Kuzey Kore, Avustralya'nın insan hakları sicilini BM'de eleştirdi

Genellikle Kuzey Kore'nin kendi insan hakları sicili mercek altında (Reuters)
Genellikle Kuzey Kore'nin kendi insan hakları sicili mercek altında (Reuters)
TT

Kuzey Kore, Avustralya'nın insan hakları sicilini BM'de eleştirdi

Genellikle Kuzey Kore'nin kendi insan hakları sicili mercek altında (Reuters)
Genellikle Kuzey Kore'nin kendi insan hakları sicili mercek altında (Reuters)

Çarşamba günü Kuzey Kore, BM İnsan Hakları Konseyi'nin (UNHRC) evrensel periyodik gözden geçirme (UPR) oturumu sırasında ırkçılık, ırka dayalı ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının da aralarında bulunduğu insan hakkı ihlallerinin Avustralya'da yaşandığını öne sürerek bu konudaki kaygılarını bildirdi.
Kuzey Kore'nin yorumları çarşamba günü, BM mensubu tüm ülkelerin insan hakları sicillerinin periyodik olarak incelendiği UPR süreci sırasında geldi. Avustralya'nın birinci ve ikinci UPR incelemeleri Ocak 2011 ve Kasım 2015'te gerçekleşmişti.
Kuzey Kore, insan hakları meselelerine yönelik endişeleri gidermek adına Avustralya'yı "kamusal alanda etnik, ırksal, kültürel veya dini temellere dayanan kökleşmiş ırkçılığı, ırka dayalı ayrımcılığı ve yabancı düşmanlığını bitirmek" için harekete geçmeye çağırdı.
Avustralya'ya ayrıca "cinsel şiddet de dahil olmak üzere, kamusal gözaltı mekanlarındaki zalimce, insanlık dışı ve küçük düşürücü muameleyi kesmesi" ve "engelli bireylerin, seçimlere başkalarıyla eşit temelde katılabilmesi de dahil olmak üzere, haklarının garanti altına alınması" çağrısında bulundu.
Kuzey Kore'nin yorumları çeşitli tepkilere neden oldu, zira genelde bu ülkenin kendi insan hakları sicili mercek altındadır.
BM'ye akredite olarak dünya çapındaki bu örgütü denetleyen sivil toplum kuruluşu UN Watch şöyle tweet attı:
Şaka Değil: Kuzey Kore bugün BM'de Avustralya'nın haklar konusundaki sicilini değerlendirdi.
Çin de Avustralya'nın insan hakları sicilini eleştirdi ve bu ülkenin "ırka dayalı ayrımcılık, nefret söylemi ve şiddetle mücadeleyle etnik azınlıkların haklarının korunması konusunda eyleme" geçmesi gerektiğini ifade etti.
2020'de sıkça anlaşmazlık yaşayan iki ülkeden Çin, Avustralya'nın "göçmenlerin haklarını savunması ve açık denizlerde onlara yönelik gözaltı merkezlerini kapatması" gerektiğini belirtti.
Çin ayrıca Avustralya'nın "Avustralya ordusunun denizaşırı askeri operasyonlarda işlediği savaş suçlarını derinlemesine incelemesi, faillerin dahlini araştırması ve cezadan muafiyetle birlikte benzer suçların tekrarını da önlemesi" gerektiğini bildirdi.
İlaveten Avustralya'yı "Aborjinlere yönelik sistematik ayrımcılığı ortadan kaldırmaya ve onlara karşı şiddetle mücadele etmeye" çağırdı.
İnceleme sırasında 40'ın üzerinde BM üyesi ülke, göçmen gözaltı merkezlerindeki şartlar dahil olmak üzere, Avustralya'nın insan hakları siciliyle ilgili endişelerini belirtti.
Ülkeler, inceleme sırasında diğerleriyle birlikte gözaltı politikaları, göçmenlere karşı nefret söylemi, engelli bireylere yönelik ayrımcı uygulamalar gibi önemli konularda endişelerini belirtti.
UNHRC cuma günü devletlerin önerilerini de içerebilecek bir rapor yayımlayacak.
Göçmenler için çalışan 200'ün üzerinde örgüt ve binlerce insanı temsil eden Avustralya Mülteci Konseyi'nin üst yöneticisi Paul Power, şöyle tweet attı:
47 ülkenin (bunlara pek çok müttefik de dahil) göçmen, iltica ve gözaltı politikaları hakkında endişe belirttiğini gördük. Avustralyalılar dünyanın bizi izlediğinin ve çoğunluğun durumdan hoşnut olmadığının farkına varmak zorunda.

Independent Türkçe



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.