Mısır sağlık çalışanlarını Çin aşısı ile aşılamaya başladı

Mısır İsmailiye'de ilk dozu Sağlık Bakanı huzurunda alan bir doktor (Mısır Sağlık Bakanlığı) 
Mısır İsmailiye'de ilk dozu Sağlık Bakanı huzurunda alan bir doktor (Mısır Sağlık Bakanlığı) 
TT

Mısır sağlık çalışanlarını Çin aşısı ile aşılamaya başladı

Mısır İsmailiye'de ilk dozu Sağlık Bakanı huzurunda alan bir doktor (Mısır Sağlık Bakanlığı) 
Mısır İsmailiye'de ilk dozu Sağlık Bakanı huzurunda alan bir doktor (Mısır Sağlık Bakanlığı) 

Mısır hükümeti, ülkedeki ilk Kovid-19 vakasının tespit edilmesinden yaklaşık 10 ay sonra dün (Pazar) sağlık çalışanlarını daha önce klinik denemelerine katıldığı Çin Sinopharm aşısıyla aşılamaya başladı. Ayrıca Mısır, Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen aşıdan 20 milyon doz almaya hazırlanıyor.
Mısır Sağlık Bakanı Hale Zayid dün yaptığı açıklamada, “Sinopharm aşısının ilk olarak Kovid-19 karantina hastaneleri ve virüs tespiti yapılan hastanelerdeki sağlıkçılara yapılacağını, ilk dozun ülkenin kuzeydoğusundaki İsmailiye kentinde Ebu Halife karantina hastanesindeki sağlık çalışanlarına uygulanmaya başlandığını” duyurdu. Bakan Zayid, düzenlediği basın toplantısında, "Aşılar güvenli ve etkinliğini kanıtlayan tüm analizlerden geçti. Çalışmalar aşının etkinliğini yüzde 86 oranında kanıtladı ve antikor üretmedeki başarısının 99'a ulaştığını gösterdi. Ayrıca orta ve ağır vaka seviyesine ulaşmayı engellemede yüzde 100 etkili oldu” dedi.
Mısır’daki sağlık yetkilileri, aşı olmaya uygun olan 18 yaşından büyük olan grupları belirlediler. Çocuklara ve hamile kadınlara Kovid-19 aşısının uygulanmayacağını duyurdular.
Mısır hükümeti aşılamalar için valiliklerde 36'dan fazla merkez tahsis etti. Aşılamaların aşamalı olarak önce Kovid-19 karantina hastaneleri ve virüs tespiti yapılan hastanelerdeki sağlıkçılara, yaşlılara, kronik hastalara ve son olarak diğer gruplara yapılacağı belirtildi.
Bakan Zayid açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Üretilen Kovid-19 aşılarının 3 ila 6 aylık bir süre boyunca etkili olduğu kanıtlandı. Aşının alınması, ihtiyati tedbirlere uymanın yerini tutmayacak. Koronavirüs aşıları, ilk olarak karantina hastanelerinde sağlık ekipleri için başlayacak. Ardından bunu, koronavirüs hastalarının tespiti için tarama işlemlerini yürüten Mısır’daki 380 tane bulaşıcı hastalıklar ve göğüs hastaneleri takip edecek.”

Mısır 40 karantina hastanesi belirledi
Mısır, farklı valiliklerde 40 karantina hastanesini belirledi ve Sağlık Bakanlığı, karantina hastanelerindeki sağlık personelinin Kovid-19 aşısı yaptırmak için kayıt işlemlerinin, gönüllü ve ücretsiz olarak aşılanmak isteyenler olmak üzere hastanelerde dahili kayıt yoluyla yapıldığını duyurdu.
Sağlık personeli dışındaki vatandaşlarla ilgili olarak Bakan Zayid, “Kronik hastalıkları, tümör, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı ve tansiyonu olanlar da dahil olmak üzere Kovid-19’a yakalanma riski en yüksek olan gruplar, online olarak kayıt olduktan sonra aşılamada önceliğe sahip olacak” dedi.
Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığı geçen hafta 140 milyon Mısır cüneyhinden (1 dolar 15,7 cüneyh) fazla bir maliyetle kurulan, 8 buz odası, 27 soğutma odası ve 30 kuru depo içeren ve 10 bin metrekareden fazla bir alanda yer alan Serum ve Aşı Ulusal Kompleksi’nin açılışını yaptı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.