Tunus, Rus aşısı Sputnik V’e onay verdi

Bu ay 960 bin doz aşının ulaşması bekleniyor
Bu ay 960 bin doz aşının ulaşması bekleniyor
TT

Tunus, Rus aşısı Sputnik V’e onay verdi

Bu ay 960 bin doz aşının ulaşması bekleniyor
Bu ay 960 bin doz aşının ulaşması bekleniyor

Tunus koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşıların bir kısmını almak için verdiği rekabet kapsamında, Rus aşısı Sputnik V’ye ruhsat verdi. Sputnik V aşısı Tunus’ta ABD tarafından geliştirilen Pfizer aşısının ardından ülkede onay verdiği ikinci aşı oldu.
Tunus Sağlık Bakanı Fevzi Mehdi, koronavirüs aşısının ilk partisinin Şubat ayında Tunus’a geleceğini belirterek, ülkesinin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) liderliğindeki COVAX girişimi çerçevesinde aşıdan yararlanan ilk ülke grubu arasında seçildiğini açıkladı. Tunus’un ilk grupta seçilmesi, aşının ilk partisinin ülkeye gelişinin hızlanmasına ve açıklanan aşı miktarlarında artış sağlayacak. Şubat ayında daha önce açıklanan 50 bin doz yerine 960 bin doz aşının gelmesi bekleniyor.
Tunus Sağlık Bakanlığı, Nisan yerine Mart ayından itibaren 500 bin ila bir milyon doz arasında değişen bir miktarda aşılamanın gerçekleşmesini planladığını belirtti. ABD şirketi Pfizer ile yapılan anlaşmanın ardından açıklanan programa göre ülkeye yaklaşık 4 milyon doz aşının gelmesi bekleniyor.
Devlet kaynaklarına göre, aşı kampanyası, ulusal aşı stratejisinde açıklanan önceliklere göre hızlandırılacak. Aşılama kampanyası sağlık sektöründeki çalışanlar ile başlayacak ardından güvenlik birimlerinin yanı sıra yaşlılar ve kronik hastalıklardan muzdarip olanlara uygulanacak.
Tunus Sağlık Bakanlığı’na bağlı Aşı Komitesi Tunus diplomasisinin yoğun desteği ile, Tunus’un Mart ve Haziran ayları arasındaki dönemde yaklaşık 2,4 milyon doz aşı alabileceği Afrika Birliği girişimi gibi gerek ikili gerek çok taraflı çerçevede diğer tedarik dosyalarını hızlandırmak üzere çalışmaya devam ediyor.
Tunus son aylarda koronavirüs salgının hızlı bir şekilde yayılması ile karşı karşıya kaldı. Bu durum, sokağa çıkma ve iller arasında seyahatlerin kısıtlanmasına, gösterileri ve toplantıların yasaklanmasının yanı sıra kafe ve restoranların faaliyetlerini kısıtlaması gibi bir dizi istisnai tedbirler alınmasına yol açtı.
Tunus Sağlık Bakanlığı 29 Ocak’ta 81 kişinin daha hayatını kaybetmesi ile 2020 Mart ayında virüs sebebiyle ilk ölümün kaydedilmesinden bu yana toplam 6 bin 680 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Aynı gün bin 438 yeni vaka kaydedilmesi ile toplam vaka sayısı 207 bin 468’e yükseldi.
Şu anda Tunus hastanelerinde 2 bin 121 koronavirüs vakası bulunuyor, bu kişilerden 414’ü yoğun bakım ünitelerinde bulunurken, 149’u solunum cihazına bağlı olarak tedavi görüyor.



Avrupa Troykası, İran'a nükleer programıyla ilgili görüşme teklifinde bulundu

Tahran'ın 270 kilometre güneyinde yer alan Natanz Nükleer Tesisi (Arşiv – AFP)
Tahran'ın 270 kilometre güneyinde yer alan Natanz Nükleer Tesisi (Arşiv – AFP)
TT

Avrupa Troykası, İran'a nükleer programıyla ilgili görüşme teklifinde bulundu

Tahran'ın 270 kilometre güneyinde yer alan Natanz Nükleer Tesisi (Arşiv – AFP)
Tahran'ın 270 kilometre güneyinde yer alan Natanz Nükleer Tesisi (Arşiv – AFP)

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık'ın Ortadoğu'daki durumu yatıştırmak amacıyla İran ile nükleer programı konusunda derhal görüşmeye hazır olduğunu açıkladı.

Halihazırda Ortadoğu'yu ziyaret etmekte olan Wadephul, İsrail ile İran arasındaki gerilimin azaltılmasına katkıda bulunmaya çalıştıklarını ve Tahran'ın daha önce yapıcı görüşmelerde bulunma fırsatını değerlendirmediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Wadephul dün geç saatlerde Alman yayın kuruluşu ARD'ye verdiği demeçte, “Umarım bu halen mümkündür... Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık ile birlikte hazır. İran'a nükleer program konusunda acil müzakereler öneriyoruz. Umarım bu teklif kabul edilir” ifadelerini kullandı.

İsrail, Tahran'ın nükleer silah edinme yolunda daha fazla ilerleme kaydetmesini engellemek amacıyla 12 Haziran'dan itibaren İran'ın bir dizi askeri ve nükleer tesisine saldırdı. İsrail, potansiyel nükleer silah programının bir parçası olarak görülen füze üslerini, nükleer tesisleri, nükleer bilim adamlarını ve askeri personeli hedef aldı.