İsrail ile Sudan, 3 ay içerisinde normalleşme anlaşması imzalayacaklar

İsrail ile Sudan, 3 ay içerisinde normalleşme anlaşması imzalayacaklar
TT

İsrail ile Sudan, 3 ay içerisinde normalleşme anlaşması imzalayacaklar

İsrail ile Sudan, 3 ay içerisinde normalleşme anlaşması imzalayacaklar

İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah El Burhan ve Savunma Bakanı Yasin İbrahim’in de aralarında bulunduğu Sudanlı yetkililerle iki ülke arasındaki ilişkileri canlandırmak ve karşılıklı büyükelçilik açılması konularını görüşmek üzere geçtiğimiz günlerde Hartum’a gitti. Sudanlı yetkililer yaptıkları açıklamalarda İsrail ile normalleşme ilişkilerini güçlendirme isteklerini dile getirdiler. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ile birlikte önümüzdeki baharda karşılıklı olarak büyükelçiliklerin de açılması bekleniyor. Cohen, Burhan ile yaptığı görüşmede “Washington'da düzenlenecek resmi törenle iki ülke arasında normalleşme anlaşmasının imzalanması konusunda fikir birliğine varıldığını” söyledi. Washington, İsrail ve Sudan arasındaki ilişkilerin resmi sponsoru sıfatıyla söz konusu imza törenine ev sahipliği yapacak.
Cohen dün İsrail medyasına verdiği demeçte şunları söyledi:
“İki ülke arasındaki ilişkilerde sağlanan ilerlemenin Sudan'da bu denli bir coşku ile karşılanmasına şaşırtıcı. Genellikle biz Arap meslektaşlarımızla ilişkilerde ilerleme sağlamak için inisiyatif alır ve İsrail'de girişim başlatırız. Ancak bu sefer girişim Hartum'dan geldi. Gerçekten tarihi anlar yaşıyoruz. Hartum'a kaygı ve tedbirli bir biçimde geldik. Ancak güven duygusuyla ayrıldık. Şahsen oldukça etkilendim. Sudan'ı barışçıl bir şekilde ziyaret eden ilk İsrailli bakan olduğum için şanslıyım. Sudan sıradan bir ülke değildir. Afrika'nın üçüncü büyük ülkesidir. Derin köklere sahiptir. Diğer yandan Sudan, Arap liderlerin bir araya gelip bize karşı düşmanca tavır aldıkları ve ünlü “3 Hayır ("İsrail'le barışa hayır, İsrail'in devlet olarak tanınmasına hayır ve İsrail'le müzakerelere hayır)” genelgesinin imzalandığı ülkedir.”
Cohen, Hartum ziyaretinde ev sahiplerine İsrail çiftliklerinde yetiştirilen sebzeler ve meyvelerin yer aldığı bir sepet hediye ettiğini söyledi. Sudan Savunma Bakanı da kendisine bir M16 tüfeği hediye etti. Ancak Cohen'i taşıyan İsrail uçağındaki güvenlik görevlileri silahın uçağa sokulmasını kabul etmediler. Daha sonra silahın parçalarının sökülerek uçağa alınması kararlaştırıldı. Yarım saatlik bir gecikmenin ardından uçak kalkışa geçti.
Cohen’in gerçekleştirdiği ilk görüşme, Sudan Savunma Bakanı Yasin İbrahim ile yapıldı ve planlanandan daha uzun sürdü. Aynı şekilde Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah El Burhan ile yapılan görüşme de planlanandan uzun sürdü. Bu nedenle Bakan Cohen, Hartum'daki Yahudi mezarlığına ziyaret planını iptal etti.
Cohen ve Burhan, İsrail'deki 6 bin 500 Sudanlı mültecinin ülkelerine geri gönderilmesini öngören ayrıntılı bir plan üzerinde anlaştı. İlk olarak Sudan’a uygulanan yaptırımların ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir Sudan yasası çıkarılacak. Bundan kasıt; İsrail’i boykot etme kanununun kaldırılması. 1958 Yılı İsrail Boykot Yasası adını taşıyan kanun, Sudan ile herhangi bir İsrailli kişi veya kuruluş arasında şahsi veya kurumsal sözleşme yapılmasını yasaklıyor. Aynı şekilde kanunda İsrail’de şubeleri olan ulusal ve yabancı şirketlerle ilişki kurulmasına ve İsrail menşeli malların Sudan’a girişi ya da topraklarından transit geçişine de izin verilmiyor. İkinci olarak, İsrail'in Sudan'da tarım, sanayi ve ticaret alanında bir dizi ekonomik projeyi hayata geçirmesi planlanıyor. İsrail’deki Sudanlı mülteciler, ülkelerinde söz konusu alanlarda istihdam edilecekler. İsrail, bu mültecileri eğitmek ve onları nitelikli hale getirmek için bir süreç başlatacak.
Bakan Yasin İbrahim, iki ülke arasındaki istihbarat iş birliği için de Arapça bir anlaşma taslağı sundu. Bu Cohen'i şaşırttı. Zira taslağın İngilizceye çevrilmesi gerekiyordu. Taslağın İngilizceye çevrilmesinin ardından İsrailliler üzerinde bazı değişiklikler yaparak resmi imzaları attılar.
Cohen ile Burhan arasında gerçekleştirilen görüşmede, terör örgütlerini ve faaliyetlerini engellemek için yakın gelecekte istihbarat ve güvenlik alanlarında iş birliği yapılması üzerinde de anlaşma sağlandı. Albay rütbesine sahip İsrailli bir subay, Sudan sınırlarını savunmaya yönelik askeri taktikler üzerine hazırlanan bir rapor sundu. Sudan, deniz ve karada çok uzun sınırlara sahip. Diğer yandan Cohen, Sudanlıların İsrail deneyiminden yararlanmaya büyük ilgi gösterdiğini söyledi.
Cohen'i kabul eden ve güvenlik, ekonomi ve ticaret konularında ortak müzakere toplantıları düzenleyen tüm Sudanlı yöneticiler, Sudan'ın stratejik bir dönüş yapmaya ve İran ekseninden, ılımlılık ve terörizmle mücadele ile karakterize edilen Batı'ya yakın kapsamlı siyasi açıklık eksenine geçmeye karar verdiklerini kaydettiler.



ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times