İran önümüzdeki haftalarda aşılamalara başlıyor

Tahran pazarındaki kalabalık (AFP)
Tahran pazarındaki kalabalık (AFP)
TT

İran önümüzdeki haftalarda aşılamalara başlıyor

Tahran pazarındaki kalabalık (AFP)
Tahran pazarındaki kalabalık (AFP)

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, koronavirüsten en çok etkilenen Ortadoğu ülkesi olan İran’da Kovid-19’a karşı aşılamaların önümüzdeki haftalarda başlayacağını açıkladı.
Ruhani televizyonda yayınlanan açıklamalarında “Yerel aşılar bulunana kadar yabancı aşılar gerekli olduğunu” belirtti ancak İran’ın kullanacağı yabancı aşılara ilişkin detay vermedi.
İran Dini Lideri Ali Hamaney bu ay, ABD ve İngiltere’den aşı ithal etmesini yasaklayan bir kararname çıkarak “Virüsü başka ülkelerde yaymaya çalışabileceklerini” belirtmişti.
İran’ın en yüksek otoritesi olan Hamaney’in kararı uyarınca Ruhani o zaman, hükümetinin “güvenli yabancı aşıların” satın alacağını söylemişti.
İran, geçen ay virüse karşı korunmak için geliştirilen ilk yerli aşı adayının insanlar üstündeki denemelerine başladı. Tahran’ın aşı ithal etme imkanlarını etkileyen ABD yaptırımlarına rağmen, yerli aşısının salgının yenilmesinde yardımcı olabileceği belirtildi.
Ruhani, “Yerli ve yabancı aşılar konusunda iyi adımlar var. Aşılamaya 3 yerli aşı ile başlanması mümkün, Bunlar Bereket, Pastor ve Razi aşıları, bazılarına ilkbahar ve yaz aylarında dış iş birlikleri ile ulaşıldı”  dedi.
Küba, bu ay Tahran ile en gelişmiş aşı adayları için teknoloji transferi ve denemeler yapılması için bir anlaşma imzalandığını söyledi.
İran’da klinik demeler son aşamasında. İran ve Küba sert ABD yaptırımlarına tabi tutuluyor. İlaçlar yaptırımlardan muaf olsa da genellikle İran ve Küba ile ticaret yapan ilaç şirketlerini kararlarından caydırıyor.
İran, kendisine ait bir aşı üretme çalışmalarının yanı sıra, Kovid-19 aşılarının yoksul ülkelere ulaşmasını sağlamayı hedefleyen COVAX programına da katılıyor.
Hükümet verilerine göre İran, bir milyon 150 bin vaka ve 57 bin ölüm kaydetti. Ülkede son haftalarda vaka ve ölü sayılarında düşüş yaşandı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.