İsrail hükümeti, ‘kapsamlı İran saldırısıyla mücadelede’ bugün mini toplantıda bir araya gelecek

Tel Aviv'de, İsrail, ABD ve BAE’nin Doğu Afrika'daki büyükelçiliklerinin hedef alındığı bir komplonun engellendiğinden bahsediliyor

Polis, geçtiğimiz Cuma günü Yeni Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği yakınlarında meydana gelen patlama alanında (AP)
Polis, geçtiğimiz Cuma günü Yeni Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği yakınlarında meydana gelen patlama alanında (AP)
TT

İsrail hükümeti, ‘kapsamlı İran saldırısıyla mücadelede’ bugün mini toplantıda bir araya gelecek

Polis, geçtiğimiz Cuma günü Yeni Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği yakınlarında meydana gelen patlama alanında (AP)
Polis, geçtiğimiz Cuma günü Yeni Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği yakınlarında meydana gelen patlama alanında (AP)

İran kökenli Avrupalılar da dahil olmak üzere yakalanan bir grup İranlının, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail’in bir Afrika ülkesindeki büyükelçilikleri hakkında bilgi toplamak için faaliyet gösterdikleri ortaya çıkmıştı. Bu olayın ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, kendi deyimiyle ‘kapsamlı bir İran terör saldırısını’ ele almak için kabine üyelerine (siyasi ve güvenlik işlerinden sorumlu kabine üyeleri ve onlarla birlikte güvenlik teşkilatı başkanları) olağanüstü toplantı çağrısında bulundu.
Netanyahu’nun ofisine yakın bir kaynak, Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade ve El Kaide’nin iki numaralı ismi Muhammed el-Masri suikastları ve Natanz reaktöründeki patlamalar gibi bir dizi operasyonun ardından İran'ın intikam almaya karar verdiğine dair birçok gösterge olduğunu söyledi. Nitekim İran’ın bu intikamı çeşitli büyükelçiler ve Yahudi kurumlarından almak isteyeceği öngörülüyor.
İsrailli kaynakların bildirdiğine göre Tel Aviv, dost istihbarat ağlarıyla iş birliği içerisinde, İran'ın İsrail, BAE ve ABD diplomatik misyonlarına karşı misilleme operasyonu düzenleme hazırlıklarını engellemeyi başardı. İsrail devlet televizyonu Kan 11’de yer alan habere göre, bu planlı saldırı kapsamında Doğu Afrika ülkesindeki bir İsrail büyükelçiliğinin hedef alınmak istendiği bildirildi. Batılı kaynaklara atıfta bulunan kanal, İran’ın İsrail, ABD ve BAE büyükelçilikleri hakkında istihbarat bilgileri toplamak için Doğu Afrika'daki kimliği belirsiz bir ülkeye ajan gönderdiğini, bu şekilde bunlardan birine saldırma olasılığını incelediğini bildirdi. Bu ajanlardan bazılarının Avrupalı-İranlı olmak üzere çifte uyruklu olduklarını, bu sürecin engellenmesi kapsamında, söz konusu Afrika ülkesinden bazı vatandaşlar da dahil olmak üzere bazı ajanların tutuklandığını da ekledi.
Geçtiğimiz Cuma günü Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği’nin birkaç yüz metre yakınlarında el yapımı patlayıcı kullanılarak saldırı gerçekleştirilmişti. Söz konusu saldırı başta İran ile ilişkilendirilmiş olsa da İsrailli ve Hint güvenlik yetkilileri, bombanın son derece ilkel ve basit yapıda olduğunu, bu nedenle aşırılık yanlılarının bireysel bir girişimi veya İranlı taraflarca yürütülen, İran destekli Hintli grupların kullanıldığı bir ‘İsrail güvenliği testi’ olabileceğini öne sürmüştü. Hint medyasında yer alan habere göre, yetkililerin bulduğu ve İsrail Büyükelçisi’ne hitap edilen mektupta ise söz konusu patlamanın bir ‘başlangıç’ olduğu, ‘yaklaşan patlamaların yalnızca bir kısmı sayıldığı’ ifade edilmişti.
İsrailli kaynakların bildirdiğine göre, İsrail güvenlik kabinesi bugünkü toplantısında ‘İran sorunuyla ilgili tüm gelişmeleri’ ele alacak. Kaynaklar, yeni ABD başkanı Joe Biden göreve geldiğinden bu yana İsrail'de ilk kez bu derece kapsamlı bir güvenlik değerlendirmesi yapılacağını belirtti. İran’ın uranyum zenginleştirme seviyesini yükseltmesi, ABD’nin bu konudaki uyarıları, İran'ın nükleer anlaşmayı ihlale devam ettiği takdirde nükleer silah malzemeleri elde etmeye oldukça yakın olabileceği, yeni ABD yönetiminin hızlı bir şekilde nükleer anlaşmaya dönme olasılığı, Hindistan'daki İsrail Büyükelçiliği yakınlarındaki saldırı ve İran’ın diğer misilleme girişimlerinin İsrail kabinesinin ele alacağı konular arasında olduğu ifade edildi.
Netanyahu’nun ordunun 900 milyon dolarlık ek bütçe talebini tartışmak üzere dün akşam düzenlediği toplantıya Savunma Bakanı Benny Gantz ve Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi’nin yanı sıra güvenlik ve maliye bakanlıklarındaki yetkililer de katıldı. Çekinceleri olduğunu dile getiren Maliye Bakanlığından bir yetkili, bu bütçe talebinin ancak diğer sektörlerdeki devlet bütçelerinin kesilmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Güvenlik Bakanlığı yetkilileri ise emlak vergisi fonunda biriken birkaç milyar şekel rezervin kullanılması önerisinde bulundu. Nitekim bu fonların deprem ve savaş durumunda rehabilitasyon ve tazminat için kullanılması öngörülüyor.



Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor

Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor
TT

Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor

Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretinin ikinci ve son gününde, Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine Riyad'da düzenlenen Körfez-ABD zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çizdi ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ilişkilerin gücünü vurguladı.

Zirvede stratejik ortaklığın güçlendirilmesinin yanı sıra bölgesel güvenlik, ekonomi ve bölgesel meseleler ele alındı.

Zirveye başkanlık eden Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ABD'nin KİK ülkeleri için kilit bir ticaret ortağı olduğunu ve 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Filistin meselesine Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi. Trump, Gazze'de ‘güvenli ve onurlu bir gelecek’ yaratılması gerektiğini vurguladı. İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirtti. Suriye konusunda ise Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış gelecek için gerçek bir şans olduğunu kaydetti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın daveti üzerine dün sabah Riyad'da Veliaht Prens, ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (telefonla katıldı) ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında bir toplantı gerçekleşti.

Toplantıda Suriye'deki durumun geleceği ele alındı ve Suriye'nin istikrarı, egemenliği ve toprak bütünlüğü ile Suriye halkı için güvenlik ve refahın sağlanmasının önemi vurgulandı. Körfez liderleri ABD'nin Suriye'ye yönelik adımını övdü. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan düzenlediği basın toplantısında, “Suriye yalnız kalmayacak... Suudi Arabistan ve uluslararası ortaklar Suriye'nin yanında duracak” ifadelerini kullandı.