Gazze ablukası kişi başına 9 bin dolarlık maddi zarara yol açtı

İsrail askerleri teçhizat ve silahlarını taşıyor (Reuters-Arşiv)
İsrail askerleri teçhizat ve silahlarını taşıyor (Reuters-Arşiv)
TT

Gazze ablukası kişi başına 9 bin dolarlık maddi zarara yol açtı

İsrail askerleri teçhizat ve silahlarını taşıyor (Reuters-Arşiv)
İsrail askerleri teçhizat ve silahlarını taşıyor (Reuters-Arşiv)

İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik uyguladığı ablukanın yol açtığı ekonomik kaybın kişi başına düşen maliyeti yaklaşık dokuz bin dolar.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yayımlanan rapor, İsrail'in 2007 yılından bu yana sürdürdüğü askeri operasyonlar ve uzun süreli kapatmanın, Gazze Şeridi sakinleri üzerinde ciddi etkileri olduğunu ortaya koydu.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre rapor, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından geçtiğimiz Kasım ayında yayımlanan verilere işaret ederek Gazze ablukasının son on yılda neden olduğu ekonomik maliyetin 16,7 milyar dolar olarak tahmin edildiğine dikkati çekti.
Rapor, Gazze Şeridi’nde 2005 yılında yaklaşık yüzde 23,6'ya ulaşan işsizlik oranının dünyadaki en yüksek işsizlik oranları arasında yer almaya devam ettiğini ve 2020'de bu oranın yaklaşık yüzde 49'a yükseldiğini aktardı. Rapora göre kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) yüzde 27 daralırken 2005 yılında yüzde 40 olan yoksulluk oranları 2020'de yüzde 56'ya yükseldi. Bununla birlikte yoksulluk oranı yüzde 14'ten yüzde 20'ye çıkarken geçim maliyeti ise ikiye katlandı.
Gazzeli yoksulların sayısı dörde katlandı. Raporda, 2020 yılında aylık olarak Gazze Şeridi'ne yaklaşık 7 bin kamyon girdiği belirtilirken bu rakam, 2005'ten sonraki nüfus artışı ve o yılki kamyon sayısı dikkate alındığında Gazze Şeridi’nin ihtiyaç duyduğu oranın yaklaşık yüzde 50'sini temsil ediyor. Rapora göre İsrail Gazze Şeridi'ne abluka uygulanmadan önce, Filistinlilerin İsrail tarafından yönetilen Erez Kontrol Noktası’ndan aylık çıkış oranı yaklaşık 30 bin olarak kaydedilmişti.
Refah Sınır Kapısı’ndaki hareketliliğin ise esas olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının patlak vermesinden etkilendiği vurgulanan raporda, sınır kapısının uzun günler boyunca kapalı kaldığı ve aralarında hastalar, öğrenciler ve işletme sahiplerinin de bulunduğu yüz binlerce insanın kapıdan geçmeyi beklediği kaydedildi.
Sağlık alanında ise ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısının yanı sıra hastaneler ve sağlık merkezleri halen düşük kapasitede çalıştıkları için, insani durumdaki kötüleşmenin en açık şekilde göstergesi oldukları belirtilen raporda Kovid-19 salgınının durumu daha da kötüleştirdiği bildirildi.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, Gazze ablukasının ‘felaket’ verileri karşısında Filistin’de yapılması planlanan genel seçimlere yönelik düzenlemelerin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın bitirilmesi için uluslararası ve bölgesel güvencelere ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Ayrıca, yaklaşan seçimlerin başarısı için doğru yaklaşımın, uluslararası hukukun bir savaş suçu olarak kabul ettiği ablukayı sona erdirmek için uluslararası bağlayıcı bir kararın çıkarılması olduğunu vurgulayan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, aynı zamanda Filistinli seçmenlerin iradesine saygı duyularak, Filistinliler için istikrar ve refahı sağlayacak şekilde barışçıl ve demokratik bir dolaşım sağlanması ve garantisinin verilmesi gerektiğinin altını çizdi.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP