Salgının birinci yıldönümünde Suudi Arabistan mücadeleyi sürdürüyor

Çin'in Wuhan kentinden tahliye edilen Suudileri taşıyan uçak (Fotoğraf: Saad el-Anzi)
Çin'in Wuhan kentinden tahliye edilen Suudileri taşıyan uçak (Fotoğraf: Saad el-Anzi)
TT

Salgının birinci yıldönümünde Suudi Arabistan mücadeleyi sürdürüyor

Çin'in Wuhan kentinden tahliye edilen Suudileri taşıyan uçak (Fotoğraf: Saad el-Anzi)
Çin'in Wuhan kentinden tahliye edilen Suudileri taşıyan uçak (Fotoğraf: Saad el-Anzi)

Çin'deki salgının merkez üssü Wuhan'dan Suudi hükümeti tarafından tahliye edilen 10 Suudi öğrenciyi taşıyan özel bir uçağın Suudi Arabistan’a gelmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu olay, Krallık’ın Kovid-19 ile ilk kez karşılaşmasına neden oldu.
Bu olaydan önce ve Aralık 2019'da Çin'de salgının patlak vermesinden bu yana Suudi Arabistan, dünyanın karşı karşıya olduğu krizi ve bundan nasıl kurtulacağını araştıran uzman komitelerin önlemleri, uyarıları ve toplantıları çerçevesinde, salgını en az kayıpla nasıl atlatacağı yönünde çabalıyordu.
Bugün Suudi Arabistan ikinci bir dalga endişesi nedeniyle geçen yıla benzer bir durum yaşıyor. Ancak aylar süren karantina süreci ve 11 ayda 6 binden fazla ölüme ek olarak nüfusun yüzde 10'undan fazlasının virüse yakalanması sonucu nüfusun çoğu artık virüsün tehlikesini anladığı için daha fazla tecrübeye sahip.
Beklentilerini olabilecek en kötü senaryolara ve bunlarla nasıl mücadele edeceğine dair inşa eden Suudi Arabistan'da olduğu gibi bu yıl da dünya çeşitli dönüşümlere tanık oldu. Ancak Suudi Arabistan’ın bu tutumu, insani ve maddi kayıpların azalmasına yardımcı oldu.
1 yıl önce 10 öğrenciyi tahliye eden uçak, Pazar sabahı Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havaalanı’na ulaştığında o sırada Şarku’l Avsat da sahadaydı. O dönemde maske takmak zorunlu olmasa da Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı en kötü senaryo ihtimalini göz önünde bulundurarak, uçağa yaklaşılmasını veya gelenlerle teması engellemesine rağmen, maske, eldiven ve tıbbi giysilere bağlı kalarak havalimanı salonuna girmeyi şart koştu.
O gün, gerekli testlerin yapıldığı ve virüse yakalanmadıkları tespit edilen sağlık ekipleri, ambulanslar ve özel araçlar öğrencileri 14 gün boyunca karantinada kalacakları merkeze nakletmek için uçağın gelişini bekledi. Ancak uçağın gelişinden bir ay sonra, 2 Mart 2020'de Suudi Arabistan İran'dan gelen bir vatandaşta ilk vakayı kaydetti. 
O zamandan beri Suudi Arabistan halkı, başka vakaların kaydedilip kaydedilmediğini öğrenmek için haberleri dinlemeye ve günlük sağlık bültenlerini beklemeye başladı. Ülkede vakalar artmaya başladı ve geçen yılın ortasında günde yaklaşık 5 bin vaka ile zirveye ulaştı. Ardından azalmaya başlayan vakalar son iki ayda 200 vaka oranının altına, bazen de 100'ün altına düştü. Bu düşüş Suudi Arabistan'ın sınırlarını ve havalimanlarını açması ve vatandaşların seyahat etmesine izin vermesi için yeterli görülmedi. Mevcut durumun daha iyiye gitmesini sağlamak için tarih önümüzdeki Mayıs'a ertelendi.
Ancak bu durum fazla sürmedi. Suudi Arabistan son iki hafta içinde, verilen aşılar yaklaşık 450 bin doza ulaşmasına rağmen vakalarda kayda değer bir artış kaydetmeye başladı. Bu da tedbirlerde gevşeklik gösterilmemesi ve bunun ikinci bir dalgaya neden olacağı yönünde uyarılara neden oldu. Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia yaptığı açıklamada, koronavirüs vakalarında son günlerde gözle görülür ve sürekli bir artış kaydedildiğini belirterek, bunun en önemli nedeninin her türlü toplu etkinlikler olduğunu ifade etti. Bakan Rabia, kayıtsız kalınması ve önleyici tedbirlerin uygulanmaması halinde ülkenin ikinci dalga tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.
Suudi Arabistan bugün koronavirüsle mücadelede çeşitli taraflar arasında entegrasyona yol açan bir deneyime sahip. Sağlık Bakanı'nın uyarısından saatler sonra bölge emirlikleri, pandemiyle başa çıkmak amacıyla Suudi Arabistan Veri Kurumu ve Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zeka Otoritesi (SDAIA) tarafından hükümetin çabalarını desteklemek için tasarlanan Tevekkelna, Sağlığım, Tabaud gibi elektronik uygulamaları kullanma ve ihtiyati tedbirlere uyma ihtiyacını vurgulamaya başladı.



Suudi Arabistan, yabancılar için güncellenmiş mülk sahipliği sistemini onayladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, yabancılar için güncellenmiş mülk sahipliği sistemini onayladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu dün Cidde'de Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın başkanlık ettiği toplantıda, yabancılar için 2026 yılı başında yürürlüğe girecek olan güncellenmiş mülk sahipliği sistemini onayladı.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, Bakanlar Kurulu’nun bu sistemi şu anda onaylamasının, sektörü geliştirmeyi ve doğrudan yabancı yatırımı teşvik etmeyi amaçlayan gayrimenkul mevzuatının bir uzantısı olduğunu; yatırımcıları ve gayrimenkul geliştirme şirketlerini Suudi pazarına çekerek arzın artırılmasına katkıda bulunacağını açıkladı.

Hakil, güncellenen sistemin, piyasa kontrolünü ve gayrimenkul dengesini sağlamak için belirli prosedürlere uyumu sağlayan mekanizmaların varlığının yanı sıra tüm ekonomik ve yatırım yönlerini dikkate alarak Suudi vatandaşlarının çıkarlarını göz önünde bulundurduğunu vurguladı.

Hakil, Suudi olmayanların gayrimenkul sahibi olmasına başta Riyad ve Cidde şehirleri olmak üzere belirli coğrafi bölgelerde izin verileceğini ve Mekke ve Medine'de bunun için özel şartlar olduğunu ifade etti.

yu7
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’ın dün Cidde'de başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Güncellenen sisteme göre, Suudi olmayanların gayrimenkul sahibi olabileceği veya gayrimenkul üzerinde diğer ayni hakları edinebileceği coğrafi alanı önermek Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin sorumluluğunda.

Kurum, Ocak 2026'da yürürlüğe girecek olan güncellenmiş sistemin idari düzenlemelerini Resmî Gazete'de yayınlandığı tarihten itibaren 180 gün içinde ‘İstilaa’ platformunda yayınlayacak.

Yönetmelik, Suudi olmayanların gayrimenkul üzerinde ayni hak edinme prosedürlerini, sistemin hükümlerinin uygulanmasına ilişkin gereklilikleri ve tüm ekonomik ve sosyal yönleri dikkate alarak uygulamanın ayrıntılarını belirleyecek.

Sistemin, Körfez vatandaşlarının Körfez İşbirliği Konseyi’ne (KİK) üye ülkelerde konut ve yatırım amacıyla gayrimenkul sahibi olmalarını düzenleyen imtiyazlı ikamet sistemi hükümleri veya Suudi olmayanlara gayrimenkul sahibi olma ve gayrimenkul üzerinde diğer ayni hakları edinme imtiyazı tanıyan diğer ilgili kanunlarla uyum içinde olması dikkat çekiyor.