Lübnan’da Trablusşam ile dayanışma çağrıları hız kazandı

Trablusşam’da 31 Ocak’ta gerçekleşen çatışma. (EPA)
Trablusşam’da 31 Ocak’ta gerçekleşen çatışma. (EPA)
TT

Lübnan’da Trablusşam ile dayanışma çağrıları hız kazandı

Trablusşam’da 31 Ocak’ta gerçekleşen çatışma. (EPA)
Trablusşam’da 31 Ocak’ta gerçekleşen çatışma. (EPA)

Lübnan’da gerilim artıyor. Trablusşam şehri, halkla dayanışma çağrılarıyla eş zamanlı olarak güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalara tanık oldu.
Başta Beyrut olmak üzere çeşitli bölgelerden heyetlerden yapılan Trablusşam ile dayanışma çağrısına çok sayıda aktivist yanıt verdi. Aktivistler, tüm yetkililerin görevlerinden ayrılması ve yolsuzlukla mücadele çağrısı yapan pankartlar taşıdı. Oturma eylemlerinin de tüm talepler karşılanıncaya kadar devam edeceğini duyuruldu.
Lübnan Resmi Ajansı (NNA), Trablusşam’ın en-Nur bölgesinde yapılan son çağrıların ardından gençlerin Trablusşam Sarayı girişine konuşlandığını, araç lastiklerini ateşe verdiğini ve güvenlik güçlerine aralıksız taş attığını aktardı. Güvenlik güçlerinin de eylemcilere göz yaşartıcı gaz bombası ile yanıt verdiği kaydedildi.
İçişleri ve Belediyeler Bakanı Muhammed Fehmi, 31 Ocak’ta Trablusşam’ı ziyaret etti. Perşembe gecesi çıkan yangının yol açtığı hasarı inceleyen ve belediye binasını gezen Fehmi, ayaklanmalardan etkilenen şehirdeki hükümet binasını ve Sünni Şeriat Mahkemesi’ni de ziyaret etti.
İçişleri Bakanlığı, şehrin dört bir yanına dağılmış güvenlik birimlerini kontrol edilmesinin ardından hükümet binasında bölgedeki güvenlik birliklerinin liderlerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdi.
Muhammed Fehmi şu açıklamada bulundu:
“Güvenlik güçleri, Trablusşam’ı ve tüm Lübnan bölgelerini savunma konusunda ihmalkar olmayacak. Tüm askeri güçler, devletin imajına zarar gelmesini, kamu ve özel mülkiyetin olanlardan etkilemesini önlemek için var güçleriyle hareket edecek.”
İç güvenlik güçleri, ziyaretle eş zamanlı olarak medyanın ve bazı siyasetçilerin gündeme getirdiği iddialara da yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Kuruluş, isyancıların 16 bomba kullanarak saldırı düzenlemesine rağmen sarayı korudu. Çünkü saray, devletin imajını ve prestijini temsil ediyor. İsyancılar ayrıca saraya daha fazla unsuru öldürmek, yaralamak ve sarayı yakıp yıkmak için yaklaşık 600 molotof kokteyli fırlattı. Planlarında başarısız olduklarında ise Trablusşam belediye binasına giderek orayı ateşe verdiler.”
Güvenlik güçleri, üzerlerindeki baskının ve sarayı koruyan birimlere yönelik tehdidin artığını vurguladı. Bölgede, Trablusşam Sarayı’nda bulunan unsurların yanı sıra 100 isyan kontrol gücü mevcut. Bilgi Bölümü’ndeki Vurucu Güç’e ve Panter Bölüğü’ne Beyrut’tan Trablusşam’a yönelmeleri emri verildi. Aynı şekilde da güvenliği ve düzeni sağlamak için Trablusşam Sarayı’nı korumaya yönelik bir plan da uygulamaya koyuldu.



Lübnan, LFP yetkilisini öldüren şüpheliyi Suriye'den teslim aldı

Lübnan Kuvvetleri Partisi yetkililerinden Pascal Süleyman (Arşiv - NNA)
Lübnan Kuvvetleri Partisi yetkililerinden Pascal Süleyman (Arşiv - NNA)
TT

Lübnan, LFP yetkilisini öldüren şüpheliyi Suriye'den teslim aldı

Lübnan Kuvvetleri Partisi yetkililerinden Pascal Süleyman (Arşiv - NNA)
Lübnan Kuvvetleri Partisi yetkililerinden Pascal Süleyman (Arşiv - NNA)

Lübnan ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, geçtiğimiz yıl Hristiyan Lübnan Kuvvetleri Partisi (LFP) yetkililerinden Pascal Süleyman’ın öldürülmesiyle ilgili olarak kamuoyunda infial yaratan bir şüpheliyi Suriyeli yetkililerden teslim aldığını duyurdu.

LFP’nin Beyrut'un kuzeyindeki Cubeyl (Biblos) Kenti Sorumlusu Pascal Süleyman geçtiğimiz yıl nisan ayında kaçırıldı ve öldürüldü.

Lübnan ordusu tarafından o sıra yaptığı açıklamada, Süleyman’ın Suriyeli çete üyeleri tarafından arabası gasp edildiği sırada öldürüldüğü ve cesedinin Suriye tarafına, sınır ötesine taşındığı belirtildi.

Suriyeli yetkililerle yapılan koordinasyonun ardından Pascal Süleyman adlı Lübnan vatandaşının kaçırılması ve öldürülmesinin başlıca suçlularından birinin yakalandığı belirtilen açıklamada, şüpheli hakkında ‘adam kaçırma, hırsızlık ve sahtecilik çetesine liderlik yapma gibi suçlardan çok sayıda tutuklama emri bulunduğunu ve soruşturmaların devam ettiği aktarıldı.

Bu gelişme, ailesi onlarca yıldır Lübnan siyaset sahnesine hakim olan Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra Beyrut ve Şam’ın aralarındaki ilişkileri geliştirmeye çalıştığı bir dönemde yaşandı.

Süleyman'ın kaçırılması ve öldürülmesi, yüz binlerce Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan bir ülkede Suriye karşıtı duyguları körükledi.

Bazıları Hizbullah'ı cinayete karışmakla suçlamış, ancak dönemin Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah bunu reddetmişti.

LFP, Süleyman'ın ölümünü ‘aksi kanıtlanana kadar siyasi bir suikast’ olarak değerlendireceğini duyurdu.