Tunus’ta protestolar artarken parlamento kabine değişikliğini onayladı

Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi, Parlamento'daki konuşması sırasında (EPA) 
Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi, Parlamento'daki konuşması sırasında (EPA) 
TT

Tunus’ta protestolar artarken parlamento kabine değişikliğini onayladı

Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi, Parlamento'daki konuşması sırasında (EPA) 
Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi, Parlamento'daki konuşması sırasında (EPA) 

Tunus parlamentosu bu sabah (Çarşamba), Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki siyasi anlaşmazlığı derinleştiren tartışmalı kabine değişikliği kararını onayladı. Bu onay, birçok kontrol noktası ve yüzlerce polis gücüyle çevrili parlamento binasının dışında, eşitsizlik, adaletsizlik, yaygın işsizlik ve polis şiddetine karşı düzenlenen protestolara tanık olunan bir günde geldi.
Tunus güvenlik güçleri, günün erken saatlerinde bu ay düzenlenen en büyük gösteriyi dağıtmak amacıyla parlamento dışındaki protestoculara karşı tazyikli su kullandı.
Ülkede bir haftadan fazla bir süredir gençler ve polis arasında gece çıkan çatışmalara tanık olan Tunus’un başkentindeki Tedamun mahallesinden yüzlerce protestocu yürüyüşe katılırken, Parlamento yakınlarında yüzlerce protestocu daha gösterilere dahil oldu.
Parlamentonun onayını alan bakanlık değişikliği, Tunus Başbakanın Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakın bakanları uzaklaştırmasının ardından, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’ndan sorumlu yeni bakanlar da dahil olmak üzere 11 bakanı içeriyor.
Başbakan Hişam el-Meşişi Parlamento’daki konuşmasında, "Parlamento dışında protesto düzenleyen gençler bize önceliklerimizi hatırlatıyor. Protestoları meşru. Hükümet öfkeli gençleri dinleyecek" dedi.
Ancak Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakan ile anlaşmazlığın keskin bir şekilde tırmanması halinde beklenen bir kabine değişikliğini reddedeceğini açıklarken, ülkedeki siyasi çıkmaz yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve onun ekonomik sonuçlarını ele alma çabalarını baltalıyor. Cumhurbaşkanı, kabine değişikliğinin usul açısından anayasaya aykırı olacağını söyleyerek, potansiyel yeni bakanlar arasında kadın bulunmamasını eleştirdi ve yeni bakanlardan bazılarının çıkar çatışması yaşadığına ilişkin şüpheleri olduğunu belirtti.
Parlamento’da tartışmalı kabine değişikliği hakkında hararetli tartışmalar sürerken, polis göstericilerin parlamento binasına yaklaşmalarını önlemek için bariyerler kurdu.
Polis aynı zamanda, Habib Burgiba Caddesi’nde toplanmaya çalışan göstericilerin caddeye girişini engelledi. Tunus İçişleri Bakanlığı Tunus'un başkentindeki bu ana caddede yer alıyor ve büyük gösteriler genellikle burada yapılıyor.
Tunus’taki protestolar, 2011 Tunus devriminin 10.yıldönümü olan bu ayda patlak verdi. Ülkedeki siyasi çıkmaz ve ekonomik gerileme daha da kötüleşti ve birçok Tunuslu’yu devrimin meyvelerini sorgulamaya yöneltti.
Tunus'un 2019 seçimlerinden bu yana yaşanan siyasi çıkmaz, kötüleşen ekonomik sorunların üstesinden gelme çabalarını engellerken, yabancı borç verenler ve  Tunus Genel İşçi Sendikaları (UGTT) da hızlı reformlar talep etmeye devam etti.
Kovid-19 salgınının geçen yıl patlak vermesiyle birlikte Tunus ekonomisi yüzde 8’den fazla geriledi. Ayrıca mali açık, Gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 12'sinden fazlasına yükseldi. Bu durum, kamu borcunun GSYİH'nın yüzde 90'ından fazlasına yükselmesine neden oldu.
Ülkede gençler ve polis güçleri arasında gece yaşanan çatışmaların yanı sıra, gündüz gösterileri de arttı ve göstericiler "Halk rejimi devirmek istiyor" sloganları attı.



Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi “başbakanın görevlerini” belirledi

KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi “başbakanın görevlerini” belirledi

KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi

Irak’ta Şii siyasi güçlerin ittifakı olan Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakanlık için potansiyel adaylara ön koşullar getirmeyi kabul ettiği bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Koordinasyon Çerçevesi, Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki’ye cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı (üç başkanlık) makamlarına atanacak isimlerle ilgili müzakereleri yürütmek üzere ‘tam yetki’ verdi.

Kaynaklara göre başbakanlık adayı Sünni ve Kürt güçler tarafından kabul edilebilir olacak ve ne Washington’ın ne de Tahran'ın hassasiyetlerini tetikleyecek. Bu da onu uzlaşı adayı haline getirecek.

Kaynaklar, adayın kimliğinin, yürütme kararlarının parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Şii güçlerde kalmasını sağlayan önceden belirlenmiş bir siyasi programı uyguladığı sürece Koordinasyon Çerçevesi için ‘artık bir önem teşkil etmediğini’ belirttiler.

Kaynaklar ayrıca Koordinasyon Çerçevesi komisyonunun, adaylardan Şii partilerle nüfuz mücadelesine girmemelerini ve mali kriz ile artan kamu borcunu çözmek için çalışmasını istediğini aktardı.