TSK, Suriye’nin kuzeybatısında ‘çelik kalkanı’ oluşturuyor

İdlib'deki kaynaklar, yeni adımın Şam’ı ‘caydırmayı’ ve Halep-Lazkiye karayolunun yeniden faaliyete geçirilmesini amaçladığını söylediler

Suriye'nin kuzeybatısındaki bir Türk askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin kuzeybatısındaki bir Türk askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)
TT

TSK, Suriye’nin kuzeybatısında ‘çelik kalkanı’ oluşturuyor

Suriye'nin kuzeybatısındaki bir Türk askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin kuzeybatısındaki bir Türk askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Halep'in batı kırsalından başlayıp İdlib’in güney, Hama'nın ise batı kırsalından geçerek Suriye'nin kuzeybatısındaki Lazkiye şehrinin kuzeydoğusunda yer alan Cebel el-Ekrad (Kürt Dağı) bölgesine uzanan Suriyeli muhalif gruplar ile rejim güçleri arasındaki temas hatlarında ‘askeri savunma hattı’ oluşturma çalışmalarını tamamladı.
Onlarca askeri nokta ve bölgede, binlerce muhalif savaşçının ve yüzlerce Türk askerinin bulunduğu askeri savunma hattı, ‘kalkan’ veya ‘çelik hat’ olarak adlandırılıyor.  Hat, Suriye rejim güçlerinin, muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelere doğru ilerlemesini önlemeyi ve 2020 baharında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında imzalanan ‘Soçi Mutabakatı’ hükümlerinin uygulanmasını hedefliyor.
Muhalif grupların İzleme ve Takip Birimi’nden bir yetkili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“TSK, İdlib ve Lazkiye’nin kuzeybatısındaki Cebel Ekrad’dan Hama ve Halep'in batı kırsalına Suriyeli muhaliflerin kontrolü altındaki diğer bölgeleri kapsayan Suriyeli muhalif gruplar, rejim güçleri ve İranlı milisler arasındaki temas hattı boyunca savunma hattının veya askeri olarak ‘çelik kalkan’ diye bilinen yapının oluşumunu tamamladı. Hat, 70'den fazla stratejik noktaya ve askeri bölgeye, yaklaşık 6 bin Türk askeri ile 200'den fazla tank, zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı personel taşıyıcıların yanı sıra ağır toplar, roketatarlar, radarlar ve gizli dinleme araçları dahil yaklaşık 7 bin 500 askeri araç konuşlandırılarak oluşturuldu.”
Sadece İdlib'in güneyindeki Cebel ez-Zaviye'de 20 adet Türk askeri karakolu kurulduğunu belirten yetkili şöyle devam etti:
“Bunların başında, İdlib’in güneyinde yüksek bir nokta olan ve Hama'nın batısındaki Cebel ez-Zaviye ve Gab Ovası'nda geniş bir alanının denetlenmesini sağlayan stratejik bir konum olarak kabul edilen Tel Eyyub geliyor. Ayrıca İdlib'in Şenan köyünde iki, Serce köyünde iki ve Ehsam, el-Bare, er-Ruveyha, Balyun, Deyir Sünbül, Farkya, Tel Marata, Kukfin, Teran, Marzaf köy ve kasabaları ile İdlib şehir merkezinin yaklaşık 30 kilometre güneyinde Cebel ez-Zaviye’de 11 askeri nokta kuruldu. Türk ordusu, bu askeri noktaları ve alanları, İdlib'in güneyindeki Halep-Lazkiye karayolu üzerinde başka askeri noktalar ile aynı zamanda kurdu. Burada kurulan askeri noktaların başında ise Maataram, el-Kiyasat, Bisenkul ve Muhambel geliyor.
Aktivist Suhayb el-İdlibi, TSK’nın rejim ve Rus güçlerinin kontrolünde olan Serakib şehri yakınlarındaki Ternebe köyünden başlayıp, Neyrab ve Cisr es-Şugur’un güneyindeki bölgelerden geçerek, İdlib ve Hama'nın batısındaki Gab Ovası'nda yer alan Kastun köyüne uzanan güzergah boyunca Halep-Lazkiye karayolu yakınında askeri noktalar oluşturmaya başladığını açıkladı. TSK’nın kısa süre önce Ternebe köyünden başlayarak uluslararası karayolu boyunca betonarme ve silahlarla donatılmış kontrol noktaları ve karakollar kurmaya başladığını da sözlerine ekledi. Bu konudaki plan çerçevesinde TSK’nın, idari olarak Suriye'nin kuzeybatısındaki Lazkiye’ye bağlı Ayn Hur bölgesine giden yol boyunca askeri kontrol noktaları ve karakollarının kurulması gerektiğini ve bu çalışmaları, uluslararası karayolunun onarım çalışmalarının takip edeceğini de sözlerine ekledi. Böylece TSK ve Türkiye’ye bağlı muhalif grupların kontrolünde Halep şehri ile Suriye sahil kesimi arasındaki ticari araç trafiğinin yeniden başlaması hedefleniyor.
Halep’in batı kırsalından aktivist Mueyyed el-Huseyin, TSK’nın son günlerde Halep'in batısında Tevvame, Darat İzze ve Kefer Akil bölgelerinde konuşlu askeri noktaları, daha fazla askerin yanı sıra füze rampaları ve tanklar dahil çok sayıda askeri araç takviye ederek güçlendirdiği söyledi.
Halep'in batı kırsalındaki bu noktaların, İdlib'in güney kırsalındaki muhalif gruplar ve rejim güçleri ile Lazkiye'nin kuzeybatısındaki Hama ve Cebel Ekrad’ın batı kırsalındaki temas hattı boyunca konuşlu Türkiye’nin askeri noktaları ve bölgeleriyle bağlantılı hale geldiğine dikkati çeken Hüseyin, “Türkiye’nin, rejim güçlerini ve kendisine destek veren yabancı milisleri caydırmak ve herhangi bir askeri operasyon düzenlemelerini önlemek için her türlü silah ve askerle donatılmış bir askeri kalkan kurulumunu tamamladığı söylenebilir. Elbette Rusya artık rejimin kontrolündeki bölgelere doğru ilerlemek amacıyla askeri operasyonlar başlatma girişiminde bulunamaz. Çünkü kesinlikle TSK tarafından engellenecektir” şeklinde konuştu.
Öte yandan Hama’nın batı kırsalından aktivist Bekkar el-Hamidi ise TSK’nın büyük askeri varlığına ve onlarca bağlantılı askeri noktasına rağmen, rejim güçlerinin rejimin kontrolündeki ve sivillerin yaşadığı bölgeleri bombalamaya devam ettiğini söyledi. Rejim güçlerinin Son iki gün içinde İdlib'in güneyindeki Efas, Neyrab, el-Bare ve Asım köylerini 50'den fazla roket ve top mermisi ile hedef aldığını ve çok sayıda sivili yaraladığını aktaran Hamidi, buna karşın muhalif grupların, rejimin askeri bölgelerini hedef alan top atışlarıyla karşılık verdiğini ve Serakib şehrinde rejim güçlerinden 5 unsurun öldüğünü kaydetti.
Hama’nın batısındaki Tancara köyünde konuşlu rejim güçlerinin, güdümlü füzelerle sürekli yoldan geçen sivilleri hedef aldığını belirten Hamidi, saldırılarda 3 sivil aracın isabet aldığını ve biri çocuk 3 kişinin öldüğünü söyledi. Hamidi, TSK’nın ve muhalif grupların, sivilleri korumak ve rejimi sivilleri hedef almaktan caydırmak için rejim güçlerine karşılık vermesi gerektiğine işaret etti.



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.