Cezayir’de Tuğgeneral Nizar rakiplerine karşı ‘saldırı’ başlattı

Reuters arşiv
Reuters arşiv
TT

Cezayir’de Tuğgeneral Nizar rakiplerine karşı ‘saldırı’ başlattı

Reuters arşiv
Reuters arşiv

Cezayir’in eski Savunma Bakanı Tuğgeneral Halid Nizar, 20 yıl hapis cezası ile sonuçlanan ciddi suçlamaların merkezindeki isim olmasının ardından rakiplerine karşı hukuk mücadelesi başlattı. Yargı kaynakları Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Nizar’ın, telekomünikasyon ve internet hizmetlerindeki  tek ortağının, eski bakan hakkında ‘sahtecilik ve dolandırıcılık’ suçlamasıyla mahkemeye şikayette bulunmasının ardından bir buçuk aydır tutuklu olduğunu aktardılar.
Başkentteki bir mahkeme çarşamba günü, Nizar ve beş oğlunun Mevlud Mağzi’ye karşı açtığı şikayetin incelenmesinin ertelendiğini duyurdu. Mağzi, söz konusu kuruluşta ailenin ortağı olmasının yanı sıra 1980’lerin sonunda iktidarda oldukça etkili olan Savunma Bakanı’nın eşinin de akrabası. Dava, tüm belgeleri okumak için yeterli zaman olmadığını belirten savunmanın talebiyle gelecek aya ertelendi.
Mağzi, Nizar ve oğullarını sermayelerini artırarak şirketin sözleşmelerini ‘tahrif etmekle’ suçluyor. Ayrıca Nizar ailesinin, kendisinin kuruluşun faaliyetlerine ilişkin karar almasını engelleyerek payını azalttığını savunuyor. Geçen yıl İspanya’da mülteci konumunda olan Nizar ve ailesi hakkında ‘ordunun otoritesine karşı komplo kurmak’ ve ‘yasal bir kuruma hakaret etmek’ suçlamaları yöneltilmişti.
Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in ölümünden tam bir yıl sonra suçlamalar düştü ve Nizar aleyhindeki kamu davası da iptal edildi. Eski Savunma Bakanı, 11 Aralık’ta sürgününden geri döndü ve aynı ayın 14’ünde güvenlik organları Mağzi’yi gözaltına alarak hapse attı. Daha önce şikayetçi konumda olan Nizar’ın ortağı süreç içinde suçlamaların hedefindeki isim oldu. Avukatlarından biri (ismini vermeyi kabul etmiyor), kendisi ile Fransa’da ikamet eden ve adli takipte olan eski istihbarat subayı Hişam Abbud arasında WhatsApp uygulaması üzerinden gerçekleşen görüşmeler doğrultusunda savcılığın Mağzi’yi ‘ordunun moralini hedef almakla’ suçladığını belirtti. Avukat, Mağzi’nin Abbud ise Nizar’a ve iki oğlu Lutfi ve Sufyan’a dair fotoğraf ve bilgi alışverişinde bulunduğunu ifade etti. Avukat, müvekkilinin orduyla ilgili bir meselede suçlanmasının şaşırtıcı olduğunu belirterek Abbud ile gerçekleşen bilgi alışverişinin Nizar ailesiyle ticari anlaşmazlığa ilişkin olduğunu vurguladı. Avukat ayrıca savcılığın müvekkilinin tutuklu yargılanmayıp takip edilmesini sağlayacak tüm güvenceleri sağladığını belirterek mahkeme öncesindeki hapis cezasının keyfi olduğunu savundu.
Mağzi, ikameti nedeniyle ABD vatandaşlığına sahip ve 30 yılda uzun bir süredir ABD’de çalışıyor. Cezayir’deki ABD Büyükelçiliği de Mağzi davasını takip ederken,  ABD Konsolosu da geçen çarşamba günü güvenlik görevlerinin dikkat çekici bir şekilde konuşlanmasının ardından mahkemeye geldi. Mağzi, şirketin Atlantik’in ötesinde projeleri olduğu gerekçesiyle Nizar ailesine karşı ABD yargısına şikayette bulunmuştu.
Davayı takip eden kaynaklara göre Kayid Salih’in yerini alan yeni ordu komutanlığı, eski Savunma Bakanı Yardımcısı ile Nizar’ı ‘kişisel bir anlaşmazlığın kurbanı’ olarak nitelendirirken bu durumun ‘askeri kuruluşun imajına ciddi bir zarar verdiğini’ belirtiyorlar. Aynı kaynaklara göre yeni ordu komutanlığı, askeri yargı ile sorunları nedeniyle askıya alınan ekonomik faaliyetleri eski haline getirme çabalarında kendisine destek olunması ve mallarının bir kısmına el konulmasıyla ilgili işlemleri de iptal etme kararı aldı.



Bishara Bahbah... Hamas-Trump anlaşmasının arkasındaki gölge isim

Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
TT

Bishara Bahbah... Hamas-Trump anlaşmasının arkasındaki gölge isim

Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)

Sessiz arabuluculuğuyla ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın Hamas tarafından serbest bırakılmasına katkıda bulunan Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimindeki üst düzey yetkililer üzerinde perde arkasında önemli bir etkiye sahip.

Bu, ailesi 1948 Arap Nekbe'si sırasında Ürdün'e kaçmak zorunda kalan ve iki yıl sonra 1958'de doğduğu Eski Kudüs'e dönmeye karar veren Kudüslü Bahbah'ın çabalarından kaynaklanıyor.

Bahbah, Utah'taki Brigham Young Üniversitesi'nde eğitim gördü ve ardından burslu olarak Harvard Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve ekonomi alanlarında yüksek lisans eğitimine devam etti. Ortadoğu çalışmaları ve uluslararası ilişkiler alanında 1981 yılında yüksek lisans derecesi alan Bahbah, bölgesel güvenlik konularında 1983 yılında doktorasını tamamladı.

dvfgbhty
Bishara Bahbah Aralık 2024'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)

Bahbah daha sonra Harvard Üniversitesi'nde profesör olarak Ortadoğu meseleleri üzerine çalıştı ve üniversitenin Ortadoğu Enstitüsü'nde müdür yardımcısı olarak görev yaptı. 1991-1993 yılları arasında silah kontrolü ve bölgesel güvenlik konulu çok taraflı barış görüşmelerinde Filistin delegasyonunun bir üyesiydi.

Bahbah, İsrail ile ‘çelik gibi bir ilişkisi’ olan ABD'de siyasetle ve Filistin davasıyla ilişkisinde kendine özgü bir yol çizdi.

Parti değişimleri

ABD'deki siyasi kariyerinin başında Demokrat Parti'yi desteklemesine rağmen, bu ilişkinin en son bölümünde Başkan Donald Trump'ı başkanlık seçim kampanyalarında desteklemeyi seçti. Diğer Arap Amerikalılarla birlikte ‘Trump için Arap Amerikalılar’ grubunu kurdu ve Cumhuriyetçi başkanın Demokrat rakibi eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e karşı zafer kazanmasına katkıda bulundu. Sonuç Başkan Trump için oldukça olumlu oldu.

Bahbah geçtiğimiz günlerde Demokrat Parti'den ve eski Başkan Barack Obama'nın Ortadoğu politikalarından duyduğu memnuniyetsizlik nedeniyle 2016 seçimlerinde Trump'a oy verdiğini açıkladı.

#NewProfilePic pic.twitter.com/BEZen0w0ug

— Dr. Bishara A. Bahbah (@BahbahBishara) November 9, 2024

 

Ancak Trump'ın ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs'e taşıması ve İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanımasının ardından Bahbah, 2020 seçimlerinde Joe Biden'a oy vermeye karar verdi.

Ancak 2024'te Cumhuriyetçi kampanyayı desteklemek ve Biden'ın 7 Ekim 2023 saldırılarından bu yana İsrail yanlısı olarak nitelendirdiği politika ve yönetimine tepki olarak ‘Trump için Arap Amerikalılar’ grubunu kurmaya karar verdi.

Arabuluculuk ekseni

Bununla birlikte Bahbah'ın, ABD'nin Filistinliler ve İsraillilerle ilişkisine dair vizyonu ve anlayışı belirsizliğini korurken, Bahbah'ın Trump yönetimi ile Hamas liderleri arasında arabuluculuk yaptığı süreçte, Hamas'ın pazartesi günü herhangi bir İsrail iadesi olmaksızın Edan Alexander'ı serbest bırakması da dahil olmak üzere yeni bir katkısı ortaya çıktı. Bahbah'ın Trump'a verdiği destek, Trump'ın Filistinlileri Gazze Şeridi'nden çıkarmaktan ve orada Ortadoğu’nun Rivierası’nı inşa etmekten bahsettiği Şubat 2024'ten sonra bir yük haline geldi.

“İsrail'i memnun etmek için insanlar topraklarından sürülemez. Bu kabul edilemez ve biz bunu asla kabul etmeyeceğiz” diyen Bahbah, bunun üzerine kurduğu grubun adını ‘Barış için Arap Amerikalılar’ olarak değiştirmeye karar verdiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre Hamas, Alexander'ın serbest bırakılmasına yol açan ‘gizli görüşmeler’ için ‘beklenmedik bir arabulucu’ olan Bahbah ile temasa geçti.

İsrailli bir yetkili, iki taraf arasında ‘son iki hafta içinde Bahbah'a gönderilen mesajlar aracılığıyla yaklaşık 20 mesaj alışverişi yapıldığını ve Bahbah'ın Hamas'ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye ile de konuştuğunu’ söyledi. Yetkili, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ‘Katarlı yetkililer ve Bahbah'ın yardımıyla Hamas'ı Alexander'ın serbest bırakılmasının Trump nezdinde büyük önem taşıyacağı konusunda ikna etmeyi başardığını’ belirtti.

dfvgbhty
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander (Beyaz Saray'ın resmi X hesabı)

Filistinli bir yetkiliye göre Trump yönetimi Hamas'a, Edan Alexander'ın serbest bırakılması halinde ABD'nin on esirin serbest bırakılması karşılığında önceki tekliflerden daha uzun bir süre olan 70-90 günlük bir ateşkes için bastıracağını, ateşkes döneminde nihai bir anlaşma için müzakerelere başlanacağını ve ABD, Katar ve Mısır'ın görüşmeler devam ettiği sürece savaşa geri dönülmeyeceğini garanti edeceğini bildirdi.