Netanyahu, İran nükleer programından dolayı Biden’la çatışmak istemiyor

Binyamin Netanyahu (DPA)
Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu, İran nükleer programından dolayı Biden’la çatışmak istemiyor

Binyamin Netanyahu (DPA)
Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi’nin, ABD Başkanı Joe Biden’in ‘İran ile nükleer anlaşma ve geliştirilmesi hususunda müzakereye geri dönme niyetini dile getirdiği’ açıklamalarından hoşnut olmadığını belirtmesi şaşkınlık yarattı. Walla! internet sitesinde dün yayınlanan habere göre Netanyahu’yu yakın üç İsrailli yetkili, İran nükleer anlaşması hususunda ABD Başkanı ile bir çatışmayla ilgilenilmediği söyledi.
Netanyahu’nun diyaloğa bir şans vermek istediğini belirten yetkililer, Obama ve Biden’ın durumları arasında temel bir fark olduğu belirtilirken yetkililerden biri, Netanyahu’nun bu şaşırtan tutumuna değinerek, “O dönemde Obama, İsraillilerin arkasından İranlılarla gizli bir iletişim hattı açtı. Biden ise İran meselesiyle ilgili herhangi bir karar vermeden önce İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki müttefiklerine danışmak istediğini ilk günden beri ifade etti” dedi.
Tel Aviv’de faaliyet gösteren Walla sitesi, Netanyahu’yu temkinli davranmaya sevk eden bir başka duruma da dikkati çekerek şu ifadelere yer verildi: “Başbakan Netanyahu, Biden’ın hem Senato ve Temsilciler Meclisi’nde demokratik çoğunluğa sahip olduğunun farkında. 2015 yılında Obama açısından böyle bir durum söz konusu değildi. Bu durum, Netanyahu’nun Kongre içerisinde yönetime baskı uygulamasının zor olduğu anlamına geliyor. Savunma Bakanı Benny Gantz ve Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi’in Biden ile çatışmaya şiddetle karşı çıkmaları ve yeni Beyaz Saray yönetimiyle oldukça iyi ilişkilere sahip olması da sebeplerinden biri.”
General Kochavi, geçen salı günü “İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma, İran’a bir nükleer bombanın geliştirilmesi güvencesi veriyor. Yeni ABD yönetiminin anlaşmaya geri dönmesi, pratik ve stratejik açıdan kötü ve yanlış bir durum. İran’ı nükleer bomba üretmek için uranyum miktarını zenginleştirmek üzere santrifüjlerle çalışmalarının artışını sağlayacak. Ortadoğu’da bölgesel bir nükleer yayılmaya ne yol açacak” demişti. Kochavi ayrıca, 2021 yılında, siyasi yetkililerin İran’a bir saldırı başlatma kararı alması durumunda ‘hazır olmaları’ için, bir ek harekat planlaması yapma emri verdi.
Söz konusu açıklamalar, İsrail’de eleştirilere neden oldu. Öyle ki birçok kişi, askeri ve siyasi düzeyde çekincelerini dile getirirken, “Kochavi’nin açıklamaları, İsrail’i Washington ile tuhaf bir duruma soktu” dedi.
Haaretz Gazetesi’nde dün yayınlanan haberde, siyasi yetkililer ve güvenlik birimlerindeki kaynaklardan alıntı yaparak, ‘Kochavi’nin tavrının siyasi ve güvenlik işleri hususunda kabinenin önüne sunulmadığını ve bu politika doğrultusunda hükümetle koordine sağlanmadığını’ ifade etti. Gazetede, Kochavi’nin ifadelerinin, yaklaşık bir yıl önce ‘Aman’ askeri istihbarat birimi başkanıyken dile getirdiği ifadelerle tutumlu olmadığını vurguladı. Kochavi, söz konusu anlaşmayı ‘kötünün en iyisi’ olarak nitelemişti.
Bazı taraflar, Kochavi’nin tavrını, ordu bütçesinde bir artış sağlama girişimi olarak yorumladı. Bazıları ise Kochavi’nin 28 Ocak’ta İsrail’e gelen ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth F. McKenzie’nin ziyaretinden iki gün önce, problemli zamanlaması nedeniyle bir şamar olarak nitelendirdi.
Gazeteye göre İran meselesiyle ilgili kapalı müzakerelere katılan bilgi sahibi bir güvenlik görevlisi, “Şimdiye kadar böyle bir şey olmadı. Açıklamaların zamanlaması iyi değil. Yeni bir başkan, bizi ziyaret eden bir general… Biz ise seçim dönemindeyiz. Genelkurmay Başkanı, sürpriz bir şekilde kabine de henüz tartışılmamış bir pozisyon ortaya koyuyor. Hiçbir aşamada buna karar verilmedi. Bu durum, İsrail hükümetinin kaosudur” dedi.

Biden, Netanyahu ile daha görüşmedi
Netanyahu’nun bürosundaki yetkililerin, Biden’in Netanyahu’yu aramada gecikmesi nedeniyle rahatsız edici bir atmosferden bahsettiğini belirtmekte fayda var. İsrail Başbakanı, geleneksel olarak yeni ABD başkanının görüştüğü ilk liderlerden biri oldu. Netanyahu, Biden’in aramalarını takip ediyor. Beyaz Saray’a girmesinden bu yana aralarında Kanada’nın yanı sıra Meksika, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya’nın da bulunduğu pek çok devlet başkanını aramasına rağmen, şu ana kadar Netanyahu ile görüşmekten kaçındı. Karşılaştırma olarak, eski Başkan Trump, 2016 yılında Beyaz Saray’a girmesinden 3 gün sonra Netanyahu ile görüşmede bulunmuştu. Bilgi sahibi bir siyasi yetkili, “Beyaz Saray yetkililerinin Netanyahu’yu terletmek istediğine inananlar var. Yakında seçimlerin düzenleneceğini biliyorlar ve özellikle geçmişin başarısızlıkları dolayısıyla ona yardım etmek istemiyorlar” dedi. Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi, geçen çarşamba günü ABD’li mevkidaşı Antony Blinken’den bir telefon aldı. Üst düzey bir kaynağa göre, aralarındaki görüşme stratejik ve bölgesel meseleler, ‘barış çemberinin’ sürekli genişlemesi, İran ve Filistin meselesi üzerine odaklandı.



Körfez piyasaları, ABD gümrük vergilerinin askıya alınmasının ardından bugünkü açılışta güçlü bir toparlanma yaşadı

Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senedi bilgilerini gösteren bir ekranın önünde konuşan yatırımcılar (Reuters)
Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senedi bilgilerini gösteren bir ekranın önünde konuşan yatırımcılar (Reuters)
TT

Körfez piyasaları, ABD gümrük vergilerinin askıya alınmasının ardından bugünkü açılışta güçlü bir toparlanma yaşadı

Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senedi bilgilerini gösteren bir ekranın önünde konuşan yatırımcılar (Reuters)
Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senedi bilgilerini gösteren bir ekranın önünde konuşan yatırımcılar (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın bir dizi ticaret ortağına yönelik gümrük vergilerinin 90 gün süreyle askıya alındığını açıklamasının ardından Körfez piyasaları bugün erken işlemlerde toplu sıçrama kaydetti. Yatırımcı duyarlılığını olumlu yönde etkileyen bu hamle, piyasaların Çin'in misilleme önlemlerinden etkilendiği keskin düşüşler ve çalkantılı günlerin ardından geniş çaplı bir ralliyi tetikledi.

Suudi Arabistan Menkul Kıymetler Borsası erken işlemlerde yükselişe öncülük etti ve TASI Endeksi yüzde 3,59 yükselerek son beş seansta yüzde 7'den fazla olan kayıplarının bir kısmını telafi etti. Bu güçlü toparlanma, petrol fiyatlarının varil başına 60 doların altına düşmesiyle piyasanın dün yüzde 2'lik keskin bir düşüş yaşayarak 200 puandan fazla değer kaybedip 11.096 puandan kapanmasının ardından geldi.

Dubai Finans Piyasası (DFM) endeksinde yüzde 2,57'lik artışla dikkat çekici bir performans görüldü. Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası Endeksi de bankacılık ve emlak hisselerindeki kayda değer hareketliliğin etkisiyle yüzde 1,18 oranında yükseldi. Katar Borsası, Çin'in 10 Nisan'da gümrük vergilerini artırma kararı öncesinde kazanımlarını genişleterek yüzde 2,20 yükseldi.

Bu arada Kuveyt Borsası yüzde 1,95, Maskat Menkul Kıymetler Borsası yüzde 0,64 yükselirken, Bahreyn Borsası yüzde 0,38'lik hafif bir kazanç kaydetti.

Bu toplu sıçrama, Çin'in ABD'den ithal edilen mallara uyguladığı misilleme gümrük vergisini yüzde 34'ten yüzde 84'e yükselttiğini açıklamasıyla piyasaların sert bir darbe aldığı dalgalı bir haftanın ardından geldi.