Biden'ın Oval Ofis'ine 3,9 milyar yaşında "misafir" geldi

Ay'dan alınan numune başkanın masasının hemen yanındaki kitaplıkta sergileniyor (AP)
Ay'dan alınan numune başkanın masasının hemen yanındaki kitaplıkta sergileniyor (AP)
TT

Biden'ın Oval Ofis'ine 3,9 milyar yaşında "misafir" geldi

Ay'dan alınan numune başkanın masasının hemen yanındaki kitaplıkta sergileniyor (AP)
Ay'dan alınan numune başkanın masasının hemen yanındaki kitaplıkta sergileniyor (AP)

ABD'de 20 Ocak itibarıyla göreve başlayan Joe Biden yönetimi, NASA'dan sergilemek üzere Ay taşı istedi.
Daily Mail gazetesinin haberine göre NASA, Biden yönetiminin bu talebi üzerine Houston'daki Johnson Uzay Merkezi'nde bulunan bir Ay taşını ödünç verdi.
1972 Apollo 17 misyonu sırasında Ay yürüyüşe katılan görevliler tarafından Ay'dan toplanan 3,9 milyar yıllık taş artık Oval Ofis'te sergileniyor.
Metal bir kelepçeyle tutulan ve cam bir hazne içinde muhafaza edilen taş parçası, "Amerikalılara önceki nesillerin azim ve başarılarını hatırlatmayı amaçlayan" öğeler içeren bir kitap rafında yer alıyor.
Taşın bulunduğu çerçevenin tabanında, Ay yüzeyinde yürüyen son NASA astronotları olan, Apollo 17 misyonunun üç ismine adanmış bir de plaka bulunuyor.
Söz konusu yazıda, "Apollo 17 astronotu Ronald Evans ve Ay'a ayak basan son insanlar Harrison Schmitt ve Eugene Cernan, bu örneği Ay Modülü'nden 3 kilometre uzakta bulunan Toros-Littrow Vadisi'ndeki Kuzey Masifi'nin tabanındaki büyük bir kayadan yontmuştur" ifadesi yer alıyor.
1972'de toplanan 332 gramlık Ay taşının, Ay'ın yakın tarafındaki son büyük çarpma olayı olarak bilinen Imbrium Çarpma Havzası'nda oluşan 3,9 milyar yıllık bir kütleye ait olduğu belirtiliyor.
Apollo 17 görevi sırasında Ronald Evans tepede yörüngede dönerken, Cernan ve Schmitt, Taurus-Littrow Vadisi'nde Ay yüzeyinde 22 saat geçirmişti.
Ekip, sismik profilleme, atmosferik kompozisyon analizi ve ay örneklemesi dahil olmak üzere bir dizi deney gerçekleştirmiş ve şu anda Oval Ofis'te sergilenen taş parçası da dahil olmak üzere birkaç nesneyi Dünya'ya dönerken beraberlerinde getirmişti.
Ay taşı bu hafta Beyaz Saray'a gelmeden önce Berlin'deki Alman Teknoloji Müzesi'nde sergileniyordu.
Biden Ay'dan alınmış böyle bir numuneyi talep eden ilk başkan olsa da bu taşları Beyaz Saray'da gören ilk başkan değil.
1999'da eski Başkan Bill Clinton, NASA'nın Ay'a inişinin 30. yıldönümü dolayısıyla Apollo 11 astronotları Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins'i Beyaz Saray'a davet etmişti. Ekip bu ziyarete, 1969 misyonu sırasında topladıkları 10057,30 adlı bir Ay taşı örneğiyle gitmişti.
Şu anda Oval Ofis'te bulunan ve 76015,143 olarak kodlanan Ay taşıysa, NASA'nın Ay'a en son gittiği zamanın hatırası olduğu için de tarihi bir anlam taşıyor.

Independent Türkçe, Daily Mail



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)

İsrail güçleri bu sabah Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan birkaç köye girdi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), "İki Humvee'den oluşan bir işgal gücü, Kuneytra kırsalının güneyindeki Tell Ahmar al-Garbi'den başlayarak, Kudna köyüne, ardından Ayn Zivan köyüne ve oradan da Suveyse köyüne giden yoldan ilerleyerek, burada konuşlanıp yoldan geçenleri arama ve geçişlerinin engellendiğini" bildirdi.

Ajans, “İsrail işgal güçleri dün gece Kuzey Kuneytra kırsalındaki birkaç köyü ve Batı Dera kırsalındaki Celma kasabasını bastığını ve iki genç erkeği tutukladığını” belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre, “İsrail, güney Suriye'ye baskınlar düzenleyerek ve sivillere saldırarak, 1974 Ayrılma Anlaşması'nı ihlal etmeye ve saldırgan politikalarına devam ediyor.”

Suriye, İsrail güçlerinin topraklarından çekilmesini talep etmeye devam ediyor ve İsrail'in güney Suriye'de gerçekleştirdiği tüm eylemlerin uluslararası hukuk uyarınca geçersiz ve hükümsüz olduğunu savunuyor. Uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye, İsrail'in uygulamalarını caydırmaya ve İsrail'i güney Suriye'den tamamen çekilmeye ve 1974 Ayrılma Anlaşması'na geri dönmeye zorlamaya çağırıyor.


Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
TT

Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan, Sudan'daki çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya çağırdı ve bunu "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirerek, göz ardı edilmemesi veya ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı.

Radovan, Alman medya grubu Funke'de dün yayınlanan açıklamalarında, "Aldığımız raporlar ve görüntüler son derece endişe ve alarm verici" dedi.

Alman Basın Ajansı'na göre, sözlerine şöyle devam etti: "İstikrarlı ateşkesle başlayarak acilen siyasi bir çözüme ihtiyacımız var... Bu korkunç iç savaşta bu kendiliğinden olmayacak; uluslararası toplumdan acil ve daha büyük destek gerektiriyor" diyerek, çatışmanın unutulmaması gerektiği konusunda da uyardı.

Sudan, Nisan 2023'ten bu yana Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren bir savaşın içinde bulunuyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler bu çatışmayı dünyanın en büyük insani krizi olarak tanımladı; yaklaşık 12 milyon insan yerinden edildi ve nüfusun yarısı kıtlık tehdidiyle karşı karşıya.

Felaketin boyutuna rağmen Sudan, Gazze'deki savaş gibi diğer çatışmalara kıyasla çok daha az uluslararası ilgi gördü.


İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail önümüzdeki 10 yıl içinde, yerli askeri sanayisinin bağımsızlığını artırmak için 350 milyar şekel (yaklaşık 110 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor.

Times of Israel'e göre İsrail Başbakanı Netanyahu, hava kuvvetleri pilotlarının mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, programın İsrail'in "dost ülkeler de dahil olmak üzere" yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azaltmayı amaçladığını söyledi.

Netanyahu konuşmasında Almanya'ya işaret ederek, diğer ülkeler gibi Almanya'nın da İsrail'den “giderek daha fazla” silah sistemi satın almaya çalıştığını söyledi. Almanya, on binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze'deki yıkıcı savaşın ardından İsrail'e bazı silah ihracatını geçici olarak askıya almıştı. Bu karar, Tel Aviv ile ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştı.

Diğer Avrupa ülkeleri ve İsrail'in en yakın müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri de çeşitli kısıtlamalar getirdi ve bu durum Netanyahu'nun eleştirilerine yol açtı. Başbakan, yeni savunma yatırım programının İsrail'in silah üretiminde stratejik bağımsızlığını sağlamayı amaçladığını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Almanya ve İsrail, Alman silahlı kuvvetlerine tedarik edilen ve Rusya'dan gelebilecek olası füze saldırılarına karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmış Arrow 3 füze savunma sistemini genişletmek için bir sözleşme imzaladı.

İsrailli yetkililer, ana sistem de dahil olmak üzere anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 5,7 milyar avro (6,7 milyar dolar) olduğunu ve bunun İsrail tarihinin en büyük silah anlaşması olduğunu belirtti.

Almanya, on yıllardır İsrail'e büyük silah sistemleri tedarik ediyor.