Lübnan yargısı, Merkez Bankası Başkanını yolsuzlukla suçluyor

Lübnan yargısı, Merkez Bankası Başkanını yolsuzlukla suçluyor
TT

Lübnan yargısı, Merkez Bankası Başkanını yolsuzlukla suçluyor

Lübnan yargısı, Merkez Bankası Başkanını yolsuzlukla suçluyor

Cebel-i Lübnan’da Temyiz Savcısı Gade Avn, Lübnan Merkez Bankası Riyad Selame ve Lübnan Bankacılık Denetim Komitesi Başkanı Maya Dabbağ’a ‘görev ihmali, kamu parasının israfı ve sübvansiyonlu dolar sürecini yöneterek pozisyonu kötüye kullanma’ suçlamaları yöneltti. Aynı şekilde yurt dışında dolar ithalat şirketinin sahibi Mişel Mukattaf ve bankacı Abdurrahman el-Fayed’i idari bir kararı ihlal etmekle suçladı. Gade Avn, iddianame dosyasını Cebel-i Lübnan’daki soruşturma hakimi Nicola Mansur’a sevk ederken, sanıkların sorgulanmasını ve soruşturma sonuçları ışığında haklarında uygun kararın alınmasını talep etti.
İddia, Başsavcı Avn tarafından geçen haftalarda söz konusu sanıklar ve çok sayıda bankacı hakkında yürütülen ön soruşturmalardan sonra geldi. Soruşturmalar, Lübnan Bankası tarafından ‘gıda ve ilaç sepetini desteklemek’ için hükümet kararıyla takip edilen dolar takası bağlamında boşa harcanan işlemlere ilişkin hazırlanan rapora dayanıyor. Meseleyi takip eden yargı kaynakları, iddianın ‘sübvanse edilen dolar dağıtımının isteğe bağlı olduğunu gösteren verilere dayandığını’ ve sadece vatandaşların yararlandığı gıda sepetini desteklemek için bu fonları tahsis etmek yerine, bunlardan kâr elde eden onlarca bankacıyı içerdiğini belirtti. Kaynaklar, 2020 Haziran ve Aralık aylarında boş yere harcanan miktarların 5 ile 7 milyon dolar arasında değiştiğine dikkati çekti.
Soruşturma Hakimi Nicola Mansur’un, koronavirüs salgınının yayılmasını sınırlandırmak için karantina sürecinin sona ermesinin ardından, sanıkları mahkemeye çağırıp sorgulamak üzere bir tarih belirlemesi bekleniyor. Ancak bir yargı kaynağı, Riyad Selame aleyhindeki iddiayı yasadışı olarak değerlendirdi. Kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suç teşkil eden unsurların mevcut olması durumunda kovuşturma yetkisi Cebel-i Lübnan savcılığında değil, finansal savcılığa aittir. Aynı şekilde başbakandan izin almadan Lübnan Merkez Bankası Başkanı’na dava açmak mümkün değildir” dedi. Yargı kaynağı, Savcı Avn’ın, dava açma ve kovuşturma yetkisine sahip olmak için, ‘güveni kötüye kullanma suçunu görev ihmali ve kamu parasının israfı suçuyla ilişkilendirdiğine’ dikkati çekti. Kaynak, Riyad Selame’nin yasal temsilcisi yetkili yargı makamına, yani Cebel-i Lübnan’daki soruşturma hakimine resmi savunmasını sunduğunda kovuşturmanın durmasının beklendiğini dile getirdi.
Selame aleyhindeki iddianın, Lübnan yargısının İsviçre Savcılığı’ndan “adli yardım talep eden ve Merkez Bankası Başkanı’na karşı İsviçre’de ‘kara para aklama ve zimmete para geçirme’ şüphesiyle dava açıldığını bildiren” bir mesaj almasından birkaç gün sonra gelmesi dikkat çekici. Merkez Bankası Başkanı, yardımcısı Maryan Huveyk ve kardeşi Raca Selame tarafından Lübnan Merkez Bankası’ndan yurt dışına para havale edildiği gerekçesiyle İsviçre’de haklarında soruşturma açılmıştı. İsviçre’deki medya organları, havalelerin 400 milyon dolar olduğunu açıkladı. Selame, İsviçre’den gönderilen mesajın içeriği hususunda Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uveydat’a bilgi verdiğini söylerken, Lübnan Merkez Bankası hesaplarında havale yaptığı iddialarını da yalanladı. Selame ayrıca, kendisini savunmak ve bu suçlamaları çürütmek için İsviçre’ye gitmeye ve orada savcı karşısına çıkmaya hazır olduğunu ifade etti.



Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
TT

Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)

Hizbullah ile (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil arasında görüşmeler yeniden başlarken görüşmelerin en kısa zamanda bir cumhurbaşkanı seçilmesi için yapılan manevralara bağlı olmayan bir diyalog olup olmadığına ve iki partinin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik görüşlerini yakınlaştırmalarını sağlayacak bir anlaşmanın önünü açmayı hedefleyip hedeflemediğine dair niyetler test ediliyor. Bunun yanında bu kez Beşli Komite’nin (Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD) siyasi korumasına sahip olan Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın halen öncelikleri arasında yer alan seçim çıkmazını kırmak için iki partinin de birbirine ihtiyacı var.

Hizbullah ile ÖYH arasındaki diyalogun özellikle direniş ekseni ile muhalefet arasındaki iletişimin kesilmesi çerçevesinde yeniden başlaması bir yenilik olarak görülüyor. Bunun yanında Basil'in, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden muhalefetle kesiştiği noktadan ayrılması karşılığında müttefikiyle arasındaki anlaşmazlığı bitirme kararı almasından hareketle diyalog, Le Drian'ın Beyrut'a yapması beklenen ziyareti ve cumhurbaşkanlığı kartlarını yeniden dağıtılmasıyla aynı zamana denk gelip gelmediğinin anlaşılması, artık müttefiklerin ve muhaliflerin ilgisini çeken neredeyse tek siyasi hamle haline geldi.

Hizbullah ile Basil arasındaki yeni diyaloğun genel gidişatına ilişkin farklı görüşler söz konusu. Tarafsız olan bir kesim, iki tarafın birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Aynı kesim, Hizbullah’ın müttefiki (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Süleyman Tony Franciye’nin adaylığını destekleyen muhalefet kanadına katılma ihtimali olduğunu ve ÖYH ile arasındaki diyalogun yeniden başlamasının yalnızca Basil'in Azur’u desteklemek için muhalefet kanadıyla yaptığı uzlaşının sona erdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Basil'in direniş ekseni ve muhalefet arasındaki çekişmede oyun oynamaya çalıştığına dikkati çeken bu kesime göre Basil, müttefikinin Lübnan Egemen Cephesi’nin kurulmasını onaylamasından ve kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliği benimsemesinden başlayarak diğer tarafların önceliklerini anladığını garanti etmedikçe, Hizbullah’ın yanında herhangi bir karşılık almadan yer almak istemediği için muhalefetle yaptığı uzlaşıyı geç duyurdu. Tarafsız kesim ayrıca Basil'in Hizbullah’la yeniden temasa geçmesi, Lübnan Temsilciler Meclisi’nden tanınmış bir kaynağın ifadeleriyle koşulların cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güvenli bir yere geçmesine izin vermesi durumunda siyasi uzlaşmadaki şartlarını iyileştirme arayışı içinde ağacın tepesinden inmeye karar verdiğinin teyidi olarak görüyor.

Tarafsız kesimin Meclis’teki kaynaktan Şarku'l Avsat'a aktardığına göre Basil, önerileriyle Hizbullah’a “Cumhurbaşkanlığını alın, devleti bize verin. Kapsamlı mali ademi merkeziyetçilik, federalizmin diğer yüzü olduğundan bu başarılamayacak ve başka bir çıkmaza girilecektir” mesajı vermek istiyor.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın meclis bloğundan çok sayıda milletvekilinin Basil'in Maruni Hristiyan partilerin kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliğin desteklenmesine yönelik ilk taleplerinin iletildiği gerekçesiyle kendisinden daha fazlasını teklif edenlerin önünü kesmek için rakipleri karşısında söz konusu partileri yeniden kazanmak amacıyla istediği siyasi bedel karşılığında adaylıktan vazgeçerek Franciye'nin desteklenmesine itiraz etmemeyi  sürdürse de Hizbullah’ın Basil'e hiçbir şey veremeyeceğinin altını çizdi.

Hizbullah ile Basil arasında başlayan yeni diyalogda bekleyip neler olacağı konusunda bir uzlaşının olduğuna inanan tarafsızlar, Basil'in diyaloğu yeniden başlatma kararının bile muhalefeti endişelendirmeye yeteceğini belittiler. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn'ı kabulüyle başlayan ve subayların terfilerinin yapılmasıyla sonuçlanan olumlu atmosfer çerçevesinde konunun cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgilenen bölgesel ve uluslararası tüm tarafları ilgilendirdiğini vurgulayan tarafsızlar, uluslararası basın kuruluşlarının bildirdiğine göre General Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının güçlendiğini ve bunun da Basil'i endişelendirdiğini ifade ettiler.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın Basil’in, Franciye'nin cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini istemeyi bırakıp adaylığına karşı çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına karşı da aynı tutumu sergilemesi olasılığına karşı Basil'in diyalogun yeniden başlaması talebine yanıt vermeye henüz karar vermediğini söylediler.

Hizbullah’ın henüz Basil’in taleplerine net yanıtlar vermediğini belirten tarafsızlar, müttefikinin, Hizbullah’a açılımını savunmak için kendisini destekleyen milletvekillerinin eleştirilerinden doğan bir anlaşmazlığı onunla ilişkilendirme niyeti çerçevesinde bunun genel siyasi duruma olası yansımalarını görmek amacıyla halen meselenin üzerinde çalıştığını rakiplerinin ise sanki tablo netleşene ve diyalogun gidişatı oturana kadar beklemeyi tercih ediyormuş gibi ona karşı çıkmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bunun yanında siyasi uzlaşmaya ilişkin tutumunu koruyan Hizbullah ile uzlaşmaya varması halinde Basil’in ÖYH içinde muhalefetle karşılaşması ihtimali olmadığını savunanlar da var.

Bu yüzden tarafsızlar, Basil'i Hizbullah’a açılarak zaman kazanmaya çalıştığı şeklinde suçlamaktan kaçınarak Basil için önemli olanın Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın adaylık ihtimalinin güçlü olup olmadığına ya da diğer adayların güçleriyle eşit olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine dayanarak bir pozisyon alacağını vurguladılar.

Öte yandan muhalefet güçleri, iki müttefik arasındaki diyalogun yeniden başlamasıyla ilgili değerlendirmelerinde temkinli davranırken bazıları tutumlarını muhalefetle ulaştıkları ortak noktayı yitirmemek için acele etmemekten yana kullanırken bazıları ise Azur’un adaylığını desteklemeye devam ediyorlar. Bazıları ise Franciye’nin adının cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini, Hizbullah ile arasındaki yabancılaşmaya son verdiği için kabul ediyorlar.

Muhalefet güçleri, Hizbullah ile Basil arasındaki diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin kararlar verirken sabırlı olmaya devam edip cumhurbaşkanlığı üzerine ittifakları yeniden şekillendirme sırası ona geleceği için Basil’in tamamen Hizbullah’a dönmeye karar vermesi durumunda içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkileri dikkatlice hesaplaması gerekiyor. Gerçekten Basil tamamen Hizbullah’a dönemeye karar verecek mi yoksa açılımını Le Drian Beyrut'a gelene kadar kaybedilen zamanda boşluğu doldurmak için kullanıp kendisine teklifler sunulmasını mı sağlayacak?