5. Gemisi, ilk milli ‘Fırkateyn TCG-İSTANBUL’, ilk İstif sınıfı fırkateyni özelliği taşıyor. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı projesiyle STM firması ana yükleniciliğinde inşa ediliyor. 80 Civarında, büyük çoğunluğu yerli olan Alt Yüklenici Firma görev alıyor. Projede çalışan firma sayısı toplam 220...2023’te teslim edilmesi hedefleniyor.
‘İstanbul’ fırkateyninin ana özellikleri, 113 metre uzunluğu, 14.4 metre genişliği, 3000 ton deplasman, 150'den fazla sistem yer alıyor ve 400'ü aşkın inşa malzemesi kullanılacak. Korvet sınıfı milgemlere göre farkları, 10 metre daha uzun boy ve yapısal değişiklikler, ilah sisteminde yapısal donanım değişikliği ve ilaveler, satıhtan havaya güdümlü mermi bulundurma ve fırlatabilme kabiliyeti, önceki gemilerde yüzde 70 olan yerliliğin yüzde 75’e ulaşması. Ana unsurlar ise silah Elektronik Sistemleri ile Elektrik Sistemi , yardımcı makine istemleri, gemide yaşam için gerekli ekipmanlar.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi ziyaret etti

Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi ziyaret etti

Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 15.50'de, Bahçeli'nin Beytepe'deki konutuna geldi. Devlet Bahçeli, Erdoğan'ı konutun kapısında karşıladı.

Basına kapalı yapılan görüşme 45 dakika sürdü.

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, konutun kapısından aracına kadar uğurladı.

Erdoğan'ı uğurladıktan sonra basın mensuplarının yanına gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli, gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Gazetecilerin, sağlık durumunu sorması üzerine Bahçeli, "İyiyim" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret edecek.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Devlet Bahçeli'nin görüşmesi, saat 15.30'da Bahçeli'nin Çankaya'daki konutunda yapılacak.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hollanda, Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda'da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Vahdettin Köşkü'nde baş başa görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte'yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Rutte'yi ve heyetini İstanbul'da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması'nın 100'üncü, İş Gücü Anlaşması'nın ise 60'ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor." diye konuştu.

Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu işbirliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda'da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek, Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda'nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

"Gazze'de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor"

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gazze'de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze'ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye'nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK'nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim."

Erdoğan, temmuz ayında Washington'da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri'nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri'nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO'nun Avrupa Atlantik Güvenliği'nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesini beklediğinin vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis'le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte'ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

Rutte'nin konuşmasının ardından Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

Basın toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ile Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands ve Hollanda Ulusal Güvenlik Danışmanı Vekili Adriaan Ijsselstein yer aldı.


İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor
TT

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

Kent genelinde geceden itibaren etkili olan kuvvetli yağış nedeniyle kara ulaşımında olumsuzluklar meydana geldi.

Kuvvetli yağış, D-100 kara yolu Güzelşehir mevkisi Kumburgaz istikametinde su birikintileri oluşturdu.

Bu bölgede araçlarıyla seyreden sürücüler, su birikintisini son anda fark edip yolda manevra yapmak zorunda kaldı.

Bu sırada arkadan gelen araç sürücüleri ani fren yaparak, olası trafik kazalarının önüne geçti.

Güzelşehir'de, araçların sıklıkla kullandığı alt geçidi su bastı.

Bazı sürücüler su birikintisine rağmen buradan geçmeye devam etti.

Ana arterlerde trafik yoğunluğu

İBB Cep Trafik Uygulamasına göre, kentteki trafik yoğunluğu saat 13.40 itibarıyla yüzde 63 olarak ölçüldü.

Avrupa ve Anadolu Yakası'nda, D-100 kara yolu, TEM otoyolu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün giriş ve çıkış güzergahları, sahil yolları ile ana arterlerin bazı bölümlerinde araçlar güçlükle ilerledi.

Metrekareye 10 ila 35 kilogram yağış düştü

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezinin (AKOM) yağış ve fırtına raporunda, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altında bulunduğu belirtildi.

Raporda, "İl genelinde sabah erken saatlerden itibaren görülen yağışlar neticesinde İstanbul'un farklı bölgelerinde metrekareye 10 ila 35 kilogram yağış kaydedilmiş olup, en fazla yağış Arnavutköy, Çatalca ve Şile ilçelerimizde gözlenmiştir." bilgisi verildi.

Yağışların, akşama kadar aralıklarla fırtına şeklinde esecek rüzgarla birlikte yer yer kuvvetli şekilde etkili olmasının, ardından bölgeyi terk etmesinin beklendiği aktarılan raporda, halihazırda 10-13 dereceye gerileyen sıcaklıkların, yarından itibaren tekrar artıp yeni hafta boyunca 25 derece civarına ve yaz değerlerine yükseleceğinin öngörüldüğü ifade edildi.

Raporda, kuvvetli sağanak, yağmur ve fırtına nedeniyle yaşanması muhtemel olumsuzluklara karşı hazırda bekleyen İBB ekiplerinin, 3 bin 272 personel, 1693 araç ve iş makinesiyle il genelinden alınan ihbarlar doğrultusunda müdahale çalışmalarını yaptığı, önemli bir olumsuzluk yaşanmadığı kaydedildi.


Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır

Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır
TT

Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır

Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır

Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bakan Fidan, "Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır. Biz de iki ülke olarak bu anlayışla ilişkilerimizi daha da ileri taşıma iradesini ortaya koyduk." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubatta Kahire'ye yaptığı ziyarette bu yöndeki iradenin liderler düzeyinde ortaya koyulduğunu dile getiren Fidan, Kahire'de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin yeniden tesisine ilişkin ortak bildirinin imzalandığını hatırlattı.

Fidan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı vesilesiyle Türkiye'yi ziyaret etmesinin gündemde olduğunu kaydetti.

İsrail-İran geriliminin bölgeye olası etkilerinin sorulması üzerine Fidan, "İsrail'in Filistin topraklarını işgali ve Batı'nın buna kayıtsız şartsız destek vermesi Orta Doğu'daki istikrarsızlık probleminin başlıca nedenlerinden biridir." şeklinde konuştu.

Fidan, bu problemi gözden kaçıracak şeylere itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir numaralı önceliğimiz İsrail işgalinin sona ermesi ve iki devletli çözüm formülünün hayata geçmesi olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Bu olmadığı takdirde bölgedeki gerilimin artmaya devam edeceğine dikkati çeken Fidan, "Eğer bu kriz hak ettiği şekilde çözülmezse, Filistinlilerin hak ettiği devlet, bağımsızlık ve egemenlik verilmezse bu türden krizler bölgemizde artarak devam edecektir." dedi.

"Diğer ülkeler şöyle bir lüks içine girmesinler. 'Bunlar sadece Orta Doğu'da olacak, bize bir etkisi olmayacak' diye hiçbir şey içerisine girmesinler." diyen Fidan, Filistin konusunda olan her şeyin küresel fay hatlarını tetiklediğini, burada olan bir şeyin dünyanın her yerini etkilediğini bildirdi.

Mısırlı mevkidaşı Şukri ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin toplantısının hazırlıklarını ele alma imkanı bulduklarını söyleyen Fidan, "İkili gündemimizdeki konuları ayrıntılı şekilde görüştük. Özellikle ticaret ve ekonomi işbirliğimizin en güçlü boyutlarından birini oluşturmakta. Mısır'daki yatırımlarımız halihazırda 3 milyar doları bulmuş durumda. Aramızdaki ticaret hacmi ise yaklaşık 8 milyar seviyesinde." ifadelerini kullandı.

Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubatta Mısır'ın başkenti Kahire'ye yaptığı ziyarette, ortaya 15 milyar dolarlık bir hedef konulduğunu belirterek "Serbest ticaret anlaşmamızın kapsamını genişleterek ve limanlarımız arasında Ro-Ro seferlerini tekrar başlatarak bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz." diye konuştu.

İki ülkenin savunma sanayisi alanındaki ilişkilerinin de gittikçe güçlendiğini belirten Fidan, "LNG (sıvılaştırmış doğal gaz) ve nükleer enerji başta olmak üzere enerji alanında da geniş bir imkan, işbirliği imkanı olduğunu düşünmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, görüşmede, bölgesel konuların da ele alındığını söyleyerek "Bunların başında Gazze konusu gelmekte. Sayın Şukri ile hem İslam İşbirliği, Arap Ligi'nin ortak oluşturduğu temas grubu vasıtasıyla hem de ikili diyaloğumuz vasıtasıyla Gazze meselesi üzerine çok düzenli bir koordinasyon ve istişare mekanizması aramızda bulunmakta. Krizin başından beri düzenli şekilde beraber çalışmakta ve koordine etmekteyiz." dedi.

Gazze'deki durumun "vehametinin" ve yapılması gerekenlerin altını çizdiklerini vurgulayan Fidan, "Hangi diplomatik adımlar atılabilir? Hangi insani yardımlar konusunda neler yapılabilir? Uzun vadeli iki devletli çözüm konusunda hangi yöntemlere başvurulabilir? Bu konuları ayrıntılı görüştük." dedi.

Fidan, Mısır'ın "sorunun sıcaklığına" coğrafi olarak en yakın ülkelerden biri olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Özellikle insani yardımlar konusunda Mısır'la olan ilişkilerimiz hayati önem taşımakta. Refah Sınır Kapısı'ndan yardımların ulaştırılması için Mısır'la gece gündüz yardım koordinasyon içerisinde çalışıyoruz. Burada insani yardımlarımızı özellikle Refah'a getirmekte kendileri ve çok büyük yardım sunmaktalar. Ayrıca bunun için Mısır'a teşekkür ediyoruz."

"Somali'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden yeni sorun alanını görüştük"

Öte yandan, Türkiye ve Mısır arasında önemli işbirliği alanları olan ve bölgesel sorunları teşkil eden Libya, Sudan, Somali ve Etiyopya sorunlarının da masaya yatırıldığını söyleyen Fidan, "Libya'da Mısır ve Türkiye olarak ve diğer bölge ülkeleriyle Libya'nın bütünlüğüne ve istikrarına beraber nasıl katkıda bulunuruz, bu konuda nasıl daha düzenli çalışabiliriz, hangi türden teklifleri hayata geçirebiliriz, bunları kendi aramızda istişare etme imkanımız oldu. Aldığımız kararla da bunları daha düzenli bir şekilde görüşmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Fidan, Sudan'da devam eden iç savaşın nasıl durdurulabileceğini, bölgesel etkilerini, ileriye dönük çözüm planlarını ve devam eden müzakere sürecini masaya yatırdıklarını belirterek "Bu konuda da beraber istişarelerimizi artırma ve çalışma kararını aldık. Somali ve Etiyopya arasında başlayan, özellikle Somali'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden yeni sorun alanını da yine beraber görüştük. Burada Somali'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan bağlılığımızı teyit ettik. Türkiye ve Mısır olarak ve bu konuda aradaki siyasal görünen şu anki ihtilafın bir çatışmaya dönüşmeden ne türden adımlar atılabilir bu konuda görüş alışverişinde bulunduk." diye konuştu.

Mısır ile Türkiye arasında sadece ikili ilişkiler bazında değil, coğrafyayı kapsayan diğer konularda da büyük bir işbirliği alanı olduğunu vurgulayan Fidan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu konular iki ülkenin beraber hareket etmesini zorunlu hale getirmiş durumda. Türkiye ve Mısır, Akdeniz'in iki ucunda iki önemli kardeş ülke ve çok büyük işbirliği potansiyelimiz var. İşbirliği sadece halklarımızın ve devletlerimizin menfaatine değil, aslında bölgemizin de büyük menfaatine. Biz buradaki büyük potansiyeli görüyoruz."

"Filistin'deki direniş, ezenlerle ezilenler arasındaki bir mücadele formu"

Filistin meselesinin dünyanın her yerini etkilediğini söyleyen Fidan, "Bunu biz Kızıldeniz'deki ticaret gemileri ile ilgili krizde de gördük. Lojistik zincirinin nasıl kesildiğini gördük. Siparişlerin nasıl geç gittiğini, fiyatların nasıl arttığını gördük. Bunlar daha başlangıç. Eğer bu türden krizlerin yayılmasının önüne geçmek istiyorsak sahici olarak kollarımızı sıvayıp bu sorunun çözülmesi için gereken adımı atmamız lazım." dedi.

Fidan, "Bu konuda bazı devletlerin pozisyon değiştirmesinden ümitvar mıyız? Değerli kardeşimle de konuştuk. Mevcut şartlar böyle devam ettikçe ümitvar olma imkanımız azalıyor." ifadelerini kullandı.

Baskının artırılması gerektiğini belirten Fidan, "Bölge ülkeleri olarak, İslam ülkeleri olarak, diğer Afrika ülkeleri, Latin ülkeleri, Orta Asya ülkeleri, herkes bir araya gelip bu haksızlığa karşı sesini organize bir biçimde yükseltmek zorunda. Bunu yapmadığımız sürece bu haksızlık devam edecek." diye konuştu.

Fidan, "Filistin'deki direnişi, giderek İsrail-Filistin arasındaki bir savaş olmaktan çıkıp dünyada ezenlerle ezilenler arasındaki bir mücadele formu, hüviyeti taşıma başladığını" ifade ederek şunları kaydetti:

"Latin Amerika'dan Afrika'ya, Asya Pasifik'ten Orta Doğu'ya kadar hatta Avrupa başkentlerine kadar birçok yerde kendini ezilmiş, dışlanmış, uluslararası sistemin ikiyüzlülüğüne, adaletsizliğine, hukuksuzluğuna maruz kalmış gören bütün devlet ve devlet dışı aktörlerin artık giderek daha bilinçli bir hale gelmeye başladığını ve farklı organizasyonlar içerisine girerek haklarını arama yoluna girmeye başladığını görüyoruz. Filistin'deki şehit olan kardeşlerimiz, Gazze'deki yıkım, ilk etapta onların elde ettiği neticeyi getiremeyebilir Filistinli kardeşlerimize ama eminim ki onların kanı dünyadaki diğer ezilen halkların, insanların umutlarının yeşermesi için mübarek bir besleyici su olacak."

- "Türkiye başından beri Filistin meselesinin hak ettiği şekilde çözülmesine odaklandı"

Türkiye'nin bugüne kadar Gazze’de oynadığı uluslararası rolün sorulması üzerine Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği günden itibaren sürdürdüğü politikalarla Filistin meselesi ve Orta Doğu'daki istikrarsızlık probleminin hak ettiği şekilde çözülmesine odaklandığını söyledi.

Fidan, "Hükümetlerimiz, devletimiz bu sorunla ilgili çabadan çalışmadan gayretten bir saniye bile vazgeçmemiştir. Bunu duygusallıktan uzak rasyonel bir biçimde Filistin meselesine sahiden katkıda bulunacak şekilde nasıl yapabiliriz hep bunun arayışı içerisinde olduk." ifadelerini kullandı.

Mısır başta olmak üzere bölgesel ortaklarla bu konuda nasıl çalışabileceklerini görüştüklerini kaydeden Fidan, diğer ülkelerin yaptıkları çalışmaları kamuoyuyla paylaşmama hassasiyetleri nedeniyle kamuoyunun gördüğü çabanın görülmeyenden çok daha fazla olduğuna işaret etti.

Fidan, tüm imkanları kullanarak işgalin sona ermesi, ateşkesin sağlanması ve insani yardımların başlaması için çalıştıklarını belirterek Gazze'ye yapılan yardım miktarından ziyade Gazze'nin içine gönderilebilen yardım miktarının önemli olduğunu vurguladı.

İsrail'in Refah'a olası saldırısının başlamaması için neler yapılabileceği, nasıl bir uluslararası baskı oluşturulabileceği yönünde arayışta olduklarını ifade eden Fidan, "Mevcut diplomatik çabalar, insani yardım faaliyetleri çözüm vermeyecekse ilaveten ne yapılmalı, ne türden sahici tedbirler ortaya konulmalı, bunu ilgili muhatap ve ortaklarımızla görüşüyoruz." dedi.

"Dünyayı bekleyen asıl büyük kriz Filistin meselesiyle makyajı dökülen uluslararası sistemin ikiyüzlülüğüdür"

Bakan Fidan, uluslararası platformlarda ve dünyadaki tüm diğer ülkelerle Gazze için neler yapabilecekleri yönünde arayışlarının olduğuna dikkati çekerek "Fakat burada şunu görüyoruz. Bütün bu mobilizasyon, bütün bu uluslararası aktörlerin bu konu karşısında 'bu da yanlış' dediği bir yerde bu yanlışın durmaması başlı başına daha büyük bir problem." diye konuştu.

Fidan, "Dünyayı bekleyen asıl büyük kriz Filistin meselesiyle makyajı dökülen, gerçekliği ortaya çıkan uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü, uluslararası hukuksuzluk ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş olan hegemonik sistemin işe yaramazlığıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'deki "zulüm ve katliamın" her geçen gün bunun daha açık ve net ortaya çıkmasına sebep olduğunu aktaran Fidan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu mesele artık İsraillilerin Filistinlileri katlettiği bir mesele olarak algılanmaktan çıkıp İsrail'in arkasında duran ve katliamı mümkün kılan işlerle Filistin'i kalplerinde ve kafalarında hisseden, bu zulme karşı, bu ezilmişliğe karşı küresel çapta artık direniş gösterme ihtiyacı hisseden iki tarafın kavgası haline dönüşmeye başlamıştır. "


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile bir araya geldi.

Dolmabahçe Çalışma Ofisi'ndeki kabul, basına kapalı gerçekleşti.


Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi
TT

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Gücünü asil milletimizden alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG'li teröristlere karşı operasyonlarına devam ediyor. Fırat Kalkanı bölgesinde tespit edilen 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi. Her nerede olursa olsun terör örgütleriyle mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek." ifadeleri kullanıldı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Hz. Ali Camii'nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Pazartesi günü Irak'a gerçekleştireceği ziyarete ilişkin bir soru üzerine, Erdoğan bunun ertelenen bir ziyaret olduğunu, seçimin tamamlanmasıyla bunu gerçekleştireceklerini söyledi.

Bağdat'ta Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşmeler yapacağını aktaran Erdoğan, "Oradan sonra bir de Erbil ziyareti gerçekleştireceğiz. Erbil'de de Kuzey Irak sorunlarını, aynı zamanda merkezi yönetimle ilgili sorunları görüşme fırsatımız olacak. Bu tabii, aynı zamanda Türkiye-Irak ilişkilerini bir genelleme çatısı altında ele alacağımız konular olacak." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in çarşamba günü Türkiye'ye yapacağı ziyarette konu başlıklarının neler olacağı yönündeki soruya, "Hangi konu başlıkları demeyeyim ama Türkiye-Almanya arasındaki ilişkileri ele alma fırsatımız olacak. Steinmeier'le bizim geçmişten bugüne olan dostluklarımız var. Bu ilişkileri değerlendirme fırsatımız olacak. Bunlar içerisinde siyasi, askeri, ekonomik, ticari birçok konuları ele alacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'nın burada bizimle ilgili yapacağı görüşmelerde de Almanya-Türkiye ilişkilerini daha ileri nasıl taşıyabiliriz, bunları da görüşme fırsatımız olacak." ifadelerini kullandı.

İsrail-İran gerilimi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile İran arasındaki gerginliğine yönelik değerlendirmelerinin sorulması üzerine şunları belirtti:

"Şu anda İsrail farklı şeyler söylüyor. İran aynı şekilde farklı görüşler ortaya atıyor. Yani sahiplenme yok. Konuyla ilgili de gerçekten şöyle akla ziyan olmayan bir açıklama da yok. İran'ın yaptığı açıklamalarda şöyle hakikaten 'Bu doğru söylüyor.' diyemiyorsunuz. İsrail'inkini zaten hiç diyemiyorsunuz. Bu arada tabii Amerika'yı ileri sürüyorlar. Amerika'nın yaptığı açıklamalarda da 'Haberimiz vardı-yoktu' gibi laflar var. Ve çok daha önemlisi Birlemiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde de Amerika'nın, son yapılan açıklamalarda İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz. Burada, herkes Filistin'in yanında yer alırken Amerika ne yazık ki burada yine İsrail'in yanında yer almak suretiyle duruşunu ortaya koyuyor. Zaten farklı bir şey beklemiyorduk. Bunu da çok açık, net şekilde görme imkanımız oldu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile yarın İstanbul'da bir araya geleceğinin hatırlatılması ve "Geçtiğimiz günlerde İsrail saldırısında kendisi çocuklarını, torunlarını kaybetti. İlk arayan da siz olmuştunuz. Peki yarın gündemde neler var efendim?" sorusu üzerine, "İsterseniz o gündemi biz Sayın Haniye ile aramızda tutalım ve ona göre de adımlarımızı atalım." ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in 13 Mayıs'ta Türkiye'ye yapması beklenen ziyaretle ilgili değerlendirmesi sorulan Erdoğan, "Sayın Miçotakis'in ziyareti bir nevi iadeiziyarettir. 'Bu iadeiziyaret de Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde önemli bir merhaledir.' diyebilirim. Bu önemli merhaleyle ilgili olarak da biz, 'Türkiye-Yunanistan ilişkilerini çok daha iyi bir konuma nasıl taşıyabiliriz?', bunları görüşme fırsatımız olacak." yanıtını verdi.


Antalya'daki teleferik kazasında mahsur kalanların tamamı kurtarıldı

Antalya'daki teleferik kazasında mahsur kalanların tamamı kurtarıldı
TT

Antalya'daki teleferik kazasında mahsur kalanların tamamı kurtarıldı

Antalya'daki teleferik kazasında mahsur kalanların tamamı kurtarıldı

Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla yoğunluk yaşanan teleferikte, direklerden birinin dün saat 17.28'de devrilerek bir kabine çarpması sonucu 1 kişinin öldüğü, 2'si çocuk 7 kişinin yaralandığı kazada, 24 kabindeki 184 kişi havada mahsur kaldı.

AFAD başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşların arama kurtarma ekiplerince dün başlayan kurtarma çalışmaları, gece boyunca gece görüş kabiliyetine sahip helikopterlerle devam etti. 7 helikopter, 87 araç ve yaklaşık 500 personelin 22,5 saat boyunca süren yoğun çalışmaları sonucunda kabinlerde mahsur kalanların tamamı kurtarıldı.

AFAD ekipleri tüm kabinleri tek tek dron ile kontrol ettikten sonra kurtarma çalışmalarını sonlandıracak.

Helikopterlerle tahliye edilenler Sahil Güvenlik Grup Komutanlığına getirilerek sağlık ekiplerince ilk kontrolleri yapıldı, ihtiyaç halinde ise hastaneye sevk edildi.


Bayram tatilinin 7 günündeki trafik kazalarında 55 kişi öldü, 7 bin 331 kişi yaralandı

Bayram tatilinin 7 günündeki trafik kazalarında 55 kişi öldü, 7 bin 331 kişi yaralandı
TT

Bayram tatilinin 7 günündeki trafik kazalarında 55 kişi öldü, 7 bin 331 kişi yaralandı

Bayram tatilinin 7 günündeki trafik kazalarında 55 kişi öldü, 7 bin 331 kişi yaralandı

Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, tatilin 7. gününde 664 trafik kazası meydana geldiğini, 349 bin 174 aracın denetlendiğini, 24 bin 583 araca hız ve radar işlemi, 27 bin 808 araca ise diğer işlemlerin yapıldığını belirtti.

Tatilin 7 günündeki toplam 4 bin 370 trafik kazasında 55 kişinin hayatını kaybettiğini, 7 bin 331 kişinin yaralandığını kaydeden Yerlikaya, sürücü ve yolculara şu uyarılarda bulundu:

"Karayollarımızda trafik yoğunluğu tekrar artmaya başladı. Lütfen aşırı hız yapmayalım. Araçlarımızda da otobüslerde de emniyet kemeri takmayı ihmal etmeyelim. Trafik kurallarına uyalım. Bayram tatili boyunca trafik polislerimiz ve jandarma trafiğimiz denetimlerine 24 saat esasına göre devam ediyor."

Taşıma yapan bazı araçların seyirlerine izin verilecek

Yerlikaya, İçişleri Bakanlığının bayram tatili dönüşü İstanbul ve Ankara'daki trafik yoğunluğunun azaltılabilmesi için kamyon, çekici ve tanker cinsi araçların, yarın saat 05.00'ten 15 Nisan Pazartesi saat 05.00'e kadar İstanbul ve Ankara'ya girişlerine izin verilmeyeceğini duyurduğunu hatırlattı.

Yerlikaya şunları kaydetti:

"Tedarik süreçlerinin aksamaması için yaş sebze/meyve, süt ve süt ürünleri gibi bozulabilir gıdalar, dondurulmuş gıdalar, canlı ve kesme çiçek, ilaç, tıbbi malzeme ve akaryakıt taşıyan kamyon, çekici ve tanker cinsi taşıtların öncelikle ana arterler haricindeki güzergahlarda, zorunluluk halinde ise ana arterler üzerinde en az süreyle bulunacak şekilde istisnai olarak seyirlerine izin verilecektir."