Yüzlerce ABD Ulusal Muhafızı koronavirüse yakalandı

Vakalar, Kongre olayları sırasında Washington'a gelmeleriyle başladı. Biden ise ülkenin sağlık ve ekonomik durumunun acımasız tablosunu çizdi

Washington’daki Kongre Binası civarında konuşlandırıldıkları sırada Ulusal Muhafızlar (AFP)
Washington’daki Kongre Binası civarında konuşlandırıldıkları sırada Ulusal Muhafızlar (AFP)
TT

Yüzlerce ABD Ulusal Muhafızı koronavirüse yakalandı

Washington’daki Kongre Binası civarında konuşlandırıldıkları sırada Ulusal Muhafızlar (AFP)
Washington’daki Kongre Binası civarında konuşlandırıldıkları sırada Ulusal Muhafızlar (AFP)

Ahmed Abdulhakim
Washington’da eski ABD Başkanı Donald Trump destekçilerinin yeni Başkan Joe Biden göreve gelmeden günler önce 6 Ocak'ta Kongre binasına baskın düzenledikleri olayların etkileri devam ediyor.
ABD merkezli Politico gazetesinin haberine göre, Kongre baskınının ardından güvenliği sağlamak için Washington'da konuşlanan yüzlerce Ulusal Muhafız üyesinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Ulusal Muhafızlar’dan gazeteye konuşan üç kaynak, Ulusal Muhafız Komutanlığının saflarındaki koronavirüs vakalarına dair gerçek sayıları açıklamayı reddettiğini bildirdi. Kaynaklar, koronavirüse yakalanan muhafız sayısında ciddi bir artış kaydedildiğini ekledi.

Yüzlerce muhafız koronavirüse yakalandı
Gazeteye göre, çoğu herhangi bir semptom göstermeyen Ulusal Muhafız üyeleri, Washington’dan ayrılmadan önce koronavirüs testine tâbi tutulacak. Nitekim muhafızların hükümet binalarından çıkarılmaları ve yakınlardaki otoparka gönderilmeleri ardından durumun ciddi derecede kötüleştiği belirtiliyor. Nitekim otoparklardan birinde 5 bin askerin toplandığı ve burada yalnızca bir lavabonun bulunduğu söyleniyor. 
Missouri Senatörü Roy Blunt, Politico ile yaptığı bir röportajda, “Senato Kuralları Komitesi, muhafızların koronavirüs için gerekli önlemleri aldıklarına dair endişelere odaklanarak meseleyi araştırıyor. Nitekim binlerce muhafızı otoparklara mecbur bırakmak, salgına dair ciddi bir risk teşkil eder” ifadelerine başvurdu.
Oklahoma’nın Cumhuriyetçi Senatörü Jim Inhofe ise bir Kongre polis memurunun rütbeleri göz ardı ederek aslında yetkisi olmayan tehlikeli bir emir verdiğini ifade etti. Aynı zamanda “Bu tür olayların tekrarlanmaması için, yaşananlardan sorumlu kişinin kimliğini belirleyeceğiz” ifadelerine başvurdu.
Independent Arabia’nın Reuters’tan aktardığı habere göre kimliği belirsiz bir yetkili, 100 ila 200 muhafızın koronavirüse yakalandığını bildirdi. Aynı zamanda son birkaç gündür şehirde bulunan en az 25 bin asker arasında hala küçük bir yüzde olduğunu söylediği bu sayıda artış kaydedilebileceğini de ekledi.

Ülkedeki krizin acımasız tablosu
Diğer yandan, Cuma akşamı yaptığı açıklamada ülkedeki kötüleşen sağlık ve ekonomik vaziyetin acımasız tablosunu çizen yeni ABD Başkanı Joe Biden ise milyonlarca işsiz ABD’liye acil yardım sağlamayı vaat ederek ilk kararnameleri imzaladı. Aynı zamanda ABD’nin acı çektiğini ifade ederek Demokrat ve Cumhuriyetçileri “derhal hareket etmeye” çağırdı.
ABD Başkanı, bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Salgın artıyor. Şu anda 400 binlerdeki koronavirüs kaynaklı can kaybının 600 binleri geçmesi bekleniyor. Aileler aç kalıyor. İnsanlar evlerinden çıkarılma riski altında. İş kaybı yeniden artıyor. Harekete geçmeliyiz. Konuya neresinden bakılırsa bakılsın, harekete geçmeliyiz” ifadelerine başvurmuştu. 
Milyonlarca ABD’liyi etkileyen gıda kriziyle mücadeleye yönelik bir dizi karar imzalayan Biden’ın bu sözleri, ABD’de 24,6 milyon vakanın ve 410 binin üzerinde can kaybının kaydedildiği bir zamanda geldi.
İşsiz ve geçimini sağlayamayan milyonlarca ABD’liye acil yardım sözü veren Biden, Kovid-19 salgınının en önemli tezahürlerinden olan gıda krizine bir çözüm sağlamaya çalışıyor.
Biden, geçtiğimiz hafta açıkladığı ve üzerine iki kararname çıkaracağı 1,9 trilyon dolar değerindeki devasa kurtarma paketi planının Kongre tarafından onaylanmasını bekliyor. Kararnamelerden ilki, ülkede kaydedilen krizle başa çıkmak için ülkedeki gıda yardımını, diğeri ise federal kurumlardaki işçilerin sosyal haklarını artırmayı hedefliyor.
ABD’de şuanda 12 milyon çocuk, yeteri kadar gıdaya ulaşamıyor. Okullar, yoksul ailelere mensup öğrencilere günlük gıda sağlıyor. Şehirlerde her gün çorba servis eden merkezlerin önündeki kuyruklar uzarken, Washington’un en zengin banliyölerindeki gıda bankaları dahi dolup taşıyor.



Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
TT

Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)

Fransa, İsrail'in dün Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatını kınayarak, Binyamin Netanyahu hükümetine "artık askeri gerekçesi kalmayan bu yıkıcı harekata son vermesi" çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "açlık, temel ihtiyaç maddeleri ve acil bakıma erişimin yetersizliği ile karakterize edilen son derece ciddi insani ve sağlık durumu"na dikkat çekerek, İsrail'e "Gazze'ye insani yardım girişine yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırması" ve "ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması amacıyla müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlatılması" çağrısını yineledi.


Von der Leyen ve Trump Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştü

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
TT

Von der Leyen ve Trump Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştü

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştüğünü duyurdu.

Von der Leyen, X platformunda yaptığı paylaşımda, "Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı ilave önlemlerle artırma yönündeki ortak çabalarımızı güçlendirme konusunda kendisiyle (Trump) faydalı bir görüşme gerçekleştirdik" dedi.

Brüksel'in yakında Moskova'ya karşı yeni bir Avrupa yaptırım paketi için teklif sunacağını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye bu, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana uygulanan on dokuzuncu yaptırım paketi olacak.

Avrupalı ​​yetkili, bu yaptırımların kripto para birimlerini, bankaları ve enerjiyi hedef alacağını belirtti.

ABD Başkanı, Avrupalı ​​müttefiklerinden Moskova'ya karşı yeni bir cezai yaptırım uygulaması için kendisinden talepte bulunmadan önce Rus petrolü satın almayı bırakmalarını istedi. Ayrıca Çin'e gümrük vergisi uygulanmasını da talep etti.

Avrupa Birliği, Rusya'dan petrol ithalatına fiilen neredeyse tam yasak getiriyor ve Rusya'dan ithal ettiği petrolün payı 2021 başındaki %29'dan bu yılın ortasında %2'ye düşüyor.

Avrupa Birliği bu yasağı tamamlamayı planlıyor ve 2027 yılı sonuna kadar tüm Rus petrol ve doğalgaz alımlarını aşamalı olarak durdurma planını duyurdu.

Von der Leyen, paylaşımında Brüksel'in bu eylemi hızlandırmaya çalıştığını vurguladı.

Von der Leyen, "Fosil yakıt gelirleriyle beslenen Rus savaş ekonomisi, Ukrayna'daki katliamı finanse ediyor. Bu duruma son vermek için Komisyon, Rus fosil yakıt ithalatının aşamalı olarak durdurulmasını hızlandırmayı önerecek" ifadelerini kullandı.


Çin, Yeni Zelanda'yı vatandaşlarını "taciz etmekle" suçluyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
TT

Çin, Yeni Zelanda'yı vatandaşlarını "taciz etmekle" suçluyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)

Wellington'daki Çin Büyükelçiliği, dün akşam Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı'na protestoda bulunarak, Yeni Zelanda güvenlik güçlerini havaalanlarında vatandaşlarını taciz etmek ve sorgulamakla suçladı.

Büyükelçilik yaptığı açıklamada, "Yeni Zelanda'daki bir havalimanından transit geçiş yapan bir Çin vatandaşının, Yeni Zelanda güvenlik ve istihbarat servisleri tarafından haksız yere taciz ve sorgulamaya maruz kaldığını" belirtti.

Açıklamada benzer vakalara atıfta bulunarak, "Kişisel dijital cihazlarına el konuldu ve bazıları kendisine iade edilmedi" denildi.

Büyükelçilik, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı'na itirazda bulunarak, "bu menfur eylemlerin derhal durdurulmasını" talep etti ve "daha fazla işlem yapma hakkını saklı tuttuğunu" vurguladı.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı, bu protestoya yanıt olarak "ulusal güvenlik ve sınır güvenliği ile ilgili yasaların, menşe ülkeye bakılmaksızın ayrımcılık yapılmaksızın uygulandığını" belirtti. Yeni Zelanda istihbarat teşkilatı ise tüm eylemlerinin "yasalara uygun ve sıkı bağımsız denetime tabi" olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Yeni Zelanda istihbarat servisleri, ağustos ayı ortasında Pekin'i ülkenin işlerine karışmaya çalışmakla suçladı ve bu durum Çin'in sert tepkisine yol açtı.