Öğretmenle müdür yardımcısının yasak aşkı iki kişiye mezar oldu

Öğretmenle müdür yardımcısının yasak aşkı iki kişiye mezar oldu
TT

Öğretmenle müdür yardımcısının yasak aşkı iki kişiye mezar oldu

Öğretmenle müdür yardımcısının yasak aşkı iki kişiye mezar oldu

Adana'da 3 yıldır kayıp olarak aranan şahsın, müdür yardımcısıyla sevgili olduğunu öğrendiği öğretmen eşiyle tartışırken kayınbabası tarafından öldürülüp ormanlık alana atıldığı, katil zanlısı babanın ise kapısında polisi görünce rahatsızlanarak hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
Merkez Seyhan ilçesi, Tellidere Mahallesi'nde yaşayan 1 çocuk babası Mustafa Güven’in (44) eşi Nazmiye Güven (39), 6 Şubat 2018’de polis merkezine giderek kocası için kayıp başvurusunda bulundu. Polis başvuru üzerine şahsı bulmak için çalışma başlattı. Polis kayıp şahsın yurt dışına çıkma ihtimali üzerinde durdu. Ancak yapılan araştırmada kayıp şahsın kredi kartı harcaması, herhangi bir hastane girişi olmadığını hatta hesabındaki 10 bin TL’yi hiç harcamadığını belirledi. Bu nedenle Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Güven’in ölmüş olabileceğini değerlendirerek özel bir ekip oluşturdu. Özel ekip sivil vatandaş gibi önce mahalleye giderek Güven’in kimseyle problemi olup olmadığını araştırdı.

Eşi ve kayınbabası gece torba taşıdı
Polisin yaptığı bu araştırmada Güven’in kaybolduğu tarihten bir gün önce eşi Nazmiye Güven ile kayınbabası Ahmet Demirci’nin (73) akşam saatlerinde torbayla bir şeyler taşıdıklarını belirledi. Demirci'nin yaşlı olduğu için kendisine yardım etmek isteyenleri tersleyerek torbayı kızı ile arabaya koyup uzaklaştığı tespit edildi. Bunun üzerine polis, savcılıktan alınan izinle Demirci ve kızı Nazmiye Güven’i teknik ve fiziki olarak takibe aldı.

Müdür yardımcısıyla yasak aşk yaşıyor
Yapılan takip sonucunda polis, anaokulu öğretmeni olan Nazmiye Güven’in görev yaptığı okulun müdür yardımcısı Ramazan Ö. (42) ile yasak aşk ilişkisi içinde olduğunu belirledi. Ayrıca Güven ile Ramazan Ö.’nün ilişkilerinin 2014 yılında başladığı, bu yasak aşk iddiası nedeniyle Güven çiftinin sürekli tartıştığı, aralarının bozuk olduğu öne sürüldü. 5 Şubat 2018 günü de bu yasak aşkı öğrenen Mustafa Güven'in eşi ile tartıştığı, yanlarında olan çocuklarının da üst katta oturan dedesinin evine gidip annesi ile babasının tartıştığını söylediği, bunun üzerine dede Demirci’nin eve geldiğinde damadının kızını darp ettiğini görünce tabancayla vurarak öldürdüğünü belirledi.

Gözaltına alınmadan öldü
Bu bilgiler üzerine polis, Nazmiye Güven, babası Ahmet Demirci ile Ramazan Ö.’nün adreslerine baskın yaptı. Nazmiye Güven polis ekiplerince gözaltına alınırken, babası Ahmet Demirci ise polisin geldiğini öğrenince rahatsızlandı. Hastaneye kaldırılan ve aort damarı yırtıldığı tespit edilen Demirci, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Ölen katil zanlısı toprağa verildi.

"Babam öldürdü birlikte ormanlık alana attık”
Emniyete götürülen Nazmiye Güven, sorgusunda her şeyi itiraf etti. Güven, ifadesinde, eşinin aldatıldığı şüphesiyle sürekli tartışma çıkardığını öne sürdü. Olay günü tartıştıklarını ve alt katlarında oturan babası Ahmet Demirci’nin yukarı çıktığını belirten Nazmiye Güven, tabancayla eşi Mustafa Güven’i vurduğunu söyledi. Olayın ardından eşinin cesedini bir torbaya koyarak önce otomobile taşıdıklarını, sonra da merkez Çukurova ilçesine bağlı Salbaş Mahallesi’ne götürüp, ormanlık araziye attıklarını belirtti. Güven, görev yaptığı okulun müdür yardımcısı Ramazan Ö. ile eşi öldükten sonra ilişki yaşamaya başladıklarını öne sürdü.
Polis, bu ifade üzerine Nazmiye Güven’in gösterdiği yerde Mustafa Güven’in cesedini aramaya başladı. Hassas burunlu köpeklerin de katıldığı ve günlerce süren arama çalışmalarında Güven’in cesedi bulunamadı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Nazmiye Güven, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Ramazan Ö. ise savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.