Soğan suyu saçın uzamasına yardımcı oluyor

Soğan suyu saçın uzamasına yardımcı oluyor
TT

Soğan suyu saçın uzamasına yardımcı oluyor

Soğan suyu saçın uzamasına yardımcı oluyor

Birleşik Krallık merkezli Daily Express gazetesi saçkıran tedavisinde deriye uygulanan soğan suyunun etkili bir role sahip olduğunu bildiren bir haber yayınlandı. Saçkıran, saçların fark edilmeyebilecek bir şekilde küçük parçalar halinde dökülmesine neden olan bir rahatsızlıktır.
Yapılan çalışmada hastalar iki gruba ayrıldı. Günde iki kez soğan suyu kullanılması tavsiye edilen ilk grup yaşları 5 ile 42 arasında değişen 16’sı erkek 7’si kadın olmak üzere 23 kişiden oluşurken musluk suyu kullanan ikinci grup yaşları 3 ve 35 arasında değişen 8 erkek ve 7 kadından oluşuyordu.
Gazetedeki habere göre çiğ soğan suyunun kullanılmasından iki hafta sonra ilk grupta kaba saç uzaması başladı. Yüzde, koltuk altlarında ve kasık bölgesinde kalın, uzun pigmentli saçlar ortaya çıktı. Dördüncü haftadan sonra 17 hastada, altıncı haftada ise 20 hastada saç uzaması gözlemlendi. Erkek hastalarda görülen saç uzaması kadın hastalardakine nazaran oldukça yüksekti.
Soğan suyu kullanan grubun aksine musluk suyu kullanan grupta sekizinci haftada sadece iki hastada saç uzaması görüldü.
Gazeteye göre çalışma çiğ soğan suyu kullanımının musluk suyuna kıyasla tüylerin yeniden uzamasına önemli ölçüde katkı sağladığı ve saçkıran hastalığında etkili bir deri ilacı olabileceği sonucuna varıldı.



Esrar kullanımı kalp hastalığı ve felç riskini iki kat artırıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Esrar kullanımı kalp hastalığı ve felç riskini iki kat artırıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmalar, kenevir kullanıcılarının felç, kalp krizi geçirme veya kalp hastalığından ölme olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Kaliforniya Üniversitesi'nden bilim insanları, esrar kullanıcıları arasında kalp krizi gibi rahatsızlıkların görülme riskinin yüzde 29, felç riskinin yüzde 20 ve kalp hastalığından ölme riskinin iki kat daha fazla olduğunu buldu.

Heart adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada, uyuşturucu ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi araştırmak için 200 milyon kişiyi kapsayan 24 çalışma incelendi.

Araştırmacılar, çalışmanın "esrarın kardiyovasküler risk oluşturmadığı varsayımı hakkında ciddi sorular ortaya attığını" belirtti.

İncelenen araştırmalar 2016'yla 2023 arasında yapılmıştı ve 19 ila 59 yaşındaki kişileri kapsıyordu.

Araştırma, esrar maruziyetinin uyuşturucuyu yakarak içmekten mi yoksa başka tüketim şekillerinden mi kaynaklandığını belirtmedi.

2023'te Amerikan Kardiyoloji Koleji, esrar içen veya esrar katkılı gıdaları günlük tüketen kişilerin koroner arter hastalığına (KAH) yakalanma riskinin üçte bir oranında daha yüksek olduğunu açıklamıştı.

KAH, en yaygın kalp hastalığı türü. Kolesterol, organa kan sağlayan arterleri daraltarak göğüs ağrısı, nefes darlığı ve yorgunluğa neden oluyor.

Bu önemli bağlantı, kullanıcıların tütün içip içmediğine, alkol alıp almadığına, önemli kardiyovasküler risk faktörleri taşıyıp taşımadığına ve yaş ya da cinsiyetten bağımsız olarak geçerliydi.

Kullanıcıların esrarı yakıp içerek, yenebilir ürünler tüketerek veya başka yöntemlerle almaları da fark yaratmadı.

Amerikan Kardiyoloji Koleji araştırmacıları, kişilerin esrar kullandığını doktorlarına bildirmeleri gerektiğini, böylece klinisyenlerin kalp sağlığını izlemeye başlayabileceğini söyledi.

Stanford Üniversitesi'nde asistan hekim ve çalışmanın başyazarı Dr. Ishan Paranjpe şunları söyledi:

Esrar kullanımının KAH ile bağlantılı olduğunu bulduk. Daha sık esrar kullanımı KAH riskinin artmasıyla bağlantılı olduğundan doz-yanıt ilişkisi de gördük. Halk sağlığı açısından bakıldığında, esrar kullanımının daha önce fark edilmeyen bazı zararları olduğu ve insanların bunu dikkate alması gerektiği ortaya çıkıyor. Bilimsel açıdan bakıldığında, bu bulgular heyecan verici çünkü bu yolu kontrol altına almak için keşfedebileceğimiz yeni ilaç hedefleri ve mekanizmalar olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe