Biden'ın ABD’nin İran Özel Elçisi atamayı planladığı aday tartışılıyor

Robert Malley (sağdan ikinci), 2015'te Viyana'da İran nükleer anlaşması müzakereleri sırasında (AFP)
Robert Malley (sağdan ikinci), 2015'te Viyana'da İran nükleer anlaşması müzakereleri sırasında (AFP)
TT

Biden'ın ABD’nin İran Özel Elçisi atamayı planladığı aday tartışılıyor

Robert Malley (sağdan ikinci), 2015'te Viyana'da İran nükleer anlaşması müzakereleri sırasında (AFP)
Robert Malley (sağdan ikinci), 2015'te Viyana'da İran nükleer anlaşması müzakereleri sırasında (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetim üyelerini tamamlama adımlarının hızlanmasıyla birlikte, şu anki Uluslararası Kriz Grubu’nun Başkanı Robert Malley'i ABD’nin İran Özel Elçisi olarak atama planları hakkında haberler sızmaya başladı.
Robert Malley'in atanması hakkındaki haberler, nükleer anlaşmaya karşı çıkan ABD çevrelerinde, Biden yönetiminin Dışişleri Bakanı John Kerry ile birlikte eski Başkan Barack Obama'nın yönetiminde çalışan ve İran ile nükleer anlaşmanın mimarlarından olan neredeyse tüm yüzleri ve şahsiyetleri bir araya getirme eğilimleri hakkında şüphelere yol açtı. Ayrıca bu çevreler, İran ile ilgili dış politika dosyasında Malley’i seçmenin Biden için büyük bir hata olacağı konusunda uyarıda bulundular.
Buna karşılık bazı raporlar ise, Malley’in Obama yönetimindeki çevreler ve şahsiyetlerle sahip olduğu iyi ilişkiler nedeniyle ABD’deki bazı çevreler tarafından memnuniyetle karşılandığını kaydetti.
Bu sızıntılar, Washington'daki siyasi çevrelerde genellikle olağan şeyler olarak biliniyor ve önemli bir pozisyona getirilecek bir kişiyle ilgili tepkileri ölçmek için bir "test balonu" ya da adayların kendileri tarafından bir tanıtım kampanyası olmayı amaçlıyor. Böylece adaylar, söz konusu pozisyon için kendisini işe en uygun kişi olarak tanıtmaya çalışıyor. Arkadaşlarını ve meslektaşlarını kendisini terfi ettirmeye, geçmişi ve deneyimleri hakkında kendisini övmeye zorluyor. Bu sayede daha fazla gürültü ve tartışma arttıkça söz konusu isim yankı uyandırarak medyanın dikkatini çekiyor ve kapalı odalar içindeki konuşmaların odağı haline geliyor. Böylece söz konusu makam için en yakın isim izlenimi veriyor.
Ancak sızıntılar her zaman makama aday olanın lehine olmuyor. Bu, aday isme karşı çıkanların, siyasetini ve yöntemini beğenmeyenlerin öfkesi kışkırtılarak adını karalama ve yolunu tıkama girişimi de olabiliyor. Bu durumda karar vericilere gönderilen karşı çıkan haberler, birçok düşman ve birçok itirazla karşı karşıya olan bir kişiyi seçmekte ısrar ederlerse ağır bir bedel ödeyecekleri mesajını taşıyor. 
Bu arka plan, Joe Biden ve yeni Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in Robert Malley'i ABD’nin İran Özel Temsilcisi olarak seçmesi olasılığına ilişkin son günlerde siyasi çevrelerde hüküm süren tartışmaları anlamak açısından önemli.
Biden’ın İran nükleer dosyası konusundaki yaklaşım tarzı merak konusu oldu
Joe Biden, ABD Başkanlık seçimlerini kazandığından beri tüm çevreler Biden’ın İran nükleer dosyası konusundaki yaklaşım tarzını ve yöntemini beklemeye ve tahmin etmeye başladı. Son günlerde Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Biden yönetiminin İran'a yönelik tutumunun katı olacağını açıkladılar. Ayrıca yönetimin, eski Başkan Donald Trump yönetiminin geri çekildiği İran nükleer anlaşmasına dönmek için acele etmeyeceğini ve ABD'nin uyguladığı yaptırımları kaldırmayacağını belirttiler. Açıklamalarında, İran yönetimine ilk önce İran rejiminin iyi niyetini kanıtlaması için adımlar beklediklerine dair net mesajlar gönderdiler. Blinken açıklamasında, bölgesel müttefiklerle istişare ederek İran'la daha uzun ve daha güçlü bir nükleer anlaşma için çalışacağına söz verdi.
Biden yönetimi, amacının İran'ın nükleer silah edinmesine izin verilmeyeceğini garanti eden bir anlaşmayı yeniden müzakere etmek, balistik füze programındaki yeteneklerini azaltmak ve bölgesel müdahalelerinin istikrarını bozmak, saldırı ve terörizmi yaymak için önünü tıkamak olduğunu söylüyor. Biden, seçim kampanyası sırasında insan hakları ihlalleri, balistik füze geliştirme ve teröre destek nedeniyle İran'a yönelik yaptırımları destekleyeceğini belirtmişti.
ABD’deki birçok isim, eski Başkan Barack Obama'nın yönetiminde ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nde çalışan Robert Malley'in deneyimine ve zekasına övgüde bulundu. Malley ve eşinin, Obama'nın Harvard Üniversitesi'nden arkadaşları oldukları biliniyor. 
Senatör Bernie Sanders, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Malley’e övgüde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"Robert Malley, dış politika konularına derinlemesine aşina olan ve ABD’nin güvenliğini savaş yerine diplomasi yoluyla destekleme konusunda diplomatik deneyime sahip bir uzmandır. ABD'nin İran Özel Elçisi rolü için mükemmel bir seçim olacaktır.” 
Ancak Robert Malley’in, bu pozisyon için "yanlış kişi" olduğunu savunan karşıt isimler Malley’i ABD’nin rakipleriyle diplomatik ilişkileri destekleyen bir figür olarak görüyor.
Cumhuriyetçi Parti'den Senatör Tom Cotton, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Malley’in İran'la görüşmeleri başlatmak için Robert Mallley’i seçme olasılığından endişe duyduğunu belirterek, "Malley’in İran rejimine sempati duyduğuna dair uzun bir geçmişi var. Bu pozisyona seçilirse, Ayetullah’ın takipçileri için büyük bir şans olacak. Malley gibi bir aşırılık yanlısının atanması, Başkan Biden ve Tony Blinken'in birlik arzusuyla ilgili iddia ettikleri her şeyi yalanlıyor” ifadelerini kullandı.
İran tarafından gözaltına alınan ve 2016-2019 yılları arasında hapsedilen 12 mahkumdan biri olan Xiyue Wang, eski mahkumların geri kalanıyla birlikte Anthony Blinken'e Malley'i atamaması için bir mektup gönderdi. Mektupta, “Malley’in atanması İran'daki diktatörlüğe, İran rejimi tarafından işlenen bölgesel terörizmi ve bölgesel insanlığa karşı suçları göz ardı ederek ABD’nin sadece İran nükleer anlaşmasına yeniden girmesini istediği yönünde olumsuz işaret gönderiyor” ifadeleri yer aldı.
Söz konusu plana İsrail'den de itirazlar geldi. İsrail gazetelerine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Biden’in İran dosyasındaki üst düzey pozisyon için düşündüğü Robert Malley ve Wendy Sherman’ın yanı sıra Merkezi İstihbarat Direktörü adayı olan William Burns gibi isimler hakkında endişe duyuyor. Bu isimler,  İsrail şiddetle karşı çıktığı halde 2015 yılında İran nükleer anlaşmasının sonuçlandırılmasına yol açan müzakerelerde doğrudan ve dolaylı bir şekilde rol oynadı.



Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Kremlin, dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Genelkurmay Başkanı, Harekât Dairesi Başkanı ve Batı ve Güney askeri gruplarının komutanlarıyla bir araya geldiğini duyurdu.

Kremlin açıklamasına göre Putin, Rus askeri liderlerine Ukrayna'daki özel askeri harekâtın hedeflerine tam olarak ulaşılması gerektiğini vurgulayarak, Kupyansk -Oskol civarında yaklaşık 15 Ukrayna silahlı kuvvetleri taburunun kuşatıldığını kaydetti.

Kremlin, Putin'in Ukraynalı askerlerin silahlarını bırakıp teslim olma yetkisine sahip olması gerektiğini ve Ukrayna'daki siyasi liderliğin "iktidarı gasp eden bir suç örgütünden ibaret" olduğunu söylediğini belirtti.

fgth
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin'de Rusya Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (AFP)

Putin, "Kiev rejiminin temsilcileri altın saraylarda oturuyor ve Ukrayna ve askerlerinin kaderini düşünmüyorlar" ifadesini kullandı.

Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ise Rus güçlerinin Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Kobani şehrinin tam kontrolünü ele geçirdiğini ve Rus silahlı kuvvetlerinin operasyonlarını sürdürdüğünü, neredeyse her yöne doğru ilerlediğini vurguladı. Ayrıca, Harkov bölgesindeki Volçansk şehrinin topraklarının yüzde 80'inden fazlasının kurtarıldığını da kaydetti.

Putin'in askeri liderlerle görüşmesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için hazırladığı 28 maddelik planın onaylandığına dair medya haberlerinin ardından geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise "bu ABD planının taslağı üzerinde çalışmayı" kabul ettiğini doğruladı.


İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
TT

İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesten bu yana düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği hedefli suikastlar aracılığıyla bölge üzerinde güvenlik kontrolünü sağlamaya çalışıyor. Bu operasyonlar son zamanlarda yoğunlaşarak, sözde geri çekildiği "sarı hattı" bile aştı ve böylece ateşkes anlaşmasının "ikinci aşamasına" geçişi engelledi.

İsrail, iddia edilen güvenlik olaylarını saldırı düzenlemek için defalarca istismar ederken, diğer durumlarda, özel kuvvetlerinin silahlı mensuplarını veya Filistinli işbirlikçilerini kullanarak aktivistlere suikastlar düzenledi.

İsrail, çarşamba akşamı düzenlediği bir dizi hava saldırısında onlarca kişiyi ve en az iki Hamas saha komutanını öldürdü.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Ordu Radyosu'ndan aktardığına göre Şin Bet güvenlik servisi, Gazze Şehri'nin Zeytun semtinde Kassam Tugayları komutanlarının bir toplantısı hakkında kesin istihbarat aldı. Toplantıya saldırı düzenlendi ve komutanlardan en az ikisi öldürüldü.


Beyaz Saray: İsrail büyükelçimizin hüküm giymiş bir casusla görüştüğünden haberimiz yoktu

Casus Jonathan Pollard (Reuters)
Casus Jonathan Pollard (Reuters)
TT

Beyaz Saray: İsrail büyükelçimizin hüküm giymiş bir casusla görüştüğünden haberimiz yoktu

Casus Jonathan Pollard (Reuters)
Casus Jonathan Pollard (Reuters)

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, dün yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee'nin, İsrail adına casusluk yapmaktan 30 yıl hapis yatan eski ABD Donanma analisti Jonathan Pollard ile yaptığı görüşmeden haberdar olmadığını söyledi.

New York Times dün, Huckabee'nin temmuz ayında Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği'nde Pollard ile görüştüğünü bildirdi. Gazete, görüşmenin Huckabee'nin resmi programında yer almadığını ve ABD'li yetkililerin bu görüşmeye şaşırdığını ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Levitt, düzenlediği basın toplantısında, yönetimin toplantı hakkında önceden bilgisi olmadığını, ancak "Başkan, büyükelçimiz Mike Huckabee'yi ve onun Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail için yaptığı her şeyi destekliyor" dedi.

Pollard, bir İsrail haber kanalına verdiği röportajda, Huckabee ile görüşmenin kendi isteği üzerine gerçekleştiğini söyledi.

İsrail haber kanalı i24NEWS'e verdiği röportajda, "Görüşmeyi başlangıçta çok kişisel bir sebeple talep ettim. Hapishanedeyken benim için gösterdiği tüm çabalar için içten takdirimi ifade etmek istedim" şeklinde konuştu.

Huckabee, 2011 başkanlık kampanyası sırasında Pollard'ın serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.

Pollard, 1987 yılında müttefik bir ülke adına casusluk yapmak ve son derece gizli ABD belgelerini İsrail'e aktarmak suçundan verilen en ağır ceza olan müebbet hapse mahkûm edildi. 2015 yılında şartlı tahliye edilene ve 2020 yılında İsrail'e taşınana kadar 30 yıl hapis yattı.

Dava, ABD-İsrail ilişkilerini zorladı ve ABD istihbarat topluluğundaki birçok kişi, bunu hâlâ ABD tarihindeki en yıkıcı gizli bilgi ihlallerinden biri olarak görürken, İsrail'deki bazıları ise onu bir kahraman olarak görüyor.

Gazete, toplantının CIA içinde "huzursuzluk yarattığını" ve ABD yetkililerinin hüküm giymiş casuslarla temastan kaçınma şeklindeki uzun süredir devam eden uygulamadan bir sapmayı temsil ettiğini bildirdi.

Huckabee'nin yönetimden onay isteyip istemediği belirsiz ve bu durum, toplantının müttefik casusluk konusunda daha esnek bir ABD duruşunun sinyali olabileceği endişelerini artırdı.

İsrail'in sadık bir destekçisi ve Başkan Donald Trump'ın siyasi müttefiki olan Huckabee, Trump yönetiminin İsrail ile diplomatik ve güvenlik iş birliğini güçlendirmesiyle birlikte İsrailli liderlerle yakın bağlar kurdu.

Gazete, Huckabee'nin ayrıca Pollard'ın da mensubu olduğu İsrail sağ kanadıyla ilişkileri güçlendirmeye çalıştığını da ifade etti.